Maçın Trt’den verilmemesinden tutun da hakemin kararlarına kadar bir sürü olumsuzluklar yaşadığımız bir akşam oldu.
Böylesi kritik bir maçın yayınlanmaması Sakaryaspor yönetiminin bilinçli ve kasıtlı bir uygulamasından başka bir şey değil. Çünkü bu maça zaten doğal olarak şehirlerinden ve yakın illerden gelecek bir çok taraftarı olacaktı.
Yılport Samsunspor’a karşı böylesi önemli maçta taraftarı takımını zaten yalnız bırakmayacaktı. Ancak onların kendi iç hesapları vardı ki bu da sahada kendisini gösterdi.
Maçın hakemi yönetimiyle adeta hakkımızı gasp etti. Evet öyle. Hem faullerde hem sarı kartlarda hemde yüzde yüz İlyas’ın düşürülmesine vermediği penaltı. Bir de futbolcularımızın maç içindeki itirazları vardı yine penaltı beklediğimiz.
Maçın öncesinden başlayarak yeniden takımı motivasyon çalışmaları, takımın yalnız kalmaması ve desteği için gösterilen çaba sonuç vermişti. Taraftarımız yine kendisine ayrılan yeri doldurmuştu.
Pankartımıza el uzatan birkaç kendisini bilmez rakip taraftarı genele yaymak istemiyoruz. Maç öncesinden oluşan güzel havanın bu kendini bilmezler tarafından bozulmasın diyoruz.
Maçın bütünü karşılıklı ataklar ve pozisyonlar vardı. Kaçırdığımız mutlak gol pozisyonları vardı. Kale sahası içinden hem ilk yarıda hemde ikinci yarıda.
Rakibin de atakları vardı. İlk yarıda serbest atış sonrası kale önünen kaçırdıkları mutlak gol akıllarda kalanıydı.
İkinci yarıya ağırlığımızı koyduğumuz zamanlara kalemizde golü görmemiz tam anlamıyla talihsizlikti.
Golün etkisinden kurtulup yine atak olduğumuz durumlarda gole yaklaştık. Ancak Samet’in maçın sonlarına doğru kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda vuruşunun auta gitmesi en net pozisyonumuz olarak kayıtlara geçti.
Çok olumsuz yazmak istemem ama özellikle ataklara kalkarken ki acemice hareketler, bazı kademe hatalarımıza da dikkat edilmeli. Birkaç pozisyonda çok rahat adam kaçırdık arkaya mesala.
Diğer taraftan duran topları daha iyi kullanmalıyız. Ayrıca kanat organizasyonlarını ve rakibe presle kaptığımız topları da etkili kullanma konusunda daha dikkatli olmak durumundayız. Topu daha efektif kullanmak zorundayız. Yoksa istek ve mücadele anlamında iyi bir maçı geride bıraktık.
Kötü bir maç çıkartmadık bu akşam. Hem hakem hem de pozisyon şansızlığımız vardı. Hep böyle olacak değil.
Maçın ilk ayağını 1-0 kaybettik. Ancak bu skor ne rakibi tam olarak memnun eder ne de bizim turu kaçırdık ah vahlarına bürünmemize neden olur.
Maç ortada, tur ortada ve her iki takımın bir sonra ki maçta göstereceği hünerlerine bağlı.
Aslında avantajlı taraf biziz. Yılport Samsunspor ikinci yarıda evinde gösterdiği performansla turu geçmeye en yakın taraf.
Futbolda 90 dk bitmeden kimse kazandım diyemez. Kaldı ki bu çift ayaklı bir maç trafiği. Oynanacak koskoca bir 90 dakikamız var. Ümitsizliğe girmeden, mücadeleyi bırakmadan ve taraftarını arkasına alacak takımımız sahadan istediğini de almasını bilecektir.
Rakiplerin bize karşı daha rahat psikoloji içine çıkıyor olmaları ve bizim futbolcularımızın daha çok kendilerini baskı altında hissetmeleri mi acaba pozisyonları kaçırmamıza etkili oluyor diye düşünmeden edemiyorum.
Çünkü rakiplerden hangisi olursa olsun gerek maddi gerekse takım kalitesi anlamında bizimle oynadıklarında çok da kaybedeceği bir şey yok ama bizim daha çok hesap kaybımız olacaktır. Netice de rakipler yenilsede haklı bir mazeretleri var. Ama bizim yok. Bu durumda ister istemez futbolcularımızın hata yapma oranını artırmaktadır. Elbette mazeret değil ama mümkün deyip geçelim.
Yönetimin acilen federasyona şikayette bulunması ve daha kıdemli bir hakemin verilmesini sağlaması gerekiyor. Gerçekten bu yıl çok puanlarımızı götürdü hakemler. Bari turu götürmelerini engelleyelim.
Samsunspor’umuz inanıyorum ki bu turu geçecektir.
Yazıyı bitirdiğim anlarda Tuzlaspor’un Manisa B.B maçına hakem hatalarından dolayı çıkmayacağı açıklamasını gördüm. Tüm bunlar tesadüf mü? Yoksa bilinçli bir işlem mi? Aman Samsunspor bazı takımların karşısına çıkmadan elensin mi? Hadi bakalım kolay gelsin…Bunu buraya bir not edelim ilerleyen haftalarda göreceğiz.