ÖNEMLİ ÜÇ PUAN!

Uzun bir deplasman olsada taraftarlarımız takımını yalnız bırakmadı. Bu işin en önemli ayağı olan taraftar üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyor.

Kupa maçında farklı kazanma moraliyle gidildi Afyonkarahisar’a.

Afyonspor, bu yıl tekrar 1. Lige çıkmak için takım kurgusunu kurmuş bir ekip. İddialı bir takım olduklarına kuşku yok.

Takımımız, oyuna tempolu başladı. İlk dakikalarda gole yaklaştık. Hatta farkı dahi artırabilirdik. Önce Gökhan sonra Bahattin gole yaklaşan isimlerdi.

Ev sahibi takım deplasman mantığı ile sahaya çıktı. Daha çok kontra ataklarla gol bulmaya çalıştı. Hem kadememiz hem de Nurullah üzerine düşeni yerine getirdi.

Özellikle defans arkasına attıkları topları Yalçın ve Ferhat’ın yerinde hamleleri vardı. Yine uzun bir sakatlık sonrası takımda yerini alan Erkam’ın da skoru tutmada önemli katkısı oldu. Caner’in kaptan olarak sahaya çıktığı maçta üzerin düşeni fazlasıyla yerine getirdi.

Oyunun temposu düştüğü zamanlarda pozisyon üretmekte zorlandık. Son çeyrekte daha düşük tempolu geçen bir oyun izledik. Buna rağmen son dakika da Bahattin ile gole yaklaşan taraf olduk.

İkinci yarıya biraz daha tempoyu artırarak başladık. Çünkü en büyük rakibimiz Manisa ekibiyle aradaki puan farkının açılmaması önemliydi. Bunun bilinciyle telaş etmeden rakibin üzerine giderek pozisyon aradık.

Kubilay’ı önüne ikili üçlü setler kurarak engellemeye çalıştılar. Zaman zaman bunları kırarak takımın atağa çıkartmayı başardı. Yine önemli bir isim olduğunu gösterdi. Serbest atışta ki vuruşunda gol diye ayağa kalktık ama kaleci son anda topu uzaklaştırdı kaleci.

Golde özellikle top rakipteyken yapılan baskı hata getirdi ve kaleciye verilen pasta araya giren Bahattin attığı gol takıma galibiyeti getirmiş oldu.

İrfan Hoca, son haftaların aksine Bahattin ile tek forvet başladığı maçta onun attığı golle eve 3 puanla dönmeyi başardı. Bahattin attığı gollerle takımın sırtlamaya devam ediyor. “Görmek istediğimiz Bahattin işte bu!” dedirtti hepimize.

Aksayan bir Samet vardı. İstenilen ritmi tam olarak yakalayamadı. Kale önüne iyi kaçıyor ama geçen yıl ki o gollerini özledik doğrusu. Buna rağmen gol öncesi yaptığı baskı sonucunda rakibini hayata sürükleyince gol geldi.

Ramazan çok çalışkan olmasına rağmen ondan beklenen ortaları ve derinlemesine ara pasları da görmek istiyoruz.

Son dakikalarda Caner’in kale dibinden çıkarttığı top bize altın puan getirdi. Yine oyuna sonradan giren Oğuz’un müsait pozisyonda kaleciye nişanlamamış olsa daha rahat bir nefes alacaktık.

Takım olarak mücadele anlamında önemli bir maçı haklı bir 3 puanla alarak haftayı tamamlamış olduk.

Haftaya en önemli rakibimiz ve bazılarının da grupta favori gösterdiği Manisa FK ile sahamızda oynayacağız. Bence bu maç biraz ölçüydü. Ancak rakip de bu hafta dişli ekip Sarıyer’i yenerek moralli gelecekler.

Şimdiye kadar firesiz geldiler. Umut ediyoruz ki ilk mağlubiyetlerini bizden alsınlar. Bunun için biraz daha tempoyu artırmamız ve araya atılacak toplara daha fazla dikkat etmemiz gerekir. Özellikle attıkları gol sayına bakınca ne denli son toplarda üretken olduları görülüyor. Tabi şimdiye kadar iki takımın dışında karışlaştıkları ciddi bir ekip yoktu. Yine de etkili bir takım oldukları takip edenlerin ifadeleri. Bizde kısmetse göreceğiz.

Futbolcularımız bu maçın da üstesinden geleceklerdir mutlaka. Çünkü bu yılda öyle aman aman puan kaybına tahammülü olmayan bir sezon bekliyor bizleri. Yani rakiplerin sürpriz puan kayıpları diyebileceğimiz küçük ihtimaller görüntüsü var şimdilik. Lig bitiminde yine yüksek puanlı bir şampiyonluk gerekiyor ki gerisini siz düşünün.

İşte bunun üstesinde gelmek içinde alttan puan kaybı yaşamayacaksın, üstten rakiplerine yenilmeyecek hatta yeneceksin.

ÇOK FARKLIYIZ!

Tarsus ligde iddialı ekiplerden. Bu liglerin deneyimli ekibi ve Ergün Hoca’yı getirmekle de iddialı olduklarını bir kez daha göstermiş oldular.

Önemli olan böylesi maçlarda bizim ne yapacağımız. Taraftar belki istenilen sayıda olmasa da birçok süper lig ekibinin üstünde katılımla tribünde yerlerini aldılar.

Stadyumun azot fabrikasının yanında olmasının dezavantajlarını yaşamaya devam ediyoruz. Maç öncesi zehirli gazların salınmasıyla ortalığı oldukça rahatsız edici bir gaz bulutu sarmış olduğunu maça gelenler yaşadı.

Bunun için gerekli önlemler yıllar geçmesine rağmen neden alınmadığını merak ediyoruz haliyle. Diğer taraftan yine saha zemininin bu kadar kısa zamanda bozulması da dikkatlerden kaçmadı ve bunun azot fabrikasından dolayı olduğunu da ister istemez düşünür olduk.

Neticede sağlık her şeyden önemli diyoruz ama ne taraftarlar için ne de futbolcular için sağlığa elverişli bir ortam bulunmuyor.

Oysa yıllar evvel daha stadyum yeri belli değilken mevcut stadın yerinin kesinlikle kalması gerekliliğini yazmıştım. Ayrıntılı olarak ele almıştım. Lakin yeterince kamuoyu oluşmadığı için yazdıklarımız çok kabul görmemişti. Şimdi bunları yazmak durumunda kalıyoruz.

Artık olanlar oldu. Dileriz ki gerekli önlemler biran evvel alınır.

Bir diğer önemli gelişme de ilk defa kulüp tarafından bir canlı maç yayını dijital ortamda ücretli olarak ve profesyonel anlatımla maç yayını yapıldı. Elbette sıkıntılar yaşandı. Doğrusu bu konuda da daha iyi bir alt yapı çalışması olabilirdi. Yine de önemli bir hamle oldu. Alt liglerde ki diğer kulüpler içinde önemli bir çalışma örneği teşkil ettiğini belirtmek gerekir.

Maçın başında Kubilay ile bulduğumuz gol ile rahatladık. Golü bulduktan sonra daha kontrollü oynadık. Rakip boşluklar bulsa da son vuruşlarda başarılı olamadı.

Özellikle orta alanda Kubilay’ın etkili oynadığında takımı daha çok pozisyona soktuğunu bir kez daha görmüş olduk. Ancak biraz daha bireysellerden ziyade takım oyunu oynamalı notunu düşmeliyim.

Ramazan’ın oyuna girmesiyle de sakin giden maçı ateşledi. Geceyi bir golle de süsleyerek bu takım için ‘bende varım’ dedi.

Ahmethan’ın, Ramazan’ın ortasına kale önünde ıskalamasının ardından rakibin atağını iyi bir kademeyle kesip akabinde de gelişen atağımızda Bahattin’in golü bulmasıyla devreyi iki farklı üstünlükle kapattık.

İkinci yarinin başında rakip gole yaklaşmış olsa da buna müsade etmedik. Ferhat zaman zaman adam kaçırdı, pozisyon verdi belki ama yine de kritik müdaheleler yaptı.

Kontrolü ele aldığımız dakikalardan itibaren de farkı artırmayı başardık. Geçen hafta ilk golünü atan Gökhan Alsan ile farkı üçe çıkartarak rahatlamış olduk.

Rakibin şuursuzca oynamasını iyi değerlendiren futbolcularımız günün başarılı ismi Ramazan ve Samet ile sahadan 5 farklı skor ile ayrılmayı başardık.

Önemli bir skor. Uzun zamandır 5 farklı skorumuz olmamıştı. Hem moral açısından hem de oyun üstünlüğünü yansıtması bakımından önemliydi.

Ancak buna rağmen dikkat edilmesi gereken noktalarımız var. Biraz defans olarak ve biraz da orta alan konusunda halen eksiklerimiz var. Bunun için Hoca da farklı skora rağmen buna değindi.

Bu yıl lig şampiyonluğu bir kaç takımla gideceği için mutlaka sıralamanın altına kesinlikle puan kaybına tahammülümüz olmayacak. Diğer taraftan da üst sıra potasında bulunan takımlara karşı da mutlaka üstün ayrılmalıyız. Özellikle de kendi sahamızda.

Hocamız, iyi niyetli olarak söylemleriyle motive ediyor. Bu işin zorluğunu anlatıyor. Ancak buradan çıkmak istiyorsak çok küçük puan kaybetme lüksümüz var. Geçen yıl yazmıştık bu yılda çok farklı değil. Elbette rakiplerin performansı bunu belirleyecek ama bizim ne yapacağımız daha çok önemli.

Haftaya Afyon da oynayacağımız maç tıpkı geçen sezon olduğu gibi üst sıraları belirleyecek nitelikte bir maç. Yenemiyorsan da yenilmeyeceksin denilen cinsten. Ancak biz yine de galibiyet bekliyoruz haliyle. Çünkü bu ligiden direk çıkmanın yolu birincilikten geçiyor o da kendi rakiplerinizi yenmekle oluyor.

Yenelim Afyon’u, dolduralım Manisa maçında stadyumu!

DERSLİK MAÇ!

Bakspor kulubü Bugsaşspor’un yeni adı. Yıllardır bu ligde mücadele ediyorlar. Adeta ligin tozunu yutmuş bir kulüp.

Kağıt üzerinde favori çıktığımız ve fark beklediğimiz bir maçtı. En azından taraftarın böyle bir beklentisi vardı.

Dikkat edilmesi gerekli bir takım hüviyetinde olduğunu daha ilk dakikalardan göstermiş oldu.

Taraftar kendisine ayrılan yeri doldurduğu gibi coşkulu tezahüratlarla takımına destek oldu.

Bakspor teknik adamı pas hatlarımızı kapatarak ve uzun toplarla pozisyon arayacağı futbolcularına adeta ezberletmiş. Bunun için oyun kurmakta ve rakip alanda baskı kurmakta zorlandık.

Bahattin ile ilk dakikalarda yakaladığımız pozisyonumuz vardı. Kubilay’ın derilemesine pasında Bahattin topu kontrol etmiş olsa da kaleci ve defansın zamanında hamlesiyle öne geçme fırsatını tepmiş olduk.

Kaleciyle başlayan ataklarında rakibe rahat pas yapma imkanı verince yaptıkları uzun topla kalemizde golü buldular. Gerek defansımızın gerekse Nurullah’ın zamanlama hataları vardı.

Çok geçmeden artırdığımız tempoyla rakip alanda çoğaldık ve kazınılan korner sonrası kafalarda gezen top sonrası Gökhan Alsan’ın golüyle beraberliği yakalamış olduk.

Tempomuz düşük başladık ve öyle devam ettik. Geçen hafta çift forvete dikkat çekmiştim. Bu hafta Hoca Ahmethan ve Bahattin ile başladı oyuna. İlk dakikalarda Ahmethan etkiliydi ve uzaktan şutunu da kaleci kornere çelmeyi başardı.

Yine akabinde onlarda cevap verdi ve Nurullah’ın topu kornere çelmesiyle gole izin vermedik. Uzun toplara devam eden rakip yine pozisyon üretmeyi başardılar. Ancak biz hazırlık maçlarında ki hataları gördük sahada.

Geçen iki haftada ki o istekli ve baskılı oyun anlayışının dışında daha rahat ve kontrollü oyunu seçtik. Hani rakibe sürekli basan topu kapan, tempoyu ayarlayan takım hüviyetinde değildik. Oysa rakibin üzerine daha fazla gitmiş olsak gollerin sayısı da artacaktı.

Buna karşılık rakibimiz öyle sinik ve korkak futboldan ziyade oynaması gerektiği gibi oynadı. Hatta zaman zaman yarı sahamızdan yaptıkları presle çıkmakta zorlandık. Buna rağmen son dakikalarda attığımız gol ile devreyi önde bitirdik.

Yalçın ile başlayan atakta Gökhan Meral akıl dolu kafa pasıyla Guido’yu topla buluşturdu. Onun ortasıyla topu iyi kontrol eden Bahattin topu ağlara göndermeyi başardı.

İkinci yarıya da iyi başlayan taraftık. Daha önde başladık, rakip alanda gol arayan taraftık. Kubilay’ın şutunu kaleci kornere çeldi.

Yine rakip defans Bahattin’den önce topu kontrol etmemiş olsaydı mutlak pozisyon olurdu. Önde olmanın rahatlığı vardı takımda. Bu rahatlık bize pahalıya maloldu.

Ahmethan’ın, dikine oynamak yerine orta alana attığı pasta dengesini kaybeden Yalçın’ın kaptırdığı top sonrası topa elle çıkmak yerine ayaktan yana tercihini kullanan Nurullah penaltıya sebebiyet verdi. Penaltıdan rakipte skoru eşitlemiş oldu. Kısacası hatalar zincirine kurban gittik.

İlginçtir ki daha fazla reaksiyon beklediğimiz takımımız aksine bocalamalar yaşadı. Rakip alanda çoğalmak yerine çok fazla pozisyon bulamadan maçı tamamladık. Maçın başında biraz hareketli olan Ahmethan, uzun süre sahada göremedik. Maçın sonlarına doğru oyundan çıkışa kadar çabalasa da etkili değildi.

Kubilay’ın da oyundan düşmesiyle pozisyon üretemeden maçı tamamladık. Buna karşılık rakibin etkili şutlarını Nurullah kornere çevirerek cevap verdi.

İlk yenilen goller sonrası ilk beraberliğimizi de alarak seriyi devam ettiremedik. Elbette futbolun cilvesi. Her zaman sürprizlere açık bir oyun. Bunun bilincindeyiz. Lakin İrfan Hoca oyuncu değişikliklerini biraz geç yaptı diye düşünüyorum.

Diğer taraftan yaşanılan son bölümde ki oyundan düşmenin de dikkate alınacağı kanaatindeyim. Bu hafta bir de Nurullah yerini Ahmet’e bırakabilir. Çünkü görüldü ki rakip alanda baskı yapan ve rakibin biraz daha fazla bulduğu pozisyonlarda hataya yakın. İyi kaleci, iyi de toplar çıkarttı ama bu ligden çıkmamız şart.

Futbolcularımız daha dikkatli olmalılar. Bu işin şakası yok. İrfan Hoca mutlaka takıma dokunuş yapacaktır. Diğer taraftan henüz iki golden fazla atamayışımız da irdelenecektir. Belki ilk haftalar da belki konuşulmuyor ama bu maç her yönüyle derslik dolu maçtı. Tıptı Hocamızın dediği gibi.

SKORU ERKEN BULMALIYIZ!

Taraftar üzerine düşeni yaptı. Çünkü bu taraftar kitlesi Süper Ligde oynayan birçok taraftarın dahi hayalini süsler. Bunun için kıymetini bilmeli futbolcular.

Elbette işleri kolay değil ancak buna sığınmadan üzerlerine düşeni yapmaları gerekiyor.

Gol yollarında ki endişemi paylaşmış ve sezon başladığında umarım devam etmez demiştim. Çünkü rakiplerin bize karşı kapanıp “Çanakkale geçilmez!” mantığında oynamaları normaldir. Hatta anlaşılabilir durumdur.

Andorra karşısında milli takımımız ne denli zorluk yaşadıysa bizimde Pendik karşısında benzerini yaşamamız normaldir. Bunu ben tahmin ediyorsam İrfan Hoca hayli hayli bilir ve tedbirini alır. Nitekim oyuncu değişiklikleri ile bunu göstermiş oldu.

Ancak gerek Atabey’in kaçırdıkları gerekse kanat oyuncuların verimsizliğine daha başka tedbirler alınmalı. Tabi Caner ve Ferhat’ın yokluğuna sığınılabilir. Lakin bunlar hep olabilir. Önemli olanda onların eksikliğini hissettirmemeleri gerekiyor kulübeden gelenlerin.

Atabey’in kaçırdığını bir başkası kaçırmış olsaydı neler yazılır çizilirdi varın siz düşünün. Toleransını şimdiden bitirmemeye özen göstermeli.

Mesela hani futbol tabiriyle bam bam gideceksin derler. İyi de tek forvet ile çıkmışız maça. Kaldı ki daha çok santrafor özellikli Atabey ile bu iş zor görünüyor. Neden ısrarla tek forvet ile çıkılır hem de kendi evinde.

Tamam kanatlarda ki oyuncularımız da gole yakınlar ama bir Bahattin veya Alihan ile başlamak rakip takımı daha da hataya zorlamaz mı?

Golsüz geçen ilk yarının ardından yine ikinci yarıda da benzer senaryo ile başladık. Rakip alana yoğunlaşmış oyun ile tek kale görüntüsünde olan maçı koparmak için bazen bireysel hareketlere gerek duyuluyor.

İşte o anlarda formda olarak lige başlayan Kubilay tıpkı Gümüşhane maçında olduğu gibi takımını adeta ipten aldı. Hem kaptığı hem de rakibini ekarte edip uzaktan attığı şutla golü son dakikalarda olsa bulmuş olduk.

Golü kalesinde görene kadar tıpkı Bayrampaşa maçında olduğu gibi Pendik, biraz öne çıkınca yine Kubilay’ın pasını asiste çeviren Bahattin bizleri de rahatlatan golü atarak sahadan 3 puan ile ayrılmasını bildik.

 

İrfan Hoca’nın maç sonu açıklamaları durumu özetliyor aslında “Tempoyu artırmalıyız!” aynen böyle. Çünkü pas trafiği iyi ama bunu daha tempolu yapamadığımız zaman sıradan bir görüntü olacak ki bu ligin üstünde olan bir ekibe de hiç yakışmıyor.

 

Herşeyi baştan konuşmakta fayda var. Biz yine gol yollarında sıkıntı yaşıyorsak bunu aşacak çözümler bulmalıyız. Özellikle ceza alanına indirdiğimiz topları ağlara göndermede daha mahir olmalıyız. Diğer taraftan bu tür pozisyonların maçta ki sayısını da artırmalıyız. Öyle 2-3 tane ile yetinmeden 7-8’lere çekmeliyiz ki rakip artık pes desin…

Uzun yıllar sonra 2/2 yaparak iyi bir başlangıç yaptık. Dileriz aksayan yerlerimizde onarılır ve galibiyetlerimiz artarak devam eder. Darısı Bakspor maçına.

HAKEME RAĞMEN MÜTHİŞ GALİBİYET!

Gümüşhane son yılların en sıkıntılı dönemlerini yaşıyor. Buna rağmen yine de çekindiğimiz bir rakipti. Geçen yıl son dakikalarda bu sahadan gole mani olamadık ve berabere bitmişti.

Bu tür takımlar her zaman sıkıntılıdır. Çünkü kendilerini ispat edecekleri bir takım vardı karşılarında. Maçtan önce kolay kazanırız söylemlerini bunun için biraz endişe ile izledim.

Kadroda kim ile başlasak sürpriz olmayacaktı ama bir kişi hariç o da Nurullah! İlk maç olmasına rağmen İrfan Hoca formayı ona vermesi rakibin durumandan mıdır yoksa performans mıdır bilemeyiz ama yine de tercihinde yanılmadığını gösterdi genç kalecimiz.

Maçın başında daha sertlikler olmaya başladı. Hakem toleransını ne varsa rakipten yana kullandı. Kartları daha ilk zamanlarda bize karşı çok rahat çıkartırken rakibi kolladı. Bunu hisseden oyuncular da futbolcularımız üzerine oynamaya başladı.

Buna rağmen oyunda kalan oyuncularımız rakip alana oyunu yığdıklarında Samet ile pozisyonu bulduk. Ancak Samet o an hiç beklemediğimiz bir şey yaptı ve topa pas atarcasına vurunca kaleci rahatlıkla kontrol etti.

Rakip orta alandan zaman zaman geldiği zamanlarda defansımızın yerinde müdahelesi vardı. Kaptan Aytaç kendisine olan güveni boşa çıkartmadı. Geçen sezondan farklı bir tablo çizmeye başladı.

Diğer taraftan ritüeller olur maçlarda işte Kubilay da sessiz giden maçın havasını değiştirdi. Pozisyon üretmekte ve kalabalık defans arkasına girmekte zorlandığımız anlarda Kubilay ortaya çıktı ve penaltıyı adeta almasını bildi.

Penaltıdan önce o resitali ile gözlerimizin pasını sildi! Futbolun güzelliği bu tür hareketler. Başlattığı pozisyonda kazandığı penaltıyı da gole çevirince ilk yarının son çeyreğinde öne geçtik.

Golden sonra çok daha rahatladık. Topu daha iyi kullanmaya başladık. Gümüşhane üzerimize dahi gelemedi. Bu yarıda hani daha fazla pozisyon üretmeliydik diye not düşeyim. Özellikle tek forvet tercihi elbette anlaşılabilir. Ancak rakip alanı daha fazla yıpratmak ve orayı adeta yormak için Atabey’e yardım gerekmez miydi?

Bunları daha başlangıçta soru işareti olarak not almışım ve neticesinde de Atabey’in kaybettiği top sonrası rakip alanda 4 oyuncumuz kaldı. Yediğimiz kontra atak sonrası da Ferhat ikinci sarıdan oyundan atıldı. Öncesinde de zaten Caner’in yine ikinci sarı karttan oyundan atılmasıyla oyunu 9 kişi tamamladık.

Oysa ikinci yarı çok iyi başlamıştık. Samet’in aşırttığı top vardı ve gol geliyorum diyordu. Hoş Gümüşhane’nin durumu da ortadaydı. Ancak mücadele diyoruz ya işte bunu sahada görmek ve bunu 9 kişiyle yapmak çok çok önemliydi. Bunu es geçemeyiz.

Ancak İrfan Hoca mutlaka burada yapılan hataları not etmiştir. Hazırlık maçları için yazdığım kolay pozisyon veriyoruz anlamında belki kalemizde tehlike çok yaşamadık ama o kırmızı kartın öncesi sonrasını daha iyi analiz edilmelidir.

Enes oyuna girdiğinde çok iyi hamleler yaptığını belirtelim. Takım olarak 9 kişi kalınmış skoru korumak önemliydi. Ancak ileride buna rağmen iki üç oyuncuyla da olsa basmak ve pozisyon koklamak! Gerçekten enterasandı.

Zaten şu mantık doğru olan değil mi “defans hücumda başlar!” Bunun semeresi bence maçın yıldızı Kubilay’ın çok uzun topu sürüklemesine rağmen attığı şutun direkten dönmesi ne kadar talihsizlikse, Oğuz’un topu takip edip kontrol etmesi ve güzel ortasına Samet Hakan’ın da kafa vuruşuyla santra dahi yapılmadan maça noktayı koyması bu maçın finaline yakıştı…İşte özelenen Samsunspor tablosunu da bizlere gösterdi.

Maçın bitiminde teknik heyetle futbolcuların sarmaş dolaşı, taraftarın coşkusu görülmeye değerdi.

Samsunspor olarak bu ilk maçı kazasız geçmek önemliydi. Şükür ki bunu bir de hakeme rağmen gerçekleştirilmesi daha çok önemli hale getirdi. Tüm takıma teşekkürler.

Maçın başlığı daha farklı olabilirdi ama geçen yıl çok canımız yandı ve bir maç sonrası dahi şu başlığı atmak nasip olmadı. Kısmet bu maçaymış.