SAMSUNSPOR DOLU DİZGİN!

Altınordu maçı artık bir nebze diğer maçlara göre kolay gördüğümüz maçlardandı. En azından kalan maçların içinde nispeten daha rahat kazanabileceğimiz maçların başında yazılabilir.

Elbette kağıt üzerinde böyle görülmesi yetmiyor sahada da bunu uygulamak gerekiyor. Hasan Özer, geçen hafta takımın başına geçtiğinde kötü gidişe en azından dur demişlerdi. 

Yine Hasan Özer ki Malatya maçında takımın başındaydı ve bizden puan almayı başarmıştı. İster istemez acaba dedik. 

Maçın başından itibaren rakip alanda oyunu oynayan taraf olmamıza rağmen aynı ölçüde pozisyon bulmakta zorlandık. İlk yarı boyunca net pozisyonumuz olmamasıyla birlikte rakip 2 kez gole yaklaşan taraf oldu. Biz de Fofana ile çaprazdan yarım pozisyon bulduk. Bir de Tanque’nin maçın başında zayıf kafa vuruşu vardı kale önünden.

Altınordu defansı kalabalık tutup bir nebze şut imkanı bulmamızı iyi bir şekilde engelledi. Bizim bu zaman diliminde kreatif oyuncular işlerini yapamadılar. Kimden bekledik elbette Fofoana ve Harirss’ten. Bennaser ise daha düz oynayan yapısıyla bu durumdan yoksunuz.  Celil’in ise çabaları yeterli gelmedi. Bir şutunu da Erdi Dikmen uzun boyuyuyla engelledi.

İkinci yarıya yine aynı kadroyla başladık ama en azından daha ileri de ve bu kez en azından pozisyon üreten şekildeydik sahada. 

Taraftarların coşkulu tezahüratları da bunda kuşkusuz etki etti. Hafta içi rakip takımın başkanına gerekli cevap böylelikle verilmiş oldu. Futbolcularımızın isteğini sahaya yansıtmasıyla birlikte Fofana daha dikkatli olsa gol öncesi ofsayta kalmayacaktı. 

En azından bu pozisyon ile birlikte geliyor gelmekte olan duydusunu bize işledi takım. Yine Osman’ın şutunu Erdi’nin dokunmasını izledik. 

Hüseyin Hoca, Soner Aydoğdu ve Cihan’ı, Celil ve Yusuf’un yerine oyuna aldı.

İşte bu anlarda oyunun akışı da değişti. Daha efektif oynamaya ve ileride daha net bir hakimiyetimiz oldu. Tüm bunların golle süslenmesi gerekiyordu. 

Alim’in uzaktan şut denemesi sonrası kaleci elinden kaçırınca Tanque topla buluştu ve günün başarılı ismi Erdi Dikmen’i hataya zorlayarak penaltıyı almasını bildi.

Penaltının başında bu kez Tanque vardı. Çok sert şutunu kaleci dokunsa da kontrol edemedi ve top ağlarla buluştu.

Öne geçinde zaten oyunun kontrolünü elinde bulunduran taraf olarak daha çok gol pozisyonları bulmaya başladık. Fofana’nın şutu vardı kalecide kalan. Oyuna sonradan giren Ahmet Sagat üst üste önüne gelen fırsataları değerlendiremedi. 

Szumski, iki net pozisyon da rakibe geçit vermeyerek kalesinde güven vermeye devam etti. Geride kalan 5 maçta kalesini gole kapatarak şampiyonluk yolunda defans ile uyumuyla da büyük bir emeği olacağını belirtmek gerekir.

Cihan’ın enfes akıl dolu pasında topla buluşan Soner Aydoğdu, çok klas bir vuruşla maçın skorunu aldı ve takımı da kalan dakikalarda rahatlattı. Ahmet Sagat ise uzatmanın son anlarında sakatlanarak oyundan çıktı. Dileriz ciddi bir sakatlığı yoktur. Geçmiş olsun diliyorum. 

Salı günü Boluspor ile deplasmanda oynayacağız. Samsunspor taraftarlarının anlamsız şekilde maça alınmaması ise oldukça yakışıksız bir hareketti. Oysa biz onların taraftarlarına kucak açmış ve maç çok stresli geçmesine ve son dakika haksız bir faul sonrası maç berabere bitmesine rağmen herhangi bir olay yaşanmamıştı.

Böylesi kritik maç için hafta içi ve gündüz olmasına rağmen neden taraftarlarımıza yasak koyarlar anlamak zor.

Tüm bunlara rağmen taraftarını her geçen hafta inandıran takımımız ve hocamız mutlaka gerekeni yapacaklardır ve oradan da galibiyet ile ayrılmasını bileceklerdir. 

Son haftalarda kalemizde gol görmeden özellikle de kazanaraka bunu devam ettiren takımımı yürekten kutluyor beklene günler yakındır diyoruz. 

Dolu gizdin bir şekilde kazanarak şampiyonluk yolunu yarılamış olduk. 

LİDERLİĞE ALIŞTIK!

Gençlerbirliği maçı zor geçeceğini hep söylüyorduk. Transfer tahtasını açmasıyla birlikte yapılan transferlerle dikkat çeken sonuçlar almıştı. Deprem nedeniyle yapılan aradan önce daha bir iştahlıydılar. Bizim maç öncesinde ki maçlarda bunu çok gösteremedi sahada. Ancak bu maçta oldukça istekli ve mücadeleri de iyidi.

Hüseyin Hoca da verdiği röportajda bu takım daha evvel kurulmuş olsaydı üst sıraları zorlayabilirdi dedi. Kesinlikle katılıyorum. Dilerim ligde kalmayı başarırlar.

Diğer taraftan, maç öncesi yoğun ilgi oldu biletlere ve anında tükendi. Ayrılan bölüm tamamen doldu. Yoğun yağmura rağmen lider takımlarını yanlız bırakmadı tarftarlarımız. Ancak maç öncesi yine özel uygulamaya uğradı taraftarlarımız. Alkol testi gibi daha önce hiç yapılmamış ki ev sahibi takım taraftarlarına yapıldığını da düşünmüyorum bizim taraftarlarımıza adeta zulme dönüştü. Düşünün gerek Ankara’dan gerek Samsun’dan kalkıp geliyor insanlar daha önce duyurusu bile yapılmamış bir muameleyle maça epey sonra girenler oldu. Yakışmadı tüm bunlar. Bir de maç sonrası muameleler vardı ki doğrusu taraftarlarımız bu derdest edilmeyi hak etmiyor.

Maçın hemen başında oyun biraz dengeli başladı. Aslında sert de başladı diyebiliriz. Diğer taraftan, rakip alanda çoğalmaya başladığımız anlarda korner sonrası oluşan karambolde Soner Aydoğdu kollarını fazla açınca gelen penaltıyla rakip ümitlendi.

Bu kez rakip kaçırmış oldu penaltıyı ve maça golsüz devam edildi. Rakip alanda daha çok görülmemize rağmen kale önüne inemeyince ve final pasları da iyi olmayınca istenilen pozisyonları bulamadık.

Kale de Nurullah’ımız vardı. Rakip kaleyi koruyordu. Tam Gençlerbirliği kalemize bir hayli geldi ve oldukça pozisyonlar buldu. Defans bloğumuz ve kalemiz maşaallahı hak etti doğrusu. Bunları iyi savuşturduktan sonra kaleye uzak kazanılan serbest atışın başında Tanque geldi. Ne yapar diye düşünürken Nurullah sert gelen topu iyi tokatlayamayınca top ağlarla buluştu. Yağan yağmuru etkisi de bu tür şutlarda kaleciler daima zorlar ve yanıltır. Bu enfes gol ile öne geçince oyunun da dengesi değişti.

İkinci yarıya daha etkili başladık. Harris, Celil ve Cihan’ı oyuna dahil etmesi biraz olsun etkinliğimiz artırdı. Bunun neticesinde önce Celil’in şutunu gördük ve Nurullah çıkarttı sonrasında Tanque attığı serbest atıştan daha kolayını kale önünde topu auta yollayarak kaçırdı.

Fofana da oyuna girdi ancak beklenen etkiyi göremedik desek yeridir. Yine de kalan bölümlerde topu ileri taşımada en azından katkısı oldu. Elbette tek farklı skorlar her zaman risktir. Bunun yanında can havliyle saldıran bir Gençlerbirliği karşısında da iyi bir şekilde ayakta durmakta kolay olmaz. Şükür ki defansımız oldukça mahir işlere imza attılar.

Son anlarda Var’dan dönen golde de karar doğruydu. Hakem Mert Güzenge çok rahat görmesine rağmen pozisyona devam dedi. Neyse ki Var’da olan Ümit Öztürk bu kez işini yapmış oldu. Gerçi Mustafa Dalcı çok izlemiş ama faul bizim oyuncumuza yapıldı dedi ancak orada rakip oyuncunun dengesi bozuluyor ve Osman’a da net faul yapıyor zaten. Yani iddia ettiği gibi Harris’in çelmesi yok. Bunu görmek zor tabi rakip hoca için.

Mert Güzenge maç içinde de bizim rakip alandayken bir çok pozisonda faul bekledik ancak devam ettirdi. Yani o meşhur taktir hakları rakibe işledi bu manada. Bir şey daha var kenardayken Enis sarı kart görmüştü oysa oyun içinde de net sarı kartlık hareketini es geçti hakem. Bunu gösterse kimse bir diyemez ve 2. sarı karttan oyuncu atılacaktı. Bunu da biz yazalım en azından.

Maçın genelinde oyun anlamında geri düşmüş olsakta skoru korumak adına ne yapılması gerekiyorsa o yapıldı. Elbette kolay değil 17 Maçlık bir namağlubiyet serisi var. Bu gerçek öncelikle Hüseyin Hoca’ya yazar. Dağınık bir takım görüntüsünden ne yaptığını bilen, hangi zamanda ne hamleler yapacağını bilen takım görüntüsü var artık. Garip goller kalemizde görüyorduk. Çok şükür bir kaç haftadır bunun da önüne geçilmiş oldu. Bu aşamada zaten oyun mu skor mu derseniz elbette haneye zayılan 3 puana bakılır bu da önemli bir başarı olarak kayda geçer.

Artık önümüzde kısalan bir lig var. Geçen hafta bunu yazmıştım. Geri sayım devam ediyor. Kalan 8 maçtan büyük hatalar yapmadığımız takdirde Samsunspor’umuz artık yıllar sonrasında o beklenen süper lig özlemine son verecektir. Elbette futbol bu ve rehaveti asla kabul etmez. Nitekim geçmişte bunu çokça yaşadık. Son haftalarda kaçan bir süper lig özlememiz var bizim.

Dolayısıyla sütten ağzımız yanğıdı için yoğurdu da üfleyerek yemeye devam etmeliyiz. Şimdi Altındordu’dan Cuma akşamı dolu tribünlerle birlikte rövanşı alma zamanı diyelim.

GERİ SAYIM BAŞLADI!

Yağan yağmura rağmen 20 Bin taraftar stadyumda yerini aldı. Elbette mutlu bir akşam yaşamak ve maçı kazanıp kalan haftalara olan umutları daha da artırmak için takımlarına destek için oradaydılar.

Mutlulukları galibiyetin yanında gelen liderlik haberiyle de kat be kat arttı. Kadroda kart cezalıları nedeniyle dokunuşlar yaptı Hüseyin Hoca. Bir de formsuz Tanque’nin yerine Ahmet Sagat ile başladı. Celil yine 11 de yerini alan isimlerdendi. Soner Aydoğdu da ilk on birde yerini alanlardan oldu.

Bandırmaspor teknik direktör değişikliğiyle geldi şehrimize. Sami Uğurlu, neler yapacak ilerleyen haftalar kendini gösterecek. Ancak on kişi kalan kadar dirayetli bir takım görüntüsü verdi. Kalecileri bu kadar gol yemesine rağmen bir o kadar da engellediğini de ifade edelim.

İlk dakikadan itibaren oyunun konrolünü elinde bulunduran taraf bizdik. Rakip alanda daha çok görünen daha çok gol arayan oyunu adeta domine eden Samunspor’umuz oldu. Bu maçı bir şekilde alacağız görüntüsü vardı.

Penaltıya kadar bir iki net pozisyon da dikkatlerden kaçmadı. Laura ile gole yaklaştık. Sagat ile kaçırdık. Sagat nasıl kaçırdı bu golü derken hakemin penaltı işaretini gördük bir anda. Rakip defans koluyla golü engellemişti. İtiraz etmesini anlamak mümkün değildi ve karar doğruydu.

Penaltı için ilginç duygular oluştu haliyle. Sezon başından beri 6 penaltının 5’i kaçınca. Bu kez Ahmet Sagat geldi ve top ağlarla buluştu.

Rakip hem 10 kişi kalıp bir de yenik durumda olunca işimiz kısmen bir nebze daha kolay oldu. Buna rağmen kalabalık defansa ve kaleciye takıldığımız pozisyonları gördük.

İkinci yarıda da durum böyle giderken Yunus’un kafa topu defansa da çarpıp ağlarla buluşunda artık rahat bir nefes almış olduk. Öyle ya rakip 1 eksik dahi olsa tek farklı skorlar her zaman sıkıntılıdır.

Bandırmaspor dan Soukou, Osman’a kafa atmasıyla kırmızı kart gördü ve takımını 9 kişi bıraktı. Sorumsuzca bir hareketti takımı adına. Kilometlerelerce yol gelen taraftarlarına da ayrıca saygısızlıktır bu. Her ne kadar avantajımıza da olsa da futbol anlamında bunu yazmak lazım.

Bu dakikadan itibaran ki kalan 30 dakika oynandı uzatmalarla. Artık işleri daha da zordu. Oyuna sonradan giren Fofana adeta resital yaptı ve 2 şık gole imza attı. Yine genç Emre Demir’in golü de geceye renk kattı. 5-0 kazanan takıma artık ne denir sadece tebrik edilir.

Fofana bu takımda her zaman yeri olacak bir isimdir. Bunu Sakarya maçı sonrasında da yazdık. Gözlerimiz aradı diye. Hüseyin Hoca sakatlıkta yeni kurtuldu diye belirtti basın toplantısında. Dileriz kalan haftalarda daha iyi bir Fofana izleriz.

Yeniden liderlik geldi bu kez 1 puan farkıyla. Ancak henüz her şey netleşmiş değil. Futbolun gizemli dünyasında matematiksel olarak kazılmış başarıdır aslolan. Geriden iyi bir Keçiören var. Formdalar ve keçi inadı gibi takiplerini devam ettiriyorlar.

Tüm bunlarla birlikte iyi bir takım hüviyeti oluştu biz esasen buna güveniyoruz ve bunun içinde artık Süper Lig için geri sayım başladı diyoruz. Kalan 11 maçın 2’si ligden çekilenlerden dolayı oynanmayacağı için 9 maçımız kalmış oluyor. Fikstür de bizden yana futbolcularımızda uzun yıllardır görmek istdeğimiz birlikte ve bebarerlikle beraber inançları da bizden yana.

Artık neredeyse gün sayıyoruz. Önümüzde ligin alt sıralarından kurtulma çabası içinde olan Gençlerbirliği maçı var ki en az geride kalan maçlar kadar zorlu olacaktır. Bunun üstesinden de geleciğine artık yürekten inanıyoruz takımın.

Ne diyelim bahtımız açık olsun kazanan takımımız olsun!

SÜPER LİG AŞKI!

Sakaryaspor deplasmanının zor geçeceğini tahmin etmek zor değildi. Güçlü bir camia ve formda olan bir takım vardı karşımızda.

Taner Taşkın ilk kez biz karşı bu kadar agrasif gördüm. Saha kenarında inanılmaz şekilde her pozisyona itiraz etti. Öyle ki gözünün önünde yapılan net faule bile büyük tepki gösterdi. Bu tip yersiz ve abartılı tepkilerin elbette ki kazanma isteği ile açıklarsınız. Lakin bu tip tavırlar aynı zamanda başka olayları da ateşler.

Hem taraftarların olayları hem de kulübenin inanılmaz gerginliği maça damga vurdu. Maçın önüne geçti ve Sakaryaspor camiasına yakışmayacak görüntüler oluştu. Zeki’yi karga tulumba tutan güvenlik görevlisini gördük bir anda. Ne yapmaya çalışıyorsun be adam? Allah’tan diğer futbolcularımız olaya müdahil oldu ama mutlaka o şahıstan bunun hesabı sorulmalıdır.

Taraftar yanlız bırakmadı iyi ki de gitmişler biz buradayız ve sizinleyiz demişler. Yoksa futbolcuların bu kadar yoğun baskıya karşılık ayakta durmaları daha da zorlaşırdı.

Maçın hemen başlarında rakip alanda daha çok görünen ve maç isteği olan görüntümüz vardı. Rakibin oyunu dengelemesine izin vermeden, Zeki’nin arka direğe ortasına Laura uçarak kafayla karşılık verdi ve topu ağlarla buluşturdu.

Öne geçtikten sonra can havli oyunu vardı rakibin. Biraz dengeli biraz da yarı sahamızda geçti oyun. Buna karşılık pozisyonlarımız da vardı. Laura ve Bennasser ile mutlak gollerden olduk.

İlk yarıya damgasını vuran bir olayda penaltı bekldiğimiz pozisyon oldu. VAR uzun uzun inceledi ancak şahsen el olarak gördüğüm pozisyonda devam kararı çıktı.

Sakaryaspor’un Kassongo’yu aradığı muhakkaktı. Bizim için ise bu bir fırsat oldu. Güçlü bir oyuncu neticede. Akyüz istekli oynasa da aradığı golü bulamadı ancak bir kafa şutu ve zor pozisyonda yaptığı şut ile gole yaklaştı.

İkinci yarı daha baskılı oynayan adeta kalemizi ablukaya alan bir Sakaryaspor vardı. Oyun olarak biraz geriye düştük. Bunun çaresini Hüseyin Hoca bulmaya çalışsa da rakip alanda çok fazla etkili değldik. Yine de Laura ve Yusuf ile kaleyi yokladık.

Zeki’nin dışarı çıkarken yaşadıklarında sonra epey bir arbede çıktı. Kaşı açıldı kan vardı ortada ama kenara çıktığı ve yerine Yunus girdiği için gördüğü kırmızı kart bizi oyundan eksiltmedi. Ümit Kurt o arbedede oyundan atılan isimdi.

Rakip on kişi kalınca elbette biraz nesef alır gibi olduk. Ancak yine de geride olmasının etkisiyle Sakaryaspor yine topu ayağında tutan taraf oldu. Hakem’in oyunu dengelemesi gerekiyordu. Öyle ya bu kadar taraftara yazık mı olsun? Rakip kazansın ki lige heyecan gelsin. Yusuf’un yaptığı faule nasıl kırmızı kart gösterdi anlamak mümkün değil. Elbette yersiz bir hareket ancak kırmızıyı gerektiren bir durum yoktu sahada.

Haliyle çok geçmeden eşitlenen iki takım sayısıyla Sakaryaspor daha etkili olmaya başladı. Zaten oyunu yarı alanımızda kabul etmiştik. Attığımız golü yeterli görerek. Neyse ki öyle veya böyle bir şekilde tek golle kazanmasını bildik ve rakiplerin çoğunun kazandığı haftada biz de böylesi önemli deplasmanı kayıpsız kapattık.

Artık Samsunspor camia olarak iyice kenetlendi. Futbolcular bu kez bize bunun inandırmayı başardılar. Sosyal mecrada ki bu etkileşim mutlaka tribünlere de yansımalı ve Bandırmaspor maçıyla birlikte evimizde oynayacağımız maçları tam kapasite oynamalıyız.

Oyunu tutan rakibe göre strateji belirleyen bir takım görüntüsü var sahada. Gol yese de paniklemeyen ve mutlaka ben gol atacağım görüntüsü veren bir takım hem de. Şükür ki böylesi bir rakibe karşı gol yemeden maçı tamaladık. Bu da önemli bir ayrıntı. Bir de yakaladığım fırsatları cömertçe harcamasak tam olacak bu iş. Bakın iki maçtır çok önemli isim Fofana’yı dahi yazmadık. Aslında oyuna girmiş olsa daha iyi olurdu diyenlerdenim ancak Hüseyin Hoca’nın var bir bildiği diye yazıyoruz

Kalan 10 maç artık her biri final liteğinde. 2 maç biliyorsunuz zaten oyananmayacak. Bunun için 10 yazdım. Dolayısıyla bizler sahada şampiyonluk isteyen takıma destek vermek zorundayız.

Ayrıca bakacağız bakalım yoktan yere 8 bin taraftarımızı cezalandıran TFF, bu olaylar karşısında nasıl bir tutum sergileyecek? Hangi cezaları verecek?

Teknik heyet ve futbolcularımızı bu zorlu deplasmandan yüzümüzün akıyla döndükleri için yürekten tebrik ediyorum. Artık önümüz açık yeter ki bu yürekli oyun anlayışı devam etsin.

KAZANMASINI BİLMEK!

Öncelikle depremde hayatlarını kaybedenleri rahmetle anıyor yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bu ağır deprem yarasını elbette birlikte aşmasını bileceğiz.

Bu ağır koşullar arasında tekrardan lige dönmek maçları izlemek takip etmek yorumlamakta zor. Aklımız halen o bölgede halen devam eden ağır koşullarda ve yine süren depremlerde. Hep acaba ne olacak? sorularıyla hemhal durumdayız.

Kuşkusuz hepimiz bir iş yapıyoruz sahada oynayanlarda kendi işlerini yapıyorlar. Herkesin mesleği kutsaldır. Herkes gibi futbolcuların da işini en iyi şekilde yapıyor olmaları önemli.

Taraftarlarımıza verilen ağır cezaya rağmen yine de hatrı sayılır bir seyirci kitlesi vardı tribünlerde. TFF toplu kıyım yaptı desek ağır kaçmaz. Düşünün ki 8 bin taraftar ceza almış. Bunun açıklaması yok yani. Passo kartın amacı toplu cezaları değil cezayı hak edenlere karşılığını vermekti. Ancak bunu yapmadı TFF. Bunu bir sopa olarak kullanmaya devam ediyor maalesef.

Eksikler bir bir dönerken beklediğimiz kadrodan farklı çıktı sahaya Hüseyin Hoca. Fofana yoktu, Yunus kenardaydı. Yine Celil kenerda başladı. Adanspor’dan Bennaser sahada başladı. Bir süprizde Ali Ülgen ile başlamış olması.

Tüm bunlara rağmen maça iyi başlayan rakip alanda topu daha çok kullanan taraf bizdik. İlk dakikalarda aradığımız poziyonlara karşılık Osman’ın yerde kaldığında hakem devam ettirdi. Ancak hepemiz penaltıyı net gördük. Hakem uzun inceleme yapmasına Bülent Hoca tepki göstermiş ama biz de tepki gösterdik çünkü çok net penalatıydı.

Maalesef Zeki bu kez de kaçırdı penaltıyı. Bir anlamda penaltı kabusu devam ediyor. Sezon boyunca 5. kez penaltı kaçırmış olduk.

Hemen akabinde yine tempoyu yükkes tutup rakip alanda etkili oldu. Osman’ın çok güzel çıkıp verdiği pas sonrası Laura mutlak golü kaçırdı.

Orta alan mücadelesi olarar geçen ilk yarı boyunca yakaladığımız pozisyonlar çok net değilse de kale önü kadar yaklaşan taraftık. İlk yarının son anları rakibe daha çok pozisyon verdik.

İkinci yarıya da etkili başlayan taraf olduk. Korner sonrası gelen Yusuf’un kafa golüyle öne geçemeyi başardık. Oyunu iyi tutup rakip alanda da goller aradık. Tanque ile gole yaklaştığımız an oldu.

Yine rakip alanda daha çok görünen taraftık. Rizespor ise cılız atakları vardı. Bir pozisyonu çok daha tehlikeli göründü. Buna karşılık ikinci golü de yine korner sonrası bulduk. Zeki’nin kullandığı korner sonrasında Laura topu arkaya gönderdi ve Alim’de iyi takip ve kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi.

Zeki kaçırdığı penaltıyı böylelikle kullandığı iki korner sonrasında bulduğumuz goller sonrasında da kendisini affetirmesini bildi.

Genel olarak oyunu domine eden istediği gibi maçı yöneten taraftık. Tempoyu da istediğimiz gibi ayarladık. Yine rakip alanda daha çok görünen biz olduk. Mücadele anlamında da işler istediğimiz gibiydi. Ofansif anlamda belki goller bulamadık ama bu kezde defansımızın iki önemli ismi maça damgasını vurmuş oldu.

Hafta içi oynanacak olan Sakaryaspor maçı başlı başına çok kritik maç. Denizlispor’u yendiklerinde tam olarak altı puanlık maç olacak. Öyle olmasa da kendi sahasında taraftarıyla iyi oynayabilen bir takıma karşı bizim neler yapacağımız önemli.

Takım kendi özgüvenini yakaladı. Bizler de bu inancın devam etmesini ve sezon sonunda beklenen o şampiyonluğun gelmesini istiyoruz. Dileriz bu kez olacak!

DÜNYALAR KAÇTI!

Lider olarak gittiğimiz Manisa deplasmanın da taraftarlar takımını yine yanlız bırakmadı. Kilometrelerce yolu katettiler.

Fofana kenarda başladı bu kez. Yusuf Abdioğlu sahadaydı onun yerine. Hoca ufak dokunuş yaptı sahada. Yeni transferlerden Barış yine kenarda süre için bekleyenlerdendi.

Maçın hemen başında kazanılan penaltı bu kez Var’dan geldi. Rakip oyuncunun dirseğiyle topmüdalesini görmezden gelmeyen Var kararıyla kazandığımız penaltıyı Zeki direğe nişanladı. Bu maçta ilk direğe temastı!

Maçı isteyen arzulayan görüntümüz vardı. Rakip sahadan epey çıkmadık. Ancak pozisyonları değerlendirmede ve sonuca gitmede de bir o kadar cömert davrandık. Ali Kaan’ın kaçırdığı gol sonrası bu olacak şu olacak derken direkten dönen topları gördük.

Laura yine kalecinin müdahalesiyle yerde kaldı ancak bu kez ne hakem gördü ne Var!

Devre bitmeden yine Laura ile gole yaklaştık şutu kaleciyi geçti ancak iyi yer tutan defansa takıldık. Yine Manisa da Adem ile gole yaklaştı günün başarılı ismi Szumski mutlak golü çıkarttı. Yine son anlarda Szumski bir başka kurtarışa imza attı.

İkinci yarı Manisa daha bir öne çıkmaya daha cesur gelmeye başladı. Biz ise yine direklere takılmaya devam ettik. Tanque ile mutlak iki kez üst üste gole yaklaştık kaleci bu anlarda iyi işler yaptı.
Alim’in şutu direkten döndü yine Zeki iyi şut çıkarttı bu kez kaleci uzandı. Rakibi daha bir abluka altına aldığımız anlarda üst üste karamboller yaşatmaya başladık. Kornerlerde üst üste geldi. Yunus Emre Çift iyi uzandı kornerden gelen topa kafa vuruşuyla öne geçtik.

Skoru koruma biraz da yorulan adaleleri dinlerdirmek herhalde fazlaca sahamızda kalınca rakipte yüklenmeye başladı. Pozisyonlar verdik.

Akan oyundan değilde penaltıyla kalemizde golü görmemiz herhalde hepimizin yüreğini acıtmıştır.

Yine son anlarda inanılmaz goller kaçtı ki bunların başında Barış Alıcı’nın boş kalede topu direğe nişanlamasıydı. İnanılmaz kaçan bir gol olarak kayıtlara geçti. Daha zorlarını atan Barış’ın bu topu kale direğine nişanlaması gerçekten olmaz bu kadarı dedirtti. Yine kalemizde günün başarılı ismi Szumski de son anlarda mutlak golü çıkarttı üstüne üstlük galip gelecekken mağlupta ayrılabilirdik.

Artık bu aşamadan sonra maçlar böyle ama bu kadar kaçan golü görünce gerçekten üzülmemek elde değil. Liderlikten ziyade farkı açma daha rahat haftalar geçirme fırsatı yakalamış olacaktık. Oyun mücadelesinden ve istekten memnunum. Ancak bir diğeri de bu kadar rahat pozisyon vermememiz gerekiyor.

Yine Fofana oyuna sonradan girmesine rağmen çok isteksiz olması dikkatlerden kaçmadı. Bilmedğimiz bir sakatlığı var mıydı bilmiyorum. Ancak bu durum dikkatlerden kaçmadı. Yine Tomane oyuna sonradan girdi ona bir müdale vardı. Bu da yine notlarımızda. Hakem taktir haklarını rakipten kullandı.

Sezonun geride kalan maçları da zorlu olacaktır. Kolay maç yok. Rize maçına daha iyi hazırlanıp mutlak galibiyet ile ayrılmanın yolunu bulmamız gerekiyor. Bu maçı galip bitirmemiz içten bile değildi. Ancak bazen şartlar aleyhinize dönüyor. En azından mücadele anlamında görüntü bize olumlu izler bıraktı.

Rize maçına cezalı taraflardan yoksun olmayı en aza indirmemiz gerekiyor. Bunun için bir hayli yoğnu bir çalışma yapılmalı. Tahkimden bir nebze indirimler bekliyorum. Daha iyisi için bu takıma destek şart!

LİDER SAMSUNSPOR!

Yıllardır bekledik bu manşeti atmayı. Yazıya geçmeden önce tüm futbolcu ve teknik ekibe sonsuz teşekkürler. Bu duyguyu bize uzun yıllar sonra yaşattılar.

Taraftar büyük bölümünü doldurdu stadyumun. Kale arkalarında olan boşluklar vardı sadece. Hüseyin Hoca’nın maç röportajında dediği gibi tüm stadyum dolsaydı elbette daha güzel olurdu. Ancak bu dahi büyük bir gelişme. Bunun için hocam bu başarının devam etmesi ve bir de gerekli stadyum düzenlemeleri yapılması gerekiyor.

Samsunspor’umuz, gelen liderlik fırsatını yakalamak rakip Erzurum FK’da alt sıralardan kurtulmanın hesaplarıyla çıktılar sahaya. Rakip her halükarda oyunu tutup bizim ataklarımızı engelleyip bir şekilde puan veya puanlar hesabını yaptı. Bu da gayet doğal karşılanır onlar adına.

Biz ise Eyüpspor karşısında ki on bir ile başladık maça. Yeni transfer Soner Aydoğdu, kenarda başladı ve ilerleyen dakikalarda süre aldı.

Oyuna kontrollü başladık. Tempoyu artırdığımız anlarda rakip alanda etkili olmaya başladık. Hakemlerin ofsayt kaldırdığı pozisyonda Fofana golü yapmış olsa Var’dan geri dönme ihtimali vardı. İstediğimiz pozizyonları bulmakta zorlandığımız anlar yaşarken kalemizde golü gördük. Szumski’nin yer tutuş hatası onu rakibinde hamlesiyle yanıltmış olacak ki Orhan’ın şut orta karışımı topu ağlarımıza gitti.

Geriye düşmemize rağmen yine de bu takımın bir şeyler yapacağına dair ümitlerimiz vardı. Hani “Tüh golü yedik ne olacak şimdi?” tabirinden bir korku yoktu içimizde. Daha golün santrası yapıldı ki ilk atağımızda beraberliği sağladık. Fofana ile başlayan atakta, Ali Kaan’ın iyi ortası sonrası Tanque’nin rakibin yanından iyi bir şekilde vücdunun avantajıyla da kafa vuruşuyla geldi gol. Rakip futbolcular itaraz ettiler de neye itiraz anlamadık. Gerçi bir çoğu zaten hiç rahat durmadı bu konuda.

Laura çok gözükmedi belki ama yine de boş alanlar oluşturdu. Geriden çok koşular yaptı. Rakibin dikkatini dağıtarak takıma boş alanlar oluşturdu. Sürekli hareket halindeydi. Sürekli bir şeyler kolladı mücadele etti.

Fofana’nın yerde kalmasına Hakem önce penaltıyı gösterdi ki öncesinde Tanque’nin üç rakip futbolcunun içinden adeta geçip Fofana’ya pası görülmeye değerdi. Müthiş bir aksiyon vardı orada. Var ne yaptı. Kalecinin koluyla müdalesini görmedi Fofana’nın kendisini yere bırakmasıyla değerlendirdi ve hakemin penaltıyı iptal etmesini istedi. Genç hakem bu pozisyondan sonra etkilendi ve tuhaf kararlar vermeye devam etti.

Yine devre biterken Alim’in golünü bu kez orta hakem Oğuzhan Çakır iptal etti. Var devreye girmedi ve faulü onaylamış oldu. Mustafa İlker Coşku’nun hakemliği zaten daima tartışmalıydı demek ki Var’da da aynı tutumunu sergiliyor.

İkinci yarıya daha baskılı başlayan taraf olduk. Belki kaleyi bulan şutumuz azdı gole kadar ancak yine de rakip defansı yoran aksiyonlarımız vardı. Osman kafayla gole yaklaştı ki çok net gol olabilecek bir pozisyondu. Dakikalar da 55’i gösteriyordu. Gol olsa müthiş bir ambiyans olacaktı. Ortayı da Soner yaptı düşünün artık siz olabilecekleri. Keşke gol olsaydı.

Soner Aydoğdu, oyuna girdikten sonra orta alanda topları daha iyi kullanmaya başladık. Soner’in takıma adaptasyonu olunca katkısı daha iyi olacağını gördük.

Rakip ön alanda yapılan baskılar sonuç getirse de gol getirmedi ama rakibi de kaleden uzak tuttuk. Gecenin en görünmeyen yıldızı Laura yine sorumluluk alınca sonrasında da Osman ile gol geldi. Laura çok iyi taşıdı topu boş alanda ki Osman ilk anda rakibine çarpsa da dönen top sonrası şutu ağlarla buluştu.

İşte o andan itibaren her şey daha bir güzelleşmeye başladı hem tribünlerde hem de Samsunpor taraftarının olduğu her yerde. Büyük bir tutkudur bu. Yaşamayan anlamaz. Tatmayan bilmez. İçinde hisseden anlar ancak bunu. Kaç yılın özlemi var Süper Lig için bir üstüne üstlük yıllar sonra gelen liderlik var. Dile kolay arkadaş.

Son anlarda Polat mutlak bir golü kaçırdı, Ahmet Sagat tamamlayama dı ve rakip ön alanda baskı devam edince rakipte alanımıza yanaşamadı çok. Bir de on kişi kalınca artık üzerimize gelmekte iyiden iye işi zorlaştı.

Haftayı lider tamamladık. Büyük bir sinerji oluştu. Bunun devam etmesi tüm mesele. Futbolcuların ellerinden geleni fazlasıyla yapması apayrı bir olay bunun yanında varını yoğunu ortaya koymaları da taraftarı oraya çekmiştir. Yine elde edilen sonuçlar da elbette bunun en büyük nedenidir.

Artık iş bir tık daha zorlaştı. Tüm takımlar önlemlerini daha da artıracaktır. Çünkü Lider bir takıma karşı sahaya çıkacaklar. Aslında biz lider olmasadığımız haftalarda da durum çok farklı değildi armamızın büyüklüğünden ancak şimdi taktik ve teknik olarakda bu çabaları daha da artacaktır.

Bizim vurucu tim, diğer taraftan oturmuş defansımıza bir de orta alan kuvvet kazandırırsa bu iş daha rahat olacaktır. Celil çok çabaladı. Çok agresif şekilde maçı istediğini gösterdi. Bunun yanında o beklediğimiz topu daha efektif daha bir göze hoş şekilde kullanımını da göstermeli. Dış şutlarını artırmalı. Çünkü kale önüne çok fazla inemiyor belli ancak dış şutların mutlaka maçlarda artırmalı. Abartamamak kaydıyla elbette.

Soner’den umutluyum. Teknik kapasitenin yanıda en fazla dikkat çeken takıma katkı anlamında verebileceğini vermesi ve ligi küçümsemeden hareket etmesi hem kendisine hem de takıma faydalı olacaktır. Kardeşim biz saçına bakmayız ayağında ki topa bakazır.

Hüseyin Hoca, evet bu aşamaya gelinmesinde büyük katkısı olduğu muhakkak. Takıma şehre çok hızlı adapte olmasından sonra istediği şekilde de takımı yönlendirmesiyle geldi bu başarı. Olur mu diyenleri de artık olur olur dedirtmeyi başardı. Şimdi bunu devam ettirmektir mühim olan. Artık geri dönüşü olmayan bir yoldayız. Sonu şampiyonluk olsun inşallah.

KARA FORMAYLA FARKLI TARİFE!

20 Ocak 1989 günü yaşanan elim kazaya atfen maça çıkılan kara formayla çok anlamlı bir galibiyete imza atmış oldu takım.

Bir çok anma programı oldu. İstanbul Taraftarlar Derneği’nin yine İbrahim Kırkayak’ın Mustafa Sapmaz ile yapmış olduğu anlamlı programlar gibi diğerleri de yine oldukça anlamlıydı. Herkesin emeklerine sağlık diyorum. Rahmetle ve Saygıyla anıyorum Emin Ağabeyi de içine katarak elbette.

Maç için stat küçüktü ilgi büyüktü. Yer az olunca tabi hemen doldu. Bu arada bu ilginin kendi sahamızda oynanacak olan maçlara da ilgi gösterilmesini bekliyoruz. Aynı zamanda dev ekranlar başında izleyen taraftarlarda böylelikle galibiyet sonrası ziyadesiyle memnun olmuşlardır.

Maça hızlı başladık. İlk pozisyon da bizden geldi. Ali Kaan’ın kaleciden geçen topunu Uğur çizgiden çıkarttı. Sonrasında da yine penaltı kazandık. Bu kez Zeki Yavru topun başındaydı ve böylelikle sezonun ilk penaltı golümüz gelmiş oldu.

Hemen akabinden gelişen Eyüpspor’un golü gecikmedi. Bu dakikadan sonra karşılıklı ve dengeli bir oyun vardı. Birbirini tartan ve açık kollayan oyun anlayışı vardı sahada.

Son topları iki takım da değerlendiremedi. Özellikle Fofana’dan daha çok işler bekledik. Bu yarı da biraz durgundu. Yine Tanque de beklentinin altındaydı. Laura ise bu yarıda elinden geleni yaptı.

İkinci yarı golü atanın bir adım ötesine geçeceğini düşünmeye başladık. Adeta orta alanlar zaman zaman boşaldı. Bu dakikalarda karşılıklı pozisyonlar vardı. Önceki yazımda dediğim gibi rakibin yeni transferlerinin tam adaptasyonu olmadan oynamanın avantajını bu anlardan itibaren yaşadık. Eyüpspor kopuk oyunu dikkatlerden kaçmadı.

Fofana biraz daha hareketli olunca 2. yarıda pozisyonlarda bulmaya başladık. İşte onlardan birinde tam manasıyla 3 kişiyi oyundan düşürüp verdiği pasla Tanque ile öne geçtik. Bundan sonrası çok daha önemliydi. Yine baskı kurdular bu anlarda Alim hatalı pasına rağmen Szumski iyi kapattı ve mutlak golü önledi. Böylesi net pozisyondan sonra maç bize döndü diyebiliriz.

Tanque yerde kaldığı ve penaltı beklediğimiz pozisyonda da Var’da devreye girmedi. İlginç ki maçın hakemi de Altay maçında yine penaltımızı Var’da görevliyken es geçmişti. Bu pozisyon sonrası sakatlanan Tanque için topu taça atmamıza rağmen Eyüpsporlu oyuncular topu bize vermek yerine centilmenliğe aykırı hareket ettiler. Bu durumda maçın önemli bir anekdotu olarak işlenmiş oldu. Rakip oyuncular pes dedirttiler.

Oyundan kopmayan ne yaptığını iyi bilen bir takım görüntüsüyle boş alanlara iyi değerlendirdik ve günün iyi isimlerinden Laura ile farkı 2’ye çıkarttık. Yine oyuna sonradan giren Ahmet Sagat ile maçın skorunu belirleyen golü attık. 4-1!

HERKESİ STADYUMA BEKLİYOR TAKIM!

Önemli bir maçı sürpriz şekilde hem de kazanmasını bildik. Gündüz yine parkede kazanan takımımızla birlikte futbol takımıyla çifte mutluluk yaşamış olduk.

Çok anlamlı bir galibiyet oldu kuşkusuz. Hakem acemiydi. Maçı iyi idare etmesine rağmen bir penaltımızı verdi belki ama Tanque’nin düşürülmesini hem kendisi hem Var göremedi. Düşünün ki galibiyet golleri gelmemiş olsaydı kim bilir nasıl konuşacaktık pozisyonu. Maçın her anı önemli hele de böylesi kritk bir maç. İki takım içinde durum böyleydi.

Çok dengeli oynadık. Konsantrasyon üst düzeydeydi. Yine rakibin ataklarını nerede engelleyeceğimizi iyi bildik. Alim bir hata yapsa da iyi yerler tuttu. Yine Yunus Emre çok yerinde müdahaleler yaptı.

Belki transfer yapamadık ama sahaya çıkanlar ellerinden gelenin fazlasını yaptı. Ezilmedikleri gibi eze eze maçı kazanmasını bildiler. Hem de hafta için çoğumuzun beraberliğe bile razı görüntüsünün olduğu bir ortamda maçı alıp geldiler şehre. Artık bu şehrin bu aşamada mazereti kalmamıştır.

Yok şu yok bu yok daha neler. Futbolcular biz bu işin içindeyiz dediler ve haydi şimdi sıra sizde demiş oldular. Herkesi Stadyuma bekliyoruz demiş oldular farklı galibiyetle birlikte.

Yine Trtspor da İbrahim Kırkayak’ın programında belirttiği o efsane kadronun da üzerinde olmasıyla ve anlatımlarının üzerine gelen böylesi galibiyet apayrı bir anlam kazanıyor kuşkusuz. Elim kazada hayatta olanları da yine saygılarımı sunuyorum. Allah sağlık sıhhat eylesin. Vefat edenlere de gani gani rahmet eylesin.

GALİBİYETLE BAŞLADIK

İkinci yarı daha zor geçecek demiştim. Nispeten bize göre daha kolay bir rakiple ikinci yarıya başlamak en azından moral anlamında iyi oldu. Ancak gelecek haftalar hiçte bu kadar kolay maçlarımız olmayacak.  

Altay, genciyle yaşlısı arasında uçurumlar olan ama yine de iyi sonuçlar almış bir takım. İyi mücadele ediyorlar. Varlıklarını ortaya koyuyorlar. Yapacakları tek şey uzun toplar ve duran toplarla gol aramak. Rakibi de durdurmaya çalışmak. Bunu yaptılar zaten maç boyunca. Paixao ile gol yollarında etkili olmaya çalışmak. Kaldı ki yine de yarı röveşata da olsa bir pozisyon buldu yaşlı kurt. 

Maça pozisyon ile başlamış olsak da çok temposu olmayan görüntümüz bizleri biraz düşündürdü. Hani rakibi ısıran bir an evvel gol bulmaya çalışan rakip alanda basıp top kazanıp pozisyon arayan görüntümüz oluyordu önkce maçlarda. Ancak bu maça aksine tatilden yeni dönmüş henüz valizini açmayanlar gibi biraz durgun başladık. 

Bu görüntü herkesi düşündürdü. Yine de oluşan karambol sonrası Zeki’nin defanstan dönen topunu Alim çok şık bir vuruşla ağlara gönderdi de en azından Altay’ın daha öne çıkmasını sağladık.  

Ancak buna rağmen istenilen pozisyonları ilk yarıda pek bulamadık. Tanque yine kale önünden kaçırmaya devam etti. Hem ilk yarı da hem de ikinci yarıda.  

Yine günün bence en yanıltan isimlerinden Fofanaydı. Buna rağmen rakip defansın al da at pasını gole çevirdi de biraz olsun kendisini affettirdi.Bu maçta o kadar gol kaçtı ki bu maçı nasıl 2 golle tamamladık anlamakta zorlandık.  

Tanque’nin kale önünden kaçırdığı toplardan sonra bu kez Ahmet Sagat eklendi.  O da mutlak pozisyonları kaçırdı. Kalemizde gördüğümüz gol ise rakibi heyecanlandırmaya yetti sadece. Buna rağmen çok bir pozisyon vermedik.  

Hakem’in bazı kararları aleyhimize verdiğini gördük. Özellikle Ahmet Sagat’ın yerde kaldığı pozisyonda bana göre penaltı verilmeliydi. Var da inceledi ancak devam kararı şaşırttı. Oysa rakip futbolcu topla ilgisi yoktu. Direk ayaklarına vurduğu çok açıktı. Bir diğer pozisyon ise tam ekrana gelmedi el çarpma mı vardı anlayamadık. İnatla hakemler lehimize penaltı vermiyorlar. 

Maçı kazanmasını bildik. Tomane’nin gol atmasını isterdim doğrusu. Yine de fena bir başlangıç yapmadı. O kendisine has sakinliğiyle maçı tamamladı. Daha bir iştahlı bekledik haliyle.  

Haftaya Eyüpspor ile zorlu bir maç bizleri bekliyor. Onlar yine dikkat çekici transferler yaptılar. Ancak avantajımız daha henüz yeni gelenlerin adaptasyonu tamamlamamış olmaları. Daha dikkatli ve sabırlı oynamamız gereken bir maç. Elbette her ihtimali olan bir maç. İstediğimiz o ki kazanmak. Ancak Başkan Yıldırım’ın takviye konusunda bu kadar rahat olması doğrusu bizleri oldukça şaşırttı. Neyi bekliyor neyi istiyor anlamaya çalışıyoruz.  

Söz vermişti devre arası transferler için bizlerde buna inanıyoruz. En nihayetinde kazanan bizler olalım.  

GALİBİYETLE BAŞLADIK! 

İkinci yarı daha zor geçecek demiştim. Nispeten bize göre daha kolay bir rakiple ikinci yarıya başlamak en azından moral anlamında iyi oldu. Ancak gelecek haftalar hiçte bu kadar kolay maçalarımız olmayacak.  

Altay, genciyle yaşlısı arasında uçurumlar olan ama yine de iyi sonuçlar almış bir takım. İyi mücadele ediyorlar. Varlıklarını ortaya koyuyorlar. Yapacakları tek şey uzun toplar ve duran toplarla gol aramak. Rakibi de durdurmaya çalışmak. Bunu yaptılar zaten maç boyunca. Paixao ile gol yollarında etkili olmaya çalışmak. Kaldı ki yine de yarı röveşata da olsa bir pozisyon buldu yaşlı kurt. 

Maça pozisyon ile başlamış olsak da çok temposu olmayan görüntümüz bizleri biraz düşündürdü. Hani rakibi ısıran bir an evvel gol bulmaya çalışan rakip alanda basıp top kazanıp pozisyon arayan görüntümüz oluyordu önce maçlarda. Ancak bu maça aksine tatilden yeni dönmüş henüz valizini açmayanlar gibi biraz durgun başladık. 

Bu görüntü herkesi düşündürdü. Yine de oluşan karambol sonrası Zeki’nin defanstan dönen topunu Alim çok şık bir vuruşla ağlara gönderdi de en azından Altay’ın daha öne çıkmasını sağladık.  

Ancak buna rağmen istenilen pozisyonları ilk yarıda pek bulamadık. Tanque yine kale önünden kaçırmaya devam etti. Hem ilk yarı da hem de ikinci yarıda.  

Yine günün bence en yanıltan isimlerinden Fofanaydı. Buna rağmen rakip defansın al da at pasını gole çevirdi de biraz olsun kendisini hafifletti. Çünkü o kadar gol kaçtı ki bu maçı nasıl 2 golle tamamladık anlamakta zorlandık.  

Tanque’nin kale önünden kaçırdığı toplardan sonra bu kez Ahmet Sagat eklendi.  O da mutlak pozisyonları kaçırdı. Kalemizde gördüğümüz gol ise rakibi heyecanlandırmaya yetti sadece. Buna rağmen çok bir pozisyon vermedik.  

Maçı kazanmasını bildik. Tomane’nin gol atmasını isterdim doğrusu. Yine de fena bir başlangıç yapmadı. O kendisine has sakinliğiyle maçı tamamladı. Daha bir iştahlı bekledik haliyle.  

Haftaya Eyüpspor ile zorlu bir maç bizleri bekliyor. Onlar yine dikkat çekici transferler yaptılar. Ancak avantajımız daha henüz yeni gelenlerin adaptasyonu tamamlamış olmaları. Daha dikkatli ve sabırlı oynamamız gereken bir maç. Elbette her ihtimali olan bir maç. İstediğimiz elbette kazanmak. Ancak Başkan Yıldırım’ın takviye konusunda bu kadar rahat olması doğrusu bizleri oldukça şaşırttı. Neyi bekliyor neyi istiyor anlamaya çalışıyoruz.  

Söz vermişti devre arası transferler için bizlerde buna inanıyoruz. En nihayetinde kazanan bizler olalım.