ÖNEMLİ OLAN 3 PUAN!

Kolay gibi gözüküyordu Ankaraspor maçı. Gerçi onların da can havli vardı. Eski Osmanlıspor olarak yer aldıkları liglerde sonrasında el değiştirdi ve nihai ismi ve yakışan olana geri dönülmüş oldu.

Eksiklerimiz çoktu ama kayıp puanlara da tahammül yoktu. Hani eksikler olursa bu maçta olsun denir. Sakatlarımıza bir de kart cezaları eklenmişti.

Gyasi bu sayede 11’de yer buldu. Yine Buğra, Kerem Can’ın yerini aldı maçta. Burak da Nadir’in sakatlığında tek forvet olarak oynadı.

Maçın hemen başında baskıyı kuramadık ama ilerleyen dakikalarda ağırlık koyduk. Yetenekli ama genç oyunculardan kurulu bir takıma karşı mücadele etmekte zorlanıyoruz. Bunu daha evvel de görmüştük Menemenspor, Altınordu ve Bursaspor maçlarında.

Yaptığımız belli denemelerden sonuç alamadık ama ilk ciddi pozisyonu da Beykan ile Ankaraspor ile yakaladı. Çok rahat bıraktık orada oyuncuyu. Buna rağmen iyi kulanamadı.

Buğra’nın sol çaprazdan şutu defansa da çarpmanın da etkisiyle direkten döndü. Rakip adına şans anıydı. Bu dakikadan sonra çok ciddi bir baskı kurduk. Rakip kale önünü adeta abluka altına aldık.

Burak’ın şutunu defans kornere çeldi, Gyasi’nin şutunu da kaleci çeldi. İşte bu baskı defansı hataya zorladı ve Gökhan Alsan çok güzel ceza alanına inince yerde kalmasıyla penaltıyı kazanmasını bildi. Karar doğruydu.

Penaltıyı gole çevirdi Gökhan. Bu golden sonra o yorgunluğu atmak için biraz soluklanalım isteyince topu rakibe verdik. Bunun neticesinde de Ayuk ile gole yaklaştılar. Sonrasında yine toparlanamayınca ilkten çıkarttığımız topun sonrasında Ferhat çok kötü kullanınca kaptırılan top sonrasında Beykan’ın Oğuz ve Boli’ye çok güzel feykinden sonra kalemizde golü gördük. Bu golde Nurullah’ın o boyuna rağmen uzanmalı diyorum. En azından bir adım ile atlaması gerekirdi o topa. Eğer bir level daha atlamak istiyorsa. Bunları yememeli ardık.

İkinci yarıya bu skorun etkisiyle biraz stresli başladık. Boli üst üste hatalar yaptığını gördük. Yine de kritik hamleleri vardı. Yine Buğra biraz daha derli toplu oynadı en azından. Başta biraz bocaladı ama bu yarıda toparladı. Pozisyon üretmelerde biraz daha becerikli olsaydı daha iyi olacaktı.

Çok fazla pozisyon üretemedik. Belki Gyasi’nin bir şutu var kaleci de kalan. Gyasi demişken istekliydi ve bira da becerilerini gösterdi ama hale o kafamdaki beklediğimiz olanı bu değil. Kubilay’ın zamanın da oyuna girmesiyle biraz olsun topa sahip olduk. Ahmethan ile zorlamaya çalıştık rakip alanı.

Nihayet Kubilay’ın ince ama bir o kadar da zarif ara pasını Burak boş çevirmedi ve galibiyet golümüzü getirdi.

Hakem Onur Özütoprak korkuttu maç öncesi. Çünkü aleyhimize verdiği kararlar vardı aklımızda. Penaltıyı tereddütsüz verdi. Yine Beykan’ın kendini rahat bırakmasına aldanmadı. Bir el pozisyonu vardı rakibin çok itiraz ettiği onu da bence iyi gördü. Neticede iyi bir maç yönetti.

Sezonun ilk üç seri galibiyetini aldık. Belki bunun daha fazlasını yapabilirdik. Artık önümüze bakacağız. Kolay maç kazanamıyoruz. Rakibin durumuna bakarak belki daha farklı olabilirdi diye bekledik. Aslında bu mümkündü. Daha becerikli olabilseydik şayet. Eksikliklerimizi de düşününce önemli olan 3 puanı almaktır diye düşünüyorum. Çok şükür kazasız geçtik.

Evet oyuncu kalitesi yedekleri de as gibi olmalı. Nihayetinde hedef şampiyonluk ancak oyuncu tercihlerimizi de gözden geçirmeliyiz ardık. Kadro mühendisliğini yapanlar buna dikkat edecek. İkinci yarı hata yapma lüksümüz yok. Ama önce Adanaspor maçını da kayıpsız geçmemiz gerekiyor.

TEK GOL 3 PUAN!

Boluspor, son haftalar da iyi işler yapmaya başlamıştı. Kendi sahalarında Bandırmaspor’a mağlup olmaları bizi yanıltmasın. Çünkü gerçekten en azından bir çok takıma göre iyi bir ekip olarak görüyorum onları. Kaldı ki bir çok maçta son dakikalarda yedikleri gollerle puan kaybettiler.

Maç öncesi farklı galibiyet söylemlerini görünce doğrusunu söylemek gerekirse 1-0 olsun bizim olsun dedim. Çünkü bizim gol yollarında sıkıntımız var. Hani şöyle leblebi gibi gol atıyoruz durumumuz yok. Diri bir takım karşısında ne denli zorlandığımız malumumuz. Yine de farkı artıracak pozisyonlar bulduk.

Maçın hemen başında kontrollü başladık. Pozisyonlar aradık. Üretkenlik de sıkıntılar yaşadık. Burak’ın çabası görülmeye değerdi, çünkü Guido’un sakin olduğu bir maçta işimize yaradı.

İlk dakikaları atlattıktan sonra oyuna hakimiyet kurduk. Boluspor da kontrollü oyunu seçince bizim avantajımıza yaradı. Bir bakıma işimizi kolaylaştırdı. Burak’ın güzel pasına Gökhan iki hamle de topu ağlara gönderdi.

Golden sonra bir hayli bocaladık. Bu şaşırttı bizi. Boluspor’un bir topu direkten çizgiye çarptı ki Nurullah zamanın da müdahale etti. Yine karşı karşıya kaldıkları bir pozisyon vardı ve top auta gitti.

Boli iki haftadır onbir de. Zamanında hamleleriyle güven veriyor. Bu maçta da yine kritik hamlelerini gördük. Nadir’in sakatlığı eklenmesi son haftalara girerken bizi yine düşündürmeye başladı.

İkinci yarıda Gyasi oyuna girdi ancak ‘ben bu takımda artık yokum!’ der gibiydi. Top kontrollerinden son topları kullanmasına kadar bizleri düşündürmeye yetti. İyi gelişmeler oluyor dedik ama yok olmayacak sanırım. Üstüne koyamadı haftalardır. Belki bir topu kalecinin ayaklarına çarpmasa hadi yine diyecektik ama olmuyor demek ki.

Ahmethan aşırı stresten ve bir şeyler yapma çabasından kaleye vurabilecekken topu Enes’e vermek isterken mutlak gol kaçmış oldu. Yine Gökhan iyi ki o golü attı ve kredisini devam ettirdi. Yoksa geçen hafta olduğu gibi bu maçta da aynı noktadan topu havaya dikti.

Boluspor da penaltı noktasından pozisyon buldu ama top yerden gitmesine rağmen Nurullah rahat kontrol etti ama gerçekten telafisi zor bir dakika olurdu bizim için.

Öyle veya böyle bu maçı kayıpsız geçtik. Bu çok önemliydi. Gerçekten belli başlı durumları elimizi vicdanımıza koyarak değerlendirdiğimiz de Ertuğrul Hoca tüm bunlara rağmen takımını kazanmaya odaklı hazırlamış olduğunu gördük. Özellikle böyle bir baskı altında olarak takımın maç kazanması çok önemliydi. Son haftalar gerçekten teknik heyet ve futbolcularımız için kolay geçmiyor.

Belki farklı kazanmak daha anlamlı olurdu, daha yakışan olurdu ama öncelikle tabelaya 3 puanı yazdırmak şu ortamda önemli. Rakip tabi ki bize kıyas edilmez ama ne puanlar kaybettiğimizi düşününce ‘olsun buna da şükür kazandık ya!’ diyoruz.

Hakem Emre Malok’u anlamak mümkün değil. Bazı pozisyonlar da bize rahat kart gösterirken rakibe toleranslı davrandı. Ancak maça damga vuran hatası da Burak’a yapılan net hareketi görmeyerek penaltımızı vermemesi. Ne hikmetse anlamak zor. Oysa Süper Lig de bunun çeyrek hareketine penaltı veriliyor. İyi ki kazandık. Yoksa inanın telafisi zor olurdu bu hatanın.

İlk yarının son iki maçına girdik artık. Haftaya Ankaraspor ile deplasmanda oynayacağız. Dileriz orayı da kazasız geçerek sezonun ilk 3 maçlık galibiyet serisi yapmış oluruz. Belki maç haftasına göre değilse de üst üste oynadığımız maç programına göre bunu yapmak bizim adımıza önemli olacak. Sonra ki Adanaspor ve ikinci yarının ilk maçı olan Altay il sahamızda oynayacağız.

Maç oynanırken TFF ikinci yarılarda oynanacak maçlar için covid hastalıkları nedeniyle maçların ertelenmeyeceğini ve sahaya çıkmayan takımların yenik sayılacağını açıkladı. Bakalım etkisi ne olacak. Neler yaşanacak, kimler daha çok etkilenecek göreceğiz. Doğrusu bunu biraz da bazı takımların sebep olduğunu düşünüyorum. Hayırlısı biz bu yolun sonun da şampiyon olalım o bize yeter.

MÜCADELE EDİNCE OLUYOR!

Balıkesirspor yaşadığı sıkıntıları aşmaya çalışıyor. Cihat Hoca ile yeni bir başlangıç yaptılar. Aslında lige de fena başlamamışlardı. Eksikleri bize karşı da bir hayli fazlaydı.

Geçen sezon farklı bir atmosferde ve farklı bir lig de karşı kaşıya geldi iki hoca da! İlginç ki yine deplasmandı bizim adımıza skor da benzer oldu.

Yoğun bir stres içinde başladık aslında maça. Hedefler tutmadı. Üst üste aldığımız sonuçlar bizi bir nevi ufak bir kaos yaşatmaya yetti. Başkan Yüksel Yıldırım’ın da yayınladığı ultimatom şeklinde ki mesajları bir anda ne oluyoruz dedirtti. Aslında sonuna kadar haklı. Binbir umutlarla aldıkları takımda tutup güvendiklerinin son maçlarda ki performansı bizi bir anda hedefin dışında tutmaya yetti.

Maç başlamadan daha ya yenilirsek bırakın onu ya puan kaybedersek dahi dedirtti. Oysa bizim bu maçta liderliği perçinleme hedefi daha da ileriye taşıma maçı yani ligi bir anlamda koparma maçı anlamı taşımalıydı.

Gerçekten bunu sürekli yazıyoruz ama işler yolunda gitmiş olsaydı yani hem hastalık ve sakatlıklar hem de yabancıların katkıları beklendiği gibi olsaydı bu yazdıklarım pekala olabilirdi.

Maçın başında daha kontrollü daha rakip alanda topun kontrolü bizde olarak başladık. Bunun semeresini de Gökhan’ın mutlak gollük pozisyonu vardı. Ondan daha klas bir şut beklerdik.

Yine üst üste geliştirdiğimiz ataklar vardı. Burak’ın çabasını gördük bir ara. Sonra Nurullah ile başlayan atakta Guido, Nadir’e çıkarttı o da topu sürdü adam eksiltti çaprazdan sert ve düzgün vurarak kalecinin yanından topu ağlara gönderdi.

Golden sonra tüm takımın Ertuğrul Hoca’ya gitmesi ve sarılması Hocamıza yanlış yok mesajıydı. Güzel bir görüntüydü.

Topu rakip yarı alanda daha çok kullandık. Golü erken bulmanın özgüveni oldu takımda. Burak ile yine gole yaklaştığı anlar oldu. Topu çok kullanan taraf olmamıza rağmen çok sık pozisyon üretemedik. Diğer taraftan bu yarıda rakibe de pozisyon vermedik. Sadece bir şutları vardı onu da Nurullah’ın kontrollünde dışarı gitti.

İkinci yarı rakip biraz daha önde başladı. Pozisyon ararken iyi çıkartılan topu Guido’nun uzun pasında kalecinin hatalı çıkışını iyi değerlendiren Nadir ikinci golünü atmasını bildi.

Balıkesirspor geriye düşmenin de verdiği artık ne olursa olsun mantığıyla geldiği anlarda Eze ile farkı bire indirdi. Erhan’ın rahat pozisyon vermesi burada dikkatimizi çeken undurdu. Ancak maçın genelinde oldukça iyi bir mücadele verdi.

Oyuna sonradan Gyasi belki de hayatının çok rahat golünü atabilecekken kale çizgisi önünden topu auta dikti. Bundan dakikalar sonra da topu Erhan’an çok güzel topu bıraktı ve onun da ortasına Savicevic topu ağlara göndererek skoru da 3-1’e getirdi.

Oyunun özellikle ikinci yarının çoğunda topu rakibe verdik. Bundan dolayı biraz stres yaşadık takım olarak. Bu durum futbolcularımızın maçı kaybetmeme düşüncesinin de etkisi vardı. Gerçi böyle olması da iyi oldu.

Öyle ya son iki maç nasıl olsa alırız yaklaşımıyla çıktıklarından kaybettik. Konsantrasyon anlamında oldukça aşağılardaydık Menemenspor ve Bursaspor maçlarında. Oysa bu maça ne denli motive olduklarını hepimiz gördük.

Bu lig mücadele ligi bu lig ayakta kalma ligi ve hafife almayı asla kaldırmaz. Öyle bir gün rahat oynarım bir gün dişimi sıkarım ile olmuyor. Olmaz da!

Futbolcularımızı bu maçta gösterdikleri mücadeleden dolayı tebrik ediyorum. Gerçekten de her ne kadar zaman zaman oyun sıkışmış olsa da genelinde iyi bir mücadele gösterdiler. Hak ederek kazandılar. Eleştirilen Nadir’de 2 gole imza atarak geceye damga vurdu. İlk gol sonrası kulakları tıkamayı ve oyundan çıkarken ki yaptığı hareketi ben işime bakarım şeklinde algıladık. Gerisi ona kalmış ama yapmasa yine de iyi olurdu.

Haftaya pazartesi sahamızda Boluspor maçımız olacak. Bu maçta da aynı duyarlılık ile sahaya çıkılmasını bekliyoruz. Yine eleştirilen Ertuğrul Hocamız da kendisine düşeni yaptı ve 3 gün gibi kısa bir sürede takımı en azından mantalite olarak hazır hale getirmesini bilmiştir.

Hocamızın istifa istenmesini de şu aşamada zaten sağlıklı bulmayanlardanım. Netice de duruşu ve karakteri ortada, deneyimi ortada. Krizleri nasıl yöneteceğini biliyor. Geçen yıl bu zamanlarda gelişini hep biliyoruz. Çabuk unutuyoruz tüm bunları. Eksiklikler giderilecektir diye düşünüyorum. Önemli olan kalan 3 maçı da almanın yolunu bulmaktan geçiyor.

GENÇLER BİZE FUTBOL DERSİ VERDİ!

Acımız katlandı diyecektim. Ancak futbol bir oyun nihayetinde ve telafisi mümkün. Maalesef giden canların telafisi olmuyor.

Kemal Dikmen’in ve Güven Gümüşdağ Hocalarımızın acısı tazeyken, üstene üstlük bir de Mustafa Kemal Erkanat Bey’i kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık. Covid19 tanısınından sonra çok ciddi rahatsızlanmış ve uzun süre yoğun bakımdaydı. Başkanımızın paylaşımından sonra ümitlenmiştik hastalığı atlatacağından ama olmadı. Allah rahmet eylesin ve ailesine de sabırlar dilerim. Elbette Başkanımıza da üzüntümü iletiyorum. Acımız büyük oldu.

Maçın başında Mustafa Erkanat hatırasına tişörtlerle çıkıldı sahaya. Maça başlarken bazı sürprizler yaptı Ertuğrul Hoca.

Gençlerin oluşturduğu takıma karşı bazı isimlere Balıkesir maçı öncesi belli ki yol vermiş onlara güven aşılaması yapmıştı. Ancak bize pahalıya patladı biraz.

Bunlardan Buğra başı çekiyor. Gökhan Alsan yine henüz hazır değil sakatlık dönüşü. Hakeza Gyasi bazen çok iyi görünmüş olsa da bir maçı koparacak durumu gözükmüyor. Zeminde bazen hareket yaparken kayıp durdu. Ne yapacağını düşünürken pozisyonlar uçup gitti. Ha iyi şeyler yaptı mı az ama o değil bizim isteğimiz. Maçı kopartacak bu kadar!

Maçın başında kaçan Guido ile mutlak golümüz vardı. Sonrası yüklenirken Gökhan’ın kaptırdığı topta uyuduk. Batuhan Kör ilk golü atarken ikinci golde de Erhan’ın rakibini rahat ofsayta düşürecekken resmen uyudu. Rahat ve düzgün vurdu dev adamımızı Nurullah’ın bakışlarında ağlara gitti.

Konsantrasyon eksikliği mi beceriksizlik mi? İkisi de vardı. Hocamız da formda değildi bu akşam. Niye bilmiyorum. Çok rahat pozisyon verirken çok rahat atabileceklerimiz defansa ve kaleciye takılarak uçup gitti. Nadir yine hakeza bir türlü o üst düzeye çıkamayanlardan. Çabası var ama sonuca çevirmeli artık.

Özer Hurmacı gibi bir tecrübe düşünün ki takımını son yarım saatte yalnız bırakıyor. Zaten yükleniyoruz rakibe karşı ama sonuç yok. Yalçın ile gol arıyoruz. Kaleciye takılıyoruz. Burak yine defansa takılıyor. Dersen 3. Golü yiyip nakavt oluyoruz.

Oyuna ikinci yarının başında giren Vukan çabalıyor, Kubilay top kaybı yapıyor sonra sakatlanıp çıkıyor. Plumain ne yaptığı belli deği. Zor durum bir hoca için bir yerde güvendiği dağlara karlar yağıyor.

Elbette tüm bunların telafisi var ama önce sahada ne yaptığını bilen olacağız. Bunu en iyi bilen şüphesiz Ertuğrul Hocamız. Ancak Bursaspor’un gençleri sadece mücadele anlamında değil son topu nasıl kullanacağız onun dersini de verdi bizlere. Yaş ortalamaları ortada. İsim isim yazıp uzatmayayım. Ancak oyun okumada da mahirler. Ağabeylerine resmen futbol akıl dersini verdiler.

Menemen maçı sonrası yazımda da belirttim. Konsantrasyon eksikliği bize pahalıya sebebiyet verir. Beraberliğe razı oluruz demiştim ama o dahi olmadı ve korktuğum başıma geldi. Kısacası üst üste iki rahat maçımız toplamda 5 puan kaybı ile sonuçlandı. İki genç takım bize çelme takıp hedefimize ulaşmada sekteye uğrattı.

Başta da dedik tüm bunların telefisi mümkün!

BEKLENMEDİK PUAN KAYBI!

Yüksel Başkan ve Mustafa Erkanat’a acil şifalar dilerim. Durumlarının ciddiyeti Başkanımızın paylaşımlarımızdan da görülmüştür. Bu vesileyle tüm hastalarımıza da acil şifalar dileriz. Salgının durumu vahametini gösterdiği bu günlerde hepimizin azami dikkati elden bırakmadan devam etmesi gerekiyor.

Menemenspor ligde istikrarı olmayan takım görüntüsündeydi. Son haftalar da bu durumu biraz farklı bir ivmeye getirmeyi başardılar. Sürpriz puanlar alma işlevselliğini bizim maça da taşımayı hedeflemişlerdi.

Balıkesirspor maçının ertelenmesi biraz olsun sıkışan bu hafta da rahat nefes aldırmışa benzemiş olsa da rakibin maç yaparak gelmesini avantaja çeviremediğimizi de belirtmemiz gerekir. Kaldı ki onlar bir hafta da 3. maçlarını yaptılar.

Defans hattının sakata gelmesine bir de Ercan’ın covid tanısı eklendi. Yameogo kendisine 11’de yer buldu. Tuzlaspor maçında inanılmaz gol kaçıran Plumain, yedeklerde dahi yoktu bu hafta. Antrenman maçında sakatlanan Guido her ne kadar korkutmuş olsa da sahada yerini alarak en azından yüreğimizi ferahlattı.

Maça istekli ve arzulu başladık. Daha ilk dakikalarda Kubilay ile öne geçmek içten bile değildi. Penaltı noktasına yakın yerde Savicevic’in ortasına gelişine çok da müsaitken vurdu ama top auta gitti.

Böylesi kolay pozisyona girmişken bize bu maçı gollü kazanacağımız hissi vermedi desem yalan olur. Ancak çok geçmeden evlere şenlik bir gol yiyerek geriye düştük. Orta alanda Savicevic’in baskı yapmaması, rakip oyuncunun topu rahat taşıması ve devamında da yine Yalçın’ın, çok rahat geçilmesine bir de Yameogo’nun talihsiz müdahalesi eklendi. Kısacası hatalar zinciri oldu da diyebiliriz.

Golün erken gelmesi her ne kadar şok etmiş olsa da daha maçın başında olmasının etkisiyle futbolcularımız rakip alanda çoğalmaya ve pozisyon üretmeye devam ettiler. Ancak yine de kalemizde ikinci bir gol şansı da vermiş olduk rakibe ki Nurullah başarılıydı.

Guido’nun pasına Nadir iyi bir şekilde vurmasa da defansa çarpan top kaleciyi de aşarak golle sonuçlandı ve beraberliği sağladık.

Maçın başında gelen bu goller bize daha fazla gol olur dedirtti. Ancak yanıldık. Gol kaçırma yarışımız Savicevic ve Guido ile başladı. Rakip ise daha çok kontra ataklarla kanat oyuncularının da rahat bir şekilde gelmesiyle zaman zaman yüreğimizin hopladığı pozisyonlar yaşattı bize.

Ancak hakem maça damga vuran karara imza attı. Önce uzaktan çekim olduğu için bir pozisyon daha var diye not aldım şüpheliydi o pozisyon. Ancak rakip defansın bariz bir şekilde eline çarpan topun görülmemesi mümkün değildi. Net penaltımız adeta gasp edildi. Ne yazık ki yardımcı hakemin dahi görebileceği bir alandaydı o da karışmadı yani girmedi o topa!

Maçın ikinci yarısında da yine bazı net faulleri dahi göremedi es geçti hakem. Son haftalarda atanan üst düzey hakemlerin aksine böylesi tecrübesiz bir hakemin verilmesi bu akşamın da tuzu biberi olmuştu.

Tabi buna rağmen yakalanan pozisyonların cömertçe harcanması, kalecinin de başarılı yer tutmalarının da etkisini eklememiz gerekiyor.

Oyuna sonradan Gyasi, önceki maçlara göre bir tık daha etkili görüldü. Ahmethan’ın saktalıktan dönmesiyle oyuna sonradan girdi. Yine çok çabaladı ama o da kaleciyi geçemeyenler kervanına katıldı.

Kubilay ise istekliydi belki ama o beklediğimiz görünümden uzaktı. Hani daha bir bitirici özelliği olan bir yapıya sahip olmasından dolayı türlü meziyetler bekliyoruz haliyle. Bir de kaptırdığı toplar maalesef pozisyon olduğu anlar yaşadık maçta.

Son anların heyecanla geçtiği maçın berabere bitmesi istediğimiz serinin de daha baştan sekteye uğramasına neden oldu. Her takımın puan kaybetmesi bizim için avantaj görülmüş olsada bir türlü en üste yer alamanın türlü nedenleri de olsa haliyle bir hayal kırıklığı oluşturuyor.

Kısacası gelenler gidenleri aratmamış olsa, talihsiz saktalıklar ve hastalıklar yaşanmamış olsaydı yukarıda tek kalmamak mümkün değildi. Zaten taraftarlarımız da böyle gördüklerinden dolayı da bunu ifade etmekten çekinmiyorlar.

Bursaspor, transfer yasağına rağmen bu haliyle dahi yıpratıcı bir takım. Tuzlaspor maçı ciddiyeti gerekiyor. Menemen maçında biraz rahat çıktık diyebilirim. Ancak Bursaspor karşısında daha konsantrasyonu yüksek çıkmadığımız da inanın beraberliğe razı oluruz.

Ertuğrul Hocamıza güveniyoruz. Elbette eksiklikler de beklenmedik ve planlanın da ötesinde olduğu için mevcutlarla devreyi tamamlayarak en az hasarla ve yukarıdan kopmadan takımı götürmenin düşüncesinde. Artık kalan maçlara bakarak en iyini yapacaklarına inanıyorum.