Gençlerbirliği maçı zor geçeceğini hep söylüyorduk. Transfer tahtasını açmasıyla birlikte yapılan transferlerle dikkat çeken sonuçlar almıştı. Deprem nedeniyle yapılan aradan önce daha bir iştahlıydılar. Bizim maç öncesinde ki maçlarda bunu çok gösteremedi sahada. Ancak bu maçta oldukça istekli ve mücadeleri de iyidi.
Hüseyin Hoca da verdiği röportajda bu takım daha evvel kurulmuş olsaydı üst sıraları zorlayabilirdi dedi. Kesinlikle katılıyorum. Dilerim ligde kalmayı başarırlar.
Diğer taraftan, maç öncesi yoğun ilgi oldu biletlere ve anında tükendi. Ayrılan bölüm tamamen doldu. Yoğun yağmura rağmen lider takımlarını yanlız bırakmadı tarftarlarımız. Ancak maç öncesi yine özel uygulamaya uğradı taraftarlarımız. Alkol testi gibi daha önce hiç yapılmamış ki ev sahibi takım taraftarlarına yapıldığını da düşünmüyorum bizim taraftarlarımıza adeta zulme dönüştü. Düşünün gerek Ankara’dan gerek Samsun’dan kalkıp geliyor insanlar daha önce duyurusu bile yapılmamış bir muameleyle maça epey sonra girenler oldu. Yakışmadı tüm bunlar. Bir de maç sonrası muameleler vardı ki doğrusu taraftarlarımız bu derdest edilmeyi hak etmiyor.
Maçın hemen başında oyun biraz dengeli başladı. Aslında sert de başladı diyebiliriz. Diğer taraftan, rakip alanda çoğalmaya başladığımız anlarda korner sonrası oluşan karambolde Soner Aydoğdu kollarını fazla açınca gelen penaltıyla rakip ümitlendi.
Bu kez rakip kaçırmış oldu penaltıyı ve maça golsüz devam edildi. Rakip alanda daha çok görülmemize rağmen kale önüne inemeyince ve final pasları da iyi olmayınca istenilen pozisyonları bulamadık.
Kale de Nurullah’ımız vardı. Rakip kaleyi koruyordu. Tam Gençlerbirliği kalemize bir hayli geldi ve oldukça pozisyonlar buldu. Defans bloğumuz ve kalemiz maşaallahı hak etti doğrusu. Bunları iyi savuşturduktan sonra kaleye uzak kazanılan serbest atışın başında Tanque geldi. Ne yapar diye düşünürken Nurullah sert gelen topu iyi tokatlayamayınca top ağlarla buluştu. Yağan yağmuru etkisi de bu tür şutlarda kaleciler daima zorlar ve yanıltır. Bu enfes gol ile öne geçince oyunun da dengesi değişti.
İkinci yarıya daha etkili başladık. Harris, Celil ve Cihan’ı oyuna dahil etmesi biraz olsun etkinliğimiz artırdı. Bunun neticesinde önce Celil’in şutunu gördük ve Nurullah çıkarttı sonrasında Tanque attığı serbest atıştan daha kolayını kale önünde topu auta yollayarak kaçırdı.
Fofana da oyuna girdi ancak beklenen etkiyi göremedik desek yeridir. Yine de kalan bölümlerde topu ileri taşımada en azından katkısı oldu. Elbette tek farklı skorlar her zaman risktir. Bunun yanında can havliyle saldıran bir Gençlerbirliği karşısında da iyi bir şekilde ayakta durmakta kolay olmaz. Şükür ki defansımız oldukça mahir işlere imza attılar.
Son anlarda Var’dan dönen golde de karar doğruydu. Hakem Mert Güzenge çok rahat görmesine rağmen pozisyona devam dedi. Neyse ki Var’da olan Ümit Öztürk bu kez işini yapmış oldu. Gerçi Mustafa Dalcı çok izlemiş ama faul bizim oyuncumuza yapıldı dedi ancak orada rakip oyuncunun dengesi bozuluyor ve Osman’a da net faul yapıyor zaten. Yani iddia ettiği gibi Harris’in çelmesi yok. Bunu görmek zor tabi rakip hoca için.
Mert Güzenge maç içinde de bizim rakip alandayken bir çok pozisonda faul bekledik ancak devam ettirdi. Yani o meşhur taktir hakları rakibe işledi bu manada. Bir şey daha var kenardayken Enis sarı kart görmüştü oysa oyun içinde de net sarı kartlık hareketini es geçti hakem. Bunu gösterse kimse bir diyemez ve 2. sarı karttan oyuncu atılacaktı. Bunu da biz yazalım en azından.
Maçın genelinde oyun anlamında geri düşmüş olsakta skoru korumak adına ne yapılması gerekiyorsa o yapıldı. Elbette kolay değil 17 Maçlık bir namağlubiyet serisi var. Bu gerçek öncelikle Hüseyin Hoca’ya yazar. Dağınık bir takım görüntüsünden ne yaptığını bilen, hangi zamanda ne hamleler yapacağını bilen takım görüntüsü var artık. Garip goller kalemizde görüyorduk. Çok şükür bir kaç haftadır bunun da önüne geçilmiş oldu. Bu aşamada zaten oyun mu skor mu derseniz elbette haneye zayılan 3 puana bakılır bu da önemli bir başarı olarak kayda geçer.
Artık önümüzde kısalan bir lig var. Geçen hafta bunu yazmıştım. Geri sayım devam ediyor. Kalan 8 maçtan büyük hatalar yapmadığımız takdirde Samsunspor’umuz artık yıllar sonrasında o beklenen süper lig özlemine son verecektir. Elbette futbol bu ve rehaveti asla kabul etmez. Nitekim geçmişte bunu çokça yaşadık. Son haftalarda kaçan bir süper lig özlememiz var bizim.
Dolayısıyla sütten ağzımız yanğıdı için yoğurdu da üfleyerek yemeye devam etmeliyiz. Şimdi Altındordu’dan Cuma akşamı dolu tribünlerle birlikte rövanşı alma zamanı diyelim.