BU HAVA BOZULMASIN!

Bordumspor zor bir deplasmandı. Önceki yazımda da futbolcularımızın performansı sonucu belirleyeceğini belirmiştim. Zor virajı kolaya çevirmeyi başardılar.

Ev sahibi olmanın avantajını elinde bulunduran rakip elbette bunu iyi kullanmak isteyecekti. Nitekim hafta içi ve gündüz olmasına rağmen statlarını hatırı sayılır şekilde doldurdular. Bir hayli fanatik düzeyde taraftarlarının olduğunu da belirtmek gerekiyor.

Sahanın suni çim olması bir hayli tartışıldı. Çok alışık olmadığımız bir durum. Ne yazık ki TFF’nin bu konuda belli bir vizyonunun olmadığı da görülüyor. Yönetmelikler olmalı veya varsa uygulanmalı bu konuda. Saha ve zemin konusunda belli ki ciddi eksiklikler var.

TFF ne zaman devreye giriyor, taraftar sarı merdivenlerde mi değil mi? Usülsüz seyirci alınmış mı alınmamış mı? İyi de, Profesyonel lig diyorsun stat uygun mu? Futbolcular için saha zemini uygun mu? Soyunma odaları yeterli mi? Bunlar içinde bir çözüm bulmalı TFF öncelikle. Eğer statlar yetersiz ise kimse kusura bakmasın demesini bilmeli. En yakın statta oynasın ilgili kulüp. Futbolculara yazık değil mi?

Zor bir ortamda futbolcularımız ellerinden geleni fazlasıyla yaptı ve istenilen sonucu da almasını bildi. Maçın başlarında rakip futbolcunun müsait halde topu auta göndermesi maçın bir anlamda kırılma anı oldu.

Dakikalar ilerledikçe rakip alanda baskıyı artıran takımımız Oğuz’un enfes şutuyla golü erken buldu. Oğuz haftalardır şut denemelerinin sonucunu almış oldu. Geçen sezon oynanan maçlarda da uzaktan şutlarını hatırlıyoruz kendisinin.

Topu ayağında tutan ve rakibe göre daha çok atak yönü olan bir takım görüntümüz vardı. Özellikle Kubilay’ın klas haraketleri maçlara damga vurmaya devam ediyor. Yine Savaş’ın takımı atağa kaldırmada ki ustalığını da belirtmek gerekiyor. Erhan Kartal daha önce de yazmıştım İmdat’ı hatırlatıyor bana. Çalışkanlığı ve takımı ileriye taşıması haftalar ilerledikçe daha artıyor.

İkinci yarının başında Samet’in güzel golüyle de farkı ikiye çıkarttık. Rakip tam boyun eğmiş ve umutları tükenmişken hakem devreye girdi ve kendince maça heyecan katmaya çalıştı. Verdiği penaltı kararı kendi taktir hakkıydı. Neyse ki bu taktir hakkını günün başarılı ismi Ahmet izin vermedi. Gösterdiği performansla da göz doldurdu.

Rakibi kontrol altına alan ve takım bütünlüğünü daha çok gördüğümüz bir maçı geride bıraktık. Bu maçta ki eforu da doğru buluyoruz. Çünkü bir hafta da oynanacak üç maçı düşününce skora göre tempoyu da ayarlamanın doğru bir hamle olduğu kanaatindeyim. Değişiklikleri Taner Hoca buna göre yaptı.

Bahattin her ne kadar bu maçta gol atamamış olsada onunda çabası yabana atılmaz. Ancak bulduğu iki net pozisyonu da gole çevirmesi gerektiğini de hatırlatmak gerekiyor. Belki burada bazen fazla yüksek beklenti olduğunu düşüneceksiniz ama hem Bahattin hem de diğer oyuncularımızın üzerine koyarak devam etmelerini arzu ediyorum.

Çünkü bütün futbolcularımız geleceğe yönelik transfer edildiler. Bizlerde gelecek yıllarda hem takımımıza hemde Türk Futboluna hizmet etmelerini bekliyorsak, futbolcularımız mutlaka kendilerini geliştirmek durumundalar. Biraz bu gözle bakarak yazmaya çalıştığımı ifade edeyim.

Bu yüksek beklentiyi futbolcularımız taraftarlarıyla birlikte aşacaklardır. Onlar da çoğu kulüpte göremeyecekleri bir serüven yaşıyorlar aslında. Çünkü Samsunspor’un, ülkemiz futbolunda çok müstesna bir yeri olduğunu gelmeden önce biliyorlardı ama geldikten sonra bizatihi yaşıyorlar.

Şampiyonluk yolunda iyi bir seri yakalamışken dileriz ki daha da devam etsin. Dileriz ki sahamızda oynayacağımız Kastamonu maçıyla da seriyi altıya çıkaralım. Hem maçın günü hem de saatinin ideal olduğunu düşünürsek mutlaka taraftarın maça akın edeceği kanaatindeyim.

İyi bir hava yakalandı ve bunun devam etmesini istiyoruz canı gönülden.

Not: Maçı zor şartlarda bizlere ulaştıran Taraftarın Sesi ekibinden Hüseyin Karataş’a da teşekkürlerimi sunarım. Eyüp maçında da bu tür yayınların olacağını ve onlara bu yıl çok iş düşeceğini belirtmiştim. Beni yanıltmadıkları için de ayrıca teşekkürler.

Bir yanıt yazın