Maçın içinde bir çok gelgitleri olan hem oyun anlamıyla hem hakem kararları anlamında gerçekten de finali de bizi üzen şekilde bir maç yaşadık.
Maça ilgi beklenenden azdı. Bunda elde edilemeyen sonuçların etkisi mutlaka var. Bu maçta da bunu yaşadık.
Eksikler vardı. En önemlisi eleştirsek de Fofana olduğu bir kez daha belli oldu. Yine Yusuf ve Mücahit de yoktu. Boldrin ve Harriss kenarda bekledi bugün. Novikovas zaten artık normalleşti.
Laura haftalar sonra direk başlayanlar arasındaydı. Celil sahadaydı ama varlığını daha çok hissetmek istiyoruz artık.
Daha ilk dakikada öne geçmenin mutluluğunu yaşadık. Öyle karambolden değil tam istediğimiz gibi baskı doğru paslar düzgün vuruş gol getirdi. Ahmet Sağat’ı baskısı Muhamettin Yusuf’a pası ve onun içeri ortasına Ahmet Sağat göğsüyle Laura’ya bıraktı o da düzgün vuruşla bizi öne geçiren golü attı.
Öyle bir baskı ki bizim gibi rakipte şaşırdı bu işe. Ne oluyor dedik bir anda. Olumluydu bizim adımıza elbette. Üçlü savunma riskini Hüseyin Hoca almış buna karşılık rakip alanda daha fazla görünüp pozisyon üretmek maksadıyla yapsa da bu işler böyle etkili rakipler karşısında acabayı içinde barındırır. Her ne kadar Balde’si yoksa da rakibin.
Yine kaçırdıklarımız oldu. Son vuruşlar yeterli gelmedi. Boluspor oyunu dengelediğinde biraz olun etkili gelmeye başladı. Yusuf, maç boyunca çok çalışkan ve üretken isimlerdendi. Ancak ilk yarının sonlarında o hareketi oldukça gereksizdi. VAR devreye girmesiyle gelen penaltıyla maç yeniden dengelendi. Rakibi morallendirdik ikinci yarı öncesi.
İkinci yarıya da etkili başladık. Çok geçmeden Yusuf’un pasıyla Ali Ülgen çaprazdan düzgün şutunu uzak direğe gitmesiyle yeniden öne geçen golü bulduk. Yani maç içinde üç gol öncesi de Yusuf faktörü vardı.
Skor üstünlüğünü alınca bunu korumak için oyun geride kabul ettik. Kontra ataklar bulduk. En can alanı kuşkusuz Laura’nın müsait olan Ahmet Sağat’a o pası vermemesi oldu. Yani ne denir buna bilemedim ama bencillikten öte oldu maçın bitişine bakarsak.
Hüseyin Hoca “Ben geri yaslanın!” demedim diyor ancak sahada olanlar buna uymadıysa sorun nedir o zaman? Rakip son 20 dakikayı baskılı oynuyor. Biz ise seyrediyorduk hocam. Oyuncu değişikliklerinde topu ayağında tutabilen bir Boldrin neden olmaz? Osman doğru hamle ise o zaman Polat yanlış hamle oldu. Hiçbir varlık göremedik bu genç oyuncumuzdan. Orta alan gibi kanatlarda çöktü. Harriss gelen bir topları ezdi maalesef.
Uzatma anlarında Yusuf’a yapılan net faulde VAR devreye girer diye bekledik ancak hakemin acelesi vardı ki beklemedi bile. İzlemişlerse de işlerine gelmedi golü iptal etmek demek ki? Kaçan balık büyük oldu. Üst sıralara yaklaşacak ve daha moralli hale gelecekken hoca dahil her şey eleştirel oldu. Hakemin özellikle ikinci yarıda ki kötü yönetimi dahi görülmedi. Çünkü skor her şeydir. Önce bunu alacaksınız. İyilerin olduğu maçı kötüler de olunca galibiyet de kaçarsa elbette topun ağzına gelirsiniz.
Mesela adam uzun boylu ne yapar bilinmez neden Zeki’ye kalır orada marke etmek? Alim adım adım takip etmeliydi. Belliydi rakip şişirecek içeriye hava toplarını uzun paslarla. Bunun yanın da Laura’ya o bencilliğinin nelere sebebiyet verdiği mutlaka anlatılmalı.
İyi başladığımız maçı son dakika da beraberliğe razı olmak. İnanın mağlubiyet acısı gibi geldi hepimize. Kısa film tadında oyun ile aldığımız skorları koruyamadık. Oyunu maçın geneline yansıtamadığımız zaman işte bu şekilde kalırsınız. Futbolun lakaytlığa tahammülü yoktur. Bunu da yaşadık. Çok üst düzey baskı ve oyun ile de neler yapılacağını da gördük. Devamlılık olacaktı hoca da demişti.
Hakem konusu bizlerin, ilk kriterim olmayabilir ancak kural işleyecekse bize de geçerli olmalı. Nasıl ki penaltıya itirazımız yok. Aynı şekilde yenilen o pozisyon başlangıcında da net faul görülmeliydi. Maalesef son haftalarda VAR lehimize olan pozisyonları görmezden gelmeye başladı. Bunu da dillendirmek hepimizin görevidir.
Formda bir Pendik karşısında bakalım neler yaşayacağız. Her maç bize başka hikayeler veriyor. Olası mağlubiyet kuşkusuz Hüseyin Hoca üzerinde ki okları da artıracaktır. Tıpkı dün oynanan oyunda ki son dakikaları kötü oynamamız gibi. Salt oyuncu profiline bağlamak yetersiz demek işte başladı yine kaçak güreşmeler yazarız.
Geldiğinde ki o pozitiflik yok mu oluyor hocam? Konuşulur hocam sen hep tatlıyı yedin ama acısı da var bu işin diğer tarafta. Önce sözlere bakarız sonra sahaya yansıyana. Ne diyelim sürekli baskı pres oyuncular müthiş, galibiyet kaçtı ama umutluyuz mu yazalım? Lig ilerliyor biz nerelerdeyiz Hocam? Bu taraftarı ikna etmen zor olur bilesin hocam.