Taraftar takımına destek vermeye devam ediyor. Hafta içi oynanan Trabzonspor maçında da kendisine yakışır şekilde takımına 90 dakika destek vererek bunu zaten göstermişti.
Transfer yasakları gelmeye devam ediyor. Bu kez ligde başka takımlara da yasak geldi. Bu bize ne kazandırır bilemeyiz ama bizim bu ligde kalabilmemiz için en azından kendi rakiplerimize karşı kazanmamız gerekiyordu.
Bunlardan biri de Sivasspor maçıydı. Onlarda moralli geldiler. Kayserispor maçı galibiyeti ve sonrasında da Galatasaray beraberliği onlara Bülen Uygun ile iyi bir başlangıç oldu. Ancak bizim özellikle Trabzonspor maçında ki ikinci yarı da ki oyunu bu maçta baştan itibaren göstermemiz galibiyeti de hazırlamış oldu.
Drongelen sol bekte başlaması biraz sürpriz olsa da kimse de yadırgamadı diye düşünüyorum. Nitekim sırıtmadığı gibi uzun sürelerden sonra bir sol bekimiz gol atmış oldu. Her ne kadar orijini stoper de olsa oynadığı pozisyon itibariyle bunu belirtmemizde sakınca yok.
Diğer taraftan oyuna iyice hakim olunca Fofana’nın etkisiyle gelen ortaya Holse dokundu ve farkı artırarak takımını rahatlatmış oldu.
Bizlerde kolay maç izleriz düşünmemiştik ama bu kadarını da özlemedik değil ligin başından itibaren. Yine Marius bir hayli gol pozisyona girmiş olsa da Ali Şaşal buna izin vermedi.
Var rakip oyuncunun tokatını es geçmeyerek erken bir kırmızı kartla bizi de rahatlatmış oldu.
Yine Dimata’nın disiplinsizliği belki galibiyetimiz örtecek ancak bu kadar basit ikinci sarı kart da affedilir gibi değil.
Burak Şeker iyi bir maç yöneterek iki takıma da ölçülü davrandı ve taktir hakkı değil gördüğünü çaldı diyebiliriz. Bizde bunu bekliyoruz zaten hakemlerimizden.
Karagümrük maçından sonra Sivasspor maçını da kazanarak sahamızda kazanma alışkanlığı kazandık. Bu iyi bir gelişme.
Kazanılan 3 puan ile düşme hattından bir nebze uzaklaşmış olsak da moral anlamında iyi olmasına rağmen elbette hiçbir şey bitmedi. Çok alınacak yol var. Bu lig bir çok sürprize gebe. Bakalım haftaya bir başka sürprize imza atabilecek miyiz? Neden olmasın?