TEK GOL İLE ÇOK ÖNEMLİ 3 PUAN!

Deplasmanda takımın yalnız bırakmayan ve “Deplasman Sefiri!” pankartıyla da bunu dile getiren taraftarlarımız uzun bir aradan sonra oldukça mutlu dönecekler Samsun’a.

Geçen yazımda da değinmiştim bakalım kendi sahamızda oynadığımız oyunu deplasman maçı olan Gaziantep karşısında da sergileyecek miyiz? Şükür ki bu sorunun cevabı tek gol ile de olsa alınan üç puanın yanı sıra oynanan oyun ve mücadele de bizleri sevindirdi.

Gaziantep de yine son dakika da olsa Bodrum maçından 3 puanın moraliyle maça çıktı. İlk dakikalar da rakip daha etkili olsa da bunu çok kısa süre de adeta cevap vermiş olduk. Taç ile başlayan atağımızda Ntcham’ın Holse’ye enfes pasında onun kontrolü ve net vuruşuyla gelen golümüz geldi.

Gol sonrasında yine rakibin etkili çıkışları olsa da defans ki Van Drongelen’in gününde olması ve Satka’nın da dikkatiyle ataklar tehlike olmaktan çıkmıştı.

Bizde bu ataklara aslında daha bir kontra atak şeklinde cevap verebilseydik fark açılabilirdi. Burada Muja iş yapacak bir ara önü boş içeri girmesi gerekir tehlikeli alana girmeli ama döndü arkadaşına pas verdi pozisyon öldü bir nevi. İlk yarıda Marius’un şutu defansa çarpıp kaleye yönlenirken son anda kalecinin dokunuşu buna engel oldu.

Yine son anlarda Ntcham’ın uzaklardan şutu kale direğinin üstün az farkla auta çıkması bizim adımıza da önemli anlardı.

İkinci yarıya daha kontrollü başladık. Rakip biraz gelmeye çalışsa da yine atakları etkili olmadı. Okan’a gelen yarım şutları gördük öyle aman aman bir pozisyon vermedik ki maçların doğal atakları ve karambollerini gördük. Bunda elbette ki defansımızın bu maçta kritik müdahalelerinin etkisi vardı. Mesela Zeki kaçırdı bir ara ama Bola kapattı o açığı. Bola’nın rakibin arkasına düşmesi vardı Schindler kapattı. Müthiş bir yardımlaşma vardı takımda.

Yine Marius çok çalışıyor ama formsuzluk değil bu daha çok kapasitesi bu kadar bana kalırsa. İkinci yarı da vuruşları ya defansa çarptı ya ıskaladı. Yine Schindler’in zor da olsa vuruşu kalecide kaldı. Holse çok çalıştı çok yoruldu yine Ntcham günündeydi.

Celil demiştim geçen yazımda. O da son anlarda girdi maça. Güzel driplingler yaptı ama Süper Lig heyecanına kapıldı biraz ama bence daha çok şans bulmalı. Laura çok geç girdi diye düşünüyorum. Oyundan düşen Muja iyi süre aldı bence.

Çabalıyor mücadele ediyor takım araya toplar atıyor uzak direklere atıyorlar. Hani öyle can sıkan bir görüntümüz yok sahada. İyi bir forvet olsa zaten 2 veya 3 çok rahat atardık dedirtti bu takım bize.

Takımın haftaya Başakşehir’in kupa maçından dolayı oynamayacak olması bu maç ritmimizi de etkileyecektir. TFF 90’lı yılları andıran uygulamasıyla aslında futbol mantalitemizin çok da değişmediğini gösterdi. Takımlar buna göre şekil alacaklar artık. Üst üste maçları sadece bizim ülke takımları oynamıyor tüm Avrupa da böyle durum. Reis, basın toplantısında da kısmen buna değinmiş ki doğru.

Kaldı ki ben hafta sonu taraftarımla daha çok kişiyle oynayacağım maçı neden hafta içi oynayın hem daha az kişi olacak hem de üst üste maç trafiğine daha dar olan kadromla bir de riske edeyim. Hani havasını atan onlar kaymağı yiyen yine onlar dedirtiyorlar adama.

Gaziantep’den hem kendi rakibimizden hem de ligin ilk deplasmanından alınan tek gol ile alınan 3 puan altın değerindedir. Hepsini tebrik ediyoruz. Dileriz diğer maçlara da bunlar yansır. Artık ilk hedef yine bir zor deplasman olan Hatay deplasmanı. Bakalım burada Reis ve ekibi neler yapacak. Gönlümüz elbette yine 3 puan diyor ama dedik ya zor bir deplasman. Umarım kolaya döner.

Bir yanıt yazın