Rüya gibi bir sezon geçiriyorduk. El hak küme düşmemeye oynarız diye beklerken, önümüzde Avrupa Hayalleri çıktı.
Bunu tüm futbol ekibi başarmıştı. Önceki yazılarımda bir endişemi paylaşmıştım “Samsunspor’da sonunu getiremedi!” denilmesi üzer bizleri diye.
Bu endişe son haftalarda kendisini iyiden iyiye hissettirdi. Düşen oyuna bir de alınamayan skorlar gösterdi. Futbolcularımızın üzerlerinde oluşan baskı da etki etti diyebiliriz içeride oluşan bir takım izahı zor durumlar. Ancak bir şeylerin ters gittiği aşikar.
Ben sadece “Yılbaşı krizi!” olarak bakmıyorum olaya. Çünkü yine hatırlarsanız Başkan’ın “Futbolcular gelip Küme düşmemeyi garantiledik. Avrupa yolu için de ekstra prim istekleri oldu. Ben buna karşı çıktım.” açıklamaları olmuştu.
Bu satır arası açıklama hep aklımda takılı kaldı. Eş zamanlı olarak o zamanlarda bir nevi düşüşte olan futbolcularımız da oldu, kendisini sakata bağlayan da! Elbette ki varını yoğunu sahada gösterenler de. Lakin bu bir takım oyunu çekirge bir sıçrıyor iki sıçrıyor. Son haftalardaki mağlubiyetler de nihayetinde bir bütün olarak bakıldığında karşımıza takım içinde bazı dengelerin bozulduğuna işaret ediyor.
Tabi bunların içine takım içinde kalacaklar gidecekler ve yapılan anlaşmalarda eklenebilir. Yine beklentisi yüksek olup karşılanmayanlarda. Netice de hepsi insan!
Sahada ki durumdur bize gösterge. Gol sevinçleri olsun pozisyon kaçırmalar olsun, taç atışlarında ki istek dahi. Hani canla başla koşuların zamanı kısaldı, özveri azaldı.
Neyse maça giriş de yapamadık. İlk yarının başlarında Alanya göstere göstere geldi. Engel olamadık o gole ve başımız eğik ayrıldık.
İkinci yarıya daha istekli başladık. Dimata yerde kaldı ve ofsayt verilen pozisyon VAR’da düzeltildi. Ancak Holse çok kötü penaltı kullanınca beraberlik şansını da yitirmiş olduk. Oysa ki Nthcam ve Zeki Yavru vardı. Artık tercih deyip geçiyoruz işte. Olmadı!
Özellik son bölümde ki doldur boşalt ataklar biraz kendisini gösterdi. Önce Dimata’nın şutunda top direkten döndü sonra da Drongelen’in kafa vuruşu doksan tabir edilen köşeden döndü. Olmayınca olmuyor. Yani 3-1 lehimize bitecek maçta mağlubiyet ile ayrıldık.
Artık kalan haftalarda nasıl bir yol çıkar önümüze bakacağız. Bodrum maçı da öyle kolay geçmeyecek. İlk maçta 4 attığımız takım yok karşımızda. Daha dirayetli daha çok oynayan bir takım. Defansı da dirençli artık. Ancak futbol bu diyoruz.
Bugünlere bizi buralara götüren futbolcuları yerin dibine koyacak değiliz. Kabul etmek gerekir ki emekleri büyük hakları çok. Ne beklerken nerelere getirdiler bizi. Ancak bu aşamadan neden daha iyisi olmasın diyoruz haliyle.
Bu kadar uzun süredir 3. olmuşken neden aşağılara inelim diyoruz. Mutlaka takım da diyordur diye düşünüyorum. Diyorsunuz değil mi? Yok canım diyenler olabilir. Lakin aksini düşünmek istemiyoruz. Kalan maçlarda bize ne olduklarını göstereceklerdir.