HAKEME RAĞMEN KADIKÖY’DEN PUAN ALDIK!

Taraftarımız her zaman ki gibi deplasmanda takımlarını yalnız bırakmadılar. Takımlarını maç boyunca destekleyerek haklı puan içinde beraber sevindiler.

Maçtan önce Başkan Yüksel Yıldırım ile bazı gazeteci ve eski teknik direktör arasında yaşanan polemikler hepimizi derinden üzdü. Özellikle de bizde çalışmış bir insanın hiç hoş olmayan tavırları vardı. Tıpkı troller gibi saldırgan ve üslupsuz tavırları kalıbının adamı değilmişsin dedirtti. Yazık gerçekten yazık!

Neticede Başkan da kulübün menfaatlerini her daim savunacak ancak onun da hangi yayına çıkacağını seçmesi gerekiyor anlaşılan.

Maçın yarı sahamızda geçeceği zaten beklenen bir durumdu. Sıralamaya bakınca 2. ve 3. takımın maçının normal şartlarda daha dişe diş olması gerekiyordu. Ancak bariz güç dengesi buna çokta müsade etmiyor. Bir de Hakemin ismi açıklanınca “Tamam var bir art niyet!” dedik hep birlikte. Cihan Aydın kendince kararlar verdi ama bir çoğu hatalıydı.

Daha maçın en başında Marius’a gereksiz sarı kartı vardı. Hemen akabinde de Celil’e. Böylelikle “Sizi yakacağım ilk fırsatta!” sözünü beden diliyle söylemiş oldu. Nitekim mutlak penaltı beklentimiz de yine güme gitti. Holse’yi rakip futbolcu hem eliyle hem ayağıyla inceden düşürdü ve koşu imkanını bozdu. VAR da uyudu bu esnada! Herhalde gelen yabancı hakemde kim kiminle karşılaşıyor ana bakıyor. Yada döner ayran bu işi idare et bakalım deniyor! Şaka gibi ama bize bunu yazdırıyorlar işte.

Nihayetinde hiç alakasız bir şekilde Marius’u 2. sarı kart ile attı Cihan Aydın! Üstelik rakip futbolcuya sarı kart vermesi gerekiyordu itiraz ettiği pozisyonda. Düşünün 10 kişi bırakmışsın takımı Okan haliyle zamana oynayacak hop ona da sarı kart az hareket yapsa onu da atacak! Bu kadar güvensiz bir yönetim yaptı hakem bize karşı.

Zaten bizim adımıza da konuşulacak olan hakem hataları ve maça damga vuran Okan’ın kurtarışları oldu.

Rakibin hafta içinde Avrupa maç yorgunluğunun etkisi maç içinde kendisini gösterdi. Bundan dolayı aslında rakip alanda daha çok görünmeyi bekledik Ancak ofansif anlamda bunu çokta yerine getiremedik.

Ataklarımız olgunlaşmadan bir çoğu bitmiş oldu. Haftalardır oynamayan rakip kaleciye şut çekemeden maçı bitirmekte bizim adımıza hiç hoş olmadı diyebiliriz.

Bunda rakibinde yine gol yemeden atmak için gösterdiği gayret de eklenince bizim pozisyon üretme becerimiz bir hayli düştü. Birde son yarım saati 10 kişi oynayınca ki o dakikadan sonra daha çok rakip alanda gözükmeye başlayacaktık ki hakem buna müsade etmedi. Artık ataklar bunaltınca Reis’de oyuna sonradan aldığı Muja’yı çıkartıp yerine Bedirhan’ı aldı.

Neticede böyle zorlu bir maçtan puanla dönmek güzeldi. Hele ki yakın rakiplerin de puan kayıpları yaşamasından sonra. Artık milli maç arasından sonra oynayacağımız Kasımpaşa maçı bizim içinde ayrıca öneme sahip oldu.

Tüm takımı ve teknik heyeti kutluyorum. Dilerim daha da iyi oluruz yaklaşan şu son maçlarda.

GALİBİYET İYİ OLANIYDI!

Taraftar maçın önemine inanmmış ki gereken önemi göstermemiş. Nasıl olsa yeneriz de olabilir Pazar günü verilen iftar sözleri de! Hadi bakalım bu kes öyle olsun. Yerini alanlara teşekkür etmek de bize düşer. 

Maçın hemen başında Marius’un baskısıyla kapılan top sonrasında Soner ile golü bulduk. Bu önemliydi ilerleyen dakikalarda sıkıntı yaşatabilirdi en azından bu aşılmış oldu. 

Soner yine iyi yer alıp Bola’nın pasını gol yapınca maç erken bitti havası esti. Adanademirspor kalecisinin morali de bozulunca biraz da sakatlık eklendi oyundan çıkmayı tercih etti. Geçmiş olsun. Olur böyle şeyler artık.

Skor ne olursa olsun oynamaya çalışan rakip farkı bire imdirdi. Gol Var’dan geldi. Gelen görüntü de bize ofsayt dedirtti. Çünkü Marius’a daha geride olmasına rağmen ofsayt verilmişti. 

Ntcham haftalar sonra 11’de başladı. Belki vasatı aşamdı ama belli anlarda etkili  paslarla pozisyon sayımızın artmasında önemli katkı yaptı. 

İlk yarının son anlarında penaltı bekledik ancak hakem devam dedi. Oysa Emre’ye açık bir tekme vardı rakipten. 

Marius gol kaçırma yarışına girdi adeta. Gerek kafayla gerekse karşı karşıya inanılmaz goller kaçırdı. Yine Schindler de bir iki pozisyon var. Bir de Yunus Emre’nin kale önünden şutu auta gitmesi ve son anlarda da Muja’nın mutkak pozisyonda gol atamaması bizlere saç baş yoldurdu. 

Neyse ki Emre Kılınç devreye girdi de 3. Golümüzü atarak bizi rahatlattı. Buna karşılık Adana Demirspor da az da olsa etkili geldi ve bu kez de frikik golüyle farkı 1’e indirdiler. 

Takım olarak biraz rahat kazanırız anlayışı pahalıya sebep olabilirdi. 

Bu maç Fenerbahçe maçı öncesi mutlaka kazanılması gereken bir maçtı ve bu açıdan önemli bir galibiyet oldu. Takım hata yapmadı en azından. Ancak son haftalarda kaleyi kapatamadık bu biraz düşündürücü. 

Sarı karı vermeyen penaltıyı vermeyen ofsayta gol veren hakemleri izledik yine bugün. Nedeni belli hakemler bir şekilde Samsunsporumuzun önüne engel koyarak diğer takımların bizi geçmelerini sağlamaya çalışıyorlar.

Neyse ki kazaya sebebiyet vermeden bu maçı kazanmasını bildik. Takım olarak bundan sonraki maçlara daha dikkat etmemiz gerektiğini de gördük. Artık haftaya maçta daha iyi konsantrasyon olup elimizden gelenin 

En iyisini yapacağız diye düşünüyorum. 

Bir şekilde bu maçı kazası tamamlayan takımımızı da kutluyorum. 

HİÇ YOKTAN İYİDİR!

Göztepe kulübünün anlamlı video klibi sonrasında oluşan olumlu hava bir anda taraftarlar arasında da yayıldı ve maça farklı bir anlam kazandırdı. İki köklü ve tarihinden önemli anlamları olan camiaların bu yakınlaşması tüm kamuoyundan takdir topladı.

Ramazan ayının etkisi ve deplasmanın uzaklığıyla az görülse de yine de takımını yalnız bırakmayan taraftarlarımız büyük bir alkışı hak ediyorlar.

Maç rakip taraftarın oluşturduğu güzel ambiyansla başladı. İlk ciddi atak da Emre’nin derinlemesine ara pasıyla Holse’nin şutuyla geldi. Holse topu dışarı attı ama Marius’u düşünemez miydi dedik.

İlk yarı oyun anlamında vasatı aşmayan görüntümüz vardı. Ntcham bu kez kart cezalısı olarak kadro da yoktu. Diğer taraftan Dimata ekstra yapabilecek potansiyele sahipken o da yokları oynadı. Yine Holse daha iyi olmadığında takım duraklıyor adeta.

Tam ilk yarı golsüz bitecekken bir anlık kademe hatamız kalemizde gole sebebiyet verdi. Drongelen adamını kaçırdı ve Okan da ona bıraktı ve çıkmadı. Kale önüne yapılan orta da rakip oyuncunun dokunması da yetti.

İkinci yarıya biraz hareketli başlayacak taraftık ancak yine kontrollü oyunu tercih ettik. Drongelen’in gereksiz şekilde uzakta olan Okan’ı topa beklemesiyle rakip oyuncu cezayı kesti ve bu büyük hata ile farkı ikiye çıkaran gol geldi rakip adına.

Artık kaybedecek bir şeyi olmayanların saldırması da kötü olur anlayışıyla rakip alanda bir an evvel gol arama çabasına girdik. O anlarda Emre kale önünde görüldü ama rakip oyuncunun müdahalesine korner verdi bir önceki hareketi hakemler tarafından es geçildi ve mutlak penaltımız es geçildi. Çünkü rakip oyuncu Emre’nin ayağına vuruyor ve topa müdahalesini engelliyor.

Buna rağmen oyunda kalan futbolcularımız rakip alanda kalmaya devam ettik. Celil’in baskısı ile Holse’nin de topu kapmasıyla başlayan atak sonrasında Emre’nin güzel ortasına Schindler’in uzak kafa vuruşuyla umutları artıran golümüz geldi.

Yine Emre’nin yüzünde patlayan tokatı es geçen hakem yine ciddi beklentimizi boşa çıkarttı. Artık maçın son anlarında bu kez Bola taç atışı sonrasında Emre’nin pasıyla Bola’nın müthiş ortasına gecenin hatalar adamı Drongelen tarafından kafa vuruşuyla geldi ve takımı adeta ipten aldı. Yine Soner daha dikkatli hareket etmiş olsa bir son anda yine galibiyet golümüz de gelebilirdi. O pozisyonda tercihini kötü yaptı ve sonrasında da maç bitti.

Hatalar akşamıydı. Hakemin kartları da öyleydi. Mesela Holse’ye çıkan sarı kart tam bir komedi olarak kayıtlara geçti. Vermediği sarı kartlar da rakip adına yazıldı. Tuhaf bir maç yönetti. Alt ligde yıllar evvel bizim maçı yönetirken daha dikkatliydi ancak bu ikinci maçımızda da ciddi hatalara imza atmayı başardı.

Kulübümüzün, hafta içi Tff’ye, kritik maçlarımızı yabancı hakem yönetsin başvurusu da ne denli haklı olduğumuzu göstermiş oldu.

Saha içinde Holse’nin oyun düşüş Ntcham’ın olmasa da yedekte olması muhtemelen de yedekte olacaktı ama yine de gözler o ekstraları arıyor. Ara pasları bir anda patlayan şutları, oyunun akışını değiştiren unsurları aradı. Celil mesela çok iyi mücadele ediyor ama daha ekstraları da gözlerimiz aramıyor değil.

Yine de böyle kısıtlı kadroya rağmen bu takımın haftalardır 3. olması ve Avrupa adına da büyük bir aday oluşu mutlaka takdiri hak ediyor. Adana Demirspor maçı da yine benzer şekilde mücadele ile geçecek bir maçtır. Kimse basit bir maç olarak bakmasın. Kendisini gösterme çabasında olan futbolcuların can yakma gibi bir özellikleri var. Nitekim lige havlu da atmış olsa da, takım bireysel anlamda kendisine takım bulmak isteyecek olanlar futbolcuların mücadelesi göz ardı edilemez.

Buna karşılık bizde yine mücadele ederek ve oyunu geliştirerek bu maçın üstesinden geleceğimizi düşünüyorum. Kolay olmayacak.

Artık tüm ipler elimizde, kazan kaybetme puanları kap 3.lüğe devam et! En yakın Bjk takımı o da son haftalarda çıkış içinde. Yine de bu takım büyük işler yapıyor. Devam etmesi en büyük dileğimiz.