İLK GALİBİYET DEPLASMANDAN!

Mutlak galibiyet olarak Manisa’ya gidilmişti. Geçen haftanın sansasyonel lisans problemleri halledilmeside önemli bir gelişmeydi. Kuşkusuz ilk haftalar zor oluyor. Motivasyon anlamında da oyun anlamında da takımlar tam oturmuş olmuyor.

Bunun zorluklarını sadece biz değil diğer takımlarda hissediyor. Ancak ilk haftalarda biraz olsun ipi göğüsleyen takımlar ilerisi için daha avantajlı oluyorlar. Geçen hafta sahamızda ki beraberlik bu anlamda üzmüştü bizleri. Kaldı ki eksik oyuncuların oluşu da ve lisanslarının yetişmemesi de sinirlerin gerilmesine sebep olmuştu.

Bu hafta girilirken galibiyet beklenmesi de doğaldı. Ancak yine de rakip takımdan geçen sezonun son maçlarında sahamızda kayıbın rövanşını da yeni takımla almanın yollarını bulmakta öyle kolay olmayacaktı.

İlk yarıda galibiyeti bırakın biz bu maçı berabere bitirsek diye düşünmeye başladık. Angan ve Chibuike maça 11’de başladı. Samaras ve Larbi kenardaydı. Defansa bir hayli yük bindi bu yarıda. Daha çok rakip takımın ataklarını izledik. Ofansif anlamda son dakikalar haricinde çok organize olamadık. Kenarlara inmiş olsakta topu çok fazla kale önüne getiremedik.

Oyunu çok fazla yarı sahamızda kabul ettik. Kontra ataklarımız ise rakip defans ve orta alanda eridi. Elbette bunun en büyük nedeni futbolcuların birlikte oynamamış olmasıydı. Dağınık bir görüntümüz vardı sahada.

İlk yarıda rakibin en önemli pozisyonunu da kendi hatamızla geldi. Abdülkadir 39.dakida öyle hata yaptı ki golü kalemizde görebilirdik. Geri pası kısa düşünce Atiemwen topla buluştu. Onun vuruşunu yine Abdülkadir engelleyerek topun kornere gitmesini sağldı ve hatasını telafi etmiş oldu.

Buna rağmen ellerinden geleni sahada göstermeye çalıştı futbolcularımız. Angan orta alanda yere düşürülmesi biraz olsun ışık yaktı bize. Yine Angan’ın kaleciyi geçip vuruşunu defans çizgi önünden uzaklaştırdı. İlk yarı golsüz bitecek derken Chibuike’nin ortasında topla buluşan Halil İbrahim topu kontrol edip vuruşunda golü bulduk. Halil İbrahim, tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu yılda Samsunspor’un ilk golünü atmış oldu.

İkinci yarı heyecan dolu, mücadele dolu ve aksiyon dolu geçti. Manisaspor daha çok risk aldıkça boşluklar bulup gol pozisyonları da yakaladık. Önce Axel Meye’nin şutu geldi. Furkan köşeden topu kornere çeldi. Angan ile gole yaklaşmış olsakta, son dakikalarda Ufuk’un birbirinden güzel hareketlerle çizgiye girip vuruşunun direkten dönmesiydi.

Furkan’ın geceye damga vurduğunu belirtmem gerekir. Aldığı pozisyonlarla birlikte kurtardığı penaltı ile maça damga vurmuş oldu. Çağrı’nın müdahelesi ile rakip oyuncu yerde kalınca Bitigen penaltı düdüğünü hiç düşünmeden çaldı. Topun başında eski oyuncumuz Mustafa Sevgi vardı. Ancak Furkan topun gidişini iyi takip edince köşeden topu kornere çelip penaltıyı kurtararak galibiyetin gelmesinde önemli bir işe imza attı.

Geçen hafta penaltımızı çalamayan Özgüç Türkalp’i hatırladık haliyle. Penaltıya itirazımız yok ama hakkımızında yenmesini istemiyoruz.

Ramazan Övüç yine maça damgasını vuran isimlerdendi. Hasan ise sakatlanıp oyundan çıkana kadar gerçekten büyük bir özveriyle oynadı. Zaman zaman ileri çıkıp takımın ataklarına destek verdi. Çağrı istekli ve oyuna katkı yapıyor. Lakin daha fazla ofansif anlamda paslar vermeli ve oyunun yönünü daha iyi belirlemeli.

Samaras’ın oyuna son dakikalarda girmiş olmasıyla kısacık sürede değerlendirmek oldukça zor. Ancak iyi ve tecrübeli bir oyuncunun olumlu etkilerini ilerleyen haftalarda izleyeceğiz diye düşünüyorum. Yani bu transferin eğer bir aksilik olmasa meyvelerini fazlasıyla tatacak bu takım ve taraftarlarımız.

Oyuncu değişikliklerinde en çok dikkat çeken isimde, Enes İslam’dı. Bu kadar genç oyuncuyu kazanmak istiyorsak daha garanti görülen skorları takip etmek gerekir. Alpay Hoca’nın, tecrübesizliğinin kurbanı olabilirdik. Oyuncu kazanmaya evet ama hedefe gidilen ortamda böylesi gençleri kazanırken skoru tutmanın ve üretmenin önemli olduğu anlarda sadece sıkıntıya düşürürsünüz. Hem takımı hemde genç oyuncuları.

Mücadele anlamında özellikle ikinci yarıda daha kontrollü daha bilinçli oynadık. Lakin yukarı da belirttiğim gibi ilk yarının büyük bölümünde nasıl oynadığımız belli değildi. Hazırlık paslarımız dahi sıkıntılıydı. Özellikle orta alandan çıkışlarımız beklendiği gibi değildi. Chibuike’nin gol pasını saymazsak sahada etkisini çok fazla göremedik. Ama tecrübesini de bu pozisyonda konuşturmuş oldu.

“Kazanan takım haklıdır!” derseniz lafım yok. Şükür ki 3 puanla dönmesini bildik. Bu takımın oturması ve daha çok pozisyon üretmesi için birkaç haftaya ihtiyaç olduğu kesin. Dilerim ki sahamızda Adanademirspor’u da yenip milli maç arasına rahat girip iyi bir hazırlık maçıyla eksiklerimizi gidermiş oluruz.

Bir yanıt yazın