Maç izlemek keyifli, stresli ama Afrin de şehit düşen askerlerimiz olunca bunun havasını yaşamak dahi zor oluyor. Maçtan önce de onların isimlerinin tek tek okunması ve tüm stat da bulanların “Burda!” sesleri tüylerimizi diken diken etmeye yetti. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet kederli ailelerine de başsağlığı dilerim.
Taraftarlarımı rakip teknik direktörün belirttiği gibi maça yine damga vurmasını bildi. Hatırı sayılır şekilde statta yerini aldı ki bu kadar taraftar bırakın 1. Ligi, Süper Lig de dahi yok. Takımını yalnız bırakmayarak sahada mücedele eden futbolcularına büyük bir destek vermiş oldular. Yürekten alkışlıyoruz.
Adanademirspor karşısında Samaras’ın son dakika golünün hakem tarafından yenmesi ve iki puanımızın o maçta kalmasının yankıları hafta boyunca sürdü. Tertemiz bir gol verilmedi. Tüm spor kamuoyu da yaptıkları paylaşımlarla tepkisini dile getirdi. Bu maçı kazanmakta bunun için daha çok önem kazanmıştı.
Maç öncesi, her zaman taraftarımızı beğenen BB.Erzurumspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, yine yayıncı kuruluşa verdiği röportaj da taraftarlarımıza büyük övgüler söyleyerek galibiyet için geldiklerini belirtti.
Bunu söylemek elbette bir takımın hakkı. Rakip takımlarda şöyle bir hava oluşmuş gözüküyor; Kayyıma kalmış ve sahipsiz bir takım ve stoperleri de yok, mutlaka yeneriz!
Aslında böyle maça çıkmaları bizim için avantaj. Çünkü rakip alanda daha fazla etkili oluyoruz. Bunun içinde skor üretmemiz biraz daha rahat olabiliyor. Elbette kalemizde pozisyonlarda veriyoruz.
Maçı iki takımda dengede başladı. Rakip takım ilerleyen dakikalarda daha fazla önde oldu. Kontra atak oyun anlayışımızla rakip alanda gol aradık. İlk dakikalarda Burhan’ın kale önünden vuruşunda top direkten döndü. Hepimizin yüreğine ağzına getiren bu pozisyon aynı zaman da maçın kırılma anı olarak da kayıtlara geçmiş oldu.
Biraz olsun denge kurmaya çalışmış olsakta orta alandan çok fazla çıkamadık. Engin Hoca, orta alanı kalabalık tutup rakip takımı durdurmak için ve kaptığımız toplarla da rakip alanda etkili olmayı düşünmüş besbelli ki bunda da takım etkili oldu.
Kaptığımız toplarda az da olsa etkili olmaya başladık. Oyunu biraz olsun soğutmak ve kalemizden topu uzak tutmak temel felsefimizdi. Aslında biraz ürkek görüntümüz vardı. Bizlerin ve taraftarların da beklediği sahada bu kadar ofansif oyuncu varken neden daha fazla üretken olmayalım görüşüydü.
Erzurumspor, topa daha fazla sahip olan taraftı. Nitekim maç boyunca da iyi pozisyonlarda buldular. Gol değil gollerde bulabilirlerdi. Bunda kritik defans hamlelerimizle birlikte yine gününde bir Furkan’ın olması rakibin gol yollarında ki etkisini kırmamızda en büyük etkendi.
İlk yarıda az gittik ama golü bulan taraf olduk. Samaras’ın başlattığı atak, genç Enes’in becerisi, rakip defanstan enfes sıyrılıp yaptığı ortaya ön direkte yerini alan Göksu’nun iyi takibi ile kafa vuruşu sonrası topu ağlara gönderdi.
Enes, golde ki bu başarısı güzel olandı. Ancak bu aşamaya kadar rakip alanda ezdiği toplar vardı. Kaptırdığı toplar kalemizde pozisyon olarak döndü. Yine topu gereksiz kullandığı oldu. İlk yarıda golden hemen sonrası bulduğu birebir pozisyonu değerlendiremedi. İkinci yarıda da boşta ki arkadaşına verip daha garanti bir gol pası yerine gücü bittiği yerde şutu atmayı yeğledi, zayıf olan şut kalecide kaldı.
Enes’in hareketleri, top ile oynamayı sevmesi rakip futbolcu eksiltmesi ve tekniği gözümüze hoş gelen taraflarıdır. Ancak bunun için fiziğini daha çok güçlendirmeli ve ayakta kalmayı başarmalı. İşte bunları yapan bir Enes, daha başka olacaktır.
İkinci yarıda, kendi sahamızda daha fazla olan bir Erzurumspor vardı. Kalemizde ofsayt ile biten pozisyonları ciddi canızımı yakabilirdi. Buna reaksiyon vermek ve rakip alana topu taşımak gerekliydi.
Bunu aman aman yapamadık belki ama gittiğimiz anlarda da etkili olduk. Öyle ki Enes ile önce mutlak golden olduk. Göksu ile gole yaklaştık. Samaras kale önünde ki vuruşu kaleciden döndü Gökay tamamlasa da ofsayt ile bitti.
Samaras, gerçekten performasını artırdığı zaman neler yaptığını görüyoruz. Hem golü hazırlamada hem takımı atağa kaldırmada hemde top ayağındayken rakip futbolcuları ekarte etmede ne denli başarılı olduğunu gösteriyor. Klas bir futbolcudan beklenenler var artık. Gitmesini isteyenler dahi onun bu futbolundan hoşnutlar artık.
Baştan itibaren sıçrama beklediğimiz Chibuike ise maalesef istenen o aşamayı gelemedi. Oysa Engin Hoca onu 11 de başlattı. Bu krediyi tam olarak kullanamadı. Beklediğimiz o Chibuike olmadı.
Engin Hoca yine ilginç tercihler yaptı. Kenar da Gökay varken ilk olarak Oğuz’u aldı. Sonra Angan varken Samed tercihini yaptı. Bunlar ilginç olanlardı. Sırıtmadı belki bu değişiklikler ama skor farklı olsaydı inanın başı ağrıyabilirdi.
Hakem Süleyman Abay! Bizim için öteden beri maçlarda görmek istemediğimiz bir hakem. İsmini görünce eyvah demişizdir. Şükür ki kritik bir pozisyon olmadı. Hatta Nobre’nin kendisini atmasını da iyi gördü. Ancak futbolcularımıza gösterdiği kartlar, bazı pozisyonlar da çok rahat rakip için düdük çalarken, futbolcularımız yerde olmasına rağmen faulümüzü es geçmesini yazmadan edemeyiz. Hele de Nobre, oyuncumuzun ayağına basıp ikinci sarı kartı hak etmesine rağmen bunu yapmamasını da görmezden gelemeyiz Sayın Abay!
Şükür ki kazandığımız bir haftayı geride bıraktık. Zorlu bir fikstür bizleri bekliyor. İlk olarak haftaya deplasmanda Altınordu ile oynayacağız. Biliyorsunuz deplasmanda Rizespor gibi güçlü bir takımı farklı yenmeyi başardılar. Buradan alınacak bir puan dahi değerli olacaktır.
Bu takımın öncelikle ligde kalacak puanları toplamaktır hedefi. Üst sıralar ve play-off kim istemez ama çokta fazla kendimizi kaptırmadan toplayabildiğimiz kadar puan toplamak önemli olanıdır. Kadro kötü mü değil hatta bu kadro çok rahat play-off oynayacak bir kadroydu. Ama ilk yarıda öyle puanlar kaybettik ki geldiğimiz noktada önce alt sıralardan kopmaya bakıyoruz.
aydindogdu@hotmail.com