Formda takım Sancaktepe karşısında alınan galibiyetle 10 maçlık galibiyet serisini 11. maça çıkartarak rekoru kırdık. Bundan sonra profesyonel liglerdeki 13 maçı da geçmek içten bile değil. Yeter ki aynı konsantrasyonu devam ettirelim.
Ertuğrul Hoca, bu hedefleri rehavetten takımı uzak tutmak için ve matematiksel olarak da garantilenmeyen bir şapiyonlukta olmadığından işi sıkı tutmak için gayet yerinde tavır sergiliyor.
Diğer taraftan Sancaktepe yönetimi de bilet fiyatlarını yüksek tutarak Samsunspor sevdalılarına da bir nevi yol vermiş oldu. Bu durum da iyi değerlendiren taraftarlarımız maça akın ettiler ve stadı doldurdular.
Maçın başında rakip alanda top yaparak, baskı yaparak pozisyonlar aradık. Rakipte, kontra ataklarla pozisyon üretmek için mücadele verdi. Bunlardan da zaman zaman hamleler de yaptı. Araya atılan toplarda Yalçın ve Veli kritik müdaheleler yaptı. Yine Gökhan Meral bu maçta ayakta kalan isimlerden oldu.
Belki istenilen pozisyonlarımız yoktu ama mücadele ile ayakta kalmayı başardık. Rakip özellikle defans anlamında oldukça dikkatliydi. Bir anlık dalgınlıklarından faydalanan Gökhan Alsan karşı karşı kaldığı pozisyonda kalecinin kontrolsüz çıkışıyla yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösterdi.
Penaltıyı gole çeviren Gökhan Alsan çok şık bir şekilde vuruşla topu ağlara gönderdi ve maçında tek golünü atmış oldu.
İkinci yarı da ikili mücadelelerin yoğun olduğu, karşılıklı top kayıplarının yaşandığı bir yarı oldu. Oyunun bu bölümünde özellikle rakibe karşı üstün olamasak da ayakta kalmayı başaran, defansımızla rakibe izin vermeyen görüntümüz vardı.
Buna karşılık Sancaktepe, gole yaklaşan taraf oldu. Bunların en önemlisi kuşkusuz Nurullah’ı da geçen topun kale önünden kafa vuruşuyla auta gideniydi. Bir de serbest atıştan topu herkes seyrederek auta çıkması oldu.
Buna karşılık Bahattin yine yedekten başladığı maça ikinci yarıda girdi oyuna. Ancak çok çabalamasına rağmen istediği pozisyonları bulamadı. Son bölümde rakip daha çok kalemize yakın oynasa da oyun disipliniyle konsantrasyonu tam olan taraf olarak da maçı galip bitirmeyi başardık.
Hakem iyi niyetli hareket etti. Penaltı kararı doğruydu. Diğer bir mevzu da saha zemini şahsen bana çok sağlıklı gelmemişti. Ertuğrul Hoca da buna dikkat çekti. TFF bu kadar yatırımın yapıldığı bir organizasyonda neden bunlara bir ölçü getirmez anlaşılır gibi değil.
10 puanlık farkı koruyarak kendimize ait olan galibiyet serisi rekorunu da takım olarak kırmış oldular. Bu maç zaten beklediğimiz ölçüde stresli geçecekti ki öyle oldu. Bundan sonrasında yine işi sağlam tutarak yol almaya devam edilecektir.
Maç maç gitmenin ve geriye bakmadan devam etmenin en büyük kazancıdır bunlar. Çünkü “Nasıl olsa kazanıyoruz!” duygusu kuşkusuz motivasyonun en büyük tehdididir. Şükür ki bugünde gördük ki böyle bir durum şimdilik söz konusu değil. Tabi bunda en büyük pay hocanın.
Elbette oyun anlamında belki istenilen olmayabilir, ama rakipte iyi bir hava yakalamış bir takım. Nitekim zaten bu doğrultuda hareket ettiler maç boyunca. Kazanan olmanın ve rövanşı almanın mutluluğunu yaşayalım bugün. Rakip karşısında kazanamama psikolojini aştık, golümüz de yoktu düşünün. Bu işin rekabetten öte biraz da psikolojik kısmıydı. Ama önemli bir eşikti. Belli mi olur belki de seneye yine 1. ligde rakibimiz olurlar.
Haftaya Kömürspor karşısında bu şampiyon takımı yalnız bırakmayalım. Yanında olalım. Bu şehrin en büyük markasını hep birlikte 1. Lige çıkartalım, oradan da ait olduğu Süper Lige.