Beklentimizin 3 puan olan bir maçı geride bıraktık. Rakibin transfer tahtasının kapalı olması bizleri böyle düşündürmedi aslında, takıma olan inancımızdı öncelikle.
Erzurumspor Fk, iki hafta da ortaya koyduğu mücadele gücü her ne kadar eksikleri olsa da bunu tecrübeleriyle kapatmaya çalışıyorlardı. Bize karşıda oldukça hırslı çıkacakları bir gerçekti. Bunun için bakalım nasıl bir hikaye bizleri bekliyor diye önceki yazının sonuna yazmam da boşuna değildi.
Bir nevi bunları bekliyordum. Kimse kolay lokma değildi. Bu bir hayalcilik olacaktı. Bunun için sahaya biz nasıl bir karakter koyacağız önemli olan buydu.
Biz işte bunun kaygısını taşıyoruz. Sezon öncesi değerlendirmemde Bayram Hoca için endişelerim var diye belirtmiş olmamı yaşamanın da sıkıntısı var şimdilerde. Bunun futbol bilgisi olarak değil bu herkeste var yani takım çalıştırma anlamında belirtiyorum. Eldeki malzemeyi bize nasıl sunum yapacağı anlamında yazıyorum. Bayram Hocadan beklentimiz de bu farkındalığının nasıl olacağıydı.
Bu kadar kaliteli ayaklarla halen doğaçlama oynatmaya çalışır ve rakibe oyununuzu kabul ettiremezseniz tabi ki tartışılırsınız.
Duran topla biraz da şansız şekilde Osman’a da çarparak yenik duruma düşüyoruz. Bunun akabinde reaksiyon göremememek biraz olsun rakip alanda baskıyı artıramamak klasik pozisyon üretme çabalarıyla uğraşmak bir bakıma canımızı sıkıyor.
Neyse ki Fofana’nı hafif kıpırdamasıyla içeriye yaptığı klasik çizgiden ortasına defans uzaklaştırmak isterken Laura’nın önüne düşmesiyle onun da bu ikramı geri çevirmeden attığı gol ile beraberlik geldi.
Rakip oyuncuların aşırı hırslı oynamaları başlarını yakacakları belliydi. Biraz da bizim futbolcularımıza oynadılar. Çok tahrik ettiler. Mesela Shala da bunlaradan biriydi. Hiç rahat durmadı tabiri yerindeyse. İtirazları çok olan futbolcuydu. Mücahid’e yaptığı arkadan hareketiyle 2.sarı karttan atıldı. Tartışanlarda var yanlış olduğu yönünde. Olabilir ama ortada bir pozisyondu bana göre. Kısmende bir topuğa teması var gibi.
İkinci golü devre biterken bulduk. Bu kez Celil’in akıl dolu pasıyla buluşan Mücahit çok iyi gördü Laura’yı ve onun asistini yine çok rahat şekilde gole çevirdik.
Tüm kıyamet buradan koptu kenar yönetimleri de kalktı ayağa. Teknik adamları soyunma odasına giderken yaptığı taşkınlıkla kırmızı kart gördü. Neden bilinmez Başkanları da soyunma odamızı adamlarıyla basmaya kalktığı görüntüleri geldi sosyal medya aracığılığıyla. Olacak iş değil. Bakalım TFF gözlemcisi neler yazabilecek? Diğer taraftan da anlaşılmaz şekilde rakip taraftarların deplasmanda takımını yanlız bırakmayan cefakar taraftarlarımıza saldırmış olmaları da kabul edilir değil.
Hakem yanlış karar verdiği düşüncesiyle ilk dakikadan nasıl yapsamda düzeltsem işi diye kollamaya başaladı. Yani işgüzarlık bunun adı aslında. Oysa gözü önünde oldu tüm olanlar görmemesi mümkün değil. Eren Tozlu kendisini adeta yere attı. Buna penaltı çaldı Hakem Emre Kargın. Hadi dedik VAR’dan döner bu. O da ne baktık ki karar onaylandı. Eyvahlar olsun!
Yanlış karar bir değil iki olmuş oldu. Rakip oyuncu da topu ağlarımıza yolladı tabi. Eee bizim gibi cömert değil.
Şimdi öncelikle Bayram Hocam, rakip on kişi kalmış. İçeride dahi bazı sıkıntılar olmuş. Sen bunu nasıl ön göremedin? Bunun için uyarılar yaptın mı yoksa klasik şunu bunu mu yapalım dedin?
Yani yenik takım yaralı takım elbette ikinci yarının başında baskı kurmak isteyeceği ve hakemin de muhtemel bir yanlış karar ki bu penaltı oldu ama 2. Sarı kart veya direk kırmızı kartta göstermeye yatkın olabileceğini futbolculara anlattın mı? Ben sanmıyorum.
Diğer taraftan vakit daha varken oyunu rakip alanda oynarken ve de futbolcularımız stres içindeyken oyuncu değişikliği için bu kadar beklenir miydi?
Mesala Ahmet Sağat tam bu maçın adamıydı. Neden oyuna almadın. Harris’in yerine Novikovas hamlesi doğruydu. Ancak Tangue yerine Novikovas ile birlikte alsana Ahmet Sağat’ı içeriye. Neden hamle gücünü azalttın 5 kişi olacak yerine 4 kişiyle tamamladın oyuncu değişikliğini. Yine çok iyi maç çıkarttı Celil ama ağzım yüreğimde izledim onu. Hakem kolluyor zaten az kaldı ikinci sarı kart görecekti. Allah’tan yerinde müdahale etti de rakibine dokunmadı.
Sınıfta rakip takım başkanı kalmadı sadece. Hakem ve Var yönetimiyle birlikte bu maçta sen de kaldın Hocam. Bu kayıp sana yazar. Hasan’ın penaltıyı atması iyi olacaktı. Ancak bu baskıyı onda sen daha çok hissetmen gerekmez miydi? Boldrin’i neden düşünmedin mesala.
Keşke atsaydı hem de bu kadar kötü duruma rağmen. Hem de çok iyi olcaktı. Oysa iki top direkten dönmesine Celil’in uzaktan şutlarına rağmen yine de yazacaktık bütün bunları. Bu kadar arkaya rahat toplar nasıl kaçar. Hiç mi organize ataklar göremeyeceğiz, kenar ortalar neden yetersiz diye. Uzaktana şutlar sadece Celil’den mi bekleyeceğiz yoksa alternatif isimler var mı? Yoksa olay sadece videolardan mı ibaret bize gelirken.
Takımın akan oyun alayışında sıkıntılar var Hocam. Bizler taraftar olarak çok bilemeyiz tabi ama siz bunları bize gösterseniz. İki duran top biri şanssız şekilde kalemizde gol oldu diğeri hakem kararıyla uydurma penaltıyla gol oldu. Bu da ayrı bir durum tabi.
Anlayacağınız tuhaf bir maç oldu her iki taraf için ama yine en büyük sıkıntıyı çeken taraf olarak bizler yaşadık. Gerçi bir başka tuhaflıkta doğruysa Başkan Yıldırım’ın oyuncu değiştir diye bağırdığı söylentisi. Umarım doğru değildir. Yani kim kabul edebilir ki bunu. Otoritesini yok olur zaten hangi hoca olsa. Gerçekten her yönüyle ilginç bir maç yani. Aslında sansasyonların olduğu maç demek daha doğru olacak.
Gönül isterdi ki rahat kazanalım. Ama yok olmuyor. Bir diğer zorluk derecesi yüksek olan maç bizi bekliyor. Manisa FK artık neler olacağını göreceğimizi umduğumuz maç. Dileriz yükselen oyunumuzun olduğu maç olur. Ne diyelim yine bu kadar kaliteye rağmen umut bekler olduk. Hocam biraz da bunlar senden oluyor galiba?