SEZON GALİBİYETLE BİTTİ!

Tuzlaspor gençlerle çıktı sahaya. Biz as kadroya yakın çıktık. Bunun da sahaya etkisi lehimize yansıdı. İlk dakikalarda üst üste kaçan gollerden sonra Tomane ile öne geçip ardından Polat ile farkı artırdık.

Tuzlaspor kenar yönetimi durumun vahametini anlayıp erken müdahale ile maça ortak olmaya başardı. Buna rağmen Fofana ile farkı 3’e çıkarttık.

Ahmet Yazar devreyi belirleyen golü attı. İkinci yarı zevkli ve güzel bir maç oldu. İki takım da goller kaçırdı. Biz özellik Bah’ın üst üste kaçırdığı pozisyonlardan sonra bir de Fofana’nın yaptığı penaltı sonra doğrusu tedirgin olmadık değil.

3-0’dan fark 1’e inince şöyle bir ne olur demeye başladık ki Fofana, Messivari gol attı ve gözlerimizin pasını sildi ve maçın skorunu belirledi.

Bu arada Berk’in iki kritik hamlesini yazmadan geçmemek gerekiyor. İyi niyetli olarak sahada elinden geleni yaptı. Taraftarlar pek tutmamış olsa da yine de alternatif olarak devam edilebilir.

Artık lig bizim için resmi olarak da bitmiş oldu. Alınan bu galibiyetle ligi 7. olarak bitirdiğimiz tescillenmiş oldu.

Teknik Direktörlük konusunda Çağdaş Atan ismi netleşti diye düşünürken yine başa döndük. Bu kez farklı bir hamle yapacaklarını deklare etti Başkan Yüksel Yıldırım.

Ne tür bir yardımcı hoca olacağı kulislerde kendisini meşgul ederken diğer taraftan da yine futbolcu konusu da sıcaklığını koruduğu gibi ilerleyen günlerde daha da alevlenecektir.

Teknik adam konusunda kulüp olarak çok fazla riske girmememiz gerektiğini düşünenlerdenim. Geçen sezonu nasıl bitirdiğimiz, yine önce ki sezonlarda da tecrübe ile bu yönetim için teknik adam konusu gerçekten zor bir tercih oluyor. Aslından yönetimden ziyade Başkan ile geçinebilecek kapasitede biri gerekiyor.

Başkan buna ne der bilemem tabi ama saha yönetimine çok fazla karıştığından dolayı biraz da başarı gelmiyor olabilir mi diye düşünmeli. Elbette parayı veriyor işe karışabilir sorabilir sorgulayabilir. Ancak kendi diğer şirketlerinde de hep tek tek şu ne yapmış bu ne yapmış şu ne demiş bu ne demiş o şuraya niye gitmiş gibi uzun bir liste olabilecek sorunlarla uğraşıyor mu tek tek? Yok. İnsan kaynakları birimi var, ilgili departmanların sorumluları var. Tüm yetkiyi onlara vermiş. Ola ki üst düzey bir durum var müdahale ediyordur. Yoksa hangi işe yetişecek.

Aslında sorun da burada belki. Parasını koyduğu işi güvendiği insanlara vermesi yetmedi. Yani güven elbette önemli ama futbolun tüm iş kollarında ki gibi yazılmayan kuralları var. İşte bu manada işi bilen denilen futbol dünyasının o acımasızlığını ele alabilecek daha dişli daha gerektiğinde sert kurallar alabilen bir taraftan da takımı bozmayacak bozulmasına da izin vermeyecek bir yapı oluşturamadı Başkan. Baştaki isimleri bilmem ama belli ki çok futbol dünyasının adamları değiller. Güven demiyorum bakın bu dünyanın adamı olmak apayrı bir şey. Nitekim sonradan gelen takımı toparlasın denilen kişinin de yetkisi az olunca ortaya garip bir durum çıkıyor.

Hasılı Başkan bu tecrübeliyi bıraktı çömez bir arkadaşla bazı şeyler denemeye yine başladı. Taraftar da bunun çilesini çekiyor derdini çekiyor ne derseniz artık. Görünüyor ki malzemeyi hep aynı atarak kıvam tutturulmuyor.

Hep birlikte göreceğiz. Kim haklı kim haksız. Öncelikle daima yazdım yıllardan beridir yine yazayım takım kazansın gerisini bizler unuturuz. Ancak mevcut durumda başkan bilsin ki taraftarlar 2-0 önde! İki sezondur taraftar haklı çıkıyor başkanım benden demesi. Ha keşke siz haklı çıkmış olsaydınız bu taraftar yanılmak da şereftir yazardı. Emin olun böyle olurdu. Dileriz bu kez şapkadan tavşan çıkartırsınız.

POZİSYON ÇOK ATAN YOK!

Bizim için her ne kadar play-off umutları var gözüküyor olsa da herkes biliyordu ki bu iş zordu. İstanbulspor için de bir nevi hazırlık maçıydı. Onlar şimdi süper lig için mücadele edecekler. Rakiplerini bekliyorlar.

Takımda rotasyonlarla başladı Yücel Hoca. Kaleye Alp’i koydu. Genç Muhammet Ali’yi yine 11’de başlattı. Belli bir kumaşı olduğunu gösterdi. Yine Tomane yerine Tallo vardı.

Aslında ilk dakikalardan itibaren maçı da istedik. Bunun için takım çabaladı da. Ancak yine son vuruşlarda gerek Polat gerekse Tallo yararlanamadı.

Bir ara Fofana, iyi pas yapılmış son vuruşta Tallo yine pas yapınca neden vuruş yapmadın kaleye diye serzenişi vardı. Yine genç Muhammet Ali’nin, kaleyi karşıdan görünce şutu vardı ama kaleci iyi yer tutmuştu ki bunlara biraz daha fazla çalışması gerektiğini görmüştür sanırım. O şekilde orada o şut olmazdı. Daha net bir vuruş gerekiyordu.

İkinci yarı daha rahat geçti. İki takımda birbirini üzmeyecek görüntüsü vardı. Ancak Polat’ın yerde kaldığı anda penaltımız yine es geçildi Zorbay Küçük tarafından. Yine maçın sonunda hakem’in Bah’ın attığı müthiş bir rövaşatası vardı ki bu karar da yine tartışmalıydı. Ofsayt gibi gelmedi bana doğrusu. Yine Polat’ın yerde kaldığı da net penaltıydı.

Maçın hakkı bu değildi ancak başlıkta da dediğim gibi pozisyonumuz çok ‘Atan’ımız yoktu. İsim olarak Atan geldi dilerim ki sahada atacak olanlar da gelir.

Transfer dedikoduları erken başladı bizde. Sezon bitmeden hız kazandı söylemler. Çağdaş Hoca’nın açıklanmasını bekliyoruz. Kendisinin başarılı olmasını tıpkı geçmişte gelenler gibi olmasını istiyorum. Ancak bir Alpay’a baktığım gibi de olumsuz değilim. En azından daha akıllıca işler yapabilecek gibi duruyor. Alanya’da olduğu süre içerisinde bunu bizlere gösterdi. Tam manasıyla elbette ölçü olmayabilir ancak alınacak futbolcuların yapıları ve isimleri dolaştığında çok sürpriz olsun hani belki şapkadan tavşan çıkarırız bakışıyla değil en azından.

Takımın şekillenmesinden sonra ki bu sezonu ilk haftalarda yitirdiğimizi düşünecek olursak yine şimdiden hatırlatalım sezonun ilk 7-10 haftası en kritik haftalardır. Bakınız Ümraniye böyle çıktı. Düşenler böyle düştü. Biz bundan dolayı potanın gerisinde kaldık.

Hepimiz Samsunspor’un başarısını bekleriz. Başka bir beklentimiz de yok. Bunun için emek verenleri her ne kadar eleştirmiş olsam da asla saygısızlık yapmak istemem. Netice de elini taşın altına koyanlar daime biz taraftarlardan bir adım öndedirler. Kaldı ki kim istemez ki şampiyonluklar yaşamayı.

Bakınız kockaca külüpler düştü. Bursaspor 2. Lige düştü. Şaka gibi arkadaşlar bu. Hem de geçen yıl gençleriyle sürklase etmişti ligi. Bu yıl süper lig hayaliyle başladı ve tutunamadı. Yine Kocaelispor da öyle. Her iki kulüp taraftarlarına da büyük geçmiş olsun diyor bir an evvel yine dönmelerini diliyorum.

Artık geriye bir formalite maçımız kaldı. Bundan sonrasında en azından Başkan geçen yıllarda olduğu gibi çok az hatayla lige başlamak istediğini hepimize gösterdi.

GELECEK YIL BU ZAMANLAR ŞAMPİYON SAMSUNSPOR YAZMAK ÜMİDİYLE!

TARAFTAR MEMNUN OLSUN HİÇ İSTEMEDİNİZ ZATEN!

Yasin erkenden gitti. Neden gitti anlamak zor. Başkan adına konuşanlar gelecek yılı zaten 1. Lig için planladıklarını açık açık dile getirdiler. Buna rağmen bizler arada ki puan farkına ve rakibin maçlarına göre umutlanmadık değil. Hatta Tuzla yine son dakika hocasını göndermiş olmasına rağmen.

Tüm bu umutlarla çıktık maça. Boluspor düşme hattında adeta can havli ile tutunmaya çalışıyor. Kulağı diğer maçlarda biz ise bir nevi acaba içinde Eyüp kaybeder mi? diye bekliyoruz.

Fofana’nın ortasına Polat yükseliyor ve kafa golüyle öne de geçiyoruz. Lakin sonrasında inanılmaz bir şekilde takım el freni çekmiş gibi skoru korumak için tutuk oynamaya başlıyor. Haliyle Boluspor da maça asılıyor ve istediği golü de buluyor.

İkinci yarı biraz olsun açılırız derken bu kez geriye düşüyoruz. Yine aynı senaryo ile yani içeri orta Balaj kafası adamı yıldız ediyoruz. Hoş biz bu sezon kimleri yıldız etmedik ki?

Son dakikalara sıkıştırılmış ataklar sonuç vermiyor. Direkte adeta futbolculara daha önce neredeydiniz ben de bu kez size müsade etmiyorum der gibi gole geçit vermedi son pozisyonda.

Koskoca bir sezon boyunca umutlarla geçti bu taraftarın. Tam umutları kestik biraz olsun dedik hani yine de can çıkmadan umut kesilmez. Yok illa ki bir şekilde olan umutlar yok olup gitti. Önce Erzurum’u geçecektik, sonra Eyüp oldu. Ama biz hepsinden beter çıktık. Yok istemeyiz de istemeyiz. Demek ki siz bu formaya layık değilsiniz. Bu taraftarı hak etmiyorsunuz. Biraz olsun şuurunuz olsa ki hepinize diyorum çıkar takır takır oynarsınız. Şuraya bak öne geçtiğiniz maçta dahi yeniliyorsunuz.

İnananın rakibin iki ortasından başka bize gol atacak durumu yok. Kör olası top işte adamlar işin kolayını çözmüş içeri ortala zaten oralar boşta bunların Balaj sen orada dur bekle orta iyi gelirse vur Allah ne verdiyse kafayla. Başka yok arkadaş. Bu hepsi bu.

Kale de uyur defansta uyur kim uyumuyor ki? Fofana da debelensin tek başına. Tomane zaten var yok belli değil. Şu rövaşatası bari gol olsa sezonu kurtaracaktı. O da olmadı.

Neyse artık gelecek sezonu düşüneceğiz. Neler olacak bakacağız. Öyle sözler verildi ki yine. Gaz alma mı yoksa hakikat mi bakacağız. Çok umutla yazmak için önce gelecek kadroya bakacağız. Kimse hayal kurmuyor bu haliyle zaten. Yönetim zaten biz bu takım çıkamaz modunda olduğu için o açıklamaları yaptık demiştir içinden ama bizler taraftarız işte. Ne yapalım. Zaten sizler ne zaman bu taraftarı memnun ettiniz bunu da biz size yazalım. Yazalım da bari içimizde kalmasın.

Sezon bitti haydi hayırlısı!

GALİBİYETİ HAK ETMİŞTİK!

Zorlu maçtı bizim için. Netice de kaybedecek çok bir şey yoktu. Az olan play-off umutlarını yeşertmek anlamında bu isteği sahada görmek en büyük dileğimizdi.

Ankaragücü, tüm sonuçlara göre 1 puan dahi yeteceği için buna göre oynadı. İlk yarı özellik bir hayli tempolu geçti. Kaçırdığımız daha çok pozisyon bizimdi. Osman geri dönmüştü. Yasin kulübedeydi. Yine Melih, 11 de başladı ama yaptığı hatalar ve sarı kart sonrası Yücel Hoca doğru bir hamle olarak onu erkenden kenara çekti. Hasan sakatlandı yerini Berk’e bıraktı.

Bu iki değişiklik sonrası en azından sol tarafı hallaç pamuğuna çevirmeye başlamışlardı ki engel olundu. Polat bir şeyler yapmaya çalıştı ancak daha tecrübelenmesi gerekiyor. Yasin ise daha efektif olabilirdi diye düşündüm.

Kaçanlara üzüldük. Öyle böyle değil. Tomane derken Cihan ilk yarı da önemli pozisyonlardı. İkinci yarıda da Tallo mutlak golü kaçırdı. Yine Yasin daha etkili değerlendirebilirdi o pozisyonu.

Hakem ise penaltı vermemeye yemin etmiş gibiydi. Özellikle Tomane’nin Yusuf tarafından yere serildiğini görmezlikten geldi ki Yusuf ikinci sarı kartı da görecekti penaltıyı vermiş olsaydı. Bir de Soner’in yerde olduğu an vardı ortada pozisyondu ama verilseydi kimse niye verdi bu penaltıyı hakem denilmeyecekti.

Galibiyeti sonuna kadar hak eden bir takım vardı sahada. Tebrik ediyoruz. Haftalardır bunu bekledik aslında. Sonuçlardan bağımsız olarak öncelikle mücadele ve oyun da göremiyoruz dedik. Aslında Eyüp-İstanbul maçından da beklediğimiz sonuçta gelmişti. Eyüp yenildiği için puan farkı 4’e indi. Play-off şansımızı devam ettiriyoruz en azından. Ancak galip gelmiş olsaydık bu olasılık daha da yüksek olabilirdi.

Üzülüyoruz şöyle geçmişe bakınca. Dövünüyoruz nelerin kaçtığını görünce. Bizler taraftarız ancak göz göre göre giden ve bazılarının bunu heba etmesine de ayrıca içerliyoruz. Başkan’ın çabaları da var elbette ama hatalarını da kendisi görmesi gerekiyor. Bakacağız gelecek üç maç neler gösterecek bizlere. Yeter ki sahaya çıkanlar armaya sadık kalsınlar. Mücadele etmeye devam etsinler.