GELEK SEZON PLANLARINA BAŞLANABİLİR!

Gisdol, baştan beri kalma konusundan öncelikle ligde matematiksel olarak kalmayı işaret etti. Bu da onun prensibi dedik. Haklıdır da!

Yalnız Başkan Yıldırım’ın, maç sonunda yaptığı açıklama kafaları fazlasıyla karıştırmaya yetti. Hepimiz Gisdol ile yola devam edileceğini düşünürken transfer yasağının henüz kalkmaması ve son haftalarda ki takımda ki düşüş belli ki kendisini de düşündürmüş.

Maçta Gisdol için açılan pankart taraftarın ona olan sevgisinin de bir nevi karşılığıydı. Ancak bunun masaya yansıması öyle duygusal olmaz. Hoca’nın da alacağı teklifler mutlaka olacaktır. Hatta bize göre çok daha cazipleri devreye girecektir. Artık bunu hafta içi daha net olarak anlayacağız.

Maça rakip daha efektif başladı. Buna rağmen biraz penaltı kokan pozisyonumuz güme gitti diyebiliriz.

Yine rakip ayağa paslarla etkili gelip öne geçince ve diğer maçlardan gelen skorlar da aleyhimize olunca bir nevi korku tüneline girmedik değil.

İkinci yarı biraz daha etkili ve rakip alana topu daha çok taşıyınca pozisyonlarda gelmeye başladı. Emre’nin rakip çıkarken kaptığı top sonrasında verdiği çok akıllıca pasında topla buluşan Marius topu ağlara göndermeyi başardı ve eşitlik geldi.

Gol sonrası biraz skora biraz da gol bulma umuduyla oynasak da sonuç değişmedi.

Maç sonunda tüm futbolcularımızın bir araya gelip diğer maçları takip etmesi ve sonrasında ki sevinçleri de sezonun finali nevindeydi.

Kolay değil ilk 7 haftalık büyük hayal kırıklığı ve sonrasında olağanüstü çaba sonrası alınan galibiyetler ve puanlar ile Süper Lig de düşecek denilirken kaldı bu takım.

Kuşkusuz Gisdol’ün hakkı apayrı bu noktada. Hele bir de deplasman da puanları daha fazla toplasaydı o zaman bambaşka bir durum oluşabilirdi. Daha önceleri bu iş bitmiş olabilirdi. Ancak takım da o enerji maalesef deplasmanlar için sağlanamadı.

Neyse ki taraftar takımı ateşledi ve onlarda buna cevap verdi de kendi sahamızda aldığımız galibiyetlerle Süper Lig yolculumuza devam etmeyi başardık.

Başkan’ın maç sonu açıklamasına tekrar gelecek olursak, doğrusu başka hoca derken ya Gisdol’e karşı koz olarak kullanacak ya da kendi de artık Gisdol’ün devam etmek istemediğini anlamış ki böyle konuştu. Transfer yasağını anlamış değiliz ama bunlara hukuken dikkat ettiğini söyleyen bir Başkan’ın bu duruma kulübü düşürmesi de ayrıca kendisi adına ders çıkarması gerekir.

Bizler ise tüm bunlar yaşanırken neler yaşanacağını da merakla takip etmeye çalışacağız. Ancak şu var ki eğer yasak kalmamış olursa bizler için çok suskun bir yaz dönemi geçeceği de aşikar.

Tüm meraklı gözlerle öncelikle hafta içinde teknik adam durumunu gözlemleyeceğiz ve daha sonrasında da Fifa’dan gelmesini arzuladığımız transfer yasağının kalkma haberine odaklanacağız.

SONUNA KADAR HAK EDİLEN GALİBİYET!

Baştan sona çekişmeli bir o kadar da heyecanlı mücadele oldu. Özellikle taraftarlarımızın koreografisi görülmeye değerdi; “King Of The Norht!”

Taraftar maç boyunca üzerine düşeni yaptığı gibi sahada da futbolcularımız alın terlerini sonuna kadar döktüler ve karşılığını da aldılar.

Maçın başında kazanılan penaltıyı Taylan gole çevirdi. Bence doğru karardı. Sonrasında Holse’nin baskı sonucu kazandığı top sonrasında Emre’nin içeri topunda Marius boş kaleye topu ağlara gönderince skoru 2-0 yaptık.

Marius müsait pozisyonda ki Emre’ye çıkarsa topu gol yapmamız içten bile değildi. Yine Bennaser’in istemsiz elle müdahalesi sonrası gelen serbest atıştan fark 1’e indi.

Çok geçmeden kazanılan korner sonrasında kendi kalelerine attıkları golle fark yeniden 2’ye çıktı.

Sahada çok iyi mücadele eden takımımız vardı. Top yarı alanımızdayken iyi kapanan rakibin ara paslarını iyi bir şekilde önlem alan ve kazanılan topları da rakip sahaya hızlı atakla sonlandıran oyuncularımız belli ki iyi motive olmuşlardı.

Yüksek toplardaki etkinliğiyle biline Onuachu’ya adete alan bırakmadık. 3 futbolcumuz ikinci yarıda sakatlanarak oyundan çıkması da başlı başına mücadelenin dozunu anlatmaya yetiyor.

İkinci yarının başında Zeki’nin geri pası kısa düşünce Trezeguet tehlike oluştursa da Okan’ın zamanında çıkışıyla rakibin tekrar maça ortak olmasını önlemiş oldu.

Rakip alanda yine etkili olduğumuz anlarda oldu ancak farkı artıracak golü bulamayınca maç ilk yarıda atılan gollerle bitmiş oldu.

Bu maça başta Gisdol Hoca futbolcularımız da çok iyi şekilde motive olmuşlardı. Tebrik ederim. Kazanılan haklı 3 puanla birlikte artık ligde kaldık diyebiliriz. Bu önemli bir aşamaydı ve geçtik.

Maç sonunda Uğurcan’ın, Gisdol Hocamıza omuz atması başlı başına bir sorun ve ceza gerektirir. Özür dilemesi işi çözmez. Böylesi iki büyük camianın müsabakasında dillerin, üslupların ve hareketlerin özellikle de futbolcuların ve yöneticilerin daha da dikkatli olması gerekir.

Bu bakımdan Abdullah Avcı’nın maç sonu açıklamasını kendi camiası için yapmıştır diye anlamak istiyorum. Öyle ya gelip misafir olduğu takıma ve camiaya akıl vermek sadece üstenci bir bakış ve saygısızlık olacaktır.

Yine maç sonunda olduğu gibi maç öncesinde de bazı Trabzonspor amigolarının da yine saygısız açıklamalarını gördük. Bunlar yine kabul edilebilir değil. Maç sonu tribünlerin sokaklara taşması da kabul edilir değil. İki büyük camia taraftarlarının ekseriyeti gayet ölçülü bir şekilde maçlarını takip ederken olay çıkaran kim olursa olsun kabul edilir değil ancak rakip takım tarafından sıkça söylenen; yok hediye ettik yok abiniz biziz yok biz sizin büyüğünüz gibi kibir dolu sözler kabul edilemez.

Maç sahada kazanılır bugün biz kazandık sadece tebrik edilir diye söylüyorum. Başkaca tavırla girmeye gerek yok. Bakıyoruz tv de spor yorumcuları da aynı üslupla devam ediyor yorumlarına. Olmaz bunlar; SAMSUNSPOR MAZİSİYLE KOCAMAN BİR CAMİADIR. ARTIK İÇİNİZE SİNDİRİN BUNLARI!

OLMADIK İŞLER GELDİ BAŞIMIZA!

Nefeslerin tutulup herkesin pür dikkat beklediği bir maçtı Adanademirspor maçı. Taraftar yine her zaman ki yerini almış takımlarını sonuna kadar destekledi.

Holse sarı kart cezalısıydı. Onun yerine Muja görev almıştı sahada. Maça istekli ve arzulu başladık. Yine rakip de dirençliydi. Onlar da bir nevi maçı istediklerini belli ettiler.

İlk tehlikeli atak bizden geldi. Emre’nin kale arkasına verdiği pası Marius da izleyince öne geçme fırsatı da kaçmış oldu. Oysa Marius gibi bir forvet bunu beklemeli hatta kollamalı da. Ayağını mutlaka uzatmalıydı. Yine Emre’nin şutu direkten auta gitti. Bu da yine rakip adına şans anıydı.

Adana Demirspor’un da etkili ayakları da olunca onlarında yarı sahamızda etkili oldukları ama iyi savuşturduğumuz anlar oldu. Gol ararken verdiğimiz pozisyonlardan biriydi ki Yusuf Sarı’nın ortasına Van Drongelen’in kısa düşken kafasını arkada ki Soner de adamını kaçırınca beklenmedik zamanda geriye düştük.

Oyunu rakip alana zaman yığdık ancak çok etkili pozisyonlar üretemedik. Bu yarıda biraz tutuk kaldık. Yine rakip son anlarda farkı ikiye çıkaracak pozisyonu buldu ancak Okan son derece başarılı bir kurtarışa imza attı ki maçta kalmamızı sağlamış oldu.

İkinci yarıya biraz tutuk başladık. Hatta biz öndeymiş gibi oynuyor takım izlenimi oluşturdu bizde. Bu esnada taraftarların sakin kalması da dikkat çekiciydi. Neyse ki ikinci yarının ortalarında biraz kımıldamayla birlikte pozisyonlarımız da gelmeye başladı. Üst üste ataklarımız oldu. Rakip defansa takıldık. Yine kaleciyi aşamadığımız hattı direkler engel oldu.

Artık oyun iyi rakip alana sıkışmışken kafalardan seken top sonrası Dimata’nın güç bela uzandığı ve kafasıyla vurduğu top ağlarla buluştu. Adeta stadyum yıkıldı bu anlarda.

Acaba dedik bu anlarda bir gol daha bulur muyuz derken Marius sert darbeyle yere yığıldı. Ancak Hakem Murat Erdoğan hiç oralı olmadı VAR da devam ettirdi derken mutlak penaltımız güme gitmiş oldu.

Son haftalarda her ne hikmetse bariz penaltılarımız verilmiyor kırmızı kartlar es geçiliyor. Emeklerimiz çalınıyor velhasıl TFF Başkanı!

Maçı nasıl özetlerim diye düşünürken olmadık işler diye mırıldandım. Epeyce insan kendine gelemiyor. Kolay değil 3 direkten dönen top 1 verilmeyen net penaltı! Hadi gel de üzülme.

Son haftalarda beraberlikler takımı olduk. Bir bakıma iyi olsa da adeta galibiyeti de unuttuk. Kendi sahamızda ki galibiyetler serisi yerini beraberliklere bırakmış oldu. Gisdol bir taraftan geleceği hakkında ser verip sır vermezken diğer taraftan da takım bir duraklama dönemi yaşıyor. Maçın belli bölümlerini çok etkili oynasak da bazı bölümlerinde etkisiz görüntü bizi düşündürüyor.

Şu tümseği bir türlü aşamadık. Üstte yer alalım derken alttan kendimizi tam manasıyla koparamadık. Az da olsa tehlike devam ediyor. Şahsen ligden düşme durumumuz olmaz diye düşünüyorum ancak futbol bu? Ne olur ne olmaz demişler. Yıllar evvel son hafta 1. Ligde Bandırma maçına dönmeyelim yeter diyoruz.

İKİ PERDELİ FARKLI OYUN!

Deplasmanda yine taraftarlarımız takımını yalnız bırakmadığı gibi belli bölümlerde çok güzel tribün örneklerine imza attılar. Rakip taraftarların sesi kısıldı ama bizim taraftarların maşallahı vardı. Helal olsun vallahi! dedirttiler herkese.

İki perdeli oyun gördük sahada. İlk yarıda rakip daha önde daha istekli başladı. Bizde bir nebze karşılık vermiş olsak da Beşiktaş öne geçen takım oldu. Uzaklaştıramadığımız top kalemizde gol oldu. Kısa düşen topa Nthcam da baskı yapmayınca verdikleri ara pasta kalabalık defansımıza rağmen gole engel olamadık.

Bu yarının sonlarına kadar Beşiktaş daha etkiliydi. Kalemizde farkı artırabilecek pozisyonları da buldular. Bizim toplar ise defanslarında eridi. Pas trafiğimize iyi set çektiler ve kale önüne gitmeye zorlandık.

Son dakikalarda biraz kımıldar gibi olduk. Rakip kalede etkili olmaya başladık. Nctham’ın şutunu Mert güçlükle iki hamlede alabildi. Yine Marius ile gole yaklaştık.

İkinci yarıya bambaşka bir tempoyla başladık. Rakip alanda daha çok görülen daha çok tehlikeli olan taraftık. Taylan ile başladı ilk tehlikeli atağımız. Rakip alanda Marius ile zaman zaman pozisyonlar aradık. Bennasser ile yine gole yaklaştık. Beşiktaş’ın etkili ataklarında Okan başarılı kurtarışlara imza attı.

Zeki yerini Schindler’e bıraktı. Gisdol ile ufak bir gerilim yaşasa da sonrasında olay tatlıya bağlandı. Ancak Zeki istekli ve arzulu ve duran top etkisi olan bir isim olarak sahanın en iyilerindendi bana göre. Biz de anlam veremedik erken çıkmasına ancak yerine giren Schindler de iyi bir performans sergiledi.

Yine golümüz onun etkisiyle geldi. Bennasser ile başlayan atağı Taylan sağ kanatta olan Scihindler’e aktardı. Rakip oyuncunun da dengesinin bozulmasıyla hızla içeri girdi ve pasını Emre’ye verdi o da müsait pozisyonda topu ağlara gönderdi. Ancak Marius’un iki defansı yanına çekmesi ve bir diğerini de feyklemesiyle gerçekten gole görünmeyen bir katkı yaptı. Golü atan Emre de etkisiz olmasıyla ki özellikle ilk yarıda yokları oynuyordu golle birlikte önemli bir işe imza atmış oldu.

Golden sonra galibiyete yaklaştık. Önce Taylan kale önünü karıştırdı yerde kaldı. Ofsayt verdi hakemler gol olsa orta nokta gösterilirdi lakin pozisyon neden incelenmedi onu anlamadık. Bu pozisyon sessiz sedasız üstü örtüldü. Oysa Taylan elmacık kemiği morardı kafası sarıldı düşünün artık. Sonrasında Marius yerde kaldı hakem Direnç Tonusluoğlu ilginç şekilde rakibin lehine faul çaldı. VAR uyudu! İki penaltı güme gitti böylelikle. Özellikle de Marius’un yerde kaldığı pozisyon tam manasıyla penaltıydı.

Deplasmanda hele ki böylesi önemli bir maçtan puanla dönmek iyidir diyoruz. Ah Pendik maçını bir almış olsaydı diyoruz tabi. Dileriz Ads maçını almayı başarırız ve kalan haftalara daha rahat girmiş oluruz. Çünkü fikstürde yine zorluk derecesi yüksek maçlar bizi bekliyor.

Haydi taraftar bu kez tribünlerde yerini al ve itici gücünle takımını galibiyete taşı!

BERABERLİĞE RAZI OLDUK!

Ramazan ayı olmasına rağmen yine de hatırı sayılır bir taraftar topluluğu vardı. Zaten şuan en çok taraftarı stadyumda ağırlayan takımların başında olmamızda boşuna değildi.

Satka yoktu bunun yerine Drongelen stoperde başladı. Yine Zeki, Alim ve Soner yerlerindeydi. Fofana sürpriz şekilde 11 de başladı. Raman ve Muja kenardaydı. Ercan ilginç ki kadroda dahi yoktu. Ercan için şunu belirteyim boyu ve fiziğiyle rakiplerini etkiliyor. Biraz daha teknik yüksek olsa bambaşka bir Ercan olurdu. .

Maça tempolu başlayan rakip Pendikspor oldu. Önde basarak bizi kendi silahımızla vurmak istedi. Bir müddet sonra toparlayıp rakip alanda gözükünce ilk şut Marius ile geldi.

Akabinde araya atılan toplar dan bu kez golü atan Marius oldu ama bayrak kalktı. Karar doğruydu. Yine iki takımında mücadele gücü yüksek ama pozisyon anlamında az olduğu bir maç izledik. Halil’in şutunu bu kez Okan iyi uzanarak çıkartmayı başardı.

Maç aslında orta alan mücadelesi gibiydi. Birbirine denk bir maç oldu. Pendik’in mutlak kazanması gereken bizim de kazanıp rahatlamamız olmazsa puan olarak da farkın kapanmasına engel olmamız gereken bir durumdu.

Bundan rakibin daha öne çıkmasından dolayı pozisyonlar bulduk. Ancak Bahattin Şimşek kritik kararlara imza attı. İlk yarının sonlarında Okan’a kalkan Umut Nayir’in ayağı sarı yerine kırmızı kart olması gerekirdi. Yine faul olmayan bir pozisyonda ikinci yarıda bir anda faul çaldı. Oysa oyunu devam ettirmeliydi. Kaleciyle karşı karşıya bir durum vardı. Yine orta alanlarda bize çok rahat faul çalarken rakibin yaptıklarını görmezden geldi. Holse’nin mesela ayağı kırılması mı gerekiyordu bir pozisyonda.

İkinci yarıya ve maç hakem kararları damga vururken Holse ile mutlak golden olduk. Önce kaleci sonra direk gole izin vermedi.

Yine Okan’ın üst üste çaprazdan çıkarttığı toplarda kayda değer kurtarışlardı.

Neyi bekledik hep birlikte elbette galibiyeti. Böyle olsaydı en azından önümüzde ki maçların zorluğuna bakacak olursak daha bir güvenli hareket etmiş olacaktık. 3 puanlı sistemde ve de deplasman da kazanamama gibi bir durumumuz varken sahamızda beraberlik dahi bizim için katlanılmaz oluyor.

Daha evvelde yazdım bu başarıyı gölgelemek değil bu kadar işi başarmışken o tümseği de atlamak gerekiyor. Gisdol bunu ve öğrencileri bunu yapabilirler. Haftaya Bjk maçı performansı bakalım neler gösterecek bizlere. İşte beraberlik ise o maç lazımdı bu maçta galibiyet şarttı. Artık geride kalan maçlarımıza odaklanıp ligi sağ salim tamamlamak en önemlisi olacaktır.

EVİMİZDE DAHA MUTLUYUZ!

Büyük çoğunluğu dolu tribünlere güzel bir havada ve iyi bir zemin vardı. Sahada ise iki takımda mutlak üç puan için mücadele ettiler.

Rakip Ankaragücü yıllara varan dostluk var taraftarlar arasında. Sosyal mecrada dahi birbirini incitmeyen taraftarlar yine centilmence maçı izlemeyi tercih ettiler. En nihayetinde iki takım taraftarı da zaten galibiyet istemeleri kadar doğal olanı da yoktur.

Samsunspor’umuz sahasında daha mutlu olmaya devam etti. Gisdol’un deplasman karnesi istenilen gibi olmasa da sahamızda kazanmaya devam etmemiz en azından bizi altlardan kurtarmaya yetiyor. Şimdilik durumu kurtarıyor. Tabi başarısını gölgeleme değil derdimiz ki bugünlere gelişimizin katkısı çok. Dileriz deplasman başarısı da artar ve takım daha üst sıralarda olmaya devam eder.

Maça istekli ve arzulu başladık. Pozisyonlar bulduk. Nihayetinde de Holse ile öne geçtik. Hazırlanış ve bitirilişiyle güzel bir gol izledik. Ancak Alim’in kafasından ağlara gidince sevincimiz kursağımızda kaldı.

Golden sonra yine maç adeta başladığı hale geldi. Rakip alanda daha istekli olan daha çok pozisyon bulan taraftık. Rakip de etkili oyuncularıyla ayakta kalmaya çalıştı.

İlk yarının sonlarında Osman’ın, penaltı noktasından kaçırdığı pozisyon hepimize saç baş yoldurdu ama ne yaparsın işte top bizi sevmedi bu anlarda!

İkinci yarıya yine hızlı ve istekli başlayan taraf olarak ilk pozisyonu da bulduk. Holse’nin çaprazdan şutunu önce kaleci dokundu sonra da direkten döndü. Defans müdahale ederek topu uzuklaştırdı.

Oyunun hakimi olarak gerçekten golü hatta golleri hak eden taraftık. Bu maç böyle bitmemeliydi. Ercan da gol kaçıranlar kervanına eklendikten sonra oyun biraz soğumaya gitmiş gibi görünse de yapılan değişikliklerle rakip alanda yine üretken olmaya devam ettik.

Nihayet günün başarılı ismi Ntcham bu sefer golü atan ve galibiyeti de getiren isim oldu. Ntcham son haftaların en pik performansına imza atmış oldu. Maçın yıldızı aynı zamanda kahramanı da olmayı hak etti.

Bu galibiyet çok hayati öneme sahipti. O 41 puan barajına artık çok yakınız. Hep bir tümsek atlayacakken deplasmanda beklenen galibiyetler gelmeyince üst sırlara tutunma ve daha yukarı hedefler pekişmedi. Kazanılan Rize maçı sonrası şayet Başakşehir maçını da almış olsaydık bugün başka hedefler konuyorduk.

Elbette Gisdol’den öncesi ve sonrası diye ayırırsak olayı buna da şükürler olsun diyoruz. Haftaya yine stresi yüksek bir maç bizi bekliyor. Ligde beklediğini bulamayan Hatay ile önemli bir maça çıkacağız. Bakalım bu kez o beklenen eşiği geçip hedefi yükseltebilecek miyiz?

NET SKORLA GELEN 3 PUAN!

Taraftar hafta içi olmasına rağmen ve bir çok kişinin de mesai saatine denk gelmesine rağmen yine üzerine düşen görevi yerine getirdi. Maç boyunca verdiği destekle etkisini bir kez daha gösterdi.

Temkinli bir o kadar da rakibi ara ara ısıran oyun anlayışımız vardı. Rakip Antalyaspor zaman zaman iyi işler yapan etkili bir kadroya da sahip olmasıyla doğrusu çekindiğim bir rakipti.

Özellikle forvet hattını güçlü olması ve uzun boylu oyuncularıyla skor üretmekte zorlanmayan görüntüsü vardı. Gisdol da bunu bilecek olacak ki Van Drongelen ve Alim ile başladı geride. Zeki’nin çalışkanlığı bu maçta da kendisini gösterdi. Oyun anlayışını topu rakibe vererek kurdu Gisdol.

Araya atılan topta attıkları gol VAR’dan dönmesi bizim adımıza önemli şanstı. Bu cezayı bir daha yaşamamak için kenardan da uyarılar gelince biraz daha dikkatli oynadık.

Holse’nin son maçlarda gol kaçırma özelliği bu maçta da devam etti. Ntcham da etkili isimlerden olarak listeye ekleyebiliriz.

Marius’un topla buluşmasıyla gelen gol bize biraz nefes aldırdı. Akan oyunda gelen bu gol son haftalarda duran toplardan bulduğumuz gole alışık olan bizleri de mutlu etti aslında.

Oyuna Muja ve Raman da iyi işler yapacağının sinyalini verdiler. Özellikle Raman’ın gol öncesi ceza alanına attığı uzun orta “İşte böyle olmalı. Biz bunu diyoruz zaten!” dedirtmiştir benim gibi bir çok taraftara. İşte o ortayla buluşan Holse’nin asistiyle Muja düzgün bir vuruşla skoru getiren golü atmış oldu.

Gece güzel bitti. Tam zamanın da geldi 3 puan. İstanbul da bırakılan 2 puan ve sahamızda ki kayıp sonrası biraz alta doğru inmeyi de tersine çevirmiş olduk.

Transferler belli nedenlerden çok istenilen gibi olmasa da sahaya çıkan her futbolcunun ellerinden geleni yapacaklarından kuşkumuz yok.

Hafta sonu oynayacağımız Gaziantep fk maçından da alınacak bir galibiyet bizi daha da rahatlatacaktır. Neden olmasın? Elbette kolay maç yok bu maçta zorluk derecesi yüksek bir maç. Öncelikle Gisdol’a güveniyorum biraz da. Tabi futbolcularımızın hakkı yenmez ama teknik yönetimin de önemini bir kez daha görmüş olduk.

PLANLAR ERKEN BOZULDU!

Taraftar müthişti. Tribünler full doluydu. Büyük bir motivasyon oluşturdu. Bu bir gerçek. Bunun için üzerine düşeni yine yaptı taraftar. Akın etti adeta. Takımın yükselen grafiği de bunda etkiliydi ve haliyle beklenti oluştu.

İstanbulspor maçında verilmeyen penaltılar ve rakibe gösterilmeyen kırmızı kart çok konuşuldu. Kaybedilen 2 puan oldu diyebiliriz o maçta.

Galatasaray maçı da bunun için önemliydi. Neden olmasın dedirtti bize. Ancak erken gelen 2 gol takımın gardını düşürmüş olsa da sahada ki mücadele devam etti. Kaçan gollerimiz oldu. Bundan dolayı üzüldük.

Yine rakip alanda ikinci yarı özellikle başlangıcı iyi yaptık. Holse’nin müthiş şutu vardı kaleci iyi çıkarttı.

Taylan’ın yerde kaldığı pozisyon dikkatlerden kaçmadı. Penaltı verilse kimsenin itirazı olmayacak gibiydi. Buna rağmen VAR da görmedi hakem de es geçti. Yine hakem genelde iyi olsa da Marius’un yerde kaldığı pozisyonda Barış Alper’in net faulü vardı orta alanda hem de sarı kartlık es geçtiği gibi faulü aleyhimize verdi.

İyi niyetli oynadık. Rakip ile net olarak farkımız olmasına rağmen bunu çok hissettirmemeye çalıştık. Holse çalışkan isimlerdendi. Bola oyuna girdikten sonra daha etkili olduk. O kanatta banko isim olabilir artık.

Emre elinden geleni yaptı diyebiliriz. Okan erken çıkarak Drongelen ve Alim’in hatasını kapatabilirdi diye düşüyorum. Yine Taylan’ın ilk golde rakibini bırakması ve seyretmesi ki oyunun başı olması ve henüz ısınamaması diyelim. Sosyal medyada olduğu gibi bakmamam ben olaya. Netice de böyle bir ihanet asla olmaz ve kabul de edilemez. Vicdanlarına havale ediyorum.

Antalyaspor maçı daha önemli oldu. Mutlaka evimizde oynayacağımız bu maçı 3 puan ile kapatmak zorundayız. Hazır aşağıdan uzaklaşmışken 2 maçta kaybedilen puanlarla bu fark azaldı. Bundan dolayı bu maçı kazanmamız şart. Ne diyelim aynı bu maçta ki duyarlılık taraftar anlamında yine devem eder. Taraftar olmayınca daha zor oluyor işimiz.

Beklenen transferlerin bu maça dahi yetişmemesi hayal kırıklığı oldu hepimiz için. Başkan’ın ne hikmetse söylemlerinde kalıyor. Bir forvet aldık bakalım nasıl olacak. Bunda tabi yabancı kontenjan açılmaması da var ancak bunu da çözecek kendileri. Kalan az sürede ne olacak bakacağız artık. Kaldı ki Gisdol dahi bu durumu basın toplantısında dile getirdi. Normalde sakin bir duruşu var ama belli ki epey rahatsız bu durumdan. Çünkü takımın saha içi performansına etki ettiğini en iyi o görüyor.

ZORLANMADAN GELEN GALİBİYET!

Hafta içi maçı ve mesai saatinde olmasına rağmen yine de hatırı sayılır taraftarımız takımın yanında oldu. TFF bunu bize yapmamalıydı. Aynı saatte oynat illa bu saatte mi oynatacaksın. İlla oynatacaksan taraftarı en çok gelen takıma göre hareket edeceksin.

Marius’un kart cezalısı olduğu haftada Ercan 11’de başladı. Alışkanlığı olmaya başlayan bir takım görüntüsündeydik.

Önce baskı ile kazanılan topların pozisyona döndü anlarda gelen Zeki’nin serbest atış sonrası top ağalara gitti ve öne geçmeyi başardık.

Rakip alanda daha çok görülen taraftık. Baskı yapıp pozisyon bulan ve kaçıran yine bizdik. Oyunun tam hakimiydik. Ancak rakibin bulduğu gol vardı ki ince bir ofsayttı. Bu bize bir uyarı oldu. Defansı daha kontrollü yapmaya başladık.

Kötü gidişatı olan ve haftalardır mağlup olan ve moralsiz olan rakibe karşı oynamak elbette kolay değildi. Buna karşılık Gisdol sahadan istediklerini almaya devam etti. Yine de final paslarında ve rakip alana çıkışlarda ki aksaklıklar gözle görünür biçimdeydi.

Kazanılan penaltımızı VAR iptal etti. Emre Malok uzun uzun inceledi ancak bize göre penaltı kararı doğruydu. Canları sağ olsun diyemem. Hele de Malok’un geçmişte bize karşı sabıkası bir hayli olduğu için bir kenara bunu da not ediyorum.

İkinci yarı yine maçın enleri içinde Zeki olmaya devam etti. Golden sonra bir de içeri yaptığı serbest atış ortasıyla Ercan’ın kafa golü geldi ve takımımızı galibiyete rahat taşıyan başlıca isim oldu.

Zeki hep profesyonel hem de yürekten oynayan futbolcumuz. Bu maça da damga vuran isim oydu. Bu olmalı zaten takım olmanın özelliği budur. Bir hafta bir futbolcu öne çıkar o sırtlar gelecek maçta da bir başka isim olur yeter ki kazanan Samsunspor’umuz olsun.

Şimdi alt sıralardan uzaklaşırken yine kritik bir maç bizi bekliyor olacak. Zorlu Galatasaray maçı öncesi İstanbulspor maçını da kayıpsız geçersek bu takımın havası değişir. Elbette tüm gözümün gelecek takviyelerde olacak. Bakalım evimizde oynayacağımız Galatasaray maçına yetişek mi?

Artık bu aşamadan sonra küme düşme korkusundan ziyade daha ortalara takımı taşımayı konuşmak istiyoruz. Tüm taraftarda bunun bilincinde hareket ediyor gördüğüm kadarıyla. Gisdol’de takımın durumuna göre hareket ediyor haliyle. Yine de hayalperest olmayın derken bir taraftan da takımın performansını her hafta yukarıya çekmek derdinde kuşkusuz.

HEPSİNE BU GALİBİYETTEN VE DE YÜKSELEN PERFORMANSLARINDAN ÖTÜRÜ AYRI AYRI TEŞEKKÜRLER! BÖYLE DEVAM EDELİM YETER…

BİZ FENER YAKMAYI SEVERİZ!

BRAVO HEPİNİZE…

Taraftar yerini almış. Soğuk dememiş yağmur dememiş. Üzerine düşeni hep yapıyor bugün de yapmış. 20 Ocak 1989 elim kazanın acısı daime taze yüreklerimizde. Bunu da üzerine düşerek yine gerekeni her platform da yaptığı gibi Fenerbahçe maçı öncesi de açtığı pankartla yaptığı koreografiyle de yine göstermiş tüm izleyenlere. Özel bir taraftarımız var bunu herkes biliyor.

Maçın hemen başında rakip takımın ataklarını bekliyorduk. Hızlı gelişen atak sonrası gelen gole engel olamadık. Gisdol bunları uyarmış olmalı ki sık sık kenarda oyuna müdahale etti. Sakin kaldı. Takımını da sakin ve ne yaptığını bilin diye diye uyarılar yaptı daima.

Yenilen gol sonrası da paniklemeden oyuna devam etmek de önemliydi. İşte kenar yönetimi de bunun için var bir nebze. Koordinasyonu iyi sağlarsanız takım da ayağını yere sağlam basar.

Elbette ne yaptığını bilmenin dışında rakip takımın ataklarını da savuşturmak önemliydi. Okan yenilen golde belki sezemedi ama bir çok pozisyonda da kalesini kapattı. Özel bir teşekkürü hak etti.

Yine defansta üzerine düşeni yaptı. İlk yarı belki Holse’nin şutunda heyecanlandık. Bunun dışında rakibi durdurma görevimiz vardı.

İkinci yarıya biraz daha rakip alanda başladık. Taylan’ın şutu vardı ki olur mu dedirtti bizlere. Yine rakip alana az çıktığımız anlarda kenarda kazanılan faul sonrasında Emre’nin şutunu kaleci içeriden çıkarttı oyun devam etti. Sonrasında VAR uyarısıyla geldi golümüzün kararı. Oysa ki yardımcı hakem çok net olan bu golü görebilmeliydi. Yani VAR da olan meslektaşları olası bir faciayı önlemiş oldular.

Golden sonra sakin kalan taraf bizdik panikleyen de rakipti. Buna rağmen aslında Fofana ile daha üretken olabilirdik. Elbette Holse son anda kaçırdığı pozisyon fişi çekmeye yetecekti. Buna da şükür dedik.

Maçtan önce rakip taraftarların fark çığırtkanları kursağında kaldı ve biz puanla döndük. Bu motivasyon anlamında çok önemli elbette.

Bu maçın böyle bitmesinde şüphesiz Gisdol’un hakkı var. Kendisine artık yan bakanlar daha ciddiye alacaklardır. Tebrikler hocam.

Şimdi rakipler daha ciddiye alacak daha bir başka bakacaklar bizimle oynarken. Çanta da keklik görenler artık daha opsiyonlu hareket edecekler.

Yasağımızın kalkmasında emeği geçen başta Başkan Yıldırım ve ekibine teşekkürler diyoruz. Bir nevi kendi hatalarını da telafi ettiler de diyebiliriz. Dileriz ki iyi bir takviye yapılır ve takım yukarılara doğru çıkar. Daha evvelde yazmıştım. Bu saçma bir karardı. Fifa yabancı sınırı olan bir ülkeye bu tek taraflı fesih hakkını gözetmeliydi. Ayrıca futbolcu hep mi haklı olacak? Sonuçta parasını almışlar. Kötü muamele neymiş? Gülünç iddialarla takımların canın yakmak doğru değil.

Kayserispor ile oynayacağımız maça artık daha dolu tribünler olur diye düşünüyorum.