İKİ PERDELİ FARKLI OYUN!

Deplasmanda yine taraftarlarımız takımını yalnız bırakmadığı gibi belli bölümlerde çok güzel tribün örneklerine imza attılar. Rakip taraftarların sesi kısıldı ama bizim taraftarların maşallahı vardı. Helal olsun vallahi! dedirttiler herkese.

İki perdeli oyun gördük sahada. İlk yarıda rakip daha önde daha istekli başladı. Bizde bir nebze karşılık vermiş olsak da Beşiktaş öne geçen takım oldu. Uzaklaştıramadığımız top kalemizde gol oldu. Kısa düşen topa Nthcam da baskı yapmayınca verdikleri ara pasta kalabalık defansımıza rağmen gole engel olamadık.

Bu yarının sonlarına kadar Beşiktaş daha etkiliydi. Kalemizde farkı artırabilecek pozisyonları da buldular. Bizim toplar ise defanslarında eridi. Pas trafiğimize iyi set çektiler ve kale önüne gitmeye zorlandık.

Son dakikalarda biraz kımıldar gibi olduk. Rakip kalede etkili olmaya başladık. Nctham’ın şutunu Mert güçlükle iki hamlede alabildi. Yine Marius ile gole yaklaştık.

İkinci yarıya bambaşka bir tempoyla başladık. Rakip alanda daha çok görülen daha çok tehlikeli olan taraftık. Taylan ile başladı ilk tehlikeli atağımız. Rakip alanda Marius ile zaman zaman pozisyonlar aradık. Bennasser ile yine gole yaklaştık. Beşiktaş’ın etkili ataklarında Okan başarılı kurtarışlara imza attı.

Zeki yerini Schindler’e bıraktı. Gisdol ile ufak bir gerilim yaşasa da sonrasında olay tatlıya bağlandı. Ancak Zeki istekli ve arzulu ve duran top etkisi olan bir isim olarak sahanın en iyilerindendi bana göre. Biz de anlam veremedik erken çıkmasına ancak yerine giren Schindler de iyi bir performans sergiledi.

Yine golümüz onun etkisiyle geldi. Bennasser ile başlayan atağı Taylan sağ kanatta olan Scihindler’e aktardı. Rakip oyuncunun da dengesinin bozulmasıyla hızla içeri girdi ve pasını Emre’ye verdi o da müsait pozisyonda topu ağlara gönderdi. Ancak Marius’un iki defansı yanına çekmesi ve bir diğerini de feyklemesiyle gerçekten gole görünmeyen bir katkı yaptı. Golü atan Emre de etkisiz olmasıyla ki özellikle ilk yarıda yokları oynuyordu golle birlikte önemli bir işe imza atmış oldu.

Golden sonra galibiyete yaklaştık. Önce Taylan kale önünü karıştırdı yerde kaldı. Ofsayt verdi hakemler gol olsa orta nokta gösterilirdi lakin pozisyon neden incelenmedi onu anlamadık. Bu pozisyon sessiz sedasız üstü örtüldü. Oysa Taylan elmacık kemiği morardı kafası sarıldı düşünün artık. Sonrasında Marius yerde kaldı hakem Direnç Tonusluoğlu ilginç şekilde rakibin lehine faul çaldı. VAR uyudu! İki penaltı güme gitti böylelikle. Özellikle de Marius’un yerde kaldığı pozisyon tam manasıyla penaltıydı.

Deplasmanda hele ki böylesi önemli bir maçtan puanla dönmek iyidir diyoruz. Ah Pendik maçını bir almış olsaydı diyoruz tabi. Dileriz Ads maçını almayı başarırız ve kalan haftalara daha rahat girmiş oluruz. Çünkü fikstürde yine zorluk derecesi yüksek maçlar bizi bekliyor.

Haydi taraftar bu kez tribünlerde yerini al ve itici gücünle takımını galibiyete taşı!

BERABERLİĞE RAZI OLDUK!

Ramazan ayı olmasına rağmen yine de hatırı sayılır bir taraftar topluluğu vardı. Zaten şuan en çok taraftarı stadyumda ağırlayan takımların başında olmamızda boşuna değildi.

Satka yoktu bunun yerine Drongelen stoperde başladı. Yine Zeki, Alim ve Soner yerlerindeydi. Fofana sürpriz şekilde 11 de başladı. Raman ve Muja kenardaydı. Ercan ilginç ki kadroda dahi yoktu. Ercan için şunu belirteyim boyu ve fiziğiyle rakiplerini etkiliyor. Biraz daha teknik yüksek olsa bambaşka bir Ercan olurdu. .

Maça tempolu başlayan rakip Pendikspor oldu. Önde basarak bizi kendi silahımızla vurmak istedi. Bir müddet sonra toparlayıp rakip alanda gözükünce ilk şut Marius ile geldi.

Akabinde araya atılan toplar dan bu kez golü atan Marius oldu ama bayrak kalktı. Karar doğruydu. Yine iki takımında mücadele gücü yüksek ama pozisyon anlamında az olduğu bir maç izledik. Halil’in şutunu bu kez Okan iyi uzanarak çıkartmayı başardı.

Maç aslında orta alan mücadelesi gibiydi. Birbirine denk bir maç oldu. Pendik’in mutlak kazanması gereken bizim de kazanıp rahatlamamız olmazsa puan olarak da farkın kapanmasına engel olmamız gereken bir durumdu.

Bundan rakibin daha öne çıkmasından dolayı pozisyonlar bulduk. Ancak Bahattin Şimşek kritik kararlara imza attı. İlk yarının sonlarında Okan’a kalkan Umut Nayir’in ayağı sarı yerine kırmızı kart olması gerekirdi. Yine faul olmayan bir pozisyonda ikinci yarıda bir anda faul çaldı. Oysa oyunu devam ettirmeliydi. Kaleciyle karşı karşıya bir durum vardı. Yine orta alanlarda bize çok rahat faul çalarken rakibin yaptıklarını görmezden geldi. Holse’nin mesela ayağı kırılması mı gerekiyordu bir pozisyonda.

İkinci yarıya ve maç hakem kararları damga vururken Holse ile mutlak golden olduk. Önce kaleci sonra direk gole izin vermedi.

Yine Okan’ın üst üste çaprazdan çıkarttığı toplarda kayda değer kurtarışlardı.

Neyi bekledik hep birlikte elbette galibiyeti. Böyle olsaydı en azından önümüzde ki maçların zorluğuna bakacak olursak daha bir güvenli hareket etmiş olacaktık. 3 puanlı sistemde ve de deplasman da kazanamama gibi bir durumumuz varken sahamızda beraberlik dahi bizim için katlanılmaz oluyor.

Daha evvelde yazdım bu başarıyı gölgelemek değil bu kadar işi başarmışken o tümseği de atlamak gerekiyor. Gisdol bunu ve öğrencileri bunu yapabilirler. Haftaya Bjk maçı performansı bakalım neler gösterecek bizlere. İşte beraberlik ise o maç lazımdı bu maçta galibiyet şarttı. Artık geride kalan maçlarımıza odaklanıp ligi sağ salim tamamlamak en önemlisi olacaktır.

EVİMİZDE DAHA MUTLUYUZ!

Büyük çoğunluğu dolu tribünlere güzel bir havada ve iyi bir zemin vardı. Sahada ise iki takımda mutlak üç puan için mücadele ettiler.

Rakip Ankaragücü yıllara varan dostluk var taraftarlar arasında. Sosyal mecrada dahi birbirini incitmeyen taraftarlar yine centilmence maçı izlemeyi tercih ettiler. En nihayetinde iki takım taraftarı da zaten galibiyet istemeleri kadar doğal olanı da yoktur.

Samsunspor’umuz sahasında daha mutlu olmaya devam etti. Gisdol’un deplasman karnesi istenilen gibi olmasa da sahamızda kazanmaya devam etmemiz en azından bizi altlardan kurtarmaya yetiyor. Şimdilik durumu kurtarıyor. Tabi başarısını gölgeleme değil derdimiz ki bugünlere gelişimizin katkısı çok. Dileriz deplasman başarısı da artar ve takım daha üst sıralarda olmaya devam eder.

Maça istekli ve arzulu başladık. Pozisyonlar bulduk. Nihayetinde de Holse ile öne geçtik. Hazırlanış ve bitirilişiyle güzel bir gol izledik. Ancak Alim’in kafasından ağlara gidince sevincimiz kursağımızda kaldı.

Golden sonra yine maç adeta başladığı hale geldi. Rakip alanda daha istekli olan daha çok pozisyon bulan taraftık. Rakip de etkili oyuncularıyla ayakta kalmaya çalıştı.

İlk yarının sonlarında Osman’ın, penaltı noktasından kaçırdığı pozisyon hepimize saç baş yoldurdu ama ne yaparsın işte top bizi sevmedi bu anlarda!

İkinci yarıya yine hızlı ve istekli başlayan taraf olarak ilk pozisyonu da bulduk. Holse’nin çaprazdan şutunu önce kaleci dokundu sonra da direkten döndü. Defans müdahale ederek topu uzuklaştırdı.

Oyunun hakimi olarak gerçekten golü hatta golleri hak eden taraftık. Bu maç böyle bitmemeliydi. Ercan da gol kaçıranlar kervanına eklendikten sonra oyun biraz soğumaya gitmiş gibi görünse de yapılan değişikliklerle rakip alanda yine üretken olmaya devam ettik.

Nihayet günün başarılı ismi Ntcham bu sefer golü atan ve galibiyeti de getiren isim oldu. Ntcham son haftaların en pik performansına imza atmış oldu. Maçın yıldızı aynı zamanda kahramanı da olmayı hak etti.

Bu galibiyet çok hayati öneme sahipti. O 41 puan barajına artık çok yakınız. Hep bir tümsek atlayacakken deplasmanda beklenen galibiyetler gelmeyince üst sırlara tutunma ve daha yukarı hedefler pekişmedi. Kazanılan Rize maçı sonrası şayet Başakşehir maçını da almış olsaydık bugün başka hedefler konuyorduk.

Elbette Gisdol’den öncesi ve sonrası diye ayırırsak olayı buna da şükürler olsun diyoruz. Haftaya yine stresi yüksek bir maç bizi bekliyor. Ligde beklediğini bulamayan Hatay ile önemli bir maça çıkacağız. Bakalım bu kez o beklenen eşiği geçip hedefi yükseltebilecek miyiz?

NET SKORLA GELEN 3 PUAN!

Taraftar hafta içi olmasına rağmen ve bir çok kişinin de mesai saatine denk gelmesine rağmen yine üzerine düşen görevi yerine getirdi. Maç boyunca verdiği destekle etkisini bir kez daha gösterdi.

Temkinli bir o kadar da rakibi ara ara ısıran oyun anlayışımız vardı. Rakip Antalyaspor zaman zaman iyi işler yapan etkili bir kadroya da sahip olmasıyla doğrusu çekindiğim bir rakipti.

Özellikle forvet hattını güçlü olması ve uzun boylu oyuncularıyla skor üretmekte zorlanmayan görüntüsü vardı. Gisdol da bunu bilecek olacak ki Van Drongelen ve Alim ile başladı geride. Zeki’nin çalışkanlığı bu maçta da kendisini gösterdi. Oyun anlayışını topu rakibe vererek kurdu Gisdol.

Araya atılan topta attıkları gol VAR’dan dönmesi bizim adımıza önemli şanstı. Bu cezayı bir daha yaşamamak için kenardan da uyarılar gelince biraz daha dikkatli oynadık.

Holse’nin son maçlarda gol kaçırma özelliği bu maçta da devam etti. Ntcham da etkili isimlerden olarak listeye ekleyebiliriz.

Marius’un topla buluşmasıyla gelen gol bize biraz nefes aldırdı. Akan oyunda gelen bu gol son haftalarda duran toplardan bulduğumuz gole alışık olan bizleri de mutlu etti aslında.

Oyuna Muja ve Raman da iyi işler yapacağının sinyalini verdiler. Özellikle Raman’ın gol öncesi ceza alanına attığı uzun orta “İşte böyle olmalı. Biz bunu diyoruz zaten!” dedirtmiştir benim gibi bir çok taraftara. İşte o ortayla buluşan Holse’nin asistiyle Muja düzgün bir vuruşla skoru getiren golü atmış oldu.

Gece güzel bitti. Tam zamanın da geldi 3 puan. İstanbul da bırakılan 2 puan ve sahamızda ki kayıp sonrası biraz alta doğru inmeyi de tersine çevirmiş olduk.

Transferler belli nedenlerden çok istenilen gibi olmasa da sahaya çıkan her futbolcunun ellerinden geleni yapacaklarından kuşkumuz yok.

Hafta sonu oynayacağımız Gaziantep fk maçından da alınacak bir galibiyet bizi daha da rahatlatacaktır. Neden olmasın? Elbette kolay maç yok bu maçta zorluk derecesi yüksek bir maç. Öncelikle Gisdol’a güveniyorum biraz da. Tabi futbolcularımızın hakkı yenmez ama teknik yönetimin de önemini bir kez daha görmüş olduk.

PLANLAR ERKEN BOZULDU!

Taraftar müthişti. Tribünler full doluydu. Büyük bir motivasyon oluşturdu. Bu bir gerçek. Bunun için üzerine düşeni yine yaptı taraftar. Akın etti adeta. Takımın yükselen grafiği de bunda etkiliydi ve haliyle beklenti oluştu.

İstanbulspor maçında verilmeyen penaltılar ve rakibe gösterilmeyen kırmızı kart çok konuşuldu. Kaybedilen 2 puan oldu diyebiliriz o maçta.

Galatasaray maçı da bunun için önemliydi. Neden olmasın dedirtti bize. Ancak erken gelen 2 gol takımın gardını düşürmüş olsa da sahada ki mücadele devam etti. Kaçan gollerimiz oldu. Bundan dolayı üzüldük.

Yine rakip alanda ikinci yarı özellikle başlangıcı iyi yaptık. Holse’nin müthiş şutu vardı kaleci iyi çıkarttı.

Taylan’ın yerde kaldığı pozisyon dikkatlerden kaçmadı. Penaltı verilse kimsenin itirazı olmayacak gibiydi. Buna rağmen VAR da görmedi hakem de es geçti. Yine hakem genelde iyi olsa da Marius’un yerde kaldığı pozisyonda Barış Alper’in net faulü vardı orta alanda hem de sarı kartlık es geçtiği gibi faulü aleyhimize verdi.

İyi niyetli oynadık. Rakip ile net olarak farkımız olmasına rağmen bunu çok hissettirmemeye çalıştık. Holse çalışkan isimlerdendi. Bola oyuna girdikten sonra daha etkili olduk. O kanatta banko isim olabilir artık.

Emre elinden geleni yaptı diyebiliriz. Okan erken çıkarak Drongelen ve Alim’in hatasını kapatabilirdi diye düşüyorum. Yine Taylan’ın ilk golde rakibini bırakması ve seyretmesi ki oyunun başı olması ve henüz ısınamaması diyelim. Sosyal medyada olduğu gibi bakmamam ben olaya. Netice de böyle bir ihanet asla olmaz ve kabul de edilemez. Vicdanlarına havale ediyorum.

Antalyaspor maçı daha önemli oldu. Mutlaka evimizde oynayacağımız bu maçı 3 puan ile kapatmak zorundayız. Hazır aşağıdan uzaklaşmışken 2 maçta kaybedilen puanlarla bu fark azaldı. Bundan dolayı bu maçı kazanmamız şart. Ne diyelim aynı bu maçta ki duyarlılık taraftar anlamında yine devem eder. Taraftar olmayınca daha zor oluyor işimiz.

Beklenen transferlerin bu maça dahi yetişmemesi hayal kırıklığı oldu hepimiz için. Başkan’ın ne hikmetse söylemlerinde kalıyor. Bir forvet aldık bakalım nasıl olacak. Bunda tabi yabancı kontenjan açılmaması da var ancak bunu da çözecek kendileri. Kalan az sürede ne olacak bakacağız artık. Kaldı ki Gisdol dahi bu durumu basın toplantısında dile getirdi. Normalde sakin bir duruşu var ama belli ki epey rahatsız bu durumdan. Çünkü takımın saha içi performansına etki ettiğini en iyi o görüyor.

ZORLANMADAN GELEN GALİBİYET!

Hafta içi maçı ve mesai saatinde olmasına rağmen yine de hatırı sayılır taraftarımız takımın yanında oldu. TFF bunu bize yapmamalıydı. Aynı saatte oynat illa bu saatte mi oynatacaksın. İlla oynatacaksan taraftarı en çok gelen takıma göre hareket edeceksin.

Marius’un kart cezalısı olduğu haftada Ercan 11’de başladı. Alışkanlığı olmaya başlayan bir takım görüntüsündeydik.

Önce baskı ile kazanılan topların pozisyona döndü anlarda gelen Zeki’nin serbest atış sonrası top ağalara gitti ve öne geçmeyi başardık.

Rakip alanda daha çok görülen taraftık. Baskı yapıp pozisyon bulan ve kaçıran yine bizdik. Oyunun tam hakimiydik. Ancak rakibin bulduğu gol vardı ki ince bir ofsayttı. Bu bize bir uyarı oldu. Defansı daha kontrollü yapmaya başladık.

Kötü gidişatı olan ve haftalardır mağlup olan ve moralsiz olan rakibe karşı oynamak elbette kolay değildi. Buna karşılık Gisdol sahadan istediklerini almaya devam etti. Yine de final paslarında ve rakip alana çıkışlarda ki aksaklıklar gözle görünür biçimdeydi.

Kazanılan penaltımızı VAR iptal etti. Emre Malok uzun uzun inceledi ancak bize göre penaltı kararı doğruydu. Canları sağ olsun diyemem. Hele de Malok’un geçmişte bize karşı sabıkası bir hayli olduğu için bir kenara bunu da not ediyorum.

İkinci yarı yine maçın enleri içinde Zeki olmaya devam etti. Golden sonra bir de içeri yaptığı serbest atış ortasıyla Ercan’ın kafa golü geldi ve takımımızı galibiyete rahat taşıyan başlıca isim oldu.

Zeki hep profesyonel hem de yürekten oynayan futbolcumuz. Bu maça da damga vuran isim oydu. Bu olmalı zaten takım olmanın özelliği budur. Bir hafta bir futbolcu öne çıkar o sırtlar gelecek maçta da bir başka isim olur yeter ki kazanan Samsunspor’umuz olsun.

Şimdi alt sıralardan uzaklaşırken yine kritik bir maç bizi bekliyor olacak. Zorlu Galatasaray maçı öncesi İstanbulspor maçını da kayıpsız geçersek bu takımın havası değişir. Elbette tüm gözümün gelecek takviyelerde olacak. Bakalım evimizde oynayacağımız Galatasaray maçına yetişek mi?

Artık bu aşamadan sonra küme düşme korkusundan ziyade daha ortalara takımı taşımayı konuşmak istiyoruz. Tüm taraftarda bunun bilincinde hareket ediyor gördüğüm kadarıyla. Gisdol’de takımın durumuna göre hareket ediyor haliyle. Yine de hayalperest olmayın derken bir taraftan da takımın performansını her hafta yukarıya çekmek derdinde kuşkusuz.

HEPSİNE BU GALİBİYETTEN VE DE YÜKSELEN PERFORMANSLARINDAN ÖTÜRÜ AYRI AYRI TEŞEKKÜRLER! BÖYLE DEVAM EDELİM YETER…

BİZ FENER YAKMAYI SEVERİZ!

BRAVO HEPİNİZE…

Taraftar yerini almış. Soğuk dememiş yağmur dememiş. Üzerine düşeni hep yapıyor bugün de yapmış. 20 Ocak 1989 elim kazanın acısı daime taze yüreklerimizde. Bunu da üzerine düşerek yine gerekeni her platform da yaptığı gibi Fenerbahçe maçı öncesi de açtığı pankartla yaptığı koreografiyle de yine göstermiş tüm izleyenlere. Özel bir taraftarımız var bunu herkes biliyor.

Maçın hemen başında rakip takımın ataklarını bekliyorduk. Hızlı gelişen atak sonrası gelen gole engel olamadık. Gisdol bunları uyarmış olmalı ki sık sık kenarda oyuna müdahale etti. Sakin kaldı. Takımını da sakin ve ne yaptığını bilin diye diye uyarılar yaptı daima.

Yenilen gol sonrası da paniklemeden oyuna devam etmek de önemliydi. İşte kenar yönetimi de bunun için var bir nebze. Koordinasyonu iyi sağlarsanız takım da ayağını yere sağlam basar.

Elbette ne yaptığını bilmenin dışında rakip takımın ataklarını da savuşturmak önemliydi. Okan yenilen golde belki sezemedi ama bir çok pozisyonda da kalesini kapattı. Özel bir teşekkürü hak etti.

Yine defansta üzerine düşeni yaptı. İlk yarı belki Holse’nin şutunda heyecanlandık. Bunun dışında rakibi durdurma görevimiz vardı.

İkinci yarıya biraz daha rakip alanda başladık. Taylan’ın şutu vardı ki olur mu dedirtti bizlere. Yine rakip alana az çıktığımız anlarda kenarda kazanılan faul sonrasında Emre’nin şutunu kaleci içeriden çıkarttı oyun devam etti. Sonrasında VAR uyarısıyla geldi golümüzün kararı. Oysa ki yardımcı hakem çok net olan bu golü görebilmeliydi. Yani VAR da olan meslektaşları olası bir faciayı önlemiş oldular.

Golden sonra sakin kalan taraf bizdik panikleyen de rakipti. Buna rağmen aslında Fofana ile daha üretken olabilirdik. Elbette Holse son anda kaçırdığı pozisyon fişi çekmeye yetecekti. Buna da şükür dedik.

Maçtan önce rakip taraftarların fark çığırtkanları kursağında kaldı ve biz puanla döndük. Bu motivasyon anlamında çok önemli elbette.

Bu maçın böyle bitmesinde şüphesiz Gisdol’un hakkı var. Kendisine artık yan bakanlar daha ciddiye alacaklardır. Tebrikler hocam.

Şimdi rakipler daha ciddiye alacak daha bir başka bakacaklar bizimle oynarken. Çanta da keklik görenler artık daha opsiyonlu hareket edecekler.

Yasağımızın kalkmasında emeği geçen başta Başkan Yıldırım ve ekibine teşekkürler diyoruz. Bir nevi kendi hatalarını da telafi ettiler de diyebiliriz. Dileriz ki iyi bir takviye yapılır ve takım yukarılara doğru çıkar. Daha evvelde yazmıştım. Bu saçma bir karardı. Fifa yabancı sınırı olan bir ülkeye bu tek taraflı fesih hakkını gözetmeliydi. Ayrıca futbolcu hep mi haklı olacak? Sonuçta parasını almışlar. Kötü muamele neymiş? Gülünç iddialarla takımların canın yakmak doğru değil.

Kayserispor ile oynayacağımız maça artık daha dolu tribünler olur diye düşünüyorum.

SAHAMIZDA KAZANMAYA DEVAM ETTİK!

Taraftar takımına destek vermeye devam ediyor. Hafta içi oynanan Trabzonspor maçında da kendisine yakışır şekilde takımına 90 dakika destek vererek bunu zaten göstermişti.

Transfer yasakları gelmeye devam ediyor. Bu kez ligde başka takımlara da yasak geldi. Bu bize ne kazandırır bilemeyiz ama bizim bu ligde kalabilmemiz için en azından kendi rakiplerimize karşı kazanmamız gerekiyordu.

Bunlardan biri de Sivasspor maçıydı. Onlarda moralli geldiler. Kayserispor maçı galibiyeti ve sonrasında da Galatasaray beraberliği onlara Bülen Uygun ile iyi bir başlangıç oldu. Ancak bizim özellikle Trabzonspor maçında ki ikinci yarı da ki oyunu bu maçta baştan itibaren göstermemiz galibiyeti de hazırlamış oldu.

Drongelen sol bekte başlaması biraz sürpriz olsa da kimse de yadırgamadı diye düşünüyorum. Nitekim sırıtmadığı gibi uzun sürelerden sonra bir sol bekimiz gol atmış oldu. Her ne kadar orijini stoper de olsa oynadığı pozisyon itibariyle bunu belirtmemizde sakınca yok.

Diğer taraftan oyuna iyice hakim olunca Fofana’nın etkisiyle gelen ortaya Holse dokundu ve farkı artırarak takımını rahatlatmış oldu.

Bizlerde kolay maç izleriz düşünmemiştik ama bu kadarını da özlemedik değil ligin başından itibaren. Yine Marius bir hayli gol pozisyona girmiş olsa da Ali Şaşal buna izin vermedi.

Var rakip oyuncunun tokatını es geçmeyerek erken bir kırmızı kartla bizi de rahatlatmış oldu.

Yine Dimata’nın disiplinsizliği belki galibiyetimiz örtecek ancak bu kadar basit ikinci sarı kart da affedilir gibi değil.

Burak Şeker iyi bir maç yöneterek iki takıma da ölçülü davrandı ve taktir hakkı değil gördüğünü çaldı diyebiliriz. Bizde bunu bekliyoruz zaten hakemlerimizden.

Karagümrük maçından sonra Sivasspor maçını da kazanarak sahamızda kazanma alışkanlığı kazandık. Bu iyi bir gelişme.

Kazanılan 3 puan ile düşme hattından bir nebze uzaklaşmış olsak da moral anlamında iyi olmasına rağmen elbette hiçbir şey bitmedi. Çok alınacak yol var. Bu lig bir çok sürprize gebe. Bakalım haftaya bir başka sürprize imza atabilecek miyiz? Neden olmasın?

KAZANMAK ÖNEMLİYDİ!

Zor maç olacağı her halinden belliydi. Taraftarlarda bu bilinçle yerini aldı ve takımın yalnız bırakmadı.

Afrika kupası için gidenler vardı takımda. Önemli eksiklerdi ki hele de transfer yasağından sonra her an hepsi önemli bizler için. Bir de bu yasağın anlamı neydi gerçekten Fifa bunun da açıklamasını yapmalı gerçi yapılan açıklama hep futbolcular lehine zaten. İyi de hiç mi haklı olmayacak kulüpler? Paralarını almışlar neyin kötü muamelesi bu? Çalışmak istemiyor takım yabancı sınırı zorluyor kulüplerimizi bu duruma buna da TFF çanak tutuyor haliyle. Demek ki bu yabancı sınırlaması doğru değil.

Bir diğeri de kendimizi yani başkan ve yönetime bakan yönü. Bu kadar hassas oldukları bilindiği halde neden daha dikkatli olunmuyor diye soruyoruz haliyle. Yıllar sonra gelen süper lig sevincinin kursağımızda kalma ihtimali hepimizi üzüyor.

Verilen aradan sonra yapılacak mücadele de nasıl bir sonuç alacaktık? Herkes herhalde oyundan ziyade 3 puana kilitlenmiş olmalı. Nitekim doğrusu da bu saatten sonra bu.

Oyun anlamında umut vermesek de mücadele ve rakibe göre oyun anlayışı maçı lehimize çevirebilirdi.

Rakibe alan verirseniz affetmeyecekti. Nitekim oyun anlamında bir tık üstümüzdeydiler. Pozisyonlar daha net buldular. Okan iyi yer tuttuğu yerlerde topu almasını bildi.

Bizim çok net pozisyonumuz diye not aldığım sadece golü atan Ercan’ın iyi vuruş yapamadığı bir an vardı. Bunun dışında daha çok oyunu kontrol eden rakip alanda zaman zaman basan, kaptığı topla gol pozisyonu arayan görüntümüz vardı.

Gisdol belli ki rakibe göre artık oyun anlayışı uyguluyor. Bir Adanademirspor maçı görüntümüz yoktu mesela. Buna rağmen yakaladığımız ender pozisyonda ki Osman’un terse attığı top Fofana ile buluştu ve klasik çizgiye inip ortasında Ercan’ın kafası golle buluştu.

İşte gecenin flaş hareketi buydu. Nadir geldik belki ama kazanmak en önemli olanıydı.

Artık her puan önemli her puan anlamlı ve bir o kadar ligde kalma adına da paha biçilmez oldu. Kalan maçlarda alınacak puanlar bizi ligde tutması için kendi sahamızda ne kadar maç kazanırsak o kadar önemli hale geldiği aşikar.

Hafta içinde oynanacak Trabzonspor maçı da bunlardan biri. Karadeniz derbisi yıllar sonra ligde oynanacak. Geçen yıl kupada resmi maçta oynamış olsak da ligin havası her zaman farklı olur.

Bundan dolayı dileriz bu maçtan da istenilen puanı veya puanları almaya muvaffak oluruz.

HAK EDEREK KAZANDIK!

Adana deplasmanı bizim taraftar için oldukça uzun ve meşakkat gerektirdiği için yine de orada olmak ve takımı yalnız bırakmamak önemliydi. Yalnız hiçte hoş olmayan durumlar yaşandı orada. Rakip takım taraftarlarının bıçak ve satır gibi yaralayıcı hatta ölümle dahi sonuçlanabilecek saldırıda bulunmaları hiç bir mazeretle açıklanmaz açıklanamaz. Rakip kulüp tarafından bu konuda mutlaka açıklama yapılmalı ve o kişiler için de mutlaka gerekli ceza-i müeyyideler verilmelidir.

Maça iki takımda iştahlı başladı. İlk tehlikeli atak bizden geldi. Ntcham günündeydi. Biraz daha onun dilinden anlayan oyuncular olursa başka bir seviyeye çıkabileceğiz. Yine Tırpan mücadele ve takımı rakip alana taşıma konusunda iyiler arasındaydı. Özellikle Emre ve Taylan geldiklerinden itibaren en iyi maçlarını çıkarttılar. Artık kabullenmiş ve sahiplenmiş görüntüleri vardı. Gerçi Taylan’ın sakatlığı uzun sürünce belki daha farklı bakabiliriz.

Rakip takım, Satka’nın koluna dokunan top sonrası kazandığı penaltıyla öne geçti. Bizim reaksiyon olarak rakip alana oyunu yığmamız ve gol çabamız sonuç verdi. Bu kez Satka yerdeydi hakem yine VAR ile penaltıya hükmetti. Ntcham penaltıyı gole çevirdi ve beraberliği sağladık.

Golden sonra da yine rakip alanda daha çok görülen ve zaman zamanda bize heyecan veren oyun görüntümüz vardı. Her şeyden önemlisi dişe diş mücadeleyle birlikte rakibinde açık oynamasının da etkisiyle pozisyonlar ürettik. Rakip alanda daha çok göründük. Net penaltı bu kez es geçildi. Rakip oyuncu kale önünde topu eliyle kornere çevirmesini hakem ve VAR görmezlikten geldi.

Bununla birlikte devreye önde girme çabamız vardı. Günün iyilerinden Emre belki Ntcham’ı düşündü ama top Holse ile buluştu ve asiste dönen pasta öne geçmeyi başardık.

Elbette rakibin ikinci yarıya daha önde basacağı belliydi ve buna göre de bizim dönen topları iyi değerlendirip farkı açmamız gerekiyordu. Bu anlarda yine topu iyi kullanan görüntümüze karşılık, rakibin de şuursuz atakları vardı. Belki etkili isimler var ama geriye düşmenin psikolojisiyle sakin değillerdi. Kaldı ki sahasında 4 maçtır gol dahi yememişler ve mağlup da olmamışlardı. Bunun için bu maçtan puansız ayrılmak istemeyecekleri aşikardı.

İşte biz de buna iyi bir cevap vermiş olduk ve Emre ikinci asistini Marius’a yaparak farkı 2’ye çıkartmayı başardık. Golden sonra rakip takım biraz daha öne çıkarak farkı azaltma çabasında olmasına karşılık bu anlarda çıkmakta zorladık. Fark 1’e inince bizde biraz telaş oldu. Yine değişiklikler arasında Fofana tam biçilmiş kaftan olacaktı bize göre ancak onu Gisdol değerlendirmedi. Nedenini doğrusu merak ediyoruz. Buna rağmen uzatma dakikaların başında Nanu mutlak golü kaçırdı daha doğrusu Yusuf Erdoğan’ın müdahalesi vardı ancak topa değil diye gördüm ben ve penaltı verilmeliydi. Ayrıca yine maç içinde topa elle hentbol gibi oynayan başka bir Adsli futbolcunun da penaltı yaptığını kayıtlara düşmek gerekiyor. Toplamda 3 penaltımızı yemiş oldular.

Tüm bunlara rağmen hem sahada ki hakemi hem VAR’dakileri hem de rakip taraftarları alt etmelerinden ötürü futbolcularımızı kutlarım.

İyi mücadele ve iyi bir oyun anlayışıyla doğrusu büyük bir sürprize imza attılar. Korkusuz oynayarak ki Bjk maçında da zaten hak eden taraftık bunu da telafi etmiş oldular. Haftaya yine altı puanlık Kasımpaşa maçı bizleri bekliyor. Kuşkusuz bu maçın anlamını yitirmemek için kazanmamız gerekiyor. Son 5 maçın 3’ünü kazanan takım olarak artık daha inançla baktığımızı söyleyebilirim. Dilerim favorisi olacağımız bu maçı kazanan taraf yine biz oluruz.