Maçları mekanda izlemek hele de böylesi duygu yüklü bir ortamda stadyumda yer almak gerçekten çok daha anlamlı ve önemli hale geliyor.
Kalabalık gittik maça. Elbette ailemle. Daha yolda hissediyorsunuz şampiyonluğun havasını mutluluğunu. Kızım “Baba herkes mutlu tüm şehir heyecanlı. Alışveriş yerinde gezerken formalar insanların üzerinde görmek çok heyecan vericiydi” dedi. Yıllardır gurbette olmanın etkisi tabi. İçinde olunca fark etmezsiniz bunu pek.
İsmail Başkan, bunu çok veciz söylemişti “Galibiyette bir hafta insanların mutluluğunu görürsünüz mağlubiyette de üzüntüsünü!”
Bir çok kez bu mutluluğu yaşamış olarak gerçekten apayrı bir sevindik. Oğlum çocuktu bunları ilk yaşarken çok anlamadı ama o da şimdi doyasıya yaşadı. Hem maçta hem meydan da! Tabi tüm şehir böyleydi. Çocuğundan gencine, yaşlısına kadar. Kızlarımız dan Kadınlarımıza kadar herkes bu mutluluğu doyasıya yaşadı.
11 yıl evvel Süper Lige çıktığımızda “Yer beyaz gök kırmızı!” yazmıştım. İnanın o mutluluktan daha büyük mutluluk yaşandı şehirde. Bayram coşkusuyla da pekişti.
Bunun başlıca mimarları elbette başta Yüksel Başkan geliyor. Büyük emek sarf etti. Çoğu kez üzüldü kahroldu ama yılmadı. En nihayetinde verdiği sözü tuttu.
Elbette futbolcularımız, teknik direktör ve ekibi. Aslan payı onların kuşkusuz. Başta bocaladık. Kötü başladık. İstenilen sonuçlar alınmadı. Büyük bir ivme kazandırdı Hüseyin Hoca. Yerinde müdahaleler zamanında da hamleler hem takım içi uyumu hem birliktelik anlamında çok şey kattı kuşkusuz.
Taraftar mı o zaten başlı başına büyük bir unsur bu şampiyonlukta. Hele o çekirdek kadro dediğimiz her daim maçlara koşan takımı kötü günde dahi yalnız bırakmayan, ağlasa da takımla olan, gülse de onunla birlikte gülen taraftarlar var ya işte en büyük alkış onların. Onlar olmamış olsaydı geri kalanlar da bugün o mutluluğu yaşayamayacaklardı. İnanın durum bu. Ben çok uzun yıllardır bu takımı takip ediyorum. İyisiyle kötüsüyle hakimim.
Bilir beni bilenler ama o taraftarlar işte isimsiz kahramanlarımız bizlerin. Onlar tüm şehrin varlığını her daim gösterdiler. YERE GÖĞE ŞAMPİYON SAMSUNSPOR yazılmasının ana kahramanlarıdır.
Yine müthiş koreografiler hazırladılar. Tüm tribünler özenle hazırlanmışlar bu şölene. Görsel şova dönüştü adeta her yer. Tüm emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.
Maçı yazalım yazmaya da zaten sahanın kahramanları da gereğini yerine getirdiler. Rahat çıktılar maça. Bir hafta dinlenmiş olmanın da dinginliği her halinden belliydi takımın. Rakip Keçiörengücü de kalite takım zaten. Buna göre tedbirleri alarak oynadık.
Goller kaçtı ama en sonunda Mücahit ile perdeyi açtık. İkinci yarı üst üste attığımız gollerle farka koştuk. Tanque bir ara Ekigho’ya özendi ama yine de golünü atmayı başardı. Fofana istekliydi. O da golünü attı ve attırdı. Yine Kaptan Osman da gole yakın oynadı kaçırdı ama en nihayetin de atmasını bildi golünü. Büyük alkışlarla da oyundan çıktı. Ahmet Sagat ofsayt olmasa 5. golle bitirecektik.
Ancak Zeki Yavru üst düzey oynadı gerçekten. Hem ilk korner ortası mı pası mı siz karar verin, hem de derinlemesine ince pası sonrası gelen gol. Hepsi değerliydi ama Zeki Yavru’yu taraftar apayrı sevdi ve bağrına bastı.
Szumski, başarılı kurtarışlar yaptı. Yediği gol sonrası aldığı alkış ile de taraftar ona verdiği değeri gösterdi.
Maç sonrası sahaya girip şampiyonluğu kutlamak apayrı coşkudur kuşkusuz. Ancak kulüp evvelden açıklama yapmıştı. Ancak o duyguyu kimse engel olamazdı. Olamadı çoğu taraftarlarımız. Umarım TFF yöneticileri bu durumu dikkate alacaklardır.
Taraftarlarımız, hem maçta hem maç sonrasında gerek takımın şehir turunda gerekse meydan da yapılan kutlamalarda doyasıya şampiyonluk mutluluğunu yaşadı. Başkan’ın mutluluğu her halinden belliydi. Nasıl olmasın ki bu kadar yaşananlardan sonra. İki yıl elinden alınan şampiyonluk var ki bunu unutmak mümkün değil. En nihayetinde gelen bir başarı da onun sevinmek en büyük hakkıdır.
KUTLU OLSUN TÜM DÜNYADA Kİ SAMSUNSPOR TARAFTARLARINA ŞAMPİYONLUK!