SAMSUNSPOR DAHA CESUR OYNAMALIDIR!

Devre bitti, izinler yapıldı ve takım tekrar toplandı!

Yüksel Yıldırım, malum Yılport Samsunspor AŞ.’nin %67’sine sahip. Sakaryaspor maçı sonrası “17 maçı da kazanacak takım için gereken yapılacak” dedi.

Bu açıkmayla taraftarımızı ve bizleri aldı bir heyecan! Takımımızın tüm maçlarını kazanmasını elbette bizler de isteriz. İşte bunun için takımın sahada oyununu cesaret ile süslemesi gerekir.

Araya bir Turgay Demir meselesi girdi. Taraftar çok iyi kenetlendi ve gerçekten üzerine düşeni hemde düzeyli bir şekilde yerine getirdi. Tüm gücüyle #HaddiniBilTurgayDemir etiketine taraftar adeta yüklendi.

Doğrusu o yazarı okumuyorum ama Samsunspor için yazdıkları da söyledikleri de öyle kabul edilecek cinsten değildi. Tam özür olmasa da “ben ne dedim ki!” deyip hafif bir viraj kırması gibi yaptı.

Yahu kardeşim sen ülkenin hatta dünyanın her yerinde taraftarı olan bir kulüpten bahsediyorsun. İnsan yaşından başından utanır! Hiç mi bu taraftarın yaptıklarını görmedin, tamam görmeyebilirsin de ama ucuz laflarla da kendini alçaltma.

Büyük SAMSUNSPOR TARAFTARI gereğini yaptı. Artık bundan sonrada kolay kolay kimse böyle bir söz söyleyemez, zaten aklı olan hiç kimse söylemez de!

Gelelim gerçek gündeme, Samsunspor gümbür gümbür olacak mı?

Bazılarımızın yazdığı gibi bu takım 17 futbolcusunun çoğu karavana söylemine katılmamız mümkün değil. Bunu şirin gözükmek için söylemiyorum. Hatta bir çok kez bütün futbolcularımızın potansiyellerinin bir iki tık üstüne çıkmak zorunda olduğunu sıkça belirttim.

Mevcut futbolcular içinde performansını daha yukarı çekebilecek isimler var. Elbette inişli çıkışlı performansları olanlarda.

Burada iş biraz da Taner Hoca olmak üzere teknik heyete de düşüyor. Futbolcularımızı, mevkilerinde oynatıp oynatmadığı, daha çok pozisyonlar da neler yapması gerektiği hakkında yetiştirmekte önemli bir iştir.

Şahsen sahada futbolcularımızı izlerken buna da dikkat ediyorum. Bunlardan en önemlisi de sahada kazanacak futbolu beklerken ne derece topa girdikleridir.

Bir nevi cesaretle, yüreğiyle hani topa korkusuzca girip girmedikleri. Bunu bazı maçlarda görmüşsekte göremediğimiz maçlarda oldu.

Elbette futbolcularımız kendisini sakatlıklardan da koruyacaklar ama gözünü budaktan sakınmayacakta aynı zamanda!

Taner Hoca, bir çok maçta eleştirildi. Bunlardan en önemlisi de oyun sistemi hakkındaydı. Hepimizin sık sık dillendirdiği şöyle doksan dakikayı bacak bacak üstüne atarak izleyemedik.

Bir diğeri de tek santrafor-forvet ile sahaya çıkmasıydı. Şampiyonluğa bir takım oynuyorsa mutlaka ama mutlaka çift santrafor ile maça başlamalıdır.

Oysa birçok iç saha maçında dahi tek santrafor ile başladı maça. Hani skora göre iki üçe çıkarttığı maçlar değil benim demek istediğim. Çünkü bunlar hamlelerdir ki bunlar olur. Bu işte teknik adam faktörüdür.

Oysa bu takım gümbür gümbür maç kazanmak istiyorsa atan ile tutanı iyi olacak! O halde kaleciden başlayarak defansı, orta alanı ve forvet hattı güçlü olacak.

Bizim özellikle rakibimiz dediğimiz maçlarda bu durum daha da kendisini belli etti. Yani daha cesur oynamamız gereken maçlarda daha çekingen göründük.

Bunu teknik heyet bir şekilde izah eder ama şampiyonluğu çok istiyorsanız bunu bizlerin anlaması çok güçtür hocam.

Kendi sahamızda 2 mağlubiyet almışız. Deplasmanda 4 beraberlik. Dört beraberliğe bakın, ikisi son dakikalarda yarı sahamıza gömülmemizden, biri tek kale oynadık gol atamadık, diğeri de iki kez öne geçtik ama bunu koruyamadık.

Aldığımız mağlubiyetin ilkini (ben kabul etmiyorum) takımın oturmamasına bağladık, diğeri de tam manasıyla izahı yok! Aslında o kırılganlık işte bu sahada ki oyun sisteminin içinde yer alacak olan ister cesur oynama deyin, ister korkusuzca isterse mücadele deyin. Hepsi aynı kapıya çıkar.

Şimdi ikinci yarı başlamadan evvel yapılan transferler var ve devamı da olacak. Bunların geldikleri takımlarda durumları oldukça iyidi. Halbuki mevcut futbolcularımız da öyleydi. Haklarını yememek gerekir.

Burada iş Taner Hocamızın da biraz becerisine kalıyor. Hani meşhur sözdür “un var su var şeker var o halde helva yapsana!”

İyi güzel ligin en kaliteli oyuncularına sahipken halen 3.lük konuşuluyorsa elbette sahada ki oyun tutumu da biraz olsun göze batar. Taner Hocam, artık şu bu yok! Açıklamalarınız açıklayıcı, özetleyici ama artık futbol anlayışın neyse onu da tam olarak görelim sahada!

Bu iş yeri gelir dişe diş mücadeleyle kazanılır, yeri gelir kontrollü oyun ile ama bu takım şampiyon olacaksa ki olacaktır, mutlaka sahada daha cesur daha arzulu bir takım ile olur. Tempo ve pas trafik hızını da içine alıyorum. Hani dikine oynamaktır aslında bir nevi olması gereken. Komplike bir durumdur takım halinde hücum ve savunma!

Oyunun karşılığı mutlaka skor üreterek ve galip gelerek olmalıdır. Bu taraftar sizden bunları bekliyor ve de haklıdır. Çünkü inandıkları ve sonuna kadarda yanlarında durdukları bir Başkan var kulübün başında.

Özetle Hocam, ikinci yarı için artık mazeretiniz yok!

Bir yanıt yazın