HAKEME RAĞMEN MÜTHİŞ GALİBİYET!

Gümüşhane son yılların en sıkıntılı dönemlerini yaşıyor. Buna rağmen yine de çekindiğimiz bir rakipti. Geçen yıl son dakikalarda bu sahadan gole mani olamadık ve berabere bitmişti.

Bu tür takımlar her zaman sıkıntılıdır. Çünkü kendilerini ispat edecekleri bir takım vardı karşılarında. Maçtan önce kolay kazanırız söylemlerini bunun için biraz endişe ile izledim.

Kadroda kim ile başlasak sürpriz olmayacaktı ama bir kişi hariç o da Nurullah! İlk maç olmasına rağmen İrfan Hoca formayı ona vermesi rakibin durumandan mıdır yoksa performans mıdır bilemeyiz ama yine de tercihinde yanılmadığını gösterdi genç kalecimiz.

Maçın başında daha sertlikler olmaya başladı. Hakem toleransını ne varsa rakipten yana kullandı. Kartları daha ilk zamanlarda bize karşı çok rahat çıkartırken rakibi kolladı. Bunu hisseden oyuncular da futbolcularımız üzerine oynamaya başladı.

Buna rağmen oyunda kalan oyuncularımız rakip alana oyunu yığdıklarında Samet ile pozisyonu bulduk. Ancak Samet o an hiç beklemediğimiz bir şey yaptı ve topa pas atarcasına vurunca kaleci rahatlıkla kontrol etti.

Rakip orta alandan zaman zaman geldiği zamanlarda defansımızın yerinde müdahelesi vardı. Kaptan Aytaç kendisine olan güveni boşa çıkartmadı. Geçen sezondan farklı bir tablo çizmeye başladı.

Diğer taraftan ritüeller olur maçlarda işte Kubilay da sessiz giden maçın havasını değiştirdi. Pozisyon üretmekte ve kalabalık defans arkasına girmekte zorlandığımız anlarda Kubilay ortaya çıktı ve penaltıyı adeta almasını bildi.

Penaltıdan önce o resitali ile gözlerimizin pasını sildi! Futbolun güzelliği bu tür hareketler. Başlattığı pozisyonda kazandığı penaltıyı da gole çevirince ilk yarının son çeyreğinde öne geçtik.

Golden sonra çok daha rahatladık. Topu daha iyi kullanmaya başladık. Gümüşhane üzerimize dahi gelemedi. Bu yarıda hani daha fazla pozisyon üretmeliydik diye not düşeyim. Özellikle tek forvet tercihi elbette anlaşılabilir. Ancak rakip alanı daha fazla yıpratmak ve orayı adeta yormak için Atabey’e yardım gerekmez miydi?

Bunları daha başlangıçta soru işareti olarak not almışım ve neticesinde de Atabey’in kaybettiği top sonrası rakip alanda 4 oyuncumuz kaldı. Yediğimiz kontra atak sonrası da Ferhat ikinci sarıdan oyundan atıldı. Öncesinde de zaten Caner’in yine ikinci sarı karttan oyundan atılmasıyla oyunu 9 kişi tamamladık.

Oysa ikinci yarı çok iyi başlamıştık. Samet’in aşırttığı top vardı ve gol geliyorum diyordu. Hoş Gümüşhane’nin durumu da ortadaydı. Ancak mücadele diyoruz ya işte bunu sahada görmek ve bunu 9 kişiyle yapmak çok çok önemliydi. Bunu es geçemeyiz.

Ancak İrfan Hoca mutlaka burada yapılan hataları not etmiştir. Hazırlık maçları için yazdığım kolay pozisyon veriyoruz anlamında belki kalemizde tehlike çok yaşamadık ama o kırmızı kartın öncesi sonrasını daha iyi analiz edilmelidir.

Enes oyuna girdiğinde çok iyi hamleler yaptığını belirtelim. Takım olarak 9 kişi kalınmış skoru korumak önemliydi. Ancak ileride buna rağmen iki üç oyuncuyla da olsa basmak ve pozisyon koklamak! Gerçekten enterasandı.

Zaten şu mantık doğru olan değil mi “defans hücumda başlar!” Bunun semeresi bence maçın yıldızı Kubilay’ın çok uzun topu sürüklemesine rağmen attığı şutun direkten dönmesi ne kadar talihsizlikse, Oğuz’un topu takip edip kontrol etmesi ve güzel ortasına Samet Hakan’ın da kafa vuruşuyla santra dahi yapılmadan maça noktayı koyması bu maçın finaline yakıştı…İşte özelenen Samsunspor tablosunu da bizlere gösterdi.

Maçın bitiminde teknik heyetle futbolcuların sarmaş dolaşı, taraftarın coşkusu görülmeye değerdi.

Samsunspor olarak bu ilk maçı kazasız geçmek önemliydi. Şükür ki bunu bir de hakeme rağmen gerçekleştirilmesi daha çok önemli hale getirdi. Tüm takıma teşekkürler.

Maçın başlığı daha farklı olabilirdi ama geçen yıl çok canımız yandı ve bir maç sonrası dahi şu başlığı atmak nasip olmadı. Kısmet bu maçaymış.

Bir yanıt yazın