HAKLI GALİBİYET!

Bodrumspor, ligin sonuçlarıyla dikkat çeken bir takım. Özellikle Türkiye Kupası maçlarında aldığı sonuçlarla ne denli dikkat edilmesi gereken rakip olduğunu göstermişti.

Ankaragücü taraftarlarının Antalyaspor deplasmanı dönüşünde geçirmiş olduğu kaza sonucu vefat edenler için yapılan saygı duruşu kulüp yöneticilerimizin girişimleriyle olması taktir edilecek incelikteydi.

Yağmurlu ve soğuk bir hava vardı Samsun da. Buna rağmen durgun giden bilet satışlarının son gün artmasıyla birlikte doluluğun 15 bini geçtiğini düşünüyorum. Yine kulüp yönetiminin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olması nedeniyle iki gün önceden olmasına rağmen bayan taraftarlarımıza tribün jesti de alkışa şayandır.

Zorlu geçeceğini düşündüğüm maçlar arasındaydı Bodrumspor maçı. Ne yapacağı belli olmayan enterasan bir takım. Tecrübeli isimlerin dikkat çektiği takımın içinde on birde başlayan Göksu ve yedekten oyuna giren Mustafa Sevgi vardı bizde yakın zamanda oynayanlardan.

Bodrumspor’un başında olan Engin İpekoğlu’nun zemine ayak bastığında neler düşündüğünü doğrusu merak ettim. Belki de bunun için kısa sürdü basın toplantısı.

Samet Asatekin’in 11 de başladığı maçta, Onur ve Ramazan’ın yedeklerde dahi olmaması dikkatlerimizi çekti. Samet, oynadığı ilk yarı boyunca sakatlığının etkisinde olduğunu gördük.

Maçın hemen başında rakip alanda baskıyla başladık. İleride çoğalıp golü erken bulma niyetimiz vardı. Bunun içinde kanatlardan indik, orta alandan gittik. Özellikle Okan’ın uzaktan şutları dikkatlerden kaçmadı.

Hırslı ve sürekli rakibi ısıran bir görüntüsü var Okan’ın. Boşluk alanı bulduğunda dikine giden bir yapısı var. Üstüne koyarak devam ediyor ve İsmet Hoca’nın da vazgeçilmezi oldu.

İlk yarıda Erhan ve Abdülkadir’in kale önünden kafa vuruşlarının autla sonuçlandığı pozisyonlarımız vardı.

Kubilay, ilk yarıda ki oyunuyla bizi üzdü belki ama ikinci yarı oyuna ağırlığını koymasını bildi. Kalitesini konuşturdu adeta.

İlk yarıda rakip oyunu dengelediği anlarda, Nuri’nin hafif dokunuşuyla kendini yere bırakan oyuncu sayesinde öne geçme fırsatı yakalayan taraf Bodrumspor oldu. Penaltı atışında Ozan topu auta gönderince rahat bir nefes aldık.

İkinci yarıda Samet yerini Bahattin’e bıraktı. Üçlü forvete geçip skor üretme niyetinde olan İsmet Hoca bunun da neticesini ilk dakikalarda aldı.

Nuri hatasını telafi edercesine Kubilay’ın güzel ortasına iyi yükseldi ve kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi. Son zamanlarda görmek isteğimiz duran top organizasyonuydu. Kubilay-Oğuz  ver-kaçı sonrası Kubilay’dan geldi orta.

Rakibin üzerimize daha fazla geleceği ve boşlukları bulacağımız dakikalar başlamıştı. İşte bu anlarda sahne alan Kubilay, uzaktan sert ve düzgün vuruşuyla topu ağlara gönderdi ve farkı 2’ye çıkarttı.

Kubilay, bulduğu boş alanda topu uzun sürerek attığı şut direkten geri döndü. Eğer gol olsaydı sezonun en iyisi olmaya namzetti.

Bodrumspor, maçın içinde zaman zaman denediği defansımızın arkasına attığı toplar vardı. Bunlardan ilki ofsayt ile sonuçlandı. Birinde Ahmet başarılıydı. Ancak bu kadar rahat paslarına izin verirseniz cezayı da keserler.

Neyse ki suskun golcü Erhan Şentürk devreye girdi ve attığı şık golle fark tekrar 2’ye çıkmış oldu. Enes’in gelen ortaya kafayla Erhan Şentürk’e asistini de kaydetmeliyiz.

Oyundan iyice düşen rakip karşısında farkı artırabilecek pozisyonları bulduk. Son dakika da bu sefer hakem lehimize verdi penaltıyı. Sezon içinde kazandığımız ikinci penaltımızdı. Bahattin, topu havaya dikmesiyle 4.golden olduk.

Oyunun genel olarak hakimiydik. Kubilay’ın oyuna ağırlığını koyduğu anlarda daha fazla üretken olduk. Bahattin, istekli amenna! Ancak pozisyonları artık daha iyi okumalı ve bunları isabetli şuta çevirmeli.

Abdülkadir, yine çalıştı ama bu kez o kaleye şutlarını çok fazla göremedik. Daha çok ceza alanında topla buluşturmamız gerekiyor. Ancak sahada her zaman varlığını hissettiriyor. Bazen golcüler gol atamasa da büyük işlere imza atarlar. Yani alan açarlar, rakip eksiltirler ve sürekli rakip defansı rahatsız ederler.

Zaman zaman konsantrasyon düşmeleri yaşadığımız görülüyor. Sanırım bunu kenar yönetimde görüyordur. Diğer taraftan istek, mücadele ve pozisyon üretkenliğimiz en büyük artılarımız artık.

Daha önceki haftalarda, sezonun bitimine yakın bu baskıyı, stresi ve psikolojik olarak etkiyi kim daha olumlu kullanırsa bir adım öne çıkmaya yakındır diye belirtmiştim. Şimdi bu haftalara yaklaşıyoruz. Artık hataların telafisinin mümkün olmadığı zamanları yaşayacağız.

Hakem her ne kadar sonuca etki eden kararlar vermemişse de zaman zaman Kubilay’ın kaldığı tekmeleri göremedi. Kaleye yakın yerde kazanabileceğimiz faullerdi. Aleyhimize verdiği penaltıyı Nuri’ye yazıyoruz. Rakibine arkadan belki sert müdahale etmedi ama dokunması bile yetiyor malum.

Hakemlerin çaldıkları her düdük sonrası bizlere güven vermediklerini belirtmeliyim. Her pozisyonu mercek altına alır hale geldik!

Rakiplerimizin, puan kaybetmeleri ve bizim kayıpsız gitmemiz gerekiyor. Bu durumda ayakta kalan yarışı önde bitiricektir.

Dilerim ki sezonun sonunda gülen taraf biz olalım. Şimdi önümüzde yine zorlu bir deplasman var. Kastamonuspor gibi yarışın içinde bir rakiple karşılacağız. Elbette deplasmanda kazanmak için gideceğiz. Bu maçta ki gibi arzulu ve mücadeleci oynadığımızda galibiyetle döneceğimizi düşünüyorum.

Bir yanıt yazın