Keçiörengücü, ligin tecrübeli takımlarından. Geçen yıllarda kıl payı üst lige çıkmayı kaçırmış bir takımdı. On gün evvel oynadıkları kupa maçında Erzurumspor takımını elemişlerdi.
Ciddiye alınması gereken ve -ki öyle olduğunu düşünüyorum- bir takımdı. Ancak sahada o beklediğimiz Samsunspor takım görüntüsü yoktu.
Önceki maçların aksine daha ofansif bir rakip vardı. Son maçlarının büyük bölümünü tek kale oynamış bir takımdık. Böyle bir maç diye bekliyorduk. Oyunu istediğimiz gibi rakip alana yığamadık
Orta alanı bize göre daha konsantre bir rakip vardı. Daha çok uzun toplarla ve derinlemesine paslarla kalemizde gol arayan ve ileride basan bir Keçiörengücü vardı. Kanatlardan da yine zaman zaman etkili geldiler.
Bizde orta alanda özellikle pres yapıp kaptığımız toplarla rakip alana hızla girmeye çalıştık. Bahattin ayağından topu fazla açmasıyla birlikte mutlak gol olabilecek pozisyon başlamadan bitti.
Daha çok kör dövüşü gibi oynadık. Oyuncularımızın dağınık görüntüsü bir hayli sırıttı. Öyle ki Savaş ve Oğuz’un önceki maçlarda ki takıma katkılarını görmüş olduk.
Önceki yazılarda sık sık yazdığımız sıkıntılarımızı bu maçta daha net gördük. Devreye girerken daha evvel kaçırdıkları pozisyonu bu sefer ters taraftan yineleyerek golü bulan takım Keçiörengücü oldu.
İkinci yarının hemen başında Bahattin’in kale dibinden vuruşunu kalecinin uzanarak çıkarması bir anlamda bizim adımıza maçın kırılma anı oldu.
Rakip alanda daha fazla pozisyon ararken, rakipte kaptığı toplarla gol arayışındaydı. Bunlardan birini yine günün başarılı ismi Taha ile farkı ikiye çıkarmayı başardı.
Taner Hoca tüm riskleri alarak Muhammet ile başladığı ikinci yarıya fark artınca Erhan Şentürk’ü alarak devam etti. Bu durum haliyle rakibin kalemizde de bol bol tehlikeli olmasına yol açtı.
Oyunu rakip alanda yığdığımız anlardan Erhan Şentürk ile başlayan atakta Muhammet’in vuruşu kaleciden dönse de Bahattin boş kaleye topu ağlara göndermesiyle fark bire indi.
Golü bulduktan sonra daha çok rakip alanda olmayı beklerken bu durum kısa sürdü. Ancak bu anlarda Samet’in golü ofsayt olarak iptal edildi. Bu kalkan bayrak tamamen yanlıştı. Yine hakemin bir an penaltı noktasını gösterip iptal ettiği pozisyon vardı.
Maç bir anlamda koptu iki takım açısından da halı saha maçı görüntüsüne döndü. Kalemizde inanılmaz goller kaçıran rakip vardı. Biz ise artık artan yorgunlukla birlikte ki anlamakta güçlük çekiyorum rakip kaleye gidemedik.
Oyun sistemimiz tamamen çökmüştü. Maçın genelinde ki dağınık görüntü yenilen goller sonrası iyice arttı ve şuursuz ataklarımız çıktı ortaya. Ligde ağır bir yara aldık. Sarıyer puan farkını açtı, Sakarya ile aynı puandayız.
Elbette tüm bunların telafisi olur. Ancak öteden beri dile getirilen gol üretemiyoruz, rakibi tam olarak etki alanını kıramıyoruz söylemleri daha da artacaktır. Bu maçta oynanan oyun görüntüsü haftaya Sarıyer deplasmanında dileriz ki olmaz.
Son haftalarda özellikle iç saha maçlarında çift santrafor ile başlanması gerekiyor eleştirileri bu maçın ardında daha da dile getirilecektir.
Öyle ki bu maçta özellikle ilk yarıda üretkenliğimiz yoktu. Pozisyonlar hep başlamandan bitti. Kaleciyi rahatsız edecek bir şutumuz dahi yoktu. Kanatlar yine etkisizdi. İshak gibi tecrübeli bir isim dahi top kayıpları yaparak ataklar başlamadan bitti.
Yenilgi sonrası yazması kolay olur derler…Neyse kısa keselim o zaman. Takım genel olarak iyi değildi. Mücadele anlamında da sıkıntılar olunca rakipte bulduğu pozisyonları iyi değerlendirdirdi. Dilerim gelecek haftalar telefisi olur.