1 PUAN İYİ PUAN!

Altınordu düşen performanslarının ardından çok önemli galibiyet serisi yakaladı. Dört maç üst üste bu ligde maç kazanmak hem de yabancısız kazanmak çok zor iştir. Bunu yapabilen bir takım olarak sahaya çıktı Altınordu.

Samsunspor olarak yükselen form grafiklerine bu zorlu deplasmanda nasıl bir sonuç alacakları hepimizin merak ettiği bir konuydu.

Aslında maçın başında kimse Samsunspor’dan, rakip alanda basacak ve gole yaklaşacak diye beklemiyordu. Önce Kenan ile kaleyi yokladık uzaktan. Ama öyle bir pozisyon geldi ki önümüze Enes, bu fırsatı değerlendiremedi. Enes, önceki yazımda da belirttim. Gelişmekte olan bir futbolcu, iyi bir stili var ama eksiklerini kendisinin de görüp düzeltmesi gerekiyor. Yine son vuruşlarına daha çok çalışması gerekiyor.

Altınordu, oyunda hakimiyeti kurarak oyunu yarı sahamıza yıkmayı başardı. Savunma hattında oldukça dikkatli davrandık. Ercan son haftalarda daha dikkatli tavırları var. Bu maçta da iyi işler yaptı. Tabi Ahmet Burak yine çalışkanlığına bir yenisini daha eklemiş oldu.

Sezon başından itibaren topu ayağımızda çok fazla tutamamaktan şikayet ediyoruz. Bunu biraz olsun iyileştirdik. Ama çıkışlarda ki top kaptırmaları ve pozisyon vermeyi bir türlü engelleyemedik.

Maçta birkaç kez oldu. İlk yarının sonlarında olanı ucuz atlattık. İkinci yarıya daha çok baskılı başlayan taraf ev sahibi takımdı. Uzun süre sahamızdan çıkamadık. Orta alanda ki eksiklerimiz ve topu rakip alana taşımakta ciddi sıkıntılar yaşadık.

Oyunu biraz olsun dengeleyip rakip alanda daha çok görünmeye başladığımız dakikalarda kalemizde golü gördük. Kaptırdığımız toplar başımızı ağrıtıyor demiştik. Bunlardan birinde Ufuk’un, çıkarken kaptırdığı top, akabinde iki oyuncumuz da oyunda düşüp Erdoğan’ı da engelleyemeyince kalemizde golü gördük.

Zor gol atıp kolay gol yiyoruz. Basit hataları sezon başından itibaren engelleyemedik. Ofansif anlamda da çok fazla üretip az gol atıyoruz. Zaten ligin istatistiklerine baktığımızda attığımız gol sayısı da ortada.

Buna rağmen Oğuz’un ortası, Ercan’ın kafa şutunda top Angan’a çarpıp gol olunca beraberliği sağladık. Sonucu değiştirmek için elimizden geleni yaptık ancak bunda başarılı olamayınca maç karşılıklı gollerle bitti.

Engin Hoca, oyuncu değişiklikleri ne kadar doğru da olsa zamanlaması bir o kadar da hatalıydı. Basın toplantısında “Golden sora yapılan değişiklerle beraberliği sağladık.” diyor. Ancak bu değişiklerin ilki 77. dakika, sonrası 79. dakika da. Hocam, bu değişiklikleri daha evvel yapmış olmanı dilerdim. Çünkü oyundan düşen oyuncuları erkenden alıp, rakip alanda daha fazla olsaydık ve pozisyon arasaydık öne geçen taraf olmamız içten bile değildi.

Ankaragücü maçı hafta içi ve en uygunsuz saatte oynanacak. Kayyım yönetimi, TFF’ye müracaat ettiklerini ama Ankaragücü yönetiminin bunu kabul etmediğini duyurdu. En başta suçlu TFF! Böyle bir şehir takımına bu ayıp yapılır mıydı?

Ankaragücü yönetimine böyle bir teklifte taraf olma durumunda bulundurup aradan sıyrılamazlar. Ama bunu kendisine nimet zanneden Ankaragücü yönetimini de etme bulma dünyası diyor birgün bu camia bunu ödetir diyoruz.

Elbette Ankaragücü taraftarları ile olan dostluğun bozulmasını istemiyoruz. Ama yönetimler buna dikkat etmelidir. Çok rahatlıkla çözülecek işle taraftarları karşı karşıya getirmeye yöneticilerin hakkı yok. Maçların seyredilebilir saatlerde olması gerekiyor. Aksi halde kimse boşuna yazıp söylemesin “Taraftarsız maçların anlamı yok!” diye.

Futbolcularımızın özverili oyunlarından dolayı ve zorlu deplasmandan en azından 1 puan ile döndükleri için tebrik ederim. Kesinlikle küçümsenmeyecek bir sonuçtur. Dileriz ki temkinli oyunlarını, rakip alandayken daha çok güçlerini ve yeteneklerini kullansınlar. Maçın belli bölümlerinde görülüyor ki rakip alanda etkili oluyoruz. Tabi bu durumda sonuç aldırıyor bizlere.

aydindogdu@hotmail.com

Bir yanıt yazın