LİDERLİK PERÇİNLENDİ!

Elazığ merkez üssü olan depremde yine bizleri üzen haberler geldi. Samsun dahil bir çok ilimiz de yaşadı depremi. Bu vesileyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar dilerim. Dileriz bir daha böyle acılar yaşanmaz.

Yüksel Yıldırım da bu acıya kayıtsız kalmadı ve maçın gelirlerini bağışlayacağını açıklayarak örnek bir davranış sergilemiş oldu.

Ertuğrul Hoca da depreme vurgu yaparak değerlendirme yapmadı ve sadece futbolcularımızın da galibiyet primlerini bağışlayarak bu acıya ortak olacaklarını belirtti.

Daha fazla ilgi bekliyorduk kuşkusuz tribünlere. Yine 17 bin civarında bir seyirci kitlesi de küçümsenemez ama bu desteğin artık daha da artması gerekiyor. Belki oynanan futbola sığınanlar olacaktır onlara da el insaf diyorum artık. Çünkü kulübe kim sahip çıkacak söylemlerimiz vardı daha düne kadar. Sahip çıkanlara da desteğin artarak devam etmesi gerekiyor.

Sahamızda ki maçın mutlak favorisiydik. İlk dakika içinde de Bahattin’in şutunu gördük. Maça ağırlığımızı koyduğumuz ve o mücadeleyi gösterdiğimiz zamanlarda oldukça etkili oluyoruz.

Rakibinde mutlaka puana ihtiyacı var. Kötü gidişlerine son vermek niyetiyle geldiler ki Oktay Derelioğlu da bunu kovalamak için takımını iyi hazırlamıştı ve zaman zaman da etkili oldular maç içinde.

Serbest atıştan Gökhan Alsan ile öne geçtik. Bundan sonra daha rahat oynadık. Biraz kendimizi sıkmadık. Oyun üstünlüğü bizde görünmüş olsa da rakip bulduğu pozisyonlarla gol aradı.

Bahattin ile farkı artırabilecek pozisyonlar bulduk. Bunlardan çok çok net olanları vardı. Bir türlü son haftalarda ki o aradığı golü bulamadı. Ancak rakip alanda oldukça etkili olduğunu belirtmek gerekir.

Oyunu orta alanda ağırlığımızı koyacak olan Kubilay o beklenen performans artırımını göremedik. Bu maçta da basit topların dışında iş bitirici paslarını izleyemedik. Ondan daha fazlasını bekliyoruz ki bunu yapabilir.

Yine rakip oldukça çok rahat pozisyonlar buldu. Bazılarını Burak engelledi Veli engelledi ama orta alanımız rahat geçildi. Kalecimize bu maçta en az üç pozisyonda iş düştü. Bu pozisyonlar öyle geçiştirilen cinsten değildi. Düşünün bunlardan biri gol olsa daha fazla strese girebilirdik.

Rakip alanda etkiliydik elbette. Bunun erken gol bulmamızda kuşkusuz etkisi oldu. İkinci yarıda da sayısız goller kaçırdık. Atabey’in net pozisyonu direkten göndü. Akabinde onların da yine şutu direkten döndü.

Tempoyu düşürdüğümüz zamanlarda oldukça sıkıntı yaşıyoruz. Bu anlarda biraz mücadeleyi de artırmalıyız. Özellikle son bölümü çok iyi geçirmediğimizi söyleyebiliriz. Daha çok gol aramalıyız oysa.

Gökhan Alsan, ikinci golü elbette nefes aldırdı ama onun işaret ettiği gibi maç henüz bitmedi ki rakip de bunu bize gösterdi. Bunlara daha dikkat etmeliyiz.

Rakibimiz Manisa Fk, Trabzon Hekimoğlu deplasmanında berabere kalınca puan farkını da 2’ye çıkarmış olduk. Bu avantajı iyi değerlendirip gelecek haftalara taşımalıyız.

Sıkıntı şu biraz maçta farkı ve öne geçmeyi görünce konsantrasyonu da kaybediyoruz. Bunu daha fazla gol daha fazla mücadele ile taçlandırmayı da becermeliyiz.

Ertuğrul Hoca, buna dikkat çekiyor ama futbolcular bunu tam anlamıyor ya da kendilerini riske atmak istemiyorlar. Ancak bu rahatlık da bizleri düşündürüyor.

Elbette ki kalan maçlar için bu mücadeleyi daha artırmalıyız. Haftaya yine zorlu Tarsus maçımız var. Dileriz bunu da kayıpsız geçerek yolumuza devam ederiz.

Artık puan kayıplarının az olacağı ve kendi adımıza da bunun kredisinin olmadığı haftalardayız. Her rakibin bir iddiası var. Ertuğurul Hoca bunu hafta içinde gayet güzel bir şekilde izah etti. Bunun anlaşılabildiği ölçüde bizde hedefe rahat varacağız.

KIRAN KIRANA MAÇ!

20 Ocak 1989 Tarihi yıl dönümünü yaşadığımız şu günlerde yine hüzün kaplar bizleri. Hiç bir şey dolduramaz onların yerini. Sevilen dizi Seksenler unutmadı…onlara teşekkür ediyoruz. Yine futbolcularımız “Unutmadık, Unutmayacağız!” pankartıyla çıktılar sahaya. Anma programları da olacak o gün yine. Emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliriz bizlerde.

Pendikspor iddiasını play-off için sürdüren bir ekip. Maçın zor geçeceğini bekliyorduk. Öyle de oldu. Hakem faktörünü doğrusu hesap etmemiştik. Buna ayrıca değineceğiz.

Maçın hemen başından itibaren rakip kolay lokma değilim düşüncesini bize göstermeye çalıştı. Oyunu yarı sahamıza yıkıp çıkmamızı ve oyun kurmamızı engelleyerek kaptığı toplarla gol bulma çabasındaydı.

Bu tür pozisyonları da maç içinde yakaladılar. İlk tehlikeli pozisyon rakipten geldi ve Ercan’a çarpan top kornere gitti. Ercan, maçın genelinde istekliydi ama vasatı aşamadı doğrusu. Bazı pozisyonlar da adamını kaçırdı. Kontra yediğimiz oldu.

Nurullah başarılı bir günü geride bıraktı. Oyunun sıkıştı ve kalemizde yakın olan durumlarda ustaca çıkarttı topları.

Orta alan mücadelesi ve pozisyon sıkıntısı yaşadığımız anlarda Bahattin’in çok iyi gördüğü Guido ile öne geçtik. Bu gol tam zamanında gelmiş oldu. Çünkü gerçekten hem oyun üstünlüğünü kuramadık hem de oyun çok sıkıştı. Geniş alanlar bulmakta zorlandık.

İkinci yarıya çok baskılı girdi rakip. Öyle ki rakip adeta karargah kurdu ilk dakikalarda kale önümüze yakın. Bu anlarda Caner dahi hata yaptı. Atabey kale önünden top çıkarttı. Nurullah bir o top bir bu topa uçtu.

Ertuğrul Hoca, zamanında değişikliklerle oyuna müdahale etmiş oldu. Özellikle Muhsin dirençli oyunuyla topu rakip alana taşıdık. Diğer taraftan İbrahim Halil ile de orta alanda kaptığı topla birlikte ikinci golümüzü bularak rahatlamış olduk.

Dişe diş mücadelenin ardından kazanılan üç puan oldukça önemliydi. Yeniler kenarda başladılar ve sonradan oyuna girdiler. Özellikle Muhsin’in ilerleyen haftalarda takıma daha çok katkı yapacağını düşünüyorum. İbrahim Halil için zaten maç eksiğinin dışında oldukça teknik bir oyuncu diye belirtmiştim. Attığı golle de forma mücadelesini sürdürecektir. Yine stoper Veli de takım için kritik transferlerden olduğunu göstermiş oldu.

Bu yıl hakem hatalarını çok hissetmedik. En azından öyle göz göre göre olmamıştı. Bu maçta ne yazık ki tekmelere maruz kalan futbolcularımız oldu. Sertlik düzeyi yüksek maçtı. Maalesef Erkam sakatlanarak oyundan çıktı. Dileriz ciddi bir sakatlığı yoktur. Kendisine geçmiş olsun diyoruz.

Nedendir bilemeyiz ama özellikle penaltı beklediğimiz oldu, hadi neyse dedik ama hem Bahattin’e hem de Muhsin’e yapılan sert müdahaleleri es geçti. Halbuki bunlar sarı kartlık hareketlerdi.

Rakibe bu kadar tolerans gösterirseniz onlarda alabildiğince sert oynar. Haftaya sahamızda Bak ile karşılaşacağız. Bu maçta kolay geçmeyecek elbette ama Pendik maçında ki mücadele gücümüzü gördükten sonra umutlarımız daha da arttı. Nedeni de geçmişte bu tür rakiplere karşı puan kayıplarını düşününce bu maçtaki 3 puanın kıymeti daha da anlaşılıyor. Çorum maçı kaybı da böylesi bir maç sonrasıydı.

Artık her maçın final olduğu haftalardan sonra gülen tarafın bizim olmaması içten bile değil. Yeter ki bu mücadeleyi ve isteği sahaya yansıtalım. Elbette oyun keyfi yoktu belki ama rakibinde ne denli ortaya mücadele koyduğunu hesaba katmak gerekiyor.

Kıran kırana geçen maçı kazanmanın mutluluğuyla haftayı geçireceğiz. Teknik heyet ve futbolcuların hepsine teşekkürler.

LİDER SAMSUNSPOR!

Yılport Samsunspor olarak hedeflerimiz büyük. Öncelikle bu ligden kurtulmak. Kurtulmak diyoruz zira buralar gözden ırak olduğu için oldukça da tartışmalı kararların da uygulandığı ve futbol oynamak değil oynatmamak üzerine kurulmuş lig sanki.

Oysa futbolcular kapasitelerini zorlamış olsa belki daha zevkli karşılaşmaların oynanması da ihtimal. Gümüşhane de zor günler geçiren ve belki bir puan alırım duygusuyla sahaya çıkan bir görüntüye sahipti. Fatih Akyel bu gerçeği bildiği için takımı gol yemesine rağmen yine de defansta tuttu takımını.

Oldukça hızlı başladık maça. Eğer Bahattin o golü yapmış olsaydı daha ilk saniyelerde golü bulmuş olacaktık. Rakip defans yerleşince yine kanatlara inmek ve oradan yapılan ortalarla gol aradık.

Buna rağmen rakibin gelişen ani atağından yaptığı uzaktan şutuna Nurullah enfes uzandı ve mutlak golü önledi.

Belki tempoyu daha artırabilmiş olsaydık golü daha erken bulabilirdik. Bahattin çok fazla topla buluşamadı. Gökhan Alsan ve Atabey ile gole yaklaştığımız anlar oldu ilk yarı ortalarında.

Gol gecikince taraftarlarda tempoya ayak uydurdu ve biraz suskun kaldı maçta. Taraftarın daha çok doldurmasını bekledik doğrusu stadı. Yine de yalnız bırakmadı takımını soğuk ve yağışlı havaya rağmen.

Sessizliği Caner’in adrese teslim ortasına iyi yükselen Atabey, yaptığı kafa vuruşuyla bozdu. Gol baskısını üzerinden atan takımımız daha rahat oyun ortaya koymaya başladı.

Yine Caner’in başlattığı atak sonrasında Ferhat’ın pasına düzgün bir vuruşla cevap veren Gökhan Alsan farkı ikiye çıkaran golü attı.

ikinci yarı daha rahat çıkan takımımız oyunu da rolanti de götürdü. Fazla bir efor sarfetmedi. Bunda rakibinde payı var kuşkusuz. Çünkü oyun rakip alanda geçti. Bu yarıda Bahattin bulduğu pozisyonlar oldu ancak bunları değerlendiremedi.

Ferhat’ın içeriye ortasına güzel bir kafa vuruşuyla karşılayan Gökhan Alsan ikinci golünü atarak farkı da 3’e çıkarmayı başardı.

En azında bir gol içinde olsun biraz öne çıkan Gümüşhane bunlarda da başarısız oldu. Ancak iki önemli pozisyon bulduklarını da buraya ekleyelim.

Hazırlık maçlarında bizleri düşündüren Burak, bu maçta ayakta kalmayı başardı ve ilk maçında taraftarlarının önünde bizlere güven verdi. Gerçi gördüğü sarı kart ile Pendik maçında cezalı düşmüş oldu. Futbolun cilvesi işte.

Yine Halil İbrahim’in istekli oluşu da bizleri memnu etti. Kale önünde yakaladığı o pozisyonu gol yapmış olsaydı onun içinde bir hayli güzel bir başlangıç olacaktı.

Takım olarak istek ve arzunun oluşu memnuniyet vericiydi. Buna biraz daha tempo eklenmesi gerekiyor. Diğer taraftan özellikle bu tür maçları daha çok oynayacağımız için rakibi hataya zorlamamız bu tempodan geçiyor.

Gelen liderlikle artık büyük bir motivasyon yakalamış olduk. Öyle ki puan farkının 6 olduğu ve rakibin bir türlü kaybetmediği haftalarda oluşan stresli havayı düşünürsek bugün gelen liderlik averajla da olsa mutluluk verici. Artık tüm ipler bizim elimizde. Tıpkı Konya maçı sonrası yazımın başlığında da belirttiğim gibi artık Avantaj Bizde! Yeter ki elimize geçen bu fırsatı devam ettirelim.

Ertuğrul Hoca’nın basın toplantısında yapmış olduğu “25 Nisan Cumhuriyet Meydanını hayal ettim.” söylemi hepimiz için apayrı bir motivasyon oluşturdu.

Zaten kim istemez ki böyle bir hayali. Bunu çok iyi bilen Ertuğrul Hoca da benzer duyguları bizler gibi yaşıyor. Çünkü profesyonel olmasının dışında onda da bir Samsun ve Samsunspor olgusu var. Başka türlü bunu yaşayamaz ve anlatamaz. Olsaydı daha evvel başkalarından duyardık benzer sözleri.

Hep beraber daha coşkulu daha ayağı yere basan maçlarla bu işi başarmak için yakalanan fırsatı artık bırakmamak için elimizden geleni yapmalıyız. Hepinizi yürekten tebrik ediyorum. Ayağınıza yüreğinize sağlık. Bu coşku artarak devam etsin.