Rakip takımı hiç yazmak istemiyorum. Çünkü biletten maç öncesine sonrasına hatta maç içinde yaptıklarıyla Başkanlarının sosyal medyadan “vizyon” kelimesine hiçte uymayan görüntüler ve olaylar vardı. Kelimeden öte geçmeyen uygulamalarla kulübün vizyonu olmuyor.
Maçta içeri giremeyeceğini bile bile kilometrelerce ötedelerden gelip orada beklemek. Her kulübe nasip olmaz böyle taraftar.
Maçın hemen başında rakibin şutları vardı kalemizde. İki takımda orta alanda kıyasıya mücadele etti.
Burada üstünlüğü belirleyecek unsurlar topu daha iyi kullanmak veya duran toplar olacağı görüntüsü vardı.
Son maçlarımızın aksine daha durağan ve kontrollü başladık oyuna. Hani rakibe ileride basan, onları hataya zorlayan görüntümüz yoktu.
Bodrumspor maçı sonrası İsmet Hoca’nın, “panik oynuyoruz!” dediği buysa bence tam tersine daha etkili ve rakibi bunaltan bir durumdu. Elbette pas hataları ve final toplarında sıkıntımız oluyordu. Buna çözüm istiyorduk. Yani daha az hataya inmeliydik.
Maçın genelinde Kubilay’ın durduğunda takımın atak yapmakta zorlandığını daha iyi hissettik. Rakibin orta alanı kalabalık yapıp, kendi yara alanında defansı çakmasıyla pozisyon üretmekte zorlandık.
İlk yarıda Abdülkadir’in serbest atışını kaleci yine aynı güzellikle kornere çeldi. Bunun dışında çokta pozisyon yoktu. İki takımda birbirine üstünlük kuramamıştı.
Tam da ilk yarı golsüz bitecek derken bir anda üst üste gelişen atak sonrası kalemizde golü gördük. Elbette faulü yazacağız!
İkinci yarıya daha süratlı daha iştahlı ve rakibini bunaltan bir Samsunspor görürüz düşüncemiz vardı. Ama bu düşüncede kaldı. Rakibin tam manasıyla kendi yarı alanında kalıp kontra atak oyun tercihi pozisyon üretmemizde sıkıntı yaşattı.
Buna rağmen Abdülkadir ile gole yaklaştık. Yine sahada çokta varlığını göremediğimiz Bahattin’in uzaktan zayıf şutunu. Bahattin hep istekli yazmıştım diğer maçlarda sonradan oyuna girişinde. 11’de başladığı bu maçta patlama bekledim ama boşa düştük ne yazık ki.
Tempoyu artıramadığınız, rakibi bunaltmadığınız zaman sonucu da değiştiremezsiniz. Tabi ilk yarıda rakip defansın ters vuruşunda gole yaklaştığımız durumlar hariç. Böyle de olsa rakip alanda daha fazla olmalısınız. Derinlemesine topları daha fazla denemeniz gerekiyor.
Rakip defansın arkasına sarkmadığınız zaman karambol toplarına kalıyoruz bu şekilde yakaladığımız pozisyonlar rakip defansta eridi.
İsmet Hoca, son maçlarda yaptığı değişikliklerle maça damgasını vuruyordu. Ancak bu maçta yaptığı değişiklikler ve hatta maça başlama kadrosu da yine eleştirilecektir. Çünkü defansta deneyimsiz bir Enes yerine ters ayakta olsa İshak’ı tercih etmek mümkündü.
Orta alana cezalı Okan yerine Savaş doğru hamleydi. Ama inanın Okan’ı gözlerim aramadı desem yalan olur. Çünkü rakibe basan ve top için savaşan bir adam Okan. Savaş daha teknik daha ofansif ama bunu göremedik.
Fark oluşturacak oyuncularımız etkisiz olunca son maçlarda ki gol atma alışkanlığımızda devam etmedi.
Gelelim Hakem Ferhan efendiye! Bu hakem iki maçımızı yönetti. İkisinde de bariz hatalar yaptı. Birinde mağlup olduk diğerinde ucuz kurtulduk ki galip geldik. Maç öncesi ismi açıklanınca herkes eyvah dedi.
Maalesef yine sonuca etki eden kararlar verdi. Önce Ahmet’e yapılan faulü görmezden geldi ve sonrasında kalemizde golü gördük. Yine ikinci yarı Onur’un ceza alanında çekilip indirilmesini görmezden gelip penaltıyı çalmadı.
Korner beklediğimiz pozisyonda aut verdi. Top toplayıcı çocukla oynayıp rakip gibi dakikalardan çalıp oyunu soğuttu. Oğuz itiraz etti de hızlandırdı kararını. Yine İsmet Hoca’nın itirazında oyunu durdu. 4. Hakemin yanına kadar gelip bilgi alarak vakit geçirdi!
Anlamak zor tabi. Kötü oyuna birde hakemin aleyhimize kararları eklenince sahadan ağır bir yara alarak çıktık. Kazandığımız maçlarda ki hakem hatalarını da yazdım. Ne yazık ki korktuğumuz başımıza geldi.
Tabi ister istemez “Atanan hakemlerin futbolcular üzerinde etkisi oluyor mu?” sorusu geliyor aklımıza. Pekala mümkün!
Üç gün içinde oynadığımız iki maç arasında ki oyun ve mücadele farkını inanın izahta zorlanıyoruz. Bizler sahada gördüğümüzü yazmaya çalıyoruz. Kim istemez ki galibiyet. Ama futbolcularımız durumun vehametini artık görmeliler diyoruz da vakit yok süre bitmek üzere! Tren kaçtıktan sonra telafisi zor oluyor!