ZORLANMADAN GELEN GALİBİYET!

Hafta içi maçı ve mesai saatinde olmasına rağmen yine de hatırı sayılır taraftarımız takımın yanında oldu. TFF bunu bize yapmamalıydı. Aynı saatte oynat illa bu saatte mi oynatacaksın. İlla oynatacaksan taraftarı en çok gelen takıma göre hareket edeceksin.

Marius’un kart cezalısı olduğu haftada Ercan 11’de başladı. Alışkanlığı olmaya başlayan bir takım görüntüsündeydik.

Önce baskı ile kazanılan topların pozisyona döndü anlarda gelen Zeki’nin serbest atış sonrası top ağalara gitti ve öne geçmeyi başardık.

Rakip alanda daha çok görülen taraftık. Baskı yapıp pozisyon bulan ve kaçıran yine bizdik. Oyunun tam hakimiydik. Ancak rakibin bulduğu gol vardı ki ince bir ofsayttı. Bu bize bir uyarı oldu. Defansı daha kontrollü yapmaya başladık.

Kötü gidişatı olan ve haftalardır mağlup olan ve moralsiz olan rakibe karşı oynamak elbette kolay değildi. Buna karşılık Gisdol sahadan istediklerini almaya devam etti. Yine de final paslarında ve rakip alana çıkışlarda ki aksaklıklar gözle görünür biçimdeydi.

Kazanılan penaltımızı VAR iptal etti. Emre Malok uzun uzun inceledi ancak bize göre penaltı kararı doğruydu. Canları sağ olsun diyemem. Hele de Malok’un geçmişte bize karşı sabıkası bir hayli olduğu için bir kenara bunu da not ediyorum.

İkinci yarı yine maçın enleri içinde Zeki olmaya devam etti. Golden sonra bir de içeri yaptığı serbest atış ortasıyla Ercan’ın kafa golü geldi ve takımımızı galibiyete rahat taşıyan başlıca isim oldu.

Zeki hep profesyonel hem de yürekten oynayan futbolcumuz. Bu maça da damga vuran isim oydu. Bu olmalı zaten takım olmanın özelliği budur. Bir hafta bir futbolcu öne çıkar o sırtlar gelecek maçta da bir başka isim olur yeter ki kazanan Samsunspor’umuz olsun.

Şimdi alt sıralardan uzaklaşırken yine kritik bir maç bizi bekliyor olacak. Zorlu Galatasaray maçı öncesi İstanbulspor maçını da kayıpsız geçersek bu takımın havası değişir. Elbette tüm gözümün gelecek takviyelerde olacak. Bakalım evimizde oynayacağımız Galatasaray maçına yetişek mi?

Artık bu aşamadan sonra küme düşme korkusundan ziyade daha ortalara takımı taşımayı konuşmak istiyoruz. Tüm taraftarda bunun bilincinde hareket ediyor gördüğüm kadarıyla. Gisdol’de takımın durumuna göre hareket ediyor haliyle. Yine de hayalperest olmayın derken bir taraftan da takımın performansını her hafta yukarıya çekmek derdinde kuşkusuz.

HEPSİNE BU GALİBİYETTEN VE DE YÜKSELEN PERFORMANSLARINDAN ÖTÜRÜ AYRI AYRI TEŞEKKÜRLER! BÖYLE DEVAM EDELİM YETER…

BİZ FENER YAKMAYI SEVERİZ!

BRAVO HEPİNİZE…

Taraftar yerini almış. Soğuk dememiş yağmur dememiş. Üzerine düşeni hep yapıyor bugün de yapmış. 20 Ocak 1989 elim kazanın acısı daime taze yüreklerimizde. Bunu da üzerine düşerek yine gerekeni her platform da yaptığı gibi Fenerbahçe maçı öncesi de açtığı pankartla yaptığı koreografiyle de yine göstermiş tüm izleyenlere. Özel bir taraftarımız var bunu herkes biliyor.

Maçın hemen başında rakip takımın ataklarını bekliyorduk. Hızlı gelişen atak sonrası gelen gole engel olamadık. Gisdol bunları uyarmış olmalı ki sık sık kenarda oyuna müdahale etti. Sakin kaldı. Takımını da sakin ve ne yaptığını bilin diye diye uyarılar yaptı daima.

Yenilen gol sonrası da paniklemeden oyuna devam etmek de önemliydi. İşte kenar yönetimi de bunun için var bir nebze. Koordinasyonu iyi sağlarsanız takım da ayağını yere sağlam basar.

Elbette ne yaptığını bilmenin dışında rakip takımın ataklarını da savuşturmak önemliydi. Okan yenilen golde belki sezemedi ama bir çok pozisyonda da kalesini kapattı. Özel bir teşekkürü hak etti.

Yine defansta üzerine düşeni yaptı. İlk yarı belki Holse’nin şutunda heyecanlandık. Bunun dışında rakibi durdurma görevimiz vardı.

İkinci yarıya biraz daha rakip alanda başladık. Taylan’ın şutu vardı ki olur mu dedirtti bizlere. Yine rakip alana az çıktığımız anlarda kenarda kazanılan faul sonrasında Emre’nin şutunu kaleci içeriden çıkarttı oyun devam etti. Sonrasında VAR uyarısıyla geldi golümüzün kararı. Oysa ki yardımcı hakem çok net olan bu golü görebilmeliydi. Yani VAR da olan meslektaşları olası bir faciayı önlemiş oldular.

Golden sonra sakin kalan taraf bizdik panikleyen de rakipti. Buna rağmen aslında Fofana ile daha üretken olabilirdik. Elbette Holse son anda kaçırdığı pozisyon fişi çekmeye yetecekti. Buna da şükür dedik.

Maçtan önce rakip taraftarların fark çığırtkanları kursağında kaldı ve biz puanla döndük. Bu motivasyon anlamında çok önemli elbette.

Bu maçın böyle bitmesinde şüphesiz Gisdol’un hakkı var. Kendisine artık yan bakanlar daha ciddiye alacaklardır. Tebrikler hocam.

Şimdi rakipler daha ciddiye alacak daha bir başka bakacaklar bizimle oynarken. Çanta da keklik görenler artık daha opsiyonlu hareket edecekler.

Yasağımızın kalkmasında emeği geçen başta Başkan Yıldırım ve ekibine teşekkürler diyoruz. Bir nevi kendi hatalarını da telafi ettiler de diyebiliriz. Dileriz ki iyi bir takviye yapılır ve takım yukarılara doğru çıkar. Daha evvelde yazmıştım. Bu saçma bir karardı. Fifa yabancı sınırı olan bir ülkeye bu tek taraflı fesih hakkını gözetmeliydi. Ayrıca futbolcu hep mi haklı olacak? Sonuçta parasını almışlar. Kötü muamele neymiş? Gülünç iddialarla takımların canın yakmak doğru değil.

Kayserispor ile oynayacağımız maça artık daha dolu tribünler olur diye düşünüyorum.

SAHAMIZDA KAZANMAYA DEVAM ETTİK!

Taraftar takımına destek vermeye devam ediyor. Hafta içi oynanan Trabzonspor maçında da kendisine yakışır şekilde takımına 90 dakika destek vererek bunu zaten göstermişti.

Transfer yasakları gelmeye devam ediyor. Bu kez ligde başka takımlara da yasak geldi. Bu bize ne kazandırır bilemeyiz ama bizim bu ligde kalabilmemiz için en azından kendi rakiplerimize karşı kazanmamız gerekiyordu.

Bunlardan biri de Sivasspor maçıydı. Onlarda moralli geldiler. Kayserispor maçı galibiyeti ve sonrasında da Galatasaray beraberliği onlara Bülen Uygun ile iyi bir başlangıç oldu. Ancak bizim özellikle Trabzonspor maçında ki ikinci yarı da ki oyunu bu maçta baştan itibaren göstermemiz galibiyeti de hazırlamış oldu.

Drongelen sol bekte başlaması biraz sürpriz olsa da kimse de yadırgamadı diye düşünüyorum. Nitekim sırıtmadığı gibi uzun sürelerden sonra bir sol bekimiz gol atmış oldu. Her ne kadar orijini stoper de olsa oynadığı pozisyon itibariyle bunu belirtmemizde sakınca yok.

Diğer taraftan oyuna iyice hakim olunca Fofana’nın etkisiyle gelen ortaya Holse dokundu ve farkı artırarak takımını rahatlatmış oldu.

Bizlerde kolay maç izleriz düşünmemiştik ama bu kadarını da özlemedik değil ligin başından itibaren. Yine Marius bir hayli gol pozisyona girmiş olsa da Ali Şaşal buna izin vermedi.

Var rakip oyuncunun tokatını es geçmeyerek erken bir kırmızı kartla bizi de rahatlatmış oldu.

Yine Dimata’nın disiplinsizliği belki galibiyetimiz örtecek ancak bu kadar basit ikinci sarı kart da affedilir gibi değil.

Burak Şeker iyi bir maç yöneterek iki takıma da ölçülü davrandı ve taktir hakkı değil gördüğünü çaldı diyebiliriz. Bizde bunu bekliyoruz zaten hakemlerimizden.

Karagümrük maçından sonra Sivasspor maçını da kazanarak sahamızda kazanma alışkanlığı kazandık. Bu iyi bir gelişme.

Kazanılan 3 puan ile düşme hattından bir nebze uzaklaşmış olsak da moral anlamında iyi olmasına rağmen elbette hiçbir şey bitmedi. Çok alınacak yol var. Bu lig bir çok sürprize gebe. Bakalım haftaya bir başka sürprize imza atabilecek miyiz? Neden olmasın?

KAZANMAK ÖNEMLİYDİ!

Zor maç olacağı her halinden belliydi. Taraftarlarda bu bilinçle yerini aldı ve takımın yalnız bırakmadı.

Afrika kupası için gidenler vardı takımda. Önemli eksiklerdi ki hele de transfer yasağından sonra her an hepsi önemli bizler için. Bir de bu yasağın anlamı neydi gerçekten Fifa bunun da açıklamasını yapmalı gerçi yapılan açıklama hep futbolcular lehine zaten. İyi de hiç mi haklı olmayacak kulüpler? Paralarını almışlar neyin kötü muamelesi bu? Çalışmak istemiyor takım yabancı sınırı zorluyor kulüplerimizi bu duruma buna da TFF çanak tutuyor haliyle. Demek ki bu yabancı sınırlaması doğru değil.

Bir diğeri de kendimizi yani başkan ve yönetime bakan yönü. Bu kadar hassas oldukları bilindiği halde neden daha dikkatli olunmuyor diye soruyoruz haliyle. Yıllar sonra gelen süper lig sevincinin kursağımızda kalma ihtimali hepimizi üzüyor.

Verilen aradan sonra yapılacak mücadele de nasıl bir sonuç alacaktık? Herkes herhalde oyundan ziyade 3 puana kilitlenmiş olmalı. Nitekim doğrusu da bu saatten sonra bu.

Oyun anlamında umut vermesek de mücadele ve rakibe göre oyun anlayışı maçı lehimize çevirebilirdi.

Rakibe alan verirseniz affetmeyecekti. Nitekim oyun anlamında bir tık üstümüzdeydiler. Pozisyonlar daha net buldular. Okan iyi yer tuttuğu yerlerde topu almasını bildi.

Bizim çok net pozisyonumuz diye not aldığım sadece golü atan Ercan’ın iyi vuruş yapamadığı bir an vardı. Bunun dışında daha çok oyunu kontrol eden rakip alanda zaman zaman basan, kaptığı topla gol pozisyonu arayan görüntümüz vardı.

Gisdol belli ki rakibe göre artık oyun anlayışı uyguluyor. Bir Adanademirspor maçı görüntümüz yoktu mesela. Buna rağmen yakaladığımız ender pozisyonda ki Osman’un terse attığı top Fofana ile buluştu ve klasik çizgiye inip ortasında Ercan’ın kafası golle buluştu.

İşte gecenin flaş hareketi buydu. Nadir geldik belki ama kazanmak en önemli olanıydı.

Artık her puan önemli her puan anlamlı ve bir o kadar ligde kalma adına da paha biçilmez oldu. Kalan maçlarda alınacak puanlar bizi ligde tutması için kendi sahamızda ne kadar maç kazanırsak o kadar önemli hale geldiği aşikar.

Hafta içinde oynanacak Trabzonspor maçı da bunlardan biri. Karadeniz derbisi yıllar sonra ligde oynanacak. Geçen yıl kupada resmi maçta oynamış olsak da ligin havası her zaman farklı olur.

Bundan dolayı dileriz bu maçtan da istenilen puanı veya puanları almaya muvaffak oluruz.