Evimizde kazanarak devam etmek her şeye rağmen güzel olanı. Taraftar yine hatırı sayılır şekilde maça olan ilgisi devam etti. Özellikle açtıkları pankartlarlarla hem Bolu’da yaşanan vahim olaya hem de 20 Ocak kara günümüze göndermelerle
alkışı hak ediyorlar.
Maç boyunca takımı ayakta tutmak ve özellikle de ilk yarı boyunca hiç susmadılar. Büyük bir destek var elbette ama gönül istiyor ki hiç boş yer kalmasın. Başkan Yüksel Yıldırım’ın yeni stadyum yapalım çıkışını yazının sonunda değineceğim.
Maçın başında iştahlı başladık ve gol aradık. Takım olarak gole yakın oynadık daha çok isteyen taraf olduk. Rakip Gaziantep FK sahamızda oynamayı bu yarıda pozisyonu dahi yoktu.
Ntcham’ı anlamaya çalışıyoruz diğer taraftan. Neden bir anda durakladı. Halen aklı o günde mi kaldı? Onu Reis Hoca ve Yönetim bilecek lakin çözüm bulmalı. Çok daha fazla inisiyatif almasını bekliyoruz ama yok olmadı iki haftadır.
Diğer yandan Holse’nin çabası yine ancak takım olarak duraklama olduğu da bir gerçek. Şu var ki buna rağmen mücadele de dikkat çekiyor. Yine Drongelen’in yokluğunda görev alan Yunus Emre’nin eski günlerine dönüş sinyali vermesi sevindirici olanıydı.
Beklenen gol ilk yarının sonlarında geldi. Bola’nın ortası Holse’nin güzel ortasına Marius iyi dokundu ve top ağlarla buluştu. Yalnız hakemlerin 4 dakika pozisyonda ne ardıklarını merak ettik. Sahi ne vardı ne aradınız da bulamadınız? Yoktu çünkü. Biz tribünden gördük sonra telefondan da baktık ama siz bunu nasıl görmediniz hayret! Bize karşı yanlı tutumlarınız devam ediyor bilesiniz Tff ve hakem camiası!
İkinci yarıya daha önde basan bir rakip vardı. Bu baskı sonuç getirdi onlara ve Satka’nın, Okan’a pasında bir anlık konsantrasyon hatası kalemizde gol görmemize neden oldu.
Konuk takım bu golle biraz daha maça asılır oldu. Pozisyonlar buldu. Okan bu anlarda skoru tuttu. Defansımız devreye girdi ve zamanında müdahalelerde bulundu. Bunlar önemliydi bir takım için çünkü ufak bir hata geriye düşmemize ve daha çok hata yapmamıza neden olabilirdi.
Thomas Reis devreye girdi ve oyuncu değişiklikleri yaptı. Dikkat çekici isim de yine Ercan oldu. Geçen hafta net gol kaçırmasına rağmen ona güvenmesi ki hele de Marius gibi skorer bir oyuncunun yerine alması dikkat çekiciydi. Yine Soner Aydoğdu’yu içeri aldı. Mesela kimse onu garipsemedi. Ayağı sağlam ne zaman girse oyuna iş yapıyor çünkü.
İyi bir ortaya çok iyi yükselen Ercan Soner’e indirdi topu o da düzgün bir vuruşla tekrar bizi öne geçiren golü yaparak galip gelmememize bu iki oyuncu da önemli bir faktör oldular. “Aferin Ercan bari bu sefer iyi iş yaptın!”dedirtti bizlere.
Kazanan haklıdır ama mutlaka Thomas Reis de oyunda ki düşüşü görüyordur. Bence bunda Ntcham gibi kritik bir isiminde iyi olmayan performansının da etkisi var. Çünkü pozisyonu itibariyle hem takımın ataklarında hem temposunun artmasında veya ayarlanmasında görüyoruz ki bunun çözüme kavuşması şart artık. En azından takımın havasının bozulmaması adına da ayrıca önemli.
Avrupa sesleri stadyumda da yükseliyor artık. Bu gidişatında bozulmamsı ve yakalanan fırsatın çok iyi değerlendirilmesini istiyor tüm taraftarlar. Artık ilerleyen haftalarda takımdan bu çağrıya olan karşılığı daha net göreceğiz.
GELELİM STADYUM MESELESİNE;
Başkan Yüksel Yıldırım’ın geçenlere katıldığı programda yeni bir stadyum yapalım çağrısıyla yeniden alevlendi bu söylem.
Peki neden yapılsın stadyum oysa daha yeni ve kaç milyon para harcandı? Şart mı? Çok mu lazım mı yazık değil mi mevcut yere? Diyenlerde çıkacaktır.
Öncelikle daima söylendi ama az kişinin yazdığı çizdiği bir şey var ki; yeri yanlıştı ve hedeflenen hiçbir şey mevcut yer için olmadı. Neydi o kısaca; o zamanlar 24 saat içinde her zaman yaşam alanı içinde olacaktı. Mağazalar ve lokantalar gibi her daim işleyen yerler olacaktı. Tıkır tıkır işleyecekti ve kazanç artırıcı unsurlar olacaktı. Marka işletmeler davet edilecekti. Bir tür Avm olacaktı. Bunlar olmadığı gibi stadyumun aksaklıklar bitmek bilmedi. Ne çimleri tutuyor ne de havası ne de yapısında ki sıkıntılar bitiyor. Türlü söylentiler ki depreme dayanıklılık meselesi de içinde hiçbir zaman bitmedi burası için. Bir tek ismi hariç!
Oysa o zamanlar ki daha yeni stadyum söylentisi olduğunda özellikle yeni yerden ziyade mevcut yerin korunması gerekliliği hatta bazı stadyumları örnek vererek bunu o günlerde yazdığım haber sitesinde çokça belirttim.
Hadi demiştim yerini değiştireceksiniz anlaşıldı ama bu yer Tekkeköy olmaması gerekiyor diye eklemiştim. Hem yol hem de şehir dışında olduğu içindi yani herkes batıya doğru yerleşim yaparken biz doğuya doğru yaptık. Bir de hava kirliliği olan bir alandı orası azot ve bakır fabrikasından ötürü. Nitekim o zamanlar kulübe yakın bir isim de bana Yaşar Doğu Spor Salonu’nun dışının bu kirlilikten dolayı temizlenmesi için her ay yüksek olabilecek şekilde paralar harcandığını söylemişti. Hatırlayanlar olabilir ki o zamanlarda Tekkeköy İlçe Başkanı dahi tarımın olumsuz yönde etkilediğini daima söylemişti. Bunlar dış etkenlerdi tabi.
Önemli olan ise bu stadyumun bitmeyen eksikleri ki bir türlü kendisini amorti edecek durumda ve konumda olmamasıdır. Şehre çok uzak gelmesi, trafik çilesi, alternatif yaşam aktiviteleri için yeterli olmaması, yoğun yağmurda herkesin olumsuz etkilenmesi gibi bir takım eksiklikler ve yine görüldü ki özellikle çimlerin düzelmesinin oldukça zaman alması da demek ki başkanı bu kadar yıl tüm bunlardan dolayı oldukça yormuş. Ki sonuna kadar hak veririm kendisine. Nice harcamalar yaptığı aşikar.
Tabi buna takımın Avrupa’ya gitmesi muhtemel büyük adaylar içinde olması ve Uefa’nın beklentileri içinde bir takım istekleri olacağı ve bunun da maliyetlinin kendisine yansıyacağını bilmesi de bu “yeni stadyum” isteğini ortaya koymasında en büyük etkendir.
Baktı ki Yüksel Yıldırım Başkan, Samsunspor sevdalısı olan Büyük Şehir Belediye Başkanı var ve bu rüzgarı da arkasına alarak haklı bir şekilde istediğini daha net bir şekilde ortaya koymuş oldu. Nitekim Başkan’ın Samsunspor anlamında ufak dokunuşları dahi taraftarlar nezdinde ne denli olumlu karşılandığını hepimiz gördük. Çünkü öncesinin neler yapmaya çalıştığını da gördü bu taraftar.
Stadyum olur mu olmaz mı bunu kestirmek güç. Çünkü şu konjonktürde her şey olabilir. Ne gerek var diyen de olabilir, mutlaka olmalı diyen de! Zaman gösterecek tüm bunları.
Her şeyden önemlisi bence bu kez taraftar isteğini daha net ortaya koymalıdır. O zaman benim ki az kişinin sesi değil de daha çok kişinin ki özellikle yerel basın olmak üzere ki sadece spor değil diğer güncel yazarların da taraftar gruplarının da devreye girmesi ve gündemde tutması gerekir. Ezcümle Başkan Yıldırım’ın bu çıkışının havada kalmaması gerekir.
Son olarak taraftar mesela yıllarca nasıl yakışmıyor maç öncesi stadyumda ki eski satış noktası yeri dedi ve haklı çıktı ki gördüm maç sonrası tıklım tıklımdı o koca yer. Hoşuma gitti. Almasa da insanın içeriye girdiğinde almadan çıkası gelmiyor çünkü. Stadyum meselesi de öyle madem Başkan gündeme getirdi fırsat bu fırsat deyip havada kalmamasını sağlamaktır.
Bakalım göreceğiz zamanla bu istek nereye varacak? Bence işin büyüğü taraftarda..hep öyle olmadı mı?