TANER HOCA BÖYLE İSTEDİ!

Soğuk havada oynanan maç yağan yağmurun etkisiyle de zeminin kötülüğünü orataya çıkarmıştı. Sarıyer yenilgisiz çıktığı maçta son dakikalarda bulduğu golle namağlup ünvanını devam ettirdi.

Hoca, “bir avuç taraftar desteğiyle çıkacağız maça”demişti. Ama o bir avuç taraftara yenilen golden sonra tüm Sarıyer tribünleri tarafından o sözleri söyletmeseydi en büyük hediyeyi vermiş olacaktı onlara.

Maç öncesi gerek sosyal medyada gerekse maç öncesinde rakip taraftarlardan çok çirkin hakaretler ve tahrikler vardı. Polisin geniş güvenlik önlemleri de ayrıca kayıtlara geçmiş oldu. Milli maç arası olması da maça ilgiyi artırdı.

Taner Hoca, Canberk ve Enes sürpriziyle başladı maça. Beklenen bu tercihler maçın gidişatına da olumlu katkı yaptığı söylenebilir.

Maçın başından itibaren kontrollü oynadık. Rakip takımda bizden çekindiğini ilk dakikadan itibaren ortaya koydu. En azından puan farkını korumak isteğini gösterdi. Ev sahibi özelliğinden ziyade aldığı toplarla kalemize kanatlardan ve ortadan derinlemesine paslarla gol aradı.

Hakem, en ufak sertliğe müsaade etmeyeceğini söyledi mi bilmem ama ilk dakikalardan itibaren sarı kartlarını hiç tereddüt etmeden gösterdi. İlk kartlardan sonra Sarıyer’de oyunun tansiyonunu yükselterek sürekli hakemi de etki altına almayı başardı.

Rakibin üzerine daha çok kalabalık görünerek gözdağı verdik. Burada girdiğimiz pozisyonlar oldu ama istenildiği gibi olduğu söylenemez. Penaltı beklediğimiz pozisyonda hakem devam dedi.

Son zamanlarda göremediğimiz bir organizasyon atağıyla geldi golümüz. Kubilay’ın kullandığı korner sonrası topla buluşan Canberk’in ortasında kendisini unutturan Savaş gelen ortaya kafa vuruşuyla topu ağlara göndermeyi başardı.

Savaş için önceki yazılarımda belirttiğim gibi sık sık kaleye yakın oynamalı ve şut denemesi yapmalı yazmıştım. Çünkü ofansif olabilecek bir oyuncu ve bunu daha da artırmalıdır.

Öne geçen takım olarak belki daha çok pozisyon üretmeliydik ve rakip alanda daha fazla bulunmamız gerekiyordu. Skoru koruma çabasıyla birlikte, diğer taraftandan da farkı artırma düşüncesi vardı sahada. Uzaktan etkili şutlarımız vardı. Ama bunlar içinde kaleciyi rahatsız edecek düzeyde değildi.

İlk yarının sonlarında Sarıyer, gole yaklaştığı anlarda kalecimiz Ahmet sahne aldı ve geçit vermedi.

İkinci yarıya üst üste pozisyonlar bularak başladık. Her iki takımda gördüğü sarı kartlar nedeniyle ilk yarının aksine daha sakin bir görünüm sergiledi.

Sarıyer oyunun kontrolünü eline alıp yarı sahamızda daha çok göründü. Atağa kalktığımız pozisyonlarda final paslarını daha iyi kullanmamız gerekirdi. Bu sıkıntımız maalesef sezon başından itibaren devam ediyor.

Önceki maçlara nazaran Kubilay oldukça etkiliydi. Yine kaleyi yokladı ama sonuç alamadı. Bahattin son oyuncu olarak elinden geleni yaptı belki ama o bekliğimiz bitiricilik anlamında ortalıkta yoktu. Bulduğu net bir pozisyonda şut yerine arka direkteki Kubilay’ı düşünmüş olsa fark 2’ye çıkacaktı. Bizim adımıza bir anlamda maçın kırılma anıydı.

Oyuna yaptığı değişikliklerle güne damga vuran Taner Hoca, Enes’in yerine Şafak’ı aldı. Bu bir nebze anlaşılmış olsada rakibin daha fazla üzerimize gelmesine neden oldu. Buna rağmen maç istediğimiz gidiyor gibi gözükse de Serkan mutlak gol pozisyonunu Ahmet ayaklarıyla son anda önledi.

Bahattin, gol bulamadı belki ama maçta ki en önemli işini yaptı ve rakip defanstan Özgür’ü mutlak gol pozisyonunu engellemesi nedeniyle direk kırmızıdan oyundan attırdı.

Oyuna en büyük tepki alacak değişiklikle müdahale eden Taner Hoca, günün başarılı ismi Kubilay-Muhammet Beşir değişikliğiyle adeta beraberliğe zemin hazırladı. Ne yaparsınız işte Taner Hoca böyle istedi!

Rakip on kişi olmasına rağmen orta alanda baskı yapan olmayınca çok rahat gelmeye başladı ve Alim’in şut arama çalışmasına engel olamayınca Canberk’in ayağına da çarpmasıyla top hepimiz gibi Ahmet’in de bakışları arasında ağlarımızla buluştu. Bir anlamda pozisyon şansızlığımız oldu.

Son dakikalarda ki gol arayışımız da sonuç vermedi. Muhammet Beşir’in rakip alanda zor pozisyonda ki ters kafa vuruşunu kaleci son anda kornere çevirmeyi başardı.

Hakem hem lehimize hemde aleyhimize verebileceği penaltılar vardı. Bol sarı kart rakibin on kişi kalışı ve ikinci yarının başında Samet’e yapılan faul de yine verilebilecek kırmızı kart olarak notlarımız arasındaydı.

Oyunun genelinde mücadele anlamında olumluydu. Ancak rakibin on kişi kalmasını iyi değerlendiremedik. Kuşkusuz Muhammet ile topu ileride tutmak istemiş olsa da Hoca orta alanı çok boşaltarak rakibin ekmeğine yağ sürdü. Enes İslam dan sonra bir de Kubilay’ı alırsanız orta alanı rakibe bırakmış olursunuz. Kanatlarınızı etkisiz hale getirmiş olursunuz.

Bir diğer ilginçlik ise hoca iki değişiklikle maçı tamamladı Taner Hoca. Elbette rakibiniz olan bir takımdan deplasmanda alınan 1 puan değerlidir. Ancak tıpkı Gümüşhane de olduğu gibi son dakikalarda yediğimiz gol ile galibiyetten oluyorsak bu durum hanemize kayıp olarak geçiyor.

Taner Hoca’nın gelmeside gitmesi de elimizde değil. Çünkü takımı bizden daha çok düşünen bir Başkan var. Bu durumda onun işine karışmak doğru değil ama bu kadar taraftar tepkisine daha ne kadar sabredilir doğrusu merak ediyorum.

Elbette bizler hep kazanalım isteriz. Lakin bir de sahada oynanan ve oynatılmak istenen oyun var. Bakın bize geçit vermeyen ve serimizin bozulmasına neden olan Bayrampaşa kalecisi haftaya rakibimiz olacak Hacettepe’den 6 gol yiyebiliyor. Bize karşı çıkan her takım ekstra motivasyon ile çıkıyor maçlara.

Daha evvelde yazdıklarımız arasında eğer bu takımda oynayan oyuncular gelecek yıllarda bu takımda yer almak istiyorlarsa her hafta üstüne koyarak performanslarını artırmalılar. Ama maalesef genel anlamda böyle bir sıkıntı var. Ayrıca çok kolay maç kazanamıyoruz.

Gol kralımız var, gole yakın isimlerimiz var ama buna rağmen kolay gol atamıyoruz. Hadi kolayını geçtik bulduğumuzu atsak ona da şükür diyeceğim. Mesala Oğuz, kale karşında vur arkadaşım. Oyalanma orada. Bir diğeri çok basit “kafanı kaldır” derler top atacağın zaman. Hem orta yaparken hem şut çekerken. Oyunu okumak meselesi bu birazda. Zaten farkındalık buradan çıkıyor. Oyuncularımız kafasında da oynamalı maçı sadece ayaklarıyla değil.

Kanatlar oynarsa maç alırsınız, orta alanınız güçlü olursa pozisyon üretirsiniz. Kağıt üzerinde iyi bir takımız ama buna rağmen çok rahat maçlar çıkaramıyoruz.

Haftaya dileriz ki yeni bir serinin başlancısı olur ki öyle olmalı. Sakarya deplasmanına kadar yakalanacak seriye de ayrıca ihtiyaç var. En azından ikinci yarı için daha umutla bakmak için.

Bir yanıt yazın