Galatasaray takımının, iddiasını tekrarlamaya gerek yok. Rakip olarak saygı duyarız. Ancak biz ne yaptığımıza ve neler yapamadığımıza odaklanıyoruz. Yıllar evvelinden bir reklam filmi vardı küçük çocuk çantasını bırakıp “Çok çalışmam lazım anne çoook!” diyordu ya bizim durum da bundan farksız şimdilerde.
Taraftarlar kendisine ayrılan yeri doldurmuş. Kimi zaman ise koca stadyum da seslerini duyurmayı başarmış. Hal böyle olunca sönük oyundan ziyade bir şeyler gösteren sahada mücadele eden takım bekliyorsunuz.
Daha oyunun başında yarı sahanızda oyunu kabul etmişsiniz önemli isimlerine önlem almayı bırakın ki rakibin en etkili neresi diye sorsanız istisnasız herkes orta alanı ve hücum der bunu dahi düşünmemişsiniz haliyle golü de kalenizde görürsünüz. Düşünün ki yine benzer bir gol yiyorsunuz. Fark açılıyor. Takım da bir şeyle yapma çabası var ancak rakibin de bu konuda isim yapmış defans bloğu var.
Bir de Dimata ile mutlak golü kaçırıyorsunuz ki böyle bir pozisyonu bulmuşsun ki atacaksın abanmaya gerek yok dokunsan gol yani. Beraberlik şansı ki rakibin havasını ve de fiyakasını bozmaya yeterdi.
İlk yarının sonlarına doru kornerden gelen topla yeterli önlem alınmayınca 3 farklı sonuçla soyunma odasına gittik.
İkinci yarı Osman ile başlayan Hüseyin Hoca bizim dahi beklemediğimiz anda daha 30. saniyede Dimata ile golü bulduk. En azından moralimiz yerine geldi. Topu biraz da rakip alana taşımaya başlayınca pozisyonlar ürettik. Bunların neticesinde yine yeni transfer Holse ile 2. golümüzü serbest atış sonrasında bulduk.
Takım 2. yarı da biraz daha özgüvenli oynadı. Özellikle kanatlardan etkili geldik. Tait’in takıma katsını ilerleyen haftalarda daha iyi göreceğimize inanıyorum. Yine Holse’nin de katkısının yadsınamaz olduğu düşüncesindeyim. Dimata için de benzerini söyleyebilirim. Zor golü attı ancak çok basitini de kaçırdı bu da dikkatlerden kaçmadı.
Yine Emre ki boş ver kardeşim sen aidiyeti sen artık Atatürklü Armalı Formayı giyiyorsun. Sana ne ortamdan sana ne rakip takımdan. Geride kaldı artık. Sana güvenenleri mahçup etme. Topa vururken bile acabalar var içinde. Boş ver ıslıklarsa ıslıklasınlar iyi ya seni bu daha da kamçılamalıydı. Sen o şutu gol yapacak adamdın. İşte yapamazsan o top döner akabinde kalemizde gol olur. Maalesef artık kendine gel ya hu! Biz o artistik goller atan Emre’yi arıyoruz.
Bu maç geride kaldı. Bir maç eksiğiyle beklentinin çok aşağılarında kaldık. Takım da ışık varsa da geçen zamana yanıyor insan. Gelmeyen isimleri paylaştı Başkan. İyi de alan nasıl alıyor hem ne yerlere gidiyorlar. Yok kiminin eşi yok kayınvalidesi bilmem neler neler yahu bunlar bahane demek ki parayı az buldu. Yoksa niye gelmesin futbolcu. Zamanın da bize gelen isimler bu yıldız denilenlerin yanın süper starmış doğrusu!
Bir söz de Yunus Emre’ye; Kardeşim öyle riskli pozisyonlar da erken kartlı olunca yüreğimiz ağzıma geldi. Belki bir kaç hamlende sırıtmadın ama 2. sarı kartı da ha yedi ha yiyecek baktık. Sırıtmadın iyi de oynadın ama ivme kazanmalısın bu da sende mevcut. Buna benzerini bir de Okan’ı eklemek gerekiyor maalesef ki bir kaç maçtır beklenilenin altında bir performansı var.
Haftaya yine bir deplasman bizi bekliyor. Lige iyi başlayamayan iki takım mücadelesi olacak. Zevkli bir maç bizi bekliyor. Ancak Hüseyin Hoca buradan da sonuçsuz ayrılırsa çok da ısrar edilemeyeceği sonucu çıkacaktır ortaya. Dilerim kazanan taraf oluruz.
Bu maç göze batmaz ama Antalyaspor maçı deplasman da olsa olası kötü sonuç tartışmaları da beraberinde getirir. Artık kazanmalı bu takım!