Samsunspor için kazanılması gereken önemli bir maçtı. Adanaspor, hafife alınmayacak ve maçı her yönüyle oynayabilen etkili bir takım. Onlarda kazanmak için geldikleri ilk dakikalardan itibaren kendisini gösterdi.
Taraftarın ilgisi fazla olmasa da maça gelenlerde yeterince takımlarına destek verdiler.
İlk dakikalardan itibaren rakip Adanaspor, daha etkili oldu. Hem hücum yönüyle hemde organize atak yönüyle maça damga vurmaya başladı. Eğer Furkan, iki pozisyonda başarılı olmamış olsaydı ilk 15 dakika da 2-0 yenik duruma düşebilirdik.
Samsunspor ise rakip takımı durdurup deplasman takımı gibi kontra ataklar yapmaya çalıştı. Üzerimizde ki ölü toprağını atamadık epey bir süre. İlk şutumuzu Chibuike ile yaptık. Uzaktan şutumuz auta gitti.
Takım olarak topa çok sahip olamadık. Ayağımızda ki topları erken kaybettik. Bu anlarda rakip topları daha etkili kullandı. Uzun süre topu kazanmakta zorlandık. Buna rağmen Ayite ile çok önemli bir pozisyonu değerlendiremedik. Yine akabinde Chibuike’nin cepheden vuruşunu da kaleci topu güçlükle kornere çeldi.
Oyunu dengelememize rağmen orta alandan ve kenarlardan yeterince takım olarak organize olamadık. Angan’ın sakatlığı nüksetince yerini Samaras’a bıraktı. Aslında Göksu’yu bekliyorduk bu değişiklikte. Yine de Samaras elinden geleni yaptı.
İkinci yarıda da oyun daha çok orta alan mücadelesi ve karışlıklı yoklamalarla geçti. İki takımında defansı ellerinden geleni yaptı. Hücum yönüyle çok fazla etkili olamasakta maçın son dakikaları nefes kesti.
Bu dakikaya kadar mücadele anlamında iki takımda ortaya güçlerini koymaya çalıştı. Oldukça efor sarfetti. Belki aman aman pozisyon yoktu son dakika anına kadar ama özellikle de kalecilerin ve defansların günüydü.
Oyunu iki yönüyle oynamakta zorlanıyoruz. Bunu ilk maçtan itibaren beri yazıyoruz. Ya defansif kalıp rakibi engellemeye çalışıyoruz. Yada hücum da çok fazla çoğalıp yeterince rakip takımı bunaltıp hataya zorlayamıyoruz.
Mesela genç kaleciyi çok fazla yoramadık. Hakeza rakip defansı da yoramadık. Oyuncu profilimiz de buna uygun olmadığını gösteriyor. Ekstra hareketler yapmasını beklediğimiz Chibuike, Angan, Ayite ve Gökay gibi oyuncularda çok fazla destek veremiyorlar takıma.
Zaten bu tür maçlarda kaliteli oyuncu dediklerimiz farkı gösterir. Maalesef bunu da göremedik. Gelelim maçın son anlarına.
Artık yüklenip bir son dakika golü olur mu dediğimiz anlarda Samaras, tam da istediği ve bugüne kadar beklediği bir pozisyonu yakaladı. Öyle ki Samaras bu golü yapmış olsaydı, belki de bundan sonra ki maçlarda daha başka bir Samaras izleyebilirdik. Ama o topu altı pas içinde kalenin hemen önünde boş kale yerine auta göndermeyi başardı. Böylelikle muhtemel bir galibiyet de elimizden uçup gitti.
Bundan sonra ki maçlarda ne olur nasıl olur bilemeyiz, ama aldığımız sonuçlarla maalesef ilk iki zaten uçup gittiği gibi ilk altı da gidiyor. Düşünün ki hedefe oynayan bir takı iki maçtır gol atamıyor. Bunun sorunu sadece hücum oyuncularında değil. Onlara topu taşıyacak olan orta ve kenar oyunlardır.
Tüm bunların elbette oturulup yönetim, teknik heyet ve futbolcular arasında uzun uzun değerlendirilmesi gerekiyor. Muhtemelende bunu yapıyorlardır. Ama haftalar ilerledikçe seri galibiyet yerine yerinde sayan bir takım görüntümüz bizleri derinden üzen ve düşündüren bir durum.
Bundan sonra da zorlu maçlar var. Bu maçlarda sahanızda alacağınız galibiyetler belirleyicidir. Elbette ‘kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin!’ ama bunu lütfen sahamızda oynağımız maçlarda değilde deplasmanlarda oynadığımız maçlarda yapalım.