İlk haftalar zor olur denir. Hani takım henüz oturmamıştır yeni futbolcuların adaptasyonu vardır. Öncelikle bunun için söylenir bu zorluk durumu. Oysa iki ay oldu neredeyse hazırlıklara başlanalı bizde en azında dişe dokunur bir şey bekliyoruz. Yani takımı da sakladın bizden ya haliyle hayalimiz büyüyor hocam.
Buna karşılık transfer çalışmaları da epeydir sürüyordu. Hazırlık maçları da yapılmasına rağmen gördük ki en az 3-4 hazırlık maçını daha yapmalıymış takım.
Taraftar her zaman Süper Lig özlemini dile getiriyordu. Kendisine ait görevi rakip takımın parmaklarını ısırtırcasına yerine getirdi. Maç boyunca hiç susmadılar. Çoğunlukla bizim taraftarın tezahüratı yankılandı. Hani rakip taraftar sussalar da maç izlesek modundaydı.
Yalnız yine çok tuhaf şekilde Sivas’ta da bir çok şey güzel giderken bir kaç kişinin taraftarlarımıza yaptığı forma çıkartma zorlamasını kabul etmek mümkün değil. Misafir gelmiş insanlarımıza bunu yapmaları elbette şehre mal edilemez ancak bunlara da artık dur denilmelidir.
Maça iki takımda kontrollü başladı. Al ver’ler, araya toplarla birlikte, yoklama çabaları vardı. Ancak Süper Lige daha yeni ısınıyoruz derken kanatlardan yaptıkları orta sonrası çıkarttıkları topa düzgün ve şık vuruşla Sivasspor öne geçmeyi başardı.
Golün hemen akabinde, Fofana’nın etkili pasıyla Marius kaleciyle karşı karşıya kaldı ancak Ali Şaşal başarılıydı bu pozisyonda.
İlk yarı boyunca duran topların dışında etkili olduğumuz söylenemez. Marius’un bu pozisyonu diyebiliriz sadece. Hani bir ara biz öndeyiz herhalde duygusu hakimdi sahada. O kadar ki ayaklar iyi de olsa takımın uyum sorunu ilk yarı boyunca göze çarptı. Ntcham, ne yapacak diye bekledik durduk. Emre ve Taylan biraz daha ligi bilenler dedik ancak onlar da saha içi uyuma takılanlardan oldular. Yine de çaba gösterdiler. Taylan, hatasını yerinde bir hamleyle kesti.
Zeki’nin korner kullandığı topu kaleye düşünmesiyle Ali Şaşal, güçlükle yumrukladı. Yine son anlarda serbest atış sonrası defansa çarpıp az farkla kornere giden bir pozisyonumuz vardı. Şans Sivasspor’dan yanaydı.
İkinci yarıya Marius-Laura değişikliğiyle başladı Hüseyin Hoca. Laura ve Fofana birbirlerine alışık olduklarından dolayı biraz daha topa sahip olduk görüntüsü vardı. Laura bir ara rakip takımı dizgi geçti ancak sonrasında defansa takıldı.
Rakip alanda daha çok olan taraftık. Zaman zaman rakip alanda gözükmüş olsak da tempomuz ilerleyen haftalar için yeterli değil. Kaldı ki Sivasspor, bu maçı eskileriyle ayakta durarak kurtardı bir anlamda.
Laura öyle bir pozisyona girdi ki bu gol kaçar mıydı dedirtti bizlere. Atacaksın oralarda buldu mu Laura artık. Karşı karşıyasın. Bu şutu bu ligde gol yapmalısın artık. Yine Bola da zaman zaman etkili görülse de daha efektif oyun bekliyoruz. O da topa dokunsa gol olacak biraz da tersine geldi ve iyi şut olmayınca fırsatı kaçırmış oldu.
Dakikalar ilerledikçe yoğun baskımızda arttı. Kazanılan serbest atışta oyuna sonradan giren Soner Aydoğdu kullandı ve onun ortasına günün de başarılı ismi R. Van Drongelen iyi yükseldi kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi ve eşitliği de getirdi.
Golü bulduktan sonra kalan sürede oyunu neden soğuttuk neden daha çok baskı yapmadık anlayamadım. Oysa rakip zaten morali bozulmuş bastırıp daha da bunaltmak varken bundan kaçınmak anlaşılır gibi değildi. Gelen taraftar başta olmak üzere herkes bu maçtan galibiyet bekliyordu. Bir de Hüseyin Hoca, değişiklik haklarını eskilerden kullanması dikkat çekti.
Defans bloğu sırıtmadı. Zeki yine güven verdi. Alim yine iyi bir maç çıkarttı. Korner ve duran toplarda uzun boyundan yararlanmamız gerekiyor. Drongelen yine sırıtmayan ve çıkışlarıyla da dikkat çeken bir maçı geride bıraktı.
Tanque şaşırttı. Hani gitmek istiyor havası vardı sahada. İlk oyuna girince uzaktan iyi olmasa da bir şutu vardı. Sonrasında epeyce göremedik sahada varlığını. Doğrusu Laura gibi en azından daha istekli bekledik kendisini. Mami, sakatlık sonrası tabi heyecanı vardı ancak bu ligi istiyorsa daha topu anlaşılabilir kullanmalı. Göze çarpan en belirgin isimde kuşkusuz Schindler oldu. Tam alışsın takıma daha çok işler yapar gibi gözüküyor. Hoca, Fofana’yı daha boş tabir edilen futbolcu formatı bulsa daha etkili olacak diye düşündüm dün izlerken. Çok çalıştı ama o istediği boş alanlardan ziyade çok birebirlerde mücadele ettirdi hoca onu. Yoruldu haliyle. Bu ilk maç tespiti tabi.
Genel anlamda doğrusu oyun kurgusunu tam oturtabilirsek ligde kalabilir havası var takımın. Hani dominant edebilir mi bu haliyle zor. Santrafor diye bağırıyor takım, orta alanda yine daha diri bir isme ihtiyaç var.
Fenerbahçe maçı zorluğu yüksek maç. Hüseyin Hoca bu haliyle çıkartmaz umarım dedik maç sonrası. Daha hazır bekliyorduk doğrusu. Hani maçlarda yayınlanmamışken. Bunun bizde oluşturduğu hayal kırıklığını da belirteyim hocam. Hatta Servet Hoca’da buna biraz ironi de katarak maç öncesi değindi “Bizi biliyorlar çoğunluk belli sahada ama Samsunspor isim olarak çalıştık!”
Yani Hocam güveniyoruz sana artık şu takımı daha derli toplu hale getir!