Ankara Demirspor lige bu yıl çıkmış hedefi ligde kalmak olan mütevazi bir takım. Bu maça kadar aldıkları üst üste 4 mağlubiyet sonrası Süper Lige çıktığımız yıl Hüseyin Kalpar’ın yardımcılığını yapan Bahattin Güneş getirildi.
Elbette bu kadar kısa zamanda takıma etkisini hele hele bu ligde beklemek çok zor. Ancak yine de oluşabilecek sinerjinin sahaya nasıl yansıyacağını doğrusu merak etmedik değil.
Açıkçası bizlere bunu düşündüren de takımın inişli çıkışlı performansıdır. Hafta içi kupadan elenmenin şokuyla çıktık sahaya. Bir acayip maç oldu kupa maçı doğrusu. Direkten dönen toplar, verilmeyen penaltı ve gol maça damgasını vurdu.
Taraftarın ilgisine de yansıdı bu inişli çıkışlı durum. Oynanan oyun anlayışı biraz üzdü taraftarı. Öyle ya daha sahaya hakim olan, rakibini adeta kendi sahasına hapseden, kaleciyi ve defansı yoran bir takım bekliyorlardı. O da olur inşallah diyelim.
Maçın ilk dakikalarından itibaren kazanma isteğini sahaya yansıtan bir Samsunspor izledik. Rakibin bize karşı koyabilecek etkili oyuncularının olmadığı orta çıkmıştı. Bu tür rakipler öncelikle gol yememeyi düşünür, sonra duran toplarla gol ararlar. Dikkat edin duran toplarla çünkü rakibin hücum yönü ve orta alanı oldukça kısıtlıydı. Topu taşıyacak ve atak yapacak adamaları yoktu.
Bunun için topa daha çok sahip olan taraftık. Bir nevi hazırlık maçı havasında geçti maç. Bunu oyuncularımızda maç boyunca görmüş olduk. Bu tehlikeli bir durum ama ne kadar uyarırsanız uyarın bazen sahada işler farklı işliyor.
Golü de hep eleştirdiğiz kanat organizasyonaları ile geldi. Erhan Kartal’ın güzel ortasına çok iyi takip eden Bahattin’den geldi.
Geriye çekilir gibi duran takımı ileriye göndermeye çalışan Hoca’yı takım çokta iyi anlamış değil dediğimiz dakikalarda Furkan’dan beklemediğimiz bir hata ile kalemizde golü gördük. İlginç bir goldü. Adeta kalemize attık golü.
Takım yenen bu gol sonrasında bir hayli etkilendi. Epey bir süre şoku üzerimizden atlamadık. Bir ara saçma sapan işler yaptık. Defans yine bocaladı. Günün çalışkan ismi Kubilay biraz olsun sahanın değişik bölgelerine giderek takımı ileriye taşımaya çalıştı.
Samet ile gole yaklaşınca takım biraz olsun canlanmaya başladı. Rakibin de etkili bir şutu vardı auta giden. Neyse ki formayı kapan Oğuz dan hep yazdığımız uzaktan şut geldi. Kaleciden seken topu iyi takip eden Bahattin ile tekrar öne geçmeyi başardık.
Golün etkisiyle topu daha rahat ileriye taşımaya başladık. Ancak ilginç bir şekilde tempoyu yükseltemedik. Daha tempolu oynamalı bu takım. Daha çok hızlı atak geliştirmeli. Bunu maçın ikinci yarısında biraz olsun gördük ve bir çok gol pozisyonu bulduk.
Özellikle orta alanda topu daha iyi yönlendirmeliyiz. Mesala çift santrafor yazmıştım. Erhan ile gördük bunu. Elbette her maçta olmaz ama Muhammet Beşir’i kazanmak istiyorsa hoca son dakikalara bırakmamalı oyuna almak için.
İkinci yarının en önemli pozisyonları yine takımımıza ait. Rakibin kayda değer bir pozisyonu yoktu. İshak yavaş yavaş takıma artık ısınıyor. Yaptığı hareketler ve verdiği paslarıyla maçın en başarılı adamıydı. Önce Bahattin’i verdiği ara pasıyla pozisyona soktu, sonrasında attığı korner ile Bahattin’e asist yapmış oldu.
Yaptığı hattrick ile maça damga vuran Bahattin’i es geçemeyiz. Belki gol sayısını 4 veya 5’e çıkarabilecek pozisyonları da buldu ama son iki hafta da attığı goller ile takımı sırtlamayı başardı. Darısı Erhan ve Muhammet’e diyelim.
Kubilay yine etkili oynadı. Kupa maçında direkten dönen iki toplarına bir yeniside bu maçta eklendi. Attığı enfes şut üst direğin köşesinden geri döndü.
Kazanılan maç sonrası elbette sevinçliyiz ve mutluyuz. Rakibin durumu ortada ama illa ki galip gelmek gerekiyordu ve bunu futbolcularımız başardılar.
Seri gerekiyor demiştik. Şimdi ikide iki oldu diyoruz. Devamı için takımın uyumunu artırması ve skora katkısı olabilecek oyuncuların daha bilinçli oynamalı. Bu maçta bunun esintilerini gördük. Ancak herkes biliyor ki bu takım daha iyisini yapabilir.
Haftaya İnegölspor’dan da iyi bir oyun ve skor ile 3 puanı alan taraf oluruz diyelim. Dileriz ki yapılan emekler boşa gitmez. Bunun içinde Tamer Hoca, üzerinde ki stresi atmalı ve futbolcularla diyaloğu daha iyi kurmalı. Başarmak için bu şart!