YAZIK OLDU!

Taraftarın yoğun ilgisi vardı. Takımda da eksikler vardı ve bunlardan Fofana, Tırpan ve Dimata önemli isimlerdi.

Rakibin kim olduğuna bakmadan sahamızda kazanmamız gerekiyordu. Gisdol Hoca’nın cezası nedeniyle kenarda Erdinç Hoca vardı. Hakem ise hiç haz etmediğimiz isim Abdülkadir Bitigen yönetti. Halen hafızamda dışarıdan faule penaltı çalması var.

Maçın kontrollü gittiği ve rakip alanda biraz daha fazla gözüktüğümüz anlarda Soner’in ıskaladığı ve sonrasında kovaladığı topta rakip oyuncu yerde kalınca zaten Bitigen de bunu bekliyordu ve çok rahat verdi penaltıyı. Oysa Soner’in ayağı yere sabitti ve hamlesi yoktu. Var da onaylayınca kullanılan topu Okan çıkartmış olsa da yine Cenk tamamlayarak rakip takımı öne geçirdi.

Golle birlikle başlayan yoğun bir yağmur vardı. Bu yoğun yağmura rağmen zemin bu kez sınavı geçti. Yine ataklarımız rakip alanda daha çoktu. Holse mutlak golü kaçırdı. Yine Drongelen önce kafasını kaleci sonra röveşatasını defans çıkarttı. Akabinde gelişen atakta ise Marius’un mükemmel golü geldi.

İkinci yarıya da etkili başladık. Ntcham’ın şutu vardı defanstan kornere gitti. Bu pozisyon biraz iştahımızı kabarttı. Biraz olsun oyunu domine ettiğimiz anlar oldu. Bunlardan biri kuşkusuz Necip’in ters vuruşunun kale dibinden kornere gitmesiydi ki Emre hataya zorlamıştı. Olmayınca olmuyor dedirtti.

Yine VAR çizgisinin biraz tartışılacağı bir gol geldi Emre’den ofsayt nedeniyle iptal edildi. Bunlar hep rakip alanda bizi umutlandıran ataklardı. Rakipte az az geldi bu anlarda. Okan bir şutta iyi uzandı kornere attı.

Yine rakip alanı zorladığımız anlarda yediğimiz kontra atak sonrası verdiğimiz korner sonrasında gole engel olamadık.

Yazık oldu gerçekten bu kadar iyi bir mücadeleye karşılık bu mağlubiyeti hiçte hak etmedik. Hem oyun olarak hem de mücadele anlamında içimize sinmedi bu yenilgi.

Elbette bir de kenar yönetiminin ki Gisdol talimat vermiş ise o ayrı yazar zaten Laura gibi zaten diğer eksiklere rağmen sahada olması gereken bir ismi gol sonrasına bırakmak çok saçma bir hamle oldu. Bu yenilgi kime yazar elbette kenar yönetime deriz bizde.

Bir de hakem Bitigen maçı vasat altı yönetti. Kötü niyetini şuradan ölçeriz; Gedson ayağıyla Emre’nin vücuduna vuruyor. Bu tekmeyi sakınsa da hadi bana göre kırmızı be hocam bari sarı kart göster o da yok. Zaten ikili mücadelelerde ise tam bir feciattı.

Olan yine boyun bükük ayrılan taraftarlara oldu. Artık önümüzde ki maçlara bakacağız. Ellerinden geleni yaptılar. Taylan neden bu kadar sahada kaldı bir de bunu ekleyelim. Dileriz takım toparlanır…

SAHADA VE VAR’DA KÖTÜ NİYETLİLER OLUNCA!

İki takım içinde önemli maçtı. Kim kazanırsa daha avantajlı olacaktı. Moralli gittik Pendik’e. İstanbulspor maçının galibiyetinde olanlardan kenarda olanlar vardı.

Maça iki takımda kontrollü başladı. Karşılıklı yoklamalarla geçen dakikalar oynanırken Ercan’ın yere düşüren kalecinin hareketini Pakkan da VAR’da olan Birincioğlu da görmezlikten geldi.

İlerleyen dakikalarda iki takımda pozisyon aradı. Kanatları çok iyi kullanamadık doğrusu. Okan iyi çıkarak mutlak golü önledi. Yine ara pas çalışmalarını gördük rakibin sıklıkla ki bu bizim yumuşak karnımız.

Gümüşkaya da iyi pozisyon buldu ancak o da çok kötü şut çekerek auta attı. Son anlarda yine rakibe üst üste pozisyonlar verdik.

İkinci yarıya gole yaklaşarak başladık. Ofsayt verildi ancak gol olsa Var’dan dönme ihtimali vardı. Yine rakip alanda çok daha görünen taraf olmaya başlarken Drongelen’in kademe hatasıyla Erencan dönüp vuruşu ağlarımızla buluştu.

Yine üst üste kazandığımız gibi olur mu dedik yine bize döner miydi maç? Pozisyonlarda bulduk. İçeri yapılan ortalarda ıskalar oldu dokunamamalar oldu. Yine yerde futbolcumuzu gördük bu kez Var inceledi ama ne hikmetse devam dedi. Sanki istemediler geri dönmemizi hakemler. Anlam vermek zor gerçekten. Sana ne ne dizayn veriyorsunuz kime hizmet ediyorsunuz kininiz kime? Bırakın emek hırsızlığı yapmayı hele seni zaten biliyoruz Pakkan ve Birincioğlu geçmiş maçlarımızdan. Hiç iyi maçınızı hatırlamıyorum ben. Hele bir Kastamonu maçı var Birincioğlu’nun halen hafızalarımızda o maçı katledişi.

Ntcham mutlak golü kaçırdı peşine Holse de kaçırdı. Olmayınca olmuyor mu oldu yoksa beceriksizlik mi bilemedim. Marius biraz çabaladı. Onun da kafa şutu vardı auta giden iyi yerdeydi. Yine diziyle kale önünde dokunuşu kaleciye gitti. Olmadı velhasıl!

Hakeme bir iki pozisyonu izah eden Gisdol’e ikinci sarı karttan kırmızı kartı gösteren Pakkan efendi kötü niyetini böylelikle zirveye taşımız oldu. Sahada da Varda da kötü niyetliler olunca olası 1 puanda uçtu gitti. Yazık oldu gerçekten. Kötü oynamadık deplasman maçına göre iyi de pozisyonlar bulduk. Ancak olmadı ama kalın kalın doğradılar bizi başka bir şey demiyoruz Allah’a havale ediyorum onları.

Artık Milli Maç arasından sonra ne yapıp edip bir kaç maç almaya bakıp yukarılara çıkamaya çıkmaya çalışmalıyız. Gisdol öncesine göre daha istekli en bir takım var daha ne yaptığını bilen bir takım görüntümüz var. Her zaman diyoruz kurulan takım maalesef böyle. Yani ilk sıraları zorlayamazmış. Hüseyin Hoca bunu biliyor muydu bilememem eğer öyleyse buna müsaade etmemeliydi. Artık ne var ne yoksa sahamızdan galibiyetlerle dönmemiz gerekiyor. Beşiktaş maçıyla başlayacağız milli maç arası sonrasında. Olmaz diye bir şey yok kazanabiliriz bu maçı yani neden olmasın?

KAZANIMLARI ÇOK OLAN GALİBİYET !

İlginç bir maç olacağı her halinden belliydi. Erteleme maçlarının belki de en garip bir o kadar da sonucu merak ediliyordu.

Hem bizim durumumuz hem de İstanbulspor’un konumu bu maçı oldukça çekici kılıyordu. Kadrolar farklıydı elbette son haftalara göre. Özellikle de bizim kadro anlamında derinden bir değişiklik yaşamış olduk. Sözleşmesi maç sonrası yapılan bir çok oyuncularımızı oynatamadık.

Hüseyin Hoca ve Fatih Tekke kenarda yoktu bu da ilginç notlar arasında yerini aldı. Hakem Burak Şeker aynı hakem olarak gelmişti maça. İki takım içinde hayati bir maçın en önemli unsuru da kuşkusuz taraftarlar olacaktı. Akıllarda acaba o maçta kazanan olur muydu? Sorusu da beraberinde geliyor haliyle. Tüm bunların yanında bizim adımıza skor lehimize olduğu için iyi olmuş denilebilir.

Belki beklenilenin altında oldu tribünler ama yine de çok önemli bir destek verdi gelenler.

İlk yarı boyunca istenilen ve o beklediğimiz bunaltıcı baskıyı kuramadık. Rakipte bir iki gelip giderken Osman’ın uzaklaştırdığı topu içeriye şişiren futbolcunun topuna, Van Drongelen’in yanında ayağını uzatan Emir’in golüyle geriye düştük.

Yine bir maçta geriye düşmenin hayal kırıklığını yaşadık böylesi önemli maçta. Toparlamak için biraz olsun ikinci yarıda rakip alana daha fazla gözükmeye başladık. Marius, kontra atakta topu ezdi, kafa şutu direkten döndü ve en nihayetinde kullandığı penaltı da olmadı. Sahi ne yapacağız Marius?

Ntcham’ın etkili oyunu vardı. Yine Laura zaman zaman driplingler yapsa da bir türlü golü bulamadık derken adeta hayat öpücüğü bu kez Soner Aydoğdu’dan geldi. Kullandığı serbest atışı kimse müdahale edemeden direk kaleye giderek gole dönüştü.

Beraberliğin ardından sonuca ulaşmak anlamında yoğun gayretimiz vardı. Oyuna giren oyuncuların katkısı böyle bir maçta önemliydi. Yine en büyük katkı Ntcham’ın topu rakip alana oynama çabası ve mücadelesi vardı. Zeki kritik bir top çıkarttı çizgiden bunu es geçemeyiz. Bizim direkten dönen top da onlar adına şans anı oldu maçta.

Adeta Hatay maçının bir benzerini yaşıyorduk. Gol dakikaları yakındı bir de ilk gol penaltıydı bu kez acaba olur mu derken 2. gole yine penaltıyla mı olacaktı derken Marius kaçırdı ancak Nanu’nun iyi takibi sonucu yaptığı ortaya Bennasser’in şutuyla geldi galibiyet golü.

Her maçın hikayesi farklı olur ama son iki maçın hikayesi üst üste koysanız sahnesi aynı olan oyuncuları farklı olan skoru benzer olan bir maçı geride bıraktık. Adeta üç gün arayla deja-vu yaşadık bu maçta.

Oyun anlamında bizi umutlandırmasa da bazı oyuncuların uykudan uyanır durumları ve mücadele ediyor olmamız çok önemliydi. Taraftarın itici gücü vardı tribünlerde. Onların varlığı tuttu daima bu takımı öyle de olmaya devam edecek. Kazanımları çok olan bir galibiyet aldığımızı not edeceğiz ancak bunu ilerleyen haftalarda ki mücadelemiz ve skorlarda da görmemiz gerekiyor.

Kolay maç yok kolay kazanılacak puanlar da yok. Daima mücadele. Futbolcular da emeklerinin karşılığını istiyorlarsa öyle yan gel yat ile olmayacağını görmeliler. Bu ligin karakteristik özelliğinin temelinde mücadele var. Her topa hamle her aksiyonun içinde olmak var. Yoksa aman ben klasik top çevireyim orta yapayım biri vursun yoksa geri döner vurur gol atarız ile olmuyor.

Futbol topunun sihirli oluşu da burada top oyunda kaldığı müddetçe o topu en iyi şekilde kullanmaktır zaten. Yoksa dan dun oyna havaya dik oyna olmuyor. Rakibini de kontrol edeceksin arkadaşını da!

Önemli bir 3 puan ile Pendik’e gidiyoruz. Yine onlarda var olma mücadelesi içinde olan bir takım. Onlarda rahat nefes alma peşinde. Zorluk derecesi yüksek bir maç. Artık sahaya çıkan her futbolcumuzun elinden geleni yapacağını düşünüyoruz. İbre oraya kaydı. Bu iyi gelişmeyi daha da yukarı çekmek onların elinde.

Hadi bakalım kolay gelsin.

ÇOK ŞÜKÜR KAZANDIK!

Taraftarların yoğun ilgisi olmasa da şu haliyle bile bir çok süper lig maçından önde bir kitle vardı tribünlerde. Maç saati ve cumartesi olması nedeniyle de belli bir etkilenmeyi de göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Markus Gidsol takım yine belli değişikler yaparak başladı. Tırpan geri döndü. Buna karşılık Ercan kenardaydı. Muhammet Gümüşkaya sürprizi vardı 11 için.

Marius yine 11’e başladı ama o yırtıcılık yok onda. Bekliyor topu. Buna rağmen pozisyonlar buldu. Holse ile yine gole yaklaştık. Maçı istedik aslında. Yoğun bir baskıyla başladık. Hatayspor defans arkamıza toplara çalışmış. Bunun meyvesini de gördüler ve öne geçtiler.

Buna karşılık sahada biraz mücadele eden bir takım görüntümüz varsa da istediğimiz pozisyonları üretmekte zorladık. Hani topun bu kadar çok bizde gözükmesine rağmen o denli bir golü bulacak pozisyonumuz yoktu.

İkinci yarıya da istekli başladık yine gole yaklaştık. Laura girdi oyuna ve hemen etkisini penaltı kazanarak gösterdi. Kızıyoruz tabi kendisine. Bu kadar zaman böyle üst düzey ligde kendisini görmeyecek de nerede gösterecek. Ercan penaltıyı gole çevirdi ve beraberliği yakaladık.

Haliyle acaba diyoruz. Galibiyet gelir mi diyoruz. Buna karşılık rakipte çok net pozisyon buldu. Bizde üretmeye çalıştık. Çok net yani hani bu da kaçar mı yoktu belki ama kaleyi yoklamalarımız vardı. Holse ile Bennasser ile.

Yine beraberlikle bitecek derken Fofana’nın güzel pasını Schindler gole çevirdi ve sezonun ilk galibiyeti gelmiş oldu.

Tabi takımın bu galibiyete rağmen vasat görüntüsü var ki bunu nasıl aşacak hep birlikte yükselmesini bekliyoruz.

Başkan’ın ilk on hedefinin gerisinde bir görüntü bahsettiğimiz durum. Transfer cezası konusunda da olumlu gelişmeler geliyor. Bu da bizi daha da umutlandırıyor. Hafta içi İstanbulspor maçını da kazandığımız taktirde belli bir mesafe kat edilecektir.

Beklentimiz elbette bunun bir başlangıç olması ve çok çok haftalar galibiyet için beklememektir. İnanın etrafımda bir çok insan da bu konuda iyimser beklentilerini söylüyorlar. Yine maç bitiminde arayanlar oldu “Çok şükür!” dediler.

Artık geri durmadan devamı gelsin temennisiyle…