SİL BAŞTAN!

Büyük umutlarla başladığımız süper lig yolculuğumuz yine akim kaldı!

Nerede eksiklik vardı, kimlerde en büyük hata, neden bu durum oldu?

Taraftarların hepsi büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Her ne kadar takımı ağır eleştirmiş olsa da kimse bu durumu yaşamak istemez. Zaten isteyen de taraftar olamaz. Herkesin gönlünde yatan bir aslan vardır derler. Ancak ne olursa olsun önemli olan takımın başarıya ulaşmasıdır diye bakar taraftarlar. Elbette taraftar olanlar için yazıyorum.

Kimin başı ağrımadı, kimin kalbi yorgun düşmedi, kim göz yaşı dökmedi giden koca bir sezonun ardından? Taraftar olanın elbette.

Altınordu maçının kritiğini şeklen yaparsınız ama artık onun da bir önemi yok. İstatistikleri değiştiremedik. Hem play-off’lardan çıkarız bu kez sözümüz hem de 3. takım çıkamaz söylemini 2. takım olarak ekleyemedik.

Maçın genelini rakip yarı sahada oynamak ve o baskıya 3. golü sığdıramadan üstüne üstlük birde jenerik gol yiyerek veda etmek bu yılın süper lig yolculuğuna! Sahiden acı son oldu…

Futbolun güzelliği der başkaları bize bakanı ise adaletsizliği söylemi kaldı dudaklarımızda!

Gidenin ardından yada yere düşenin ardından atıp tutmak kolaydır. Ertuğrul Hoca, içinde neler yaşıyor neler barındırıyorsa bilemiyorum ama baştan beri oldukça gergin bir sezon yaşadığı da gerçek. Son çıkarken ki o hareket yakışmadı onun en baştan duruşuna. Tanıdığımız ve bize imza attığı ilk 1989 dan itibaren çizdiği o profili bir hareket ile elbette silemeyiz ama önce bir özür borcu, sonra da nedenlerini açıklaması beklentimiz. En azından ona baştan beri güvenen ve inananlar hatırına. Hiç sarsılmayan inançlı olan taraftarlarına. Şartı mı şart.

Baştan beri değilse de sezonun son bölümlerinde bir kopuşlar zinciri vardı Hocada. Bunun özel nedenleri var mıdır? Para her şey değil mutlaka duygusal insanlarız pekala olabilir. Etkiler yani ne olursa olsun. Bu piyasa da bunun sıkça örnekleri yaşanır. Bunun için önce sağlam bir kafa yapısı şart. Girmeyeceğim konumuz bu değil.

Samsunspor, büyük bir hayal kırıklığını geride bıraktı. Hem de 1. Lig de şimdiye kadar en yüksek puan olan 70 puan almasına rağmen. Düşünün ki 3 takım da aynı puanla göğüslemiş ipi ama siz kalmışsınız. Olacak iş değil!

Büyük bir dramdır bu. Elbette sezon içinde bunun bir çok sebepleri oldu. Yazıldı çizildi. Sabote edenlerin olduğundan rakiplerin ayak oyunlarına kadar. Apayrı bir değerlendirme konusu. Diğer taraftan hakem hataları. VAR olsaydı dedik. Ne demek istediğimiz son iki Altınordu maçında anlaşılmıştır sanırım. İki net penaltı VAR’dan geldi. Göremedi iki hakem de!

Yanalım da hangi birine yanalım meselesine döndü bizim bu iş. Yönetim, Teknik Direktör, Futbolcu, Hakemler, Rakipler bu sıralamada en büyük hata kime yazar?

Kimse son ikisine bakmaz. Teknik Direktörden başlar sonra futbolcu der. Yönetim dahi 3. sırada yer alır hatalar zincirlemesinde. Konuştuğum kim varsa o bizim şike var dediğimiz, hakem hataları dediğimiz şeyleri hiç birini bilmiyor. Bilemez de. Ben de başka takımları bilemem o kadar ince takip etmem. Bunun için zaten herkesin canı yandığında sesi fazla çıkıyor. Bu piyasa böyle bunu değiştiremezsiniz. Ne kadar canın az yanarsa işi. Yada başkaları gibi ben işimi halletim ya bana ne meselesi.

Başkan Yüksel Yıldırım elbette hepimizden fazla yüreği yanıyor. Verdiği Mustafa Erkanat sözü şimdilik olmadı, yine baştan beri taraftara söylediği. Bunu elbette hoca ve futbolcularla görüşmeleri sonrası onlara yaptığı yatırım sonrası diyor. Hani boş bir laf değildi. Kim olursa olsun yazar ilklere bu takımı favori olarak. Zaten otoriteler de bunu bekledi. Bu takım çıkar denildi her ne kadar futbolumuz umut vermese de. Kıl payı söylemi hayat buldu yine bizde.

Buna rağmen Başkanın güçlü yapısı bize de güç veriyor. Son attığı mesaj da “Başkanı takip etmeye devam edin lütfen. Kısa bir reklam arası aldık. Haziran başında yeni bir beyaz sayfa açarak gelecek sezonun transfer ve yönetim çalışmasına başlıyoruz…”

Başkan yeni bir yol haritası belirleyecek. Ertuğrul Hoca kulüpten ayrıldı. Bu devam etmeyecektir. Teknik adam olarak kimi direksiyona getirecek bakacağız. Henüz isimler yok. Mutlaka kafasında B planı yapmıştır başkan. Ancak çalışması kolay görünse de bir o kadar da zor bir başkan profili var. Bunun için güçlü bir geçmişi olan biri gerekiyor. Hele de Ertuğrul Hoca gibi birinden sonra gelebilecek isimler öyle aman aman olmayacaktır.

Her şey sil baştan olacak. Rakipler de öyle üstten 4 alttan 3 takım toplamda 7 yeni rakip! Kadro yapıları şekillenince kimlerin ön plana çıkacağı görülecek. Üstten gelenlerin bir çok yabancısı var. İyileri kalacak mı? Mali yapıları şampiyonluk için uygun mu? Bunlar cevaplanacak önce.

Alttan gelenlerin ise kadroları nasıl şekillenecek? Bize bakan ise kimler kalacak kimler gidecek? Gelecek futbolcuların kalitesi. Aynen kalitesi bunu çok net gördük. Gyasi ve Plumain acı tecrübesine Coriuer de eklendi. Tomane tekrar sakatlanır mı? Diğer oyuncular açısından apayrı bir durum zaten.

Dolayısıyla bizim de sil baştan bir liste yapmamız gerekecek. Görünen o ki öyle kolay olmayacak. Gelecek yıl bu yıldan daha zor geçecek. Başlarda yazmıştım 2 puan ortalaması yetmeyebilir. Şimdiden yazayım gelecek yıl çok rahat yeter hatta biraz aşağısı bile olur. Takım dengeleri. Ha yine şimdiden yazayım ilk 8 takım içinde şekillenecek takımlardan alacağınız puan bize şampiyonluk getirecektir. Bu yıl ki tabloya bakın. En çok kayıp ilk 8 da olan takımlardan olduğunu göreceksiniz. Sadece onlara 25 puan bıraktık. Bursaspor ve Bandırma da 5 puan. İlginç ki alt sıralardan Menemen’e puan bıraktık o da iki maçta 4 puan. Ancak bizi son maçlar anlamında sıralamadan eden ise gariptir ki Menemen maçı oldu. Demek ki kaybetme lüksün yok.

Tabi bunların tüm değerlendirmesinin yapacak olan teknik heyettir. Hepsi de profesyonel insanlar. Biz burada üstün körü geçiyoruz.

Artık üzerimizde ki ölü toprağını atıp yine yeniden diyerek başlayacağız. Tıpkı balıkçılarımızın söylemiyle “Vira Bismillah!”

KOLAY OLMAYACAK!

Altınordu başkanının açıklamaları damga vurdu önce gündeme. Sonra Hocaları olayı düzeltti ve mücadele edeceğiz dedi. Başkan’ın açıklaması bizi bağlamıyordu zaten. Yüksel Başkan uzun uzun anlattı ki doğrusu buydu. Yani rakip başkanın açıklamaları eski usul bir algıydı.

Hani önceden yabancı takım teknik adamları bizim takımlar için çok iyidir şöyledir derler ve maçı alıp giderlerdi ya öyle bir şeydi. Enterasan ki bizim sonuçta öyle oldu.

Kolay olamayacaktı. Bunu biz iyi biliyoruz ancak sahada karar verenler de aşırı şekilde ayak uydurdu. Temkinli futbol işi bize pahalıya neden oluyor.

Düşünün son haftalarda o havalı sükseli oyundan eser yoktu. Yasin sarı kart görene kadar iyi başlamıştı. Ancak erken sarı kart ondan önceki maçlara göre eser bırakmadı. Belki de hakemden çekindi. Maç öncesi kasıtlı atandığını düşünmedik değil Bitigen’in.

Kontrollü oyunu, Hoca da söyledi bu tür maçlar için taktiktendir dedi. Olabilir. Ancak rakipten çekinerek oynarsan hata yapan da sen oluyorsun. Nitekim golsüz geçen ilk yarının ardından ikinci yarının başında Nadir’in asist yaptığı rakip oyuncu boş kaleye golü attı.

Skoru dengelemek için sürekli oyunu rakip alan yığarken açıklarda verdik ki en önemlisi Ahmet İlhan’ın şutunu Nurullah’ın müthiş kurtarışıydı. Belki de turu getirdi. Bilemiyoruz.

Rakip alan oyunu yığdık belki ama aynı ölçüde kale önünde etkili olamadık. Ya kaleciye rahat şutlar attık yada rakip defansın ayaklarına takıldık.

İlk defa bir şans anı geldi karşımıza Bitigen VAR sonrası verdi penaltıyı ama Gökhan Alsan beklenmedik şekilde kötü kullandı ve kaleci topu çıkrattı.

Beraberlik golü de ellerimizin içinden uçup gitti. Düşünün bir çok maçta gol yiyebilen kaleci ve defansa çok gol atan özelliğimiz işe yaramadı. Gökhan Alsan tercihini tartışmaya gerek yok. Geçmişte her penaltıyı atmış neticede. Sadece psikolojik olarak belki başka tercih olabilirdi denilebilir.

Maçın en önemli olayı kuşkusuz ilk kez VAR ile maç oynadık. Toplam da üç kez VAR’a gitti Bitigen. İkisi rakip takım Altınordu için oldu. İlkinde penaltı bekledi Ahmet İlhan ve devam kararı çıktı. 2. Nurullah’ın omzuyla müdahale ettiği top için gitti. 3. Var inceleme de bizim beklentimiz üzerineydi. Devam kararı değişti ve Penaltı geldi. Demek ki itirazlarımız haklıymış. Ancak maalesef bunu da gol yapamayınca ağzımıza tıkandı kaldı resmen. O sorumluluğu alıyorsan atacaksın Gökhan!

Artık tüm umutlarımız ve varoluşumuz ikinci maç yani rövanş maçına kaldı. 1-0 dönülmeyecek skor değil. Acı tecrübe var. Ancak bulunacak erken gol ve goller bu umudu yeşertebilir. Yani son ana kadar mücadele. Yenilmeden atılancak goller turu getirecek. Artık çok bir şey yazmaya gerek yok. Her şey ortada. Umut vermeyen oyuna rağmen bambaşka bir takım bizi bekliyor olabilir. Elbette olumsuz yazanlar olacak ama unutmalayalım ki bu işe futbolcular karar veriyor.

Ne diyelim kısmetleri açık olsun!

SÜPER LİG İNANCIMIZ TAM!

Süper Lige iteleye kakalaya denir ya öyle çıktı iki takımda. Gerek var mıydı? Hırsları onları yanlışa sürükledi. Giresun’un sessizliğinin nedeni son maçlarında anlaşıldı. Oysa hep birlikte ses yükselmeliydi ama biz yalnız kaldık.

Üç maymunu oynayan sadece onlar değildi. Tff yönetimi başta olmak üzere aklı selim bildiklerimiz sureti haktan görünüp yine bu açık seçik şüphe götürmez ayarlı maçlara sessiz kaldılar.

Başı çeken Tuzlaspor bu takımların. Düşünün pazartesi tüm liglerden atılması gereken bir takım var ortada. Onlar iş tutanların da yine aynı şekilde hakları elden alınmalı. Ama kime anlatıyoruz kime yazıyoruz. Diyeceksiniz ki bu aşamada kendimize de kızalım. Elbette sene başından beri bunu yapıyoruz zaten.

Düşünün ki 70 puan ile ortalamanın üstünde almışsın puanı, ligin en az mağlup takımısın ama aynı puanla rakiplerin bir takım üzerinden iş görerek haksız rekabetin de ötesinde işler çeviriyor ve kendilerine avantaj sağlıyorlar.

Atı alan Üsküdar’ı geçti diyecekler ama unutmasınlar ki futbolda asla bunlar unutulmaz. Başka yerlere benzemez bu sektör öyle sineye çekmezler. Sürekli her zaman önlerine gelecek. Örnekleri çok 8 gol yiyen Zalad yıllar geçti halen konuşulur, yine bazı takımların son dakika da yaptıkları işler ortada. Yıllar geçti halen şike mevzusu tazeliğini koruyor. Bizi yarış dışı bırakanları Allah’a havale edip play-off’lardan çıkmaya bakacağız.

Adanaspor maçında bunun provası yapıldı. Saviceviç çok şık iki gol atarak on dakikada işi bitirdik.

Yasin ile bir çok gole de yaklaştık. Yine Nadir de gol kaçıran kervanına eklendi. Guido çok çalıştı ama o da mutlak pozisyonları gol yapamadı. Attığımızın 3 katı daha atabilirdik.

İkinci yarı oyuna giren Kubilay da bu kervana dahil oldu ve iki topu direklere takıldı.

Yasin’e ayrı parantez açmak gerekiyor. Son maçlarda göz kamaştırıyordu. Bu maçta da yine öyle oldu. Önümüzde ki maçlarda en belirliyici futbolcumuz Yasin olacaktır. Oyunun belli bölümlerinde Adanaspor da ben de varım dedi. Yine gençleriyle gollere yaklaştı.

Menemen maçını saymıyorum zaten. Tuzla maçıyla karışlaştıranlar ne demek istediğimi anlar. Gol atamayabilir bir takım ama kaleye de gitmeye çekinir bilhassa ikinci yarıda.

Tuzlaspor hem Adanademirspor’a hem de Giresunspor’a adeta yenilmek için yedeklerde bile olmayan gençleriyle çıktı ve mücadeleden dahi yoksundular.

Bizim bazı anlarda konsantrasyon kayıpları yaşamamız normaldi. Bu anlarda yine de ayakta durduk.

Şimdi bu sendrom haline gelmeden kalan 3 maç diyelim gereken başarı elde edilip dileriz ki Süper Lige çıkmayı başaracağız. Bunun çabası ve çalışmasını takımda gördük. Ertuğrul Hocamız bunun üstesinden gelecektir.

Elbette hayal kırıklıklarımız var. Ancak şimdi bunları erteleme ve takımı motive etme zamanı. Düşünün ki bir takım yıllar yılı olduğu bu ligde en çok topladığı puanı üçlü averajlara takıldı. Bu kolay bir durum değil. Ancak bizler bunu takımın atlatmasını sağlayacağız. Daima destek vererek. Yanlarında olduğumuzu hissettirerek. Yılmadan, çabalayarak. Kazanarak çıkacağız buralardan.

Herkes gördü. Şaibeyi herkes yaşadı. Biz mağduruz. Ancak maalesef hak aramanın ne denli zor olduğu aşikar. Keşkeleri bir kenara bırakıp ayakta kalmak zamanıdır. Başarılar SAMSUNSPOR’UM!

AZ DA OLSA SON HAFTAYA KALDI UMUTLAR!

Acayip işler olmaya devam ediyor 1. Ligde. Geçen haftanın daha yankıları devam ederken bu hafta da ilginç olaylar olmaya devam etti. Elbette kendi maçımızın dışından bahsediyorum.

Giresunspor’un ilk golü tartışmalı, Balıkesirspor’un attığı gol ofsayt denilerek iptal ediliyor ki skor 1-1 olmuştu. Oysa o pas geri pastı. Böyle üst düzey hakemlikte olur mu olmaz ama ne garip ki oluyor. Bizim maçı diline dolayanlar önce bu tip bariz hataları görsünler.

Artık her şey son haftaya kaldı. Takımımız baştan sona üstün oynadığı maçı farklı kazandı hatta daha da artırabilirdi skoru. Kimi direklere takıldık kiminde de son vuruşlarımız kötüydü.

Yasin’in sorumluluk aldığında neler yapacağını gördük hep birlikte. Diğer taraftan Nadir goller kaçırdı ama asistle takıma katkı yaptı. Yine Gökhan Karadeniz gole yaklaştı ancak daha çok katkı bekliyoruz.

İlk yarıyı Yasin’in attığı golle önde kapattık. İkinci yarıya da Nurullah’ın rahat alacağı topu kornere çelmesi sonrası gelen golle Ankaraspor beraberliği sağladı.

Ancak futbolcularımız maçı bırakmayarak önce Veli ile sonra da İlyas Kubilay ile galibiyet gelmiş oldu.

Tüm sahadaki görüntü elbette olumlu gelişmeler. Beklediğimiz rakiplerden puan kayıpları gelmedi ama bu demek değildir ki son hafta olmaz. Tabi buna teknik heyet ve futbolcular karar verecek.

Tuzlaspor ve Memenen ne kadar direnecek. Şaibeler altında süper lige yükselecek gibi görünen Adanademirspor’a karşı Menemen’in direnmesi olmaz. Tuzlaspor, Altınordu maçına da Ads maçında kadro dışına koyduğu futbolcular ile çıktı. Yenildi ama öyle kolay olmadı Altınordu için.

Futbol da son düdüğe kadar mücadele şart. Tıpkı Ankaraspor’un yaptığı gibi bir mücadele koymaları beklene tüm rakiplere karşı oynayanlardan ama öyle olmuyor maalesef.

Artık tüm gözlerimiz son 90 dk’ya çevrildi. Bekleyip o son düdük sonrası ne olacak hep birlikte göreceğiz. Ağzımıza almaktan çekindiğimiz play-off’lar mı yoksa direk çıkma ihtimali mi olacak göreceğiz. Ancak ilk ihtimal daha ağır basıyor haliyle.

Son haftalarda ki geri dönen oyun ve futbol mantalitesi bize büyük umutlar veriyor. Ancak play-offlar için aynı durumu söylemek ve öyle kolay geçmeyeceği de aşikar. Belki düşündüğümüz gibi de olmayabilir. Her şey sahada belli oluyor. Bu maçlarda ki gibi rahat rahat gol kaçırma orada affedilmez mesala. Diğer taraftan rakiplerin ikisi artık oraya hazırlık yaptıları belli oluyor. Şimdi bu performan oraya taşınır mı yoksa yine sükutu hayal mi olur ki temennimiz bir takımın gelecek hafta takılıp son maçta işi halletmek.

Bekleyip görmekte fayda var. Allah hepimizin yardımcısı olsun.