HAKLI GALİBİYET!

Eksikler çok. Kim ne derse desin bu takım geçen sezon yapılan transferlerin emeğiyle ayakta kalıyor ve halen üst sıralarda tutunuyor. Üst üste alınan beraberlikler bizleri biraz üzdü. Aslında daha çok bir var bir yokları oynamak üzüyor bizi.

Düşünsenize yaptığınız en etkili transferlerden ya sakatlık ya da performans düşüklüğü nedeniyle faydalanamıyorsunuz ve buna rağmen takım olmaya çalışıyorsunuz.

Ertuğrul Hocamız iki haftadır kenarda değil. Buna rağmen yine de iyi bir mücadele örneğine imza atıyor futbolcularımız.

Rakip Tuzlaspor’da Taner Taşkın hoca vardı. Kendisi önemli bir iş yaptı bence. Adeta kendini buldu bu takımda. Yine Samet her ne kadar bizim maçta etkili olamasa da iyi bir oyuncu olduğunu gösterdi.

Giresun maçının hayal kırıklığıyla başladık maça. O maçta neredeyse not yazmaya yer aramıştım. Bu maç öyle olmadı şükür.

Hemen maçın başında Tuzlaspor etkili başladı ve gole de yaklaşan taraf oldu. Oyunu kısa sürede dengeledik ve rakip alana daha fazla gitmeye başladık. Sonuç alınamayan ataklardan sonra sezonun en erken golü geldi.

Rakip alanda kaçan pozisyon sonrası kapılan top sonrası Erhan’ın iyi ortasına Guido çok iyi takiple vurduğu kafayla geldi ilk golümüz.

Oyunun belli alanlarında rakibe verdik topu bu anlarda da etkili geldiler. Ancak defansımız ve Nurullah günündeydi. Kaleye direğine yakın zor da olsa aldığı topla birlikte yine, çaprazdan geldiklerinde iyi kapattı açıyı ve gole izin vermedi.

İlk yarının sonunda Nadir geldi ceza alanımızdan baskı yaptı ve rakipten top kazandı. Bunlar önemlidir bir takım için. Belki yerini terk etmemeliydi ama o özveriyi göstermekte önemlidir. Ben savaşmaya geldim demiş oldu Nadir!

İkinci yarıya yine rakip daha etkili başladı. Maçın kontrolünü ele Thuram ile gole yaklaştılar. Ancak öncesini belirtmek istiyorum ki topun çıkmasına itiraz etmek yerine baskı yapmalıydı. Hakem düdüğü çalmadı nihayetinde. Bunun neticesinde de kalemizde pozisyon verdik. İşte bunlara daha da dikkat etmeliyiz.

Duran toplarda sıkıntımız vardı. Hatta kornerleri de çok iyi kullanamıyorduk. İşte buna bir nevi cevap geldi futbolcularımızdan. Kubilay’ın ortasına Yalçın, çok iyi kafa vuruşuyla farkı ikiye çıkaran golümüzü attı.

Nurallah, Thuram’ın kafa vuruşunda adeta jeneriklik görüntü verdi. Bu kare işte gelecek emin ellerde demiş oldu Nurullah. Çok iyi uzandı gerçekten. Defansında iyi kademisiyle mutlak golü engellemiş oldu.

Oyuna sonradan giren Buğra, Plumain ve Gyasi. Bunlarda ellerinden geleni yaptı ama yetersiz kaldılar doğrusu. Buğra topu ezmemiş olsa pozisyona giredecektik. Plumain ah ki ah. Ne yazalım. Bilemiyorum. Gerçekten zor o topa dokunca yetecek ama kornerden gelen topa boşa çıkan Haydar’ın hatasını adeta ikram etti. Boş kale yerine üst direğe çarptırdı topu ve akıllara ister istemez yıllar öncesine yani Ekigho’nun Kayserispor maçında boş kaleye atamadığı pozisyona götürdü bizleri. Şükür bu sefer biz öndeydik ve maçı kazandık. Yine bir pozisyon daha buldu kendileri ama bunu da rakibe feyk yapmak yerine vurunca top da defansa çarparak kornere gitti.

Gyasi bir şeyler yapmaya çalıştı. Pozisyon da üretti ama istenileni vermekten uzak kaldı.

Maçı kazanmanın mutluluğunu yaşıyoruz elbette. Kendi sahasında 6 gol yemiş bir takıma karşı nasıl oynamak gerekiyorsa öyle oynadık. Yaralı geldiler çünkü ve öncelikle gol yememeye oynadılar.

Dikkatli ve konsantrasyonu yüksek şekilde sahada yer aldık. Pozisyon üreterek ve goller atarak kazanmasını bildik. Orta alanı da güçlü tutarak kazandık. Ferhat’ın hakkını da verelim. Adeta yüreğini koydu orta alanda. Defans bölümünün hakkını vermek gerekiyor. Yalçın’ın güçlü dönmesi de önemliydi.

Haftaya Balıkesirspor maçında ikinci deplasman galibiyetini bekliyoruz. Artık seri galibiyetler haftaları gelsin istiyoruz. Bunu yapar bu takım. Daha organizeli daha ayağa yere basan bir şekilde. Tomane kenarda beklerden sakatlık haberi gelmesine rağmen, Boli haftaya bekleniyor olmasına rağmen. Devre arasında yapılacak takviyelerle de daha güçlü olup o kaybedilen puanların hepsini hanemize yazdırmalıyız.


ZEMİNLE MÜCADELE DE GOL YOK!

Giresunspor, bu yıl iddalı takım kurdu. Geçen sezon yaşadıkları stresten ötürü aynı durumu yaşamamak için ve üst sıraları da hedeflemek anlamında diri bir kadro oluşturdular.

Zemin yağan yağmurla birlikte oldukça ağırlaştı. Belki su birikintileri yoktu ama futbolcular koşmakta ve topun kontrolünde oldukça zorlandılar. Ayakta kalanın bir adım önde olduğu bir maçtı.

Oyun da zemine alışmak adına oldukça temposuz başladı. İki takım da dengeli oynadı. Rakip derinleme pasında gole yaklaştı ama Nurullah çok iyi uzanınca mutlak golü de engellemiş oldu.

Oyunun temposunu artırdığımızda rakip alanda çoğalmaya ve etkili olmaya başladık. Saviceviç, Guido’yu iyi gördü onun da Gökhan’a güzel pasında vuruşumuz auta gitti.

İlk yarıya damga vuran iki takımın da önemli pozisyonuydu bunlar. Bu zeminde duran toplar önemlidir bir diğeri de uzaktan şutlar.

Kritik yerlerde kazanılan duran topları iyi değerlendiremedik. Uzaktan şutlarımız da Guido ve Saviçeviç ile de bakışlarımız arasında uçup gitti. Zemin’e mi takıldık yoksa yine eksiklerin olmayışına mı? Hepsi de geçerli.

Ahmethan bir şeyler yapayım derken son vuruşunu da çok kötü kullanınca beraberliğe razı olduk.

Mücadele ettik evet, çabaladık evet, istekliydik evet.. eksik olan goldü pozisyon üretimiydi. Oyun organizasyonuydu bir de. Bu durum biraz canımızı sıkıyor. Bir diğeri de üst üste alınmış beraberliklerle de hedefin de gerisinde kalınmasıydı.

Toparlar mıyız? Evet. Bunu yaparız ama önce takım olarak bir arada olmalıyız. Bazı isimler hayal kırıklığına yol açtı ama bu kadar olumsuzluklara rağmen yine de bu takımın Süper Lige çıkacağını düşünüyorum. Buna olan inancımız da tam.

Alınan beraberliklerden sonra ah vah etmek kolay ama unutmayalım ki bu takım şuan ideal kadrosuyla değil alternatif kadroyla sahada. Geçen yılı düşününce hayal ötesi şeyler de yaptılar.

Kim istemez di daha iyisini yapsınlar ama geçen yıl da yazdıklarım vardı. Eğer takım da gelecek yıllara damga vurmak istiyorsanız bir kaç basamak üste çıkartmalısınız performansınızı diye. Şimdi onlar halen geçen yılın kredisini yiyorlar ama bitiriyorlar diye de ekleyelim.

Ertuğrul Hocamız dan yoksunduk bu hafta. Kendisine geçmiş olsun diyorum.

Bir de Kemal Dikmen Hocamızın, maç öncesi vefatını öğrendik. Camiamızın önemli simalarındandı. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine de sabırlar dilerim.

2 PUAN DİREKLERE TAKILDI!

Kupayı saymıyorum ama ligde son haftalarda iyi mücadele ediyoruz. Altınordu da gençlerle farklı bir serüven peşinde ligde. Kaliteli ayakları olduğu muhakkak.

Ahmet İlhan ile de onlara sahada katkı yapacak oyuncuları da bulundurarak biraz daha ayakta kalmalarını sağlıyor Hüseyin Hoca.

Maçın başından itibaren büyük bir üstünlükle oynadık. İlk yarıda ki sıkıntılı oyunu bu maçta aştık. Ancak bu sefer de direklere takıldık. Nadir’in iki şutu Burak’ın da bir şutu direğe takıldı.

Adeta Altınordu kalesini ablukaya almayı başardık. Dikten dönen şutların dışında Guido ile mutlak gole yaklaştık. Nadir maçın yıldızı olabilecekken direkler izin vermedi ofsayt engel oldu. İyi mücadele etti Nadir bu maçta.

İkinci yarıya biraz durgun başladık. Belki de taktik icabıydı rakibi öne çekip onları Burak ve Guido gibi defans arkasına sarkabilecek oyuncularımla sonuç aramaktı ama ava giderken de avlandık ve şok bir gol gördük kalemizde.

Hani içimden de geçmedi değil “Atamayana atarlar olmasa bari!” diye. Maalesef futbolda pozisyon çokluğuna puan verilmiyor. Yediğimiz gole çok iyi reaksiyon gösterdik. Rakip alana yine yığdık oyunu.

Ertuğrul Hoca, 3 değişiklikle oyuna müdahale etti. Gökhan Alsan içlerinde en verimli olanıydı. İlk topla buluşmasında Burak’a yaptığı asistle beraberliği yakaladık.

Sonrasında da yine pozisyonlarımız olsa da ya ofsayta takıldı ya da kaleciye.

Aslında ceza alanında iki incelenmeye muhtaç pozisyon var ki bunlar bana göre çokta doğru karar değildi. İlki kalecinin yükselipte alamadığı ve Gökhan’a faul verilen karar, diğeri de sok dakika da yine ceza alanında defans oyuncusuna temiz yapılan daha doğrusu faul olabilecek durum da yoktu ve sonrasında gol oldu. Oysa bu iki pozisyon da devam edebilirdi.

Yine hakemin maç içinde rakip takım oyuncularına sarı kartlar bir hayli toleranslı davranmasıydı. En az 4 kart çıkmalıydı rakip oyunculara. Düşünün son dakikalarda Gyasi geçiyor rakibi umut vaat eden atak ama sarı karta eli varmıyor hakemin.

Kayıp 2 puanımız oldu. Gyasi de Plumain yoluna girdi. Yani katkısı yoktu. Hani Ahmethan olmaz mıydı onun yerine diye düşünmeden edemedik. Yani nerede nasıl katkı yapacaklar inanın merak ediyoruz.

İkisi de büyük umutlarla geldi büyük beklentilerimiz vardı. Ama gelinen nokta ya istenilen formu yakalayamadılar ki biz bunları çok gördük. O pr yapılan videolardan çok ama çok uzaklar.

Hem ilk yarıda hem de ikinci yarının çoğunda tempomuz iyidi. Mücadele anlamında önemli bir ivme kazandık. Pozisyonlar da ürettik. Biraz da bu maçta şansızlık yakamızı bırakmadı. Direklerden dönen toplarımıza karşılık rakibinde direkten içeriye giren topu oldu.

Milli maç arasından sonra yine üst sıraları hedefleyen Giresunspor ile oyanayacağız. Dileriz bu maçta yaşadığımız o pozisyon şansızlıklarını yaşamayız.