HOCAM, ATAN SENİ ALT ETTİ!

Takım olarak iyi bir görüntü vermiyoruz. Bir kaç futbolcu dışında ligin seviyesinde olmadığı çok net.

Hani Biraz yenilerin daha iyi olmasını beklersiniz. Ancak onların Drongelen dışında çok fazla katkı sağlayabildikleri çok söylenemez. Marius yarım iş yaptı o da golü atmayı başardığını ekleyelim en azından.

Zaman zaman hani saman alevi gibi denilebilir. Oysa günümüz futbolunda oyuna daha çok katkı sağlaması beklenir her futbolcunun. Ayağına gelen topları en iyi şekilde değerlendirmesi istenir.

Okan zamanında çıkmış olsa ne olurdu sorusundan ziyade topun o derece oraya gelmesine sebep olan etkenleri de konuşmak gerekir kalemizde ki ilk golde. Bu belli sınırlı kadrosu olan Kayserispor’un yapacağı ileride basmak ve topu defans arkasına yarı ağır oyuncusuyla buluşturmak. Oysa senin defansın burada uyumamalı.

Eğer stoperinize bir maçta çok iş düşüyorsa bunu iyi düşünmek gerekir. Demek ki orta alanda yeterince rakip takım baskı görmüyor. Emre ve Taylan’ı zaman zaman ismini daha çok duymak isterdik. Hadi Taylan bir nebze daha çok olmaya çalışsa da Emre ilk yarı hiç yoktu sahada. İkinci yarı biraz olsun kıpırdadı sadece.

Okan’ın attığı uzun top Emre ile buluşması ve Fofana’nın o bildik kanat koşusu sonrası yaptığı ortaya yine Marius’un kafa golüyle eşitliği sağladık.

Maçı biraz olsun kontrol etmeye çalışırken yine rakibin defans arkası pası ve sonrası kalemizde gol. Bunları eğer transfer yasağı olan bir takımdan bu kadar rahat yiyorsanız geçmişler olsun.

İkinci yarı evet gollere yaklaştık, Laura ve Fofana ile ancak bunları daha çok neden yapamadık. Rakip oyuncu değişikliğini 83. dakika da yapıyor ancak biz yine rakip alanda o bildik boğucu baskıyı kuramıyoruz. Yeterince tempo yapamıyoruz.

Satka ile defansı dörtlüyoruz hatta bazen 5’li yapıyoruz. Neden rakip takımın her atağı pozisyon oluyor. Nanu hayal kırıklığı şimdilik. Maç eksiği oldukça fazla bu çok belli.

Hocam Fofana 90 dakika çıkartıyor diye düşünüyorsan Fenerbahçe maçında neden o kadar erken almıştın oyundan. Tek üretkenlik de ondan geldi maalesef. Laura çok isteksiz. Keşke başkan gelen teklife evet demiş olsaydı dedirtmeye devam ediyor bizlere.

İkinci yarı daha bir baskı bekliyoruz daha bir atak görünümünde takım ayakta kalsın istiyoruz. Ancak Hüseyin Hoca da pozisyon bulduk atamadık yazıyoruz. Oysa zaten bulursun rakibe karşı illa ki bir iki biz bunların sayısını neden artıramadık top hakimiyetini neden ele alamadık diye soruyoruz.

Kim ne derse desin bu maçta 3 puan beklemiyorsanız büyük hata. Oysa dişine göre işte hocam hem kendini hem de takımının hünerlerini göstereceksin. Ha oyun tutmadı mı futbolcular devreye girer maçta o da yok. Sorumluluk alan da yok. Oyun da bölük pörçük. Hocam sen skoru alacak oyunu geliştireceksin öncelikle. Salt top çevirmeyle olmuyor. Pozisyon zenginliğin olacak takımın atağa kalktığında taraftarın ayağa kalkacak. Burası Süper Lig Hocam, Atan da seni alt eder. Ders verir böylelikle sana.

Artık önümüzdeki maçlara bakacağız. Bir de Başkan Yüksel Yıldırım’ın, geçen hafta verdiği 6 transfer bakalım bu açık yaraya nasıl merhem olacak göreceğiz. Dileriz çok çok iyi olur. Ligi sürklase eden iki üç isim olur. Yoksa taraftar üzerine düşeni yapıyor başkanım sen rahat ol!

GEÇ KALINIYOR!

Taraftar stadyumu fullemiş, müthiş bir atmosfer oluşturmuş ve sahada da bunun karşılığını bekliyor doğal olarak.

Şimdiye kadar Yüksel Yıldırım’ın verdiği o müthiş transferler de ya futbolcuya takılmış ya da limitlere takılmış. Bununla birlikte bir gerçek var ki bu takım klasman üstü takımlara karşı şansa maç kazanacak.

İlk 10 dakika da rakip alanda daha çok görülen gol arayan ve bunun karşılığında da gole yaklaşan taraf olduk. Laura’nın kafayı uzattığı ama yetişemediği pozisyonda havalara fırladık, Ntcham’ın şutuyla yine bir heyecan yaşadık. Fofana’nın o boş alan koşusunu izledik zaman zaman. O da yine pozisyon buldu şutu yetersiz kaldı.

Fenerbahçe, oyunu toparladı biz şok gol bulalım diye düşünürken. Onlarda korner sonrası kalktı ayağa. Dzeko ile içeri ortalanan kafa toplarıyla gol aradı. Burası çok önemli çünkü bunu maç boyunca bunu çok yaptılar. Özellikle Dzeko’nun hava hakimiyetini kullanmak için bir hayli içeri orta yaparak ya kendisiyle ya da bizim defansı boş koşuyla çekerek arkadaşlarına alan açmaya çalıştı.

Oyun olarak çok sırıtmayan bir ilk yarı izledik. Aslında golü de bulabilirdik. Lakin o tam forvet hasretimiz bizi bu maçta bir hayli hissettirdi. Rakip alanda duran top bulamadık. Düşünün kornerimiz dahi yoktu ilk yarıda.

İkinci yarıya çok hızlı başladık. Ancak Laura orada topu çekip vurayım derken Serdar kademeye çok hızlı girdi. Top kaleci ve ikisinden sekse de topu çizgi önünden uzaklaştırmayı başardılar.

Oyunu çok kısa sürede dengeleyen Fenerbahçe, kalemizde daha çok görüldü. Daha çok pozisyonlar üretti. Fred’in şutu bunların başlangıcıydı.

Hüseyin Hoca da bunlara Fofana gibi boş alan koşularını yapacak yegane futbolcumuzu oyundan alarak cevap verdi. Öyle olunca da istekli ama beklentinin de gerisinde olan Laura’ya fazla anlam yüklenmiş oldu. O da Fofana çıkınca beklenen hareketleri ve işleri yapamadı.

Düşünün ki pozisyon üretme de dahi sıkıntı yaşadık. Oysa bir süre daha kalabilecek gücü vardı Fofana’nın gördüğümüz kadarıyla. Zaten çok geçmeden de yine Cengiz ortasıyla Dzeko o boşa attığı kafa vuruşlarını bu kez isabet ettirerek öne geçen taraf oldular.

Golden sonra Hüseyin Hoca yaptığı müdahaleler de sonuç vermedi. Muhammet son anlarda İrfan Can Kahveci ile girdiği mücadeleyi kaybedince skoru belirleyen gol de Szymanski ile gelmiş oldu. Mamiyi kazanayım derken kaybetme hocam yem etme çocuğu bari.

Sahamızda istemediğimiz ve bize yakışmayan bir şekilde mağlup olmuş olduk. Diyeceksiniz ki ligin başı, rakip takım daha hazırlıklı. Biz de yeni takımız. Öyle de bu takımın Süper Lige çıktığı olmuş 5 ay. Hazırlık yapılalı 2 ay. Sormazlar mı buna göre çalışma yapılamaz mıydı?

Başkan maç sonu açıklamasında 6 futbolcu anlaşması olacak dedi. Bir de Acun’un takımına hediye ettiğimiz 2 futbolcuyu öğrendik. Oysa anlaşmışız. Valla Başkanım, sen bilirsin de bu takımın hem sahaya hem kulübeye ihtiyacı varken hani bol şanslar deriz bizde size.

Düşünün ki Nanu var ama sahada değil, Satka var ama sahada değil. Oyuna giren Bennasser beklentinin de altında kaldı. Taylan ve Emre takım uyumuna hazır değil. Evet bir şeyler denediler ama kim nereye koşu yapacak kim kime uzun pas atıp boş alan oluşturacak. Bunlar tam oturmamış takımda. Bence kalite dışında bu da en büyük problem ki geçen zaman bize yazık dedirtti.

Transfer zor iş bunu zaten gördük. Bak daha profesyonel sportif direktörün dahi yok. Herkes gizli oyun kurucu olarak Aztopal’ı görmeye başladı ki bu da seni zora sokar. Her ne kadar sıkça bu kulübün sportif direktörü benim desem de geri planda Aztopal var diye düşünüyor herkes.

Oyun sistemini gördük. 3-5-1-1 olur 5-4-1 olur yada diğer şablonlar bunlara çok takılmam ben. Hücuma göre ya da savunmaya göre bunlar değişir. Ancak takım işlevselliği var mı işte sorun burada bence. Düşünün ki yegane adam eksilten ve rakip alana topla koşu yapacak Fofana oyundan çıkıyor ve takım el frenini çekiyor. Ntcham’ın uzaktan volesi olmasa yazacak da bir şey kalmıyor pozisyon anlamında. Velhasıl kalecileri İrfan da beklemediği şekilde maçı rahat tamamlamış oluyor.

Kayseri maçında bundan daha derli toplu çıkarız diyoruz ama onlarda transfer yasağına rağmen fena işler yapmıyor. Bakalım nasıl işler yapacağız. Hani mutlak bu maçı alırız diyemiyoruz bu maçtan sonra Başkanım ve Hocam. Geç kalınıyor hissi var ya kötüdür. Bu biz taraftarlarda kalıcı olmadan toparlanmak dileğiyle…

DEPLASMANDAN PUAN İLE DÖNMEK İYİDİR!

İlk haftalar zor olur denir. Hani takım henüz oturmamıştır yeni futbolcuların adaptasyonu vardır. Öncelikle bunun için söylenir bu zorluk durumu. Oysa iki ay oldu neredeyse hazırlıklara başlanalı bizde en azında dişe dokunur bir şey bekliyoruz. Yani takımı da sakladın bizden ya haliyle hayalimiz büyüyor hocam.

Buna karşılık transfer çalışmaları da epeydir sürüyordu. Hazırlık maçları da yapılmasına rağmen gördük ki en az 3-4 hazırlık maçını daha yapmalıymış takım.

Taraftar her zaman Süper Lig özlemini dile getiriyordu. Kendisine ait görevi rakip takımın parmaklarını ısırtırcasına yerine getirdi. Maç boyunca hiç susmadılar. Çoğunlukla bizim taraftarın tezahüratı yankılandı. Hani rakip taraftar sussalar da maç izlesek modundaydı.

Yalnız yine çok tuhaf şekilde Sivas’ta da bir çok şey güzel giderken bir kaç kişinin taraftarlarımıza yaptığı forma çıkartma zorlamasını kabul etmek mümkün değil. Misafir gelmiş insanlarımıza bunu yapmaları elbette şehre mal edilemez ancak bunlara da artık dur denilmelidir.

Maça iki takımda kontrollü başladı. Al ver’ler, araya toplarla birlikte, yoklama çabaları vardı. Ancak Süper Lige daha yeni ısınıyoruz derken kanatlardan yaptıkları orta sonrası çıkarttıkları topa düzgün ve şık vuruşla Sivasspor öne geçmeyi başardı.

Golün hemen akabinde, Fofana’nın etkili pasıyla Marius kaleciyle karşı karşıya kaldı ancak Ali Şaşal başarılıydı bu pozisyonda.

İlk yarı boyunca duran topların dışında etkili olduğumuz söylenemez. Marius’un bu pozisyonu diyebiliriz sadece. Hani bir ara biz öndeyiz herhalde duygusu hakimdi sahada. O kadar ki ayaklar iyi de olsa takımın uyum sorunu ilk yarı boyunca göze çarptı. Ntcham, ne yapacak diye bekledik durduk. Emre ve Taylan biraz daha ligi bilenler dedik ancak onlar da saha içi uyuma takılanlardan oldular. Yine de çaba gösterdiler. Taylan, hatasını yerinde bir hamleyle kesti.

Zeki’nin korner kullandığı topu kaleye düşünmesiyle Ali Şaşal, güçlükle yumrukladı. Yine son anlarda serbest atış sonrası defansa çarpıp az farkla kornere giden bir pozisyonumuz vardı. Şans Sivasspor’dan yanaydı.

İkinci yarıya Marius-Laura değişikliğiyle başladı Hüseyin Hoca. Laura ve Fofana birbirlerine alışık olduklarından dolayı biraz daha topa sahip olduk görüntüsü vardı. Laura bir ara rakip takımı dizgi geçti ancak sonrasında defansa takıldı.

Rakip alanda daha çok olan taraftık. Zaman zaman rakip alanda gözükmüş olsak da tempomuz ilerleyen haftalar için yeterli değil. Kaldı ki Sivasspor, bu maçı eskileriyle ayakta durarak kurtardı bir anlamda.

Laura öyle bir pozisyona girdi ki bu gol kaçar mıydı dedirtti bizlere. Atacaksın oralarda buldu mu Laura artık. Karşı karşıyasın. Bu şutu bu ligde gol yapmalısın artık. Yine Bola da zaman zaman etkili görülse de daha efektif oyun bekliyoruz. O da topa dokunsa gol olacak biraz da tersine geldi ve iyi şut olmayınca fırsatı kaçırmış oldu.

Dakikalar ilerledikçe yoğun baskımızda arttı. Kazanılan serbest atışta oyuna sonradan giren Soner Aydoğdu kullandı ve onun ortasına günün de başarılı ismi R. Van Drongelen iyi yükseldi kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi ve eşitliği de getirdi.

Golü bulduktan sonra kalan sürede oyunu neden soğuttuk neden daha çok baskı yapmadık anlayamadım. Oysa rakip zaten morali bozulmuş bastırıp daha da bunaltmak varken bundan kaçınmak anlaşılır gibi değildi. Gelen taraftar başta olmak üzere herkes bu maçtan galibiyet bekliyordu. Bir de Hüseyin Hoca, değişiklik haklarını eskilerden kullanması dikkat çekti.

Defans bloğu sırıtmadı. Zeki yine güven verdi. Alim yine iyi bir maç çıkarttı. Korner ve duran toplarda uzun boyundan yararlanmamız gerekiyor. Drongelen yine sırıtmayan ve çıkışlarıyla da dikkat çeken bir maçı geride bıraktı.

Tanque şaşırttı. Hani gitmek istiyor havası vardı sahada. İlk oyuna girince uzaktan iyi olmasa da bir şutu vardı. Sonrasında epeyce göremedik sahada varlığını. Doğrusu Laura gibi en azından daha istekli bekledik kendisini. Mami, sakatlık sonrası tabi heyecanı vardı ancak bu ligi istiyorsa daha topu anlaşılabilir kullanmalı. Göze çarpan en belirgin isimde kuşkusuz Schindler oldu. Tam alışsın takıma daha çok işler yapar gibi gözüküyor. Hoca, Fofana’yı daha boş tabir edilen futbolcu formatı bulsa daha etkili olacak diye düşündüm dün izlerken. Çok çalıştı ama o istediği boş alanlardan ziyade çok birebirlerde mücadele ettirdi hoca onu. Yoruldu haliyle. Bu ilk maç tespiti tabi.

Genel anlamda doğrusu oyun kurgusunu tam oturtabilirsek ligde kalabilir havası var takımın. Hani dominant edebilir mi bu haliyle zor. Santrafor diye bağırıyor takım, orta alanda yine daha diri bir isme ihtiyaç var.

Fenerbahçe maçı zorluğu yüksek maç. Hüseyin Hoca bu haliyle çıkartmaz umarım dedik maç sonrası. Daha hazır bekliyorduk doğrusu. Hani maçlarda yayınlanmamışken. Bunun bizde oluşturduğu hayal kırıklığını da belirteyim hocam. Hatta Servet Hoca’da buna biraz ironi de katarak maç öncesi değindi “Bizi biliyorlar çoğunluk belli sahada ama Samsunspor isim olarak çalıştık!”

Yani Hocam güveniyoruz sana artık şu takımı daha derli toplu hale getir!

SAMSUNSPOR’UMUZUN SÜPER LİG BAŞARISI NE OLUR?

Tüm Samsun ve Samsunsporlu taraftarlarımızın hepsi bu soruyu merak ediyor “Süper Lig de başarımız ne olur ?”

Elbette bu sorunun cevabını şimdiden vermek zor. Nitekim bunun için öncelikle transferlerin ne şekilde size fayda sağlayacağını görmek veya bilmek gerekiyor. Yeni transferleri isim olarak scout olarak bilmek yetmiyor. Nitekim geçmişte nice isimleri olan, apoletleriyle gelenler oldu ancak beklenin çok gerisinde tamamladılar kulüpteki serüvenlerini.

Bizler elbette hiçbir zaman transferlerin karavana olmasını istemeyiz. Nitekim bir kaç gün konuşulan Ihattaren olayında da bu görüldü. Sezon içinde sorunlu olabilecek bir kişiliği önceden bilinen ancak demek ki belli sözler alınarak davet edilen futbolcu daha masada o verdiği sözleri unuttu. Hem de o cefakar taraftarın hiç olmadık şekilde kendisini karşılamasına rağmen.

Ben hali hazırda futbolcu olsam kıskanırdım bu durumu. Neyse olan oluyor herkes işine baksa iyi bizim için zaten.

Diğer taraftan transfer çalışmaları devam ederken bir taraftan da takıma katılan futbolcuların kampı da bitmiş oldu. İçlerinde Rick Van Drongelen, Satka ve Schindler en dikkat çeken isimler olsa da Marius, Bola ve Nanu ise patlama yapabilecek isimler gibi duruyor.

Yerli olarak transfer edilen Okan Kocuk ve Taylan Antalyalı isimleri de zaten kendilerini bildiğimiz ve iyi işler yapacak isimler. Bir de Emre Kılınç ismi var ki yine katkı yapacağını beklediğimiz isim olarak notlarımıza alabileceğimiz isim.

Deplasmanda Sivasspor maçıyla izleyeceğiz takımı ilk olarak. Yaklaşan maç atmosferinde ise 2. hafta kendi sahamızda oynayacağımız Fenerbahçe maçı da tribünleri de düşününce bambaşka bir hava katacaktır. Rakiplerin durumuna bakmaksızın sahada mücadele eden ve doğru işler yapan tarafın biz olmasını bekliyoruz.

Hüseyin Hoca, doğru işlerin peşinde olduğu muhakkak ancak istenilen transferlerin çok da yapıldığını düşünmüyorum. Ancak mevcut kadroda kalanların kendilerinden beklenilen en üst düzeyde performans sergilemeleri gerekiyor. Şu durumda buna çok ihtiyaç olacak gibi. Hele ki ilk haftalar için.

Dileriz ki sakatlıklar bizi zora sokmaz. Performans beklediğim en önde olan isimlerin başında ki kampı da iyi geçirmiş olan Fofana bunların başında geliyor. Neler verebileceğini görmek istediğim isimler Laura ve Tanque ise bu konuda sürpriz yapabilecek kapasiteleri olsa da rakip defansları ne kadar zorlayacaklar göreceğiz. Gerçi Laura’nın sakatlık olayı biraz kafa karıştırsa da kendine müşahhas yapısı olduğu gerçeğiyle kafası sahada olursa bir hayli can yakar diye düşünüyorum.

Her şeyden önce takımımızın başarısını yürekten bekliyoruz. Başkan, yönetim, teknik heyet ve futbolcularımıza başarılar dilerim. Kombine fiyatlarına her ne kadar itiraz edilmiş olunsa da taraftarlarımızın da her zaman takımının yanlarında olacağına inanıyorum.