KAZANMALIYDIK!

Rakibin adını hele ki mevcut yönetimleri devam ederken anmak dahi istemiyorum. Öyle işler çevirdiler ki geçen sezon sonu akıl alır gibi değildi. Ne yapacaksınız ki mecburen oynayacaksınız.

Anlamışsınızdır şikeden dolayı bunları yazdığımı. Taraflı tarafsız herkes neler döndüğünü anlamıştı ama bir tek anlaması gerekenler körleşmişti.

Bununla giriş yaptım çünkü bu takımın çoktan liglerden atılması gerekiyordu.

Yine de ortada bir maç var bir tarafı da biziz. Eksikler çok. Hani rakipte diri bir takım. Övmek amaçlı değil ama ligin iyi takımlarından olduğunu tüm otoriterler de kabul ediyor.

Bizim maça seyirci desteğiyle iyi başlamamızın karşılığı da Fofane’nin müthiş hareketleriyle, Yasin’in süslemesiyle golle aldık. Öne geçtikten sonra yine rakip alanda topu oynadık. Ancak ilk yarının ortalarından itibaren bilinçli olarak verdiğimizi düşünüyorum topu rakibe verdik. Bunun neticesinde de ısıra ısıra gelmeye başladılar. Bu tür durumlarda ofsaytta olsa atılan golü uyarı görürüm daima. O uyarıdan ders almadık ki devamı da geldi ve kornerden yediğimiz kafa golüyle rakip eşitliği sağladı.

Rakibin uzun boy avantajına karşı yapacağınız çok bir şey olmaz ama doğru en azından göbeğe atılabilecek topa Berk’i koyabilir miydik? Zor tabi. Pozisyonlar anlık gelişir ve neticesini kestirmek zor olur.

İkinci yarı daha istekli arzulu ve mücadele gücümüz yüksek başladık. Topu daha fazla kullanmaya rakip alanda daha çok görülmeye başladık.

Tomane ki hani daha iyi olmasını beklemedim değil bu maçta buna rağmen iki pozisyon buldu. Biri çok ama çok netti. Onun rahatlıkla gol yapabileceği bir pozisyondu.

Yine Yasin ikinci golden önce yakaladığı net pozisyonlar oldu. Ancak şunu söylemek gerekir ki maçı en çok isteyen de oydu. Kuşkusuz kaptanlığının ve tecrübesinin de ağırlığıyla sürekli ileriyi düşündü. Golleri ve sevinci de bunu oldukça belli etti. Kendisine yapılan eleştirileri de rafa kaldırmış oldu. Diğer taraftan, hafta içinde taraftarlara verdiği sözü içinde uğraştı diyebiliriz.

Yine Fofana net pozisyonlar yakaladı. Geceyi bir gol bir asist ile kapatması içten bile değildi. Olmadı mı olmuyor işte.

Bu baskılar yine de bizi öne geçirdi. Korneri akıllıca kullanan Cihan ki daha da iyi işler yapabilir. Kestiği ortaya Yasin’in kafasıyla öne geçtik. Golden sonraları için dikkat der istatistikler ama biz gol sevincini daha yaşarken kalemizde Ahmet Yazar’ın kafasıyla gole engel olamadık. Hani kazandık demişken maç adeta boğazıma takıldı attığımız gol.

Yine de maçı kazanabilecek gollere de yaklaştık ancak kısmet diyelim olmadı. Kısacası zor goller attık ama kolay goller yedik. Neticede rakibin, geçen sezon bize karşı çevirdikleri işlerden ötürü bundan da önemlisi bu sezon açısından mutlaka kazanmalıydık bu maçı. Kazanabilirdik de, ama işte..olmayınca olmuyor!

Nurullah’ın hatası var mı derseniz bana göre geçen haftanın devamı bir düşüş yaşadı. Herhalde topun o noktaya gideceğini hesaplayamadı ama olay burada bir çok alternatif düşünecek o an için iyi bir kaleci. Yükselen grafiğine biraz da soru işareti bırakarak devreyi kapattı.

Defansif zafiyetler iki haftadır puanları aldı götürdü. Elbette eksiklikleri de gördüğümden böyle geçiştirme yazıyorum. Yoksa hedefe oynayan takım için bunlar lüks denilebilecek yenilen gollerdir.

Fuat Hoca basın toplantısında çok net bir şey söyledi transferler için ki çok doğru “Kenarda oynayacak değil direk oynayabilecek oyuncular alınmalı!” kısa ve net. Bu zaten bizlerinde beklentisi. Kendisinin de ifade ettiği gibi zaten alternatifli oyuncularımız çok.

Hafta içinde oynanacak olan Göztepe ile kupa maçından sonra verilecek kısa aradan sonra tüm heyecanımızla ikinci yarının başlamasını bekleyeceğiz. Puanlar kapanır yeter ki biz istikrarlı şekilde maçlarımızı kazanalım. Kayıplar çok ama telafisi mümkün. İkinci yarı bu lig herkes için çok zor olacaktır.

Önemli olan bizim nasıl bir transfer yapacağımızdır. Yine coşmayalım yok şöyle yok böyle diye. Önce bize katkısı ne olacak bir görelim. O kadar yanıltan transferler var ki özellikle yabancılar da yazık hakikaten yazık. Ne diyelim bu kez tutsun temennisidir ancak bize düşen.

Sütten ağzımız yandı yoğurdu üfleyerek yiyoruz.

BU NE FIRSATÇILIK?

Başlığı hakem olarak sahaya çıkmış ama tüm taktir haklarını rakipten yana kullanmış ve bizi lime lime doğramış Direnç Tonusluoğlu için yazdım.

Hakem, belli ki aman ev sahibi takımı üzmeyeyim başıma iş almayayım der gibi çıkmış sahaya. Derdi neyse artık.

İlginç ki Saviceviç’e gösterdiği ilk kartın benzeri son dakika da hatta ilk yarı bitiş düdüğünün son pozisyonunun da Tomane ceza alanı içinde yerde kalıyor ve rakibin kolu onun yüzünde patlıyor ama devam diyebiliyor. O an kameralar ona döndüğünde belli ki bir şeyler saklıyor. Ne yapayım der gibi. Niyet okumak derdinde değilim ama gerçekten can sıkıcı. Penaltı güme gidiyor. Ah VAR neredesin?

Yine Tomane’nin yerde olduğu ve devam ettirdiği bir pozisyon var. Oğuzhan Berber’in çizgi üstünde net bir faulü var. Görüntüler izlenirse görülecektir topla ilgisi yok ve yine devam dedi hakem.

Bunlar en net ve lehimize olup verilmeyenler. Ha bir de Savicevic’e gösterdiği 2. sarı kart var ki evlere şenlik, gülünç yani. Yanlış karar ki bu da niyetini belli etti. Ne diyelim, Direnç efendi böyle istedi.

Elbette yenilen gollerde alınacak dersler var. Hem yükselen performansı olan Nurullah hem de eksik olan defansımız tarafından. Hele skor 1-1 olmuşken insanın son dakika golüyle mağlup olması oldukça can sıkıcı. Sadece bizim için değil o eforu mücadeleyi gösteren futbolcular için de öyle. Hem de daha fazlasıdır mutlaka.

Osman yoktu. Covidliler içinde mi yoksa başka bir şey mi bilemiyorum. Ancak eksiliği hissedildi. Yine Hasan problemi çıktı ortaya. Karın ağrısı neyse bilemedik ama yakışmadı ona.

Maçın ilk yarısı da ikinci yarısı da oyun seyri anlamında ve tempo anlamında gerçekten güzeldi. Yasin ile kaçırdıklarımız var. Fofana’nın mükemmel golü var. Oyundan çıkınca rakip alanda top tutamadık. Bunu da eksi olarak görüyoruz.

Tüm bunlara rağmen uzun süre 10 kişi kalan bir takım olarak gerçekten iyi bir takıma karşı bu kadar eksiğe rağmen iyi bir mücadele koydu ortaya. Son dakika gole engel olabilseydik bir hayli moralli olacaktık. Kaybettik ama gerçekten ilerisi için biraz olsun ümitliyim.

Başkan’ın arayışları var. Bakalım takviyelerle Fuat Hoca neler yapacak hep beraber bakacağız.

Öncelikle Tuzla maçı tabi. Bunu mutlaka kazanmamız gerekiyor ki ikinci yarıya daha ümitli olarak başlayalım.

RAKİBİMİZ HAKEM MİYDİ?

Boluspor, yükselişte olan ve haftalardır mağlup olmamış takım hüviyetiyle geldi. Mütevazi olarak kurulan ve hedefini son haftalarda üst sıralar olarak belirleyen rakibe karşı daha etkili olmalıydık.

Oysa Bolusporş, bunu ilk saniyelerde gösterdi bize. Hani ben kolay lokma değilim demişti zaten. Bunu da ilk saniyelerde pozisyon ararken gösterdi. Yunus Emre’nin ince dokunuşu vardı.

Yine üçüncü alanda baskı yaparak top kazanamaya çalıştık. Buna rağmen kazandığımız topları istenildiği gibi yapamadık. Pozisyon kısırlığı geçerken Tomane’nin klas pasını Yasin topu ağlara gönderdi. Golden sonra ne bekledik bunların devamını.

Öne geçmenin güzelliğini yaşarken rakip de golün şokuyla yarı alanımızda görülmeye başlandı ve bunun da karşılığını şık bir golle aldı.

Güzel goldü doğrusu. Buna karşılık vermek için çabalarımız da bu kez işe yaramadı. Golden sonraki 5-10 dk daima önemlidir oysa. Çok rahat vurdurmamak gerekiyordu.

İkinci yarıya hem Fuat Hoca, Fofana’yı çıkartarak hem de hakem’in hatalı kararları da etki etti.

Hocam, Fofana ile başladıysan bari uzun soluklu olsun oyunda kalsın. Bari çıkartacaktın o halde diğer maçlarda olduğu gibi ikinci yarı oyuna alsaydın deriz. Oyunda olduğu zaman da en azından iyi bir tehditti bizim için. Rakibe sorsan ilk kimi çıkart Fofana derdi. Ha aman aman değildi belki ama yine de kalmalıydı oyunda. Eğer o meşhur bahane yoksa. Mide sıkıntısı var demiş hocamız.

Osman’ın yerde olduğu ve arkadan net müdahalesi vardı defansın. Buna rağmen Hakem Barış Alper Saka devam ettirdi. Yine artık vitesi yükseltiyorken bu kez de Yunus’un oldukça yerinde hamlesine bir de ikinci sarı kart gösterdi ve oyundan attı hakem beyimiz. Elbette ilk sarı kartı Yunus Emre’de değerlendirecek ancak ben o kart olur, maç atmosferidir, anlık heyecandır, gençtir itiraz edecek derim ama kardeşim bu genç adam daha nasıl topa müdahale edecek. Hadi faulü verdin ikinci sarılık ne var orada.

Yine sarı kartı olan rakip oyuncuya bari tolerans gösterme. Onu neden atmıyorsun madem “adaletli” düdük çalıyorsun. İşte düdük çaldın ve Samsunspor’umuzu durdurmak için gelmişsin gibi maç yönettin.

Son anlarda on kişi kalmamıza rağmen yine pozisyon bulduk. Yasin atabileceği bir yerdeydi. Olmadı. Ya Çinari? Kardeşim eline geçmiş bir fırsat düzgün vursana o topa. Yok benden bir şey olmaz der gibi üst üste iki topu da harcadın.

Takıldık ama kime derseniz tamam Bolusupor iyi mücadele ediyor akıllı oynuyor ama biz bu maçta hakem Barış’a takıldık. Yazık etti adeta fişimizi çekmek için gelmiş gibi bir maç yönetti. Son haftalarda hakemlerden dert yanmadık. Hatta çok maçta puan kaybına rağmen yine dert yanmadık. Ama olmaz bu kadarı da dedirtti bize kendileri. TFF’ye de tabi bravo yani geçen sezon nasıl durdurduysa bu yıl da aynı çaba içinde demek ki. Biz aşağılarda olalım onlara yeter. Ama biraz yukarıyı gördük mü hemen o meşhur eller devreye girdi demek ki!

Maçta yanlış kararlar olur ama bir tarafa bu fazla kaçtı mı oldukça fazla sırıtır. İşte bu maçta sırıttın hakem efendi!

Pazartesi bir başka zorlu maç olan İstanbulspor maçında dileriz telafi olur. Ancak bu puan kaybını doğrusu beklemiyorduk desem hata etmiş olmam. Hayırlısı. Takımı yine de mücadelesinden ötürü tebrik ederim.

NURULLAH’IN GECESİ!

Çıkışta olan takımımız güçlü rakibi karşısında nasıl bir oyun ortaya koyacak dorusu hepimizin merak konusuydu. Maçı alır mıyız? duygularının yanında uzun zamandır kritik maçları alamamış bir takımdık.

Hafta içinde taraftarların kendi aralarında yaptığı organizasyonlar çağrılar derken maça bu sezonun en yoğun ilgisi oldu. Kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz. İşte böyle olmalı.

Futbolcularımız oyuna hızlı başladı. Maçı istediklerini önce tribünlere sonra da kenar yönetime göstermiş oldular.

Rakip Ankaragücü son deplasman mağlubiyetlerini biraz olsun önlemek için önce beraberlik sonra da olursa galibiyet düşüncesindeydi. Oyun pozisyonlardan çok ikili mücadelelerin maçıydı.

Bir çok kez duran oyuna hakem de bazen ilginç kararlar vererek oyunu soğuttu. Yine de fena yönetmedi diyebiliriz.

İkinci yarı rakip daha hızlı başladı ve mutlak golü Nurullah çıkrattı. Bu maç bir bakıma onunda maçı oldu. Nurullah ilk yarıda olduğu ikinci yarıya da çok iyi başladı.

Skoru tutan kurtarışlar yaptı Nurullah. Yine Yasin kendi hatasını telafi etti bir başka pozisyonda..

Polat çok çalıştı ama daha var gelişmesi gerekiyor. Yine bir bakıma Fofana’ya yerini bırakırkende maçın da gidişatının habercisiydi. Tribünlerde hareketlendi onun oyuna girişiyle. Nitekim öyle oldu. Oyunun cephesi bir anda değişti. Son dakikalarda yarı sahamızda geçmeye başlayan oyun bir anda rakip alanda oynanmaya başlandı.

Rakip gol ararken ki beklediği penaltı pozisyonu için o verilse çok yanlış olurdu. İşte Fofana öne sürdüğü topta tartışmalı adam Yasin’e verdi o da ustalığını konuşturdu ve takımını öne geçiren golü attı.

Golden sonra haliyle rakip daha fazla gelecekti üzerimize. Serbest atış sonrası bu kez Eren’in kafasına dur dedi Nurullah. İşte atan ile tutanın iyi olacak söyleminin hayat bulmuş haliydi bu maç.

Yine acayip bir pozisyon vardı. Nurullah çıktı defans dokunamadı ama yine de uzaklaşan bir top oldu kalemizden.

2. Golü ararken önce Cihan’ın şutunu sonra Tomane’nin şutunu ard arda engelleyen kaleciyi izledik. Uzun soluklu olacağı benzeyen maça hakem de bol bol uzama gösterdi. İlk kez korner sonrası bu sezon gol bulduk. Çok kritik dakikada geldi. Berk’in o kafa golü.

Nurullah gecenin yıldızlaşan ismiydi kuşkusuz. Yine hepsi de özverili çalıştı. Hasan’ı anlamaya çalışıyorum. Özellikle oyunun genelinde çok yoktu. Olduğu dakikalarda da neler yapacağını biliyoruz. Ancak bir çek etse kendisini iyi olur. Netice de 55 numaralı forma üzerinde.

Yasin için gol iyi oldu. Bence çok fazla yükleniliyor ona. Gol attığı için değil. Netice de çabalıyor. Kaçak güreşmiyor. Taraftarın önünde de hırslı oynadı. Gol kaçırdı ama attı. Fofana’ya teşekkür borçlu bence.

Tomane, ilk yarıda atabilirdi dengesi bozuldu, ikinci yarı oradan atacaksın derler bizde. Yine de hiç sırıtmayan oyunu ve sahada duruşu var.

Hepinize sonsuz teşekkürler. Kritik bir galibiyet geldi. Hafta içi bunu Boluspor galibiyetiyle taçlandırmak zamanı. Zoru geçtik şimdi bunu daha da büyütme zamanı.

Son olarak Ankaragücü taraftarlarından unutulmaz bir isim olduğunu yine o camiayı bilen bir dostum söyledi; İsmail Akkaya’ya Allah’tan rahmet dilerim. 3 ay evvelde oğlunu kaybetmiş kendisi şimdi oğluna kavuştu. Acılı ailesine de sabırlar dilerim.

HEDEFİMİZİ YÜKSELTTİK!

Altınordu geçen sezon canımızı oldukça yakan bir takımdı. Hem ligde kaybettiğimiz puanlardan hem de playy-offlarda bize çelme takan takım olmasıyla aklımızda epeyce yer ediyordu. Sempatisi olabilir bir çoklarının ama bizim için beynimizi kemiren kurt misaliydi oynadığımız maçlar açısından.

Elbette her sezonun hikayesi farklıdır. Onların durumu da bu sezon içaçıcı değil. Adeta ligin altına demir attılar. Hoş bize bir güzellik yapıp Ankaragücü’nü yenip haftalar sonra galibiyetle tanışmışlardı. Yine de bir acımız vardı onlara karşı yüreğimizde.

İlk yarıyı bu kez daha üstün oynadık. Daha çok gol arayan ve pozisyonlar üreten takımdık. Ahmet İlhan’ın sarı kart cezalı olmasını değerlendirmemiz gerekiyordu. Belli ki forvet hattı rakibin zayıflamıştı. Bu durum sahada oldukça belirgindi onlar adına. Bizim adımıza da olumlu bir durumdu.

Hasan’ın kaçırması, Saviceviç’in kaçırması derken Soner ile başlayan atakta Yasin’in adrese teslimi Tomane’nin göğsüyle akıl dolu pası ve Saviceviç’in müsait yerden şutuyla öne geçtik.

Golden sonra da rakip alanda daha çok görüldü. Altınordu’ya verdiğimiz pozisyonlar defansımızda ve kalecimizde eridi bu yarıda.

İkinci yarıya rakip daha istekli başladı. Nurullah çok iyi kapatarak mutlak golü önledi. Yine rakibin şutları her ne kadar karavana olsa da oldukça etkiliydi. Kale direğine yakın geçti bir çoğu.

Oyun üstünlüğünü rakibe vermiş olsak da yine de kontrollü oynadık. Yasin’i beğendim ben bu maçta. İstekliydi takıma yön verdi. Poziyonların içindeydi. Yine Saviceviç sadece gol atması değil oyunu yönlendirmesi de göz kamaştırıcıydı.

Fofana için artık diyecek bir şey yok. Gol kaçırıyor ama pozisyonlar hazırlıyor da. Fuat hoca rahatsızlığı nedeniyle 11’de başlatmadık dedi. O halde geçmiş olsun diyor fedakarlığını da bu taraftar unutmaz diye belirtiyoruz. Son bölümde oyuna girmesine rağmen bu kez kaçırmadı. Kendi hazırladığı pozisyonda yine Tomane’nin akıl dolu pasıyla ve kendi becerisiyle skoru belirledi.

Bu gol kendisi içinde çok iyi oldu. Tomane için yükselen performansı gol atması attırmasıyla büyük katkılar yapıyor. İsteği ve arzusuyla da takım arkadaşlarına çok iyi örnek oluyor kuşkusuz. Geçen haftaki başlığı ona atfetmiş olmam boşuna değildi Tomane’miz var bizim diyerek.

Artık bu galibiyet ile ve rakiplerin de puan kaybetmesiyle ilk ikiye göz kırptık. Göz kırptık diyorum çünkü o kadar yara aldık ki skor ve puan olarak düşünün kaybedilen kredileri daha birazını topladık. Çünkü, lüksü yok bu takımın puan kaybına.

İyi şeyler var. 2 maçtır gol yemeden kazanmak (aman nazar değmesin) çok önemli mesela. Bu lig böyle aslında. Yani iki yerim 3 atarım değil. Gol yemeden maçı nasıl alırım hesabı. Fuat Hoca çok eleştirildi. Ancak gözle görülür şekilde takımı toparladığı da aşikar. Kredisini tazeledi o da. Hatta puanlar geldikçe üzerinde ki tartışmaları da kırdı. Tabi ki futbol bu. Görüyoruz başka takımlar hemen nasılda puan kayıplarında sevdiklerini acımasızca eleştiriyorlar. İki üç maç verenlerimiz herhalde düşünür. Bir bakıma ummadıkları taş baş yardı. Ama olsun onlarda mutludur bu baş yarılmasından eminim.

Ankaragücü maçı üst sıralara tutunma maçı olacak bir anlamda. Zor mu zor. Kolay ne var ki? Altınordu sıralamada yeri ortada ama kolay olmadı. O günkü futbolcularımızın durumu, kondisyonu, psikolojisi, ayakları ve beyni her neyse o belirleyecek böylesi kritik virajı geçmenin zorluğunu.

Dileriz futbol şansı yine bizden yana olur. Dileriz zorumuz kolay olur ve 3 puan ile ayrılırız sahadan. İzmir’den moralli olarak dönen takımı ve teknik ekibi kutluyorum. Darısı kalan maçlara.